Cemiyetin sevilen ismi Selma Türkeş: Başkan Erdoğan Türkiye’yi dünya markası yaptı
Cemiyet hayatının sevilen ismi Selma Türkeş, çok özel açıklamalar yaptı. Türkiye'nin çok özel bir coğrafyaya sahip olduğunu söyleyen Türkeş, Başkan Erdoğan'ın Türkiye'yi bir dünya markası haline getirdiğine dikkat çekti. “Cumhurbaşkanımız bir dünya lideri, güçlü bir isim” diyen Türkeş, “20 yıldır çok başarılı işler yaptı. Yollar, savunma sanayi, teknoloji, sağlık gibi birçok alanda çok önemli adımlar attı. Herkes birbirinin fikrine saygı duymalı diye düşünüyorum." dedi.
Cemiyet dünyasının sevilen ismi Selma Türkeş, Sabah yazarı Tuba Kalçık'a çok özel açıklamalar yaptı.
20 YILDIR ÇOK BAŞARILI İŞLER YAPTI
Başkan Erdoğan'ın Türkiye'yi bir dünya markası haline getirdiğine dikkat çeken Türkeş, "Cumhurbaşkanımız bir dünya lideri, güçlü bir isim. 20 yıldır çok başarılı işler yaptı. Yollar, savunma sanayi, teknoloji, sağlık gibi birçok alanda çok önemli adımlar attı. Herkes birbirinin fikrine saygı duymalı diye düşünüyorum." dedi.
-Evliliğinizle ve iş hayatınızla hep konuşulan bir isim oldunuz... "Hayatınız roman gibi" desek yeridir...
17 yaşımdan beri çalışıyordum. Çalışmayı, üretmeyi çok seviyorum. Bir süre mankenlik yaptım, sonra da evlendim. Evlendiğim zaman da şirketimizde çalışmaya devam ettim. Üretmemek benim tercih ettiğim bir şey değil. Benim en mutlu günlerim mankenlik dönemimde kardeşimle birlikte geçirdiğimiz günlerdi. Küçük yaşlarda hayata atılmak ve mücadele etmek beni ve kardeşimi hep hayata karşı güçlü kıldı. Marka takıntım da yoktur. Canım ne isterse onu giyerim. Kendim nasıl rahat ve özgür hissediyorsam öyle giyinirim. Ön plana çıkmak, konuşulmak, basında yer almak tercih ettiğim şeyler değil.
İNANÇLI BİR İNSANIM
-Hayatınızda çok fazla vefasızlık yaşadınız mı?
Vefasızlıkları yaşayıp görmek de aslında bir nevi şanstır. Vefasızlıklar, herkesi daha da güçlendirir. Ben bunlara takılan bir insan değilim. İnançlı biri olduğum için tevekkül ediyorum.
-Kendinizi sosyete dünyasına ait mi görüyorsunuz?
Uzun süredir medyanın gündeminde olunca böyle tanımlamalar yapılıyor. Ama ben kendimi daha çok anne, abla diye tanımlıyorum.
HEP DİK DURDUM
-Cemiyet hayatının sevilen isimlerindensiniz ama...
Herkes gibi, sevildiğim kadar eleştirenler de muhakkak oluyor. Ama ben hep inandığım şeyi söylerim. Bu konuda hep dik durmuşumdur.
-Daha önce benimle yaptığınız röportajda sağlık sistemini öven açıklamalar yapmıştınız. Cemiyet dünyasından bunlara da eleştiriler gelmişti, öyle değil mi?
Evet. Sevildiğim kadar fikirlerimden dolayı eleştiriliyorum da. Onların eleştirilerine de saygı duyuyorum. Ama ben neye inanıyorsam onu söylerim. Cumhurbaşkanımız bir dünya lideri, güçlü bir isim. Türkiye'yi dünya markası haline getirdi. 20 yıldır çok başarılı işler yaptı. Yollar, savunma sanayi, teknoloji, sağlık gibi birçok alanda çok önemli adımlar attı. Herkes birbirinin fikrine saygı duymalı diye düşünüyorum.
AİLEM ÇOK ÖNEMLİ
-Bir daha evlenmeyi düşünüyor musunuz peki?
Hayır, bir daha evlenmeyi katiyen düşünmüyorum. Ben kişilik olarak da evliliğe çok uygun biri değilim zaten. Benim için en önemli ilişki, ailemle kurduğum ilişki. Zaten iki oğlum, bir de erkek kardeşim var. Onların varlığı yeterince hayatımı dolduruyor. Böyle çok mutluyum.
TÜRKİYE, DÜNYA TURİZMİ AÇISINDAN VAZGEÇİLMEZ OLACAK
- Dünyaca ünlü isimler tatil rotası olarak Türkiye'yi tercih ediyor...
Türkiye yurt dışına yönelik tanıtımını eskiye oranla çok daha iyi yapıyor. Bu çok önemli bir nokta. Bunun yanı sıra hem hizmet kalitesi hem de otellerimiz dünya standartlarında. Gelen misafirler de bundan çok memnun oluyor, burada düğün yapanlar da, özel davetler verenler de... Hepsi çok memnun ayrılıyor. Böyle olması turizmimiz açısından çok iyi bir gelişme. Bence yakın gelecekte dünya turizmi açısından Türkiye vazgeçilmez olacak.
URFA'YA, MARDİN'E DİYARBAKIR'A BAYILIYORUM
-Dünyanın birçok yerini görmüş bir isimsiniz. Geniş bir çevreye sahipsiniz ama Türkiye'de yaşıyorsunuz ve yazları Bodrum'da geçirmeyi tercih ediyorsunuz. Neden?
Sabah'ta yer alan habere göre, Türkiye'nin hem iklim hem de doğa olarak çok özel bir coğrafya olduğuna dikkat çeken Türkeş, "İtalya'yı da, Fransa'yı da biliyorum. Ama şunu söyleyeyim, Türkiye gibi güzel kıyılara sahip başka ülke yok. Sadece sahil kesimleri de değil. Tarihi ve kültürel açıdan Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi de çok güzel. Urfa'ya, Mardin'e, Diyarbakır'a bayılıyorum." dedi.
ÇOCUKLARIMI KÜLTÜRÜMÜZE UYGUN YETİŞTİRDİM
-Çocuklarınız basında çok yer almıyor. Bu bilinçli bir tercih mi?
Evet, onlar basında yer almayı sevmiyorlar. İkisi de kendi alanlarında çok başarılı işadamları oldular. Ama basından uzak yaşamayı tercih ediyorlar. Çocuklarım yurt dışında büyüdüler ama onları aile değerlerimize, kültürümüze ve inançlarımıza uygun şekilde yetiştirdim. Türkçe'yi sonradan akıcı konuştular ama inançları hep tamdı. Yurt dışında yaşayan oğlum hâlâ önemli bir toplantıya girmeden önce bana telefon edip "Anne bana dua et" diyor. Torunum 3,5 yaşında ama onu camiye de götürdük. Kendi geleneklerimizi anlatıyoruz. İnşallah ona ileride kendi kıymetli ve zengin tarihimizi de öğreteceğim.
ÇOK LÜKS YAŞAYIP MUTLU OLMAYAN İNSANLAR GÖRDÜM
-Sizce hayatınız bir peri masalı mıydı?
Kimi zaman peri masalıydı, kimi zaman da trajik. Hayat tek düze değil. İnsanoğlu her şeyi yaşıyor. Yaşadıkların seni daha güçlü ve algısı sıhhatli bir insan yapıyor. Sadece para ile mutluluk olur diye bir formül yok. Çok lüks yerlerde oturan ama mutlu olmayan insanlar gördüm. Tüm fakirliğine rağmen mutluluğu yüzüne yansıyan insanlar da. Benim için mutluluk ailedir, onların varlığıdır. Yeni neslin bir kısmında paraya fazla önem verildiğini ve kendi değerlerimizden uzaklaşıldığını görüyorum. Burada temel sorumluluk anne ve babalarda.
Çocukları yetiştirirken ahlaki ve kültürel değerleri aşılamamız gerekiyor. Kendi ayakları üzerinde duran bireyler yetiştirmeliyiz. Kadınların eşleri ne kadar varlıklı olursa olsun, kendi kariyerlerine devam ettikleri zaman ailelerine daha faydalı olduklarını gördüm. Kadın hep üretmeli.