Türkiye onu İzledi! Müge Anlı’dan bir rekor daha

Kantar Medya tarafından alınan verilere göre, gün içerisinde yayınlanan 100 programın yer aldığı reyting ölçümünde gündüz kuşağında yer alan Müge Anlı ile Tatlı Sert, "tüm kategorilerde en yüksek izlenme payı alan yapım" olmanın yanı sıra Tüm Kişiler'de, AB Sosyal Statü'de ve 20+ABC1 kategorilerinde en çok izlenen yapım olarak da ikinci sıraya yerleşti.

Müge Anlı ile Tatlı Sert Tüm Kişiler kategorisinde %6,23 izlenme oranı ve %36,33 izlenme payı, AB Sosyal Statü'de %5,26 izlenme oranı ve %35,26 izlenme payı, 20+ABC1 kategorisinde ise %6,73 izlenme oranı %41,44 izlenme pay'ıyla yine fırtınalar estirdi.

Dün yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programında Türkiye'nin günlerdir konuştuğu ve yakından takip ettiği, haziran ayında şüpheli bir şekilde evinde ölü bulunan 21 yaşındaki Aleyna Çakır'ın ölümüyle ilgili sır perdesi ekrana taşındı.

Aleyna Çakır'ın evinde ölü bulunması ile başlayan ve akıllarda soru işaretlerine neden olan olaylar zincirinde, her geçen gün ile beraber yeni detaylar ortaya çıkmıştı. Bu detaylar, atv ekranlarında Müge Anlı tarafından anbean izleyicilerle paylaşılmıştı. Aleyna Çakır'ın ölü bulunmasının ardından sevgilisi olan Ümitcan Uygun şüpheli sıfatı ile gözaltına alınmış, ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. Aleyna Çakır'ın ailesi ise Müge Anlı'ya katılarak Ümitcan Uygun'dan şüphelendiklerini söylemişti.

İDDİALAR KAFALARI KARIŞTIRMIŞTI

Müge Anlı'nın canlı yayınına katılan bir tanık, Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun'un yurtta çocuk eğitmenliği yaptığı, 18 yaşına gelen genç kızları ise gece hayatına yönlendirdiği iddiasında bulunmuştu.

ÜMİTCAN UYGUN'UN ANNESİ GÜLAY UYGUN'UN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ!

Okların bir anda kendisine döndüğü anne Gülay Uygun, önceki gece Ankara Keçiören'de boş bir alanda silahla vurulmuş halde ölü olarak bulundu. Bu şüpheli ölüm, akıllarda birçok soru işaretine neden oldu.

Ümitcan Uygun'un ailesi tarafından tehdit edilen ve hedef gösterilen Müge Anlı, Uygun ailesinin kameralar karşısında yaptığı açıklamayı yayınladı ve ardından şu sözleri kullandı:

"Hep böyle bir tehdit var. Bu olayın ardından da yine suçlu olan ben oldum. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben gazeteciyim. Hiç kimsenin tarafı değilim. Ne anneyi-babayı tanırım, ne Ümitcan'ı tanırım. Gülay Uygun'un ne adını ne fotoğrafını vermedim ekrana. Röportajları yayınlama durumum olmasına rağmen kurumları zedelemek adına yayınlamadım. Ben tarafsızım.

Bu yayına başladığımdan beri de hep aynı şeyi söylüyorum. Ne söylerseniz söyleyin, ne yaparsanız yapın ben bu yolumdan dönmeyeceğim. Kim ne kadar tehdit ederse etsin, benim için önemli olan Aleyna'nın o gece intihar etmesi ya da öldürülmüş olması Adli Tıptan gelecek rapora bağlıdır. Ama onlarca genç kızın şantaj ve tehditle, dayakla kötü yollara sürüklenmesi ve onların üzerinden para kazanılması doğru bir şey değildir ve bunların cezalandırılması gerekiyor. Ne söylerseniz söyleyin. Ben bunu söylemeye devam edeceğim. Başka Aleyna'lar ölsün istemiyorum. Bu bir yıldırma politikası, biliyorum. Keşke hanımefendi hayatta olsaydı. O kadar üzüldüm ki... Keşke hanımefendi bizi arayıp 'Yüzleşebilirim o kızlarla' deseydi. Konuyu devlete bıraktım, gerekli soruşturma açıldı.

Aleyna intihar mı etti öldürüldü mü diye konuşurken, ikinci hanımefendi de aynı şekilde hayata gözlerini yumdu.
Bu işin peşini bırakmayacağız!" Diyerek açıklamada bulundu.