Tuğkan: Müzik piyasasının liderlerini TikTok belirliyor!
Son yılların en iyi çıkış yakalayan müzisyenlerinden Tuğkan, Bi'Başka'da Melisa Berkalp'in konuğu oldu. 'Kusura Bakma' isimli parçası ile aylarca müzik listelerinin zirvelerinde yerini koruyarak milyonlarca tıklanmaya ulaşan Tuğkan, son olarak Aspova ile ortak çalışması olan ilk düet şarkısı 'Ecel' ile tüm dijital platformlarda dinleyicisiyle buluştu. Tuğkan Kurt, verdiği röportajda özel hayatına ve kariyerine dair hem çarpıcı hem de samimi itiraflarda bulundu.
Yeni şarkı çıkardığında reklam için hiçbir zaman para ödemediğini vurgulayan Tuğkan, "Müzik piyasasının liderlerini TikTok belirliyor şu anda. Youtube'un şeffaflığına ve tıklanmaların organik olduğuna inanmıyorum, o yüzden kendi verilerimi Spotify'dan almayı tercih ediyorum. Spotify'da bilet alan bir dinleyici kitlesi var." ifadelerini kullandı.
İşte Tuğkan röportajının tüm detayları...
Tuğkan hoş geldik diyelim.
Evet hoş bulduk. Şu an 'brossover' stüdyolarındayız, biz sizi davet etmiş olduk bugün.
Nasılsın? Her şey yolunda mı?
İyiyim her şey yolunda. Birkaç çalışmamız var. Bu dönem biraz kısır geçiyor benim için ama Aspova ile birlikte yeni bir şarkı yaptık, adı Ecel. Onun dışında konserlerin açılmasını bekliyorum ben de her müzisyen gibi ve ekibimle beraber ülkenin dört bir yanını gitmek istiyorum.
KENDİ POTANSİYELİMİN FARKINDA DEĞİLDİM
Müzik kariyerin nasıl başladı? Nasıl bir hikayen var?
Keşke aylarca Unkapanı'nda yattım gibi bir hikaye anlatabilseydim ama hiç öyle olmadı. Ben hiçbir zaman çok hevesli biri değildim. Herkes benim şarkılarımı dinlesin gibi bir durumum yoktu. Çocukluğumdan beri müziğe karşı olan bir ilgim var ve anne tarafımda da herkesin sesi güzeldir. Ben sekiz sene futbol oynadım, sonra sakatlandım ve o dönem lise yıllarımda gitarla tanıştım ve hemen öğrenip ertesi günü beste yapmaya başladım. Yazı yeteneğim zaten vardı ilkokuldan beri. YouTube üzerinden paylaşımlar yapmaya başladım ve bana ilk ulaşan kişi menajerim Serkan Taşçı oldu. Beni müzik şirketinde toplantıya davet etti, bende ailemi ile birlikte oraya gittim. Bu periyotta biz üç buçuk sene kadar ayrı ayrı çalıştık ve sonra tekrar bir araya geldik.
Hayatındaki ilk büyük konserin nasıldı?
Kendi potansiyelimin farkında olmama gibi bir durumum vardı benim. Kayseri konserimdi ve 1700 civarı bir seyirci vardı. Bu konserden birkaç ay öncesine kadar ben 100-200 kişilik konserler yapıyordum Kadıköy'de ve potansiyelim bu kadar herhalde diyordum. Kayseri konserimde bütün biletler satıldı. Tabii ben kendim dışında farklı sanatçıların da o gece sahne alacağını düşünüyorum ama öyle olmadı sadece ben çıktım ve bunu konsere yarım saat kala öğrendim.
O an ne yaşadın? Ne hissettin?
Gayet güzel geçti. Yine sanki az kişiye çalıyormuşum gibi rahattım. Zaten başlar daha heyecanlı oluyor, 1-2 şarkıdan sonra akıp gidiyor.
"OĞLUM KIZI ÖPÜYORSAN MASKEYİ ÇIKART!
Konser sırasında bir hayranınla yaşadığın komik bir anın var mı? Ya da konser dışında?
Bir konserimde baktım bir çift öpüşüyor ama maske var yüzlerinde. Tam hizamdalardı ve şarkı söylüyordum o sırada. Sinirlerim bozuldu ve bölerek durdurdum. "Oğlum kızı öpüyorsun bari maskeyi çıkart!" dedim. Salondakiler güldü ve bir daha bakmadım o tarafa.
Sana bu şarkı sözlerini yazdıran biri var mı? Herkes adına sormak istiyorum.
Artık bu soruyu cevaplıyorum! Her şarkıyı birine yazmam mümkün değil zaten öyle bir vaktim yok.
O zaman herkese tek tek şarkı yazacak bir ilişki hayatın da yok herhalde:)
Herkese zaten sipariş verir gibi şarkı yazamayız. Sadece bir kadın değil, bazen bir film izlerken de orada bir çiftin yaşadığı şeyler beni tetikleyebiliyor. Çok saçma sapan anlarda gelebiliyor melodi de sözler de.
BİR BESTEME EN FAZLA 1 SAAT AYIRIRIM
Oturup planlayarak yaptığın da oluyor mu? Yoksa hep anlık mı geliyor?
Anlık oluyor. Benim bir besteye ayırdığım vakit en fazla bir saat oluyor. O anın hissiyatıyla olan bir şey o an bitmeli çünkü sonrasında aynı olmuyor. Yarım kalan çok işim oldu ve sonradan tamamlamaya çalıştığımda aynı yoğunluğu vermiyor bana.
Hayatında genel olarak yarım kaldığını düşündüğün şeyler var mı?
Çok. Tamamlanan hiçbir şey yok ki zaten. Ben şarkı çıkardığımda deprem oluyor, dünya çapında sosyal medya kitleniyor falan gibi olaylar da yaşıyorum. Bir sonrakine uzaylıları bekliyoruz. Tam bir çıkış yakalamışken pandeminin araya girmesi ve her şeyin iptal olması çok sinir bozucu olmuştu.
Seni çok özlüyorum dediğin biri var mı?
Şu an yok. Artık biri bana bu şarkıyı kime yazdın diye sorduğunda sana yazdım diyorum.
Arkadaş ortamındayken sana sürekli hadi Tuğkan şarkı söyle diye baskı yapan arkadaşların var mı?
Hayır çünkü arkadaşlarımı iyi seçiyorum:) Kendi içimden geldiği zaman ben zaten susmuyorum. Hatta çoğu arkadaşım bırak artık çalma diyor.
Israr edildiği zaman söyleyeceğin varsa da söylemediğin durumlar yaşıyor musun?
Gündelik hayatımda da emrivaki yapılmasından hiç hoşlanmam ve yapmam bana zararı olduğunu bilsem bile.
Sosyal medyayla aran nasıl?
Çok iyi değil. Bu mesleği yapmıyor olsaydım kullanmazdım.
Peki sosyal medya fenomenlerinden takip ettiğin ve sevdiği var mı?
Buna çok olumlu cevap veremem ama bir konuya hizmet eden kaliteli kanalları takip etmeyi seviyorum. Boş içerikler çok fazla maalesef. Bazı şeyleri yapmış olmak için yapan insanlardan nefret ediyorum ve tiksiniyorum.
MÜZİK PİYASASININ LİDERLERİNİ TİKTOK BELİRLİYOR: YOUTUBE'UN ŞEFFAFLIĞINA İNANMIYORUM!
Sosyal medyanın müzik piyasasındaki etkisi hakkında ne düşünüyorsun?
Herkese saygı duymak lazım tabi ama ben şarkı çalıp dans eden bir insan değilim ve olmayacağım diye düşünüyorum ama o da bir mecra ve müzik piyasasının liderlerini TikTok belirliyor şu anda. Youtube'un şeffaflığına ve tıklanmaların organik olduğuna inanmıyorum, o yüzden kendi verilerimi Spotify'dan almayı tercih ediyorum. Spotify'da bilet alan bir dinleyici kitlesi var. TikTok seviyoruz sizi ama mümkünse karşılaşmayalım:)
Yabancı dilde şarkı yapmak gibi bir hedefin var mı?
Bir ara düşündüm ama daha sınıf başkanı olmadan okula aday olmak bana saçma geliyor ki örneklerini de görüyoruz. İngilizce şarkı yapan bir sürü insan var.
Hayatında en çok hasret kaldığın şey nedir?
Fenerbahçe'nin şampiyon olması ve Bağdat Caddesi'nde kutlama yapmak! Başkanım sizi seviyoruz.
DIŞINI BEĞENMEDİĞİMİZ KİMSENİN İÇİNİ MERAK ETMİYORUZ!
Karşı cinste sana en çekici gelen özellikler nelerdir?
Ben kimsenin dış görünüşünü önemsemiyorum diyen insan bence yalan atıyordur. Biz artık hepimiz bunu yapıyoruz; dışını beğenmediğimiz kimsenin içini merak etmiyoruz. Bir insanla nasıl karşılaştığın ve nasıl tanıştığın da bence çok önemli. Biri ile ıssız bir adada tanışsan, kalsan her şey çok daha farklı olabilir çünkü. Ben yüz güzelliğini önemserim. İleride çocuk yapacaksam eşimin yüzünde kırk tane estetik olmasını istemem. Bir bakıyorsun çocuk benzemiyor hiçbir şekilde, düşünsenize bambaşka bir çocuk çıkıyor. Böyle bir şey yaşamak istemem açıkçası. Benim için aslında bir ilişkideki en önemli şey mizah uyumu. Aynı şeylere gülebiliyor olmak, aynı zeka düzeyine sahip olmak önemli. Güzellik falan geçici ve gidici şeyler çünkü. Çok kötü bir kaza geçirebilirsin ve eser kalmaz o güzellikten ama kafanın içindeki hep aynı.
En derinlerine gömdüğün şey nedir Tuğkan?
Kalbim! Duygusal problemler yaşıyorum. Duygularımı belli etmekte zorlanabiliyorum çoğu zaman.
İçinde yaşadığını hissediyor musun peki duygularını?
Tabii hissediyorum. Sevmek demek sadece bir insana aşık olmak demek değil ki. Benim bir köpeğim var ve ben aşığım köpeğime. Demek ki duygusuz değilim.
TEK RAKİBİM KENDİMİM!
En çok kimi kıskandın ve neden?
Çok güzel bir soru. İlk aşkımın benden sonraki sevgilisini kıskandım ve bu benim için bir tabu yıkılışı oldu. Mesleki açıdan falan kimseyi kıskanmam mesela çünkü tek rakibim benim. Bir ay önceki rakamları ile yarışıyor olmam lazım, bir başkası beni ilgilendirmiyor.
Hayatında yaptığın en büyük fedakarlık neydi ve kim içindi?
Ben çok fedakarlık yapıyorum. Sadece bu fedakarlıkları kendime yapmıyorum. Bence fedakar bir insanım en azından. Hiç materyalist değilim, dünyevi şeyleri umursamam, paramı ve eşyalarımı sevdiğim herkes ile paylaşırım. O yüzden en çok yaptığım fedakarlık 'şu' diyebilmek bence ukalaca olur ve ben bunu söylemek istemem.
Sana gelen bir soru var: Sosyal medya fenomeni Yaren Alaca'ya mesaj attığın doğru mu sosyal medya üzerinden ve hala seviyor musun? Diye. Bu soruya nasıl cevap vermek istersin?
Ben onun Tiktoker olduğunu bilmiyordum. Bu konu çok uzadı ve konuşmamız 24 saat bile sürmemiştir. Bu benim için bir flört sayılmaz. "Merhaba, nasılsın?" Şeklinde sohbet ettik sadece. "Seviyor mu?" Nedir yani allah aşkına. Bana kalırsa flört etmedim, etsem zaten ettim derdim.
HİÇBİR ZAMAN REKLAMA PARA ÖDEMEDİM!
Sosyal medyada bazı rakamlarının organik olmadığı söyleniyor senin için. Buna vermek istediğin bir cevabın var mı?
Bir ara Twitter'da çok aktiftim ve bazı tweetlerim benim de beklediğimden fazla beğeni aldı. Hatta bazılarını sildim biraz uygunsuz kaçtığı için. O dönem Instagram için de, dinlenmelerim için de bu tarz söylemler çıktı ama çok saçma gerçekten böyle bir şeyin çıkması. Hepsinin istatistikleri var yani açıp gösterebilirim. Ben normal şartlarda da bir şarkı çıkardığım zaman reklama hiçbir şekilde para vermedim. Twitter'da Tuğkan manyakları diye bir grup var, şarkı çıktığı zaman onlar deli gibi paylaşıyorlar mesela. Bunu deli gibi para verseniz bile yaptıramazsınız belki de. İnsanlar bunu karşılıksız yapıyorlar ve bunun aksi zaten benim kendi gelişimimi görmemi engelleyecektir.
Genel olarak bu takipçi satın alma durumları ile ilgili neler düşünüyorsun?
Ben bir belediye olsam bunu yaparım tanıtıma ihtiyacım olduğu için ama sırf etkileşim varmış gibi gözüksün diye yapılmamalı bu tarz şeyler çünkü artık çok fazla bot yorumlar da var zaten görüyoruz kimin ne olduğunu.