Yaşar İpek: Hatırlamak dahi istemediğim şeyler yaşadım
Yakın dönemde yaşadıklarıyla son zamanların en çok konuşulan isimlerinden olan Yaşar İpek, Sezen Aksu’nun “Ben de Yoluma Giderim” adlı şarkısını yeniden yorumlamasıyla yeniden tüm dikkatleri üzerine çekti. Bi' Başka YouTube kanalından İrem Erbaş'ın sorularını yanıtlayan Yaşar İpek, samimi açıklamalarda bulundu. Yaşar İpek, 20 yıldır müzik sektörünün içinde olduğunu ve hiçbir magazinsel olaya dâhil olmadığını belirterek “Yaşanmaması gereken olaylar yaşadım. Hatırlamak dahi istemediğim bir durum oldu” dedi. Ergenlik döneminde ailesinden gizlice motor alan Yaşar İpek, annesinin “Ben de Boğaz Köprüsünden kendimi atacağım. Sen benim ölümü gör, ben senin ölünü göreceğime” tehdidi üzerine motorunu sattığını da ekledi.
- Magazin
- Giriş Tarihi: 22.07.2020 | 17:43
- Güncelleme Tarihi: 22.07.2020 | 17:48
Sezen Aksu'nun "Ben de Yoluma Giderim" adlı şarkısını yeniden yorumlayan ve beğeni toplayan, yakın dönemde yaşadığı ilişkiyle de sıkça gündeme gelen şarkıcı Yaşar İpek Bi' Başka YouTube kanalından İrem Erbaş'a samimi açıklamalarda bulundu. Yaşar İpek, 20 yıldır müzik sektörünün içinde olduğunu ve hiçbir magazinsel olaya dâhil olmadığını belirterek "Yaşanmaması gereken olaylar yaşadım. Hatırlamak dahi istemediğim bir durum oldu" dedi. Ergenlik döneminde ailesinden gizlice motor alan Yaşar İpek, annesinin "Ben de Boğaz Köprüsünden kendimi atacağım. Sen benim ölümü gör, ben senin ölünü göreceğime" tehdidi üzerine motorunu sattığını da ekledi.
"Ben de Yoluma Giderim" geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Bir Sezen Aksu şarkısını seslendirmek nereden geldi aklınıza?
Pandemi sürecinde bir albüm hazırladık sevgili Sinan Akçıl ve Mustafa Ceceli ile. Altı şarkılık bir albüm hazırladım. Maxi single gibi düşünelim, albüm değil. Sezen Hanımın şarkısı yoktu ortada. Mustafa Ceceli ve eşi, ben ve kız kardeşim tatile çıktık. Bu tatil sırasında kendi kendimize bu şarkıyı söylerken teknede, Mustafa şarkıyı Ipad'e kaydetmek istedi. Benim okumamı kaydetti. Onun üzerine aranje yaptı, onun üzerine gitar çaldı. Yarım saat sonra Sezen Hanıma gönderdik. "Bu şarkıyı seslendirdik, kullanabilir miyiz?" dedik. "Çok güzel olmuş, tabiki kullanabilirsiniz" diye bir cevap geldi. Ben de Pandemi sürecinde albümü beklettiğim ve konser veremediğim için bir boşluk oluştu. Bir şey çıkarmak istiyordum. Bu şarkı benim için çok güzel oldu. İlk defa bir Sezen Aksu şarkısı söyledim. Ve gerçekten bu şarkıda benim birikmiş duygularım var gibi. Şu ana kadar en isteyerek okuduğum şarkı diyebilirim. O kadar benimsedim şarkıyı. Sezen Hanımın şarkısını okumaktan çok mutlu oldum. İlk defa onun bir şarkısını seslendirdim. Tepkiler de çok güzel oldu. Hazır orada tatildeyken "Ben dönmeyeyim" dedim. Dönersem klip çekme tarihini ötelerim dedim. Dönmeden klibimizi de çektik orada. Beğeniye sunduk.
Yeni projeler var mı? Albüm gelecek mi?
Tabii tabii. Altı tane daha şarkım hazır. Hepsinin kaydı hazır. Bir tanesinin klibi de hazır. O da Sinan'ın şarkısı. Şarkılarım hazır. Dün bir gelişme oldu. Bundan kimsenin haberi yok henüz. Bir şarkı daha ekledim. Bir Ahmet Kaya şarkısı seslendirmeye karar verdim. Ahmet Kaya'nın "Kendine İyi Bak" adlı şarkısını albüme ekledik. Eşi Gülten Hanımla da irtibata geçtik, sağolsun o da çok sıcak baktı. Muhtemelen onu da ekledik albüme. Bu haberi ilk defa sizinle veriyorum bu arada. Her şey hazır. "Ben de Yoluma Giderim" coverımın önünü kesmek istemiyorum. Ağustos sonu gibi albümü çıkarmayı düşünüyoruz.
Karantina sürecinde en çok özlediğiniz şey ne oldu?
Sahneye çıkmak! Beş aydır şarkı söylemiyorum. Bana verilebilecek en büyük ceza bu. Aç kalabilirim, susuz kalabilirim, aşksız kalabilirim ama sahnesiz kalamam.
Yeni normale alışabildiniz mi?
Alışmak zorundayız. Çok fazla içli dışlı olamıyoruz, insanlarla kucaklaşamıyoruz. Yumruklaşma selamı çıktı. Alışacağız buna. Dünya alıştı, biz de alışacağız. İnşallah bir an önce biter. Bizim ülkemizi de diğer ülkeleri vurduğu gibi vurmadı çok şükür. Onlar kadar ciddi bir durum söz konusu olmadı. Bu da süreci yöneten devlet büyüklerimiz sayesinde oldu. Allah razı olsun hepsinden.
Şöhret dünyasına çok küçük yaşlarda rol aldığınız filmlerle girdiniz. Nasıl başladı bu serüven?
Ben 4 yaşındayken Oya Aydoğan'ın oğlunu oynamıştım. Filmlerin isimleri de çok fena yalnız: Zavallılar, Acıların Çocuğu, Boynu Bükükler… O zamanki filmler şimdikinden daha fazla merak uyandırıyordu. Bir galalar yapılıyordu, caddeler, semtler, sokaklar kapatılıyordu. Babamın da bir film şirketi vardı. Kendi yaptığımız filmler vardı. Ben de sanata çocukluktan beri çok meraklıyım. Hem şarkı söylemeye, bir müzik aleti çalmaya, oynamaya, yazmaya çok meraklıyım. Ailem de görüyordu bu merakımı. O yaşta bana bir güzellik ve hatıra olsun diye ilk rolümü verdiler ama ondan sonra 12 yaşıma kadar oynamaya devam ettim. 12 yaşında babam rahmetli olunca film şirketimiz kapandı. Benim de sanat hayatım 20 yaşına kadar durdu. 8 sene boyunca.
Oyuncu olarak devam etmeyi düşündüğünüz oldu mu?
O zaman çocukluk dönemimdi. Ama son birkaç senedir istiyorum. Yazmış olduğum kendi hikâyelerim de var. İnşallah onlardan bir tanesini hayata geçireceğim.
"SANA VERDİĞİM ŞARKI ÜSTÜNDEN GİTMEYECEK
Müzik dünyasına geçişiniz nasıl gerçekleşti?
Askerden dönmüştüm. Sevgili Yıldız Tilbe ile yollarımız kesişti, Selim Çaldıran'ın stüdyosunda. Ben askere gitmeden evvel müzik şirketiyle alakalı bir durum olmuştu, bizim de ona yardımımız dokunmuştu. Ben onu hatırlattım ona. Kardeşlerimi tanıyordu. Bana "Ne iş yapıyorsun?" dedi. "Abla askerden geldim, bir şey yapmıyorum" dedim. Yanımdaki arkadaşım "Biz Yaşar'a albüm yapmak istiyoruz, sesi çok güzel" dedi. "Oku bakalım bir şarkı" dedi. Ben de okudum. "Sana bir şarkı vereceğim, bir daha üstünden gitmeyecek" dedi. "Şimdi okuyacağım şarkıyı, kayıt alın" dedi. Bir Alo De'yi okudu stüdyoda. İnanamadık, tüylerimiz diken diken oldu. İlk albümümde 6 tane Yıldız Tilbe eseri oldu. Müzik piyasasına da onun sayesinde girmiş oldum.
Sahip olduğunuz ünden memnun musunuz? Sizce dezavantajları nedir ünlü olmanın?
Memnunum. Biraz daha dikkatli olmak zorundasın, free değilsin. Yapmak istediğin her şeyi özgürce yapamıyorsun. Bence bu iyi bir şey. Yapsan daha kötü, o kadar rahat olmamalı kimse. Ünlü olmanın çok bir dezavantajını göremiyorum.
Kişisel hayatında Yaşar İpek nasıl biridir? Bir gününüz nasıl geçer?
İşim gücüm yoksa evcimenimdir. Evimde müzikle uğraşırım. Ya da en yakın stüdyodaki bir müzisyen arkadaşımı arayıp yanına giderim. Tatil yapmayı çok severim. Gezmeye tozmaya meraklıyım. Ama yeni yerleri keşfetmeyi severim. Yeni ülkeler görmeyi, dağa bayıra çıkmayı çok severim.
"Hat hut bir insan değilim"
Yaşar İpek maço mudur?
Yerine göre. "Hat hut!" bir insan değilim. Ağırbaşlı durduğum için dışarıdan belki çekiniyor olabilirler. "Sert bir insan mı acaba?" diye düşünüyor olabilirler. Mıçmıç bir insan değilim. Ama arkadaş ortamında herkes beni çok komik bulur, eğlenceli bulur. Ben de kendimi çok eğlenceli ve esprili buluyorum. Huzurlu ve mutlu olduğum zaman gerçekten enerjimi saçabiliyorum. Ama en ufak bir şeyden de etkilenebiliyorum. Bu da beni çok düşürüyor. Onu toparlamak süre alıyor. Onun dışında iyiyim.
Günün her saati yapabilirim dediğiniz bir spor var mı?
Yüzerim. Yüzmeyi çok severim. Müzik, yürümek ve yüzmek çok önemli benim için.
Şu anda kalbinizde biri var mı?
Heyecanlandıran biri var diyeyim. Tanınan biri değil.
Geriye dönüp baktığınızda keşke yaşanmasaydı dediğiniz bir olay var mı?
İnsanın hayatta imtihanları oluyor. Benim de bir imtihanım oldu. Yaşanmaması gerekiyordu belki ama yaşandı. Hatırlamak dahi istemediğim bir durum oldu. Her şey bitebilir. Dostluk da bitebilir, arkadaşlık da bitebilir. Ama saygılı ve sevgili bitmesi çok önemlidir. Bittiği nokta nerededir, o çok önemlidir benim için. Geçmişte yaşadığım ilişkilerim olsun, arkadaşlıklarım olsun bittiğinde böyle kötü bitmedi.
"BENİ BİLEN BİLİYOR!"
Yakın dönemde yaşadığınız ilişki sonrası meydana gelen olaylardan dolayı agresif biri olduğunuz düşünülüyor. Bu imajı değiştirebildiğinizi düşünüyor musunuz?
Ben 20 yıldır müzik sektörünün içindeyim. 20 yılıma baktığınız zaman sadece işimi yapmışım. Ne bir magazin hayatım olmuş ne birine bir laf söylemişim. Ne biriyle kavga etmişim. Yanlış gördüğüm bir şey bile dile getirmemişim kimseyle muhatap olmayayım diye. Geçmişime baktığınız zaman tertemiz. Dışarıdan gördüğün zaman "Bu adam asar mı, keser mi?" gibi bir duruş var galiba ama beni bilen biliyor. Tanıyan tanıyor. Geçmişime baktığınızda bir tane böyle bir olay yok. İnsanın eli ayağı bağlanır derler ya benimki de öyle bir şey oldu.
Hâlâ tepki alıyor musunuz? Sosyal medyada nasıl yorumlar alıyorsunuz?
Hayır, almıyorum. Sosyal medyadan aldığım hiçbir yorumu da ciddiye almıyorum. Geçen gün bir kullanıcı başkasının hesabına girip benim son çıkardığım cover için "İğrenç" yazmış. Aynı kişi gelip benim gönderimin altına "Senden daha güzel okuyan olamaz bu şarkıyı" yazıyor. Sosyal medyada sana laf edip küfreden, seni sokakta gördüğü zaman seninle fotoğraf çektirmek için can atıyor. Sosyal medyayı başlarda ciddiye alıyordum. Sonra baktım ki herkese yapılan şey aynı. Hiç ciddiye almıyorum artık. Direkt blokluyorum. Eskiden sinirlenip cevap verirdim. Şimdi direkt engelliyorum ve kurtuluyorum.
Medyada özel hayatınızın bu denli gözler önüne serilmesi gelecek planlarınız için olumsuz etkiler yarattı mı?
Yaratmadı. Çünkü çok kısa sürdü bu süreç. Birlikteliğim 1 sene bile sürmedi. Biraz daha uzasaydı dediklerin olabilirdi.
"Romantiklikten kaybediyorum"
"Aşk kazansın" sözünüzden yola çıkarak Yaşar İpek romantik bir aşk erkeğidir diyebilir miyiz?
Ben zaten hep bu romantikliğim yüzünden kaybettim. Romantik olduğum zaman kimse değerimi bilmedi, hep gittiğim zaman kıymetim anlaşıldı. Kıyametler koptu. Sevmeyi çok seviyorum, aşkı çok seviyorum, birlikteliği ve paylaşmayı çok seviyorum. Yalnızlığı hiç sevmiyorum. Bence hep aşk kazanmalı.
Kardeşiniz Eylem İpek ile aynı camia içerisindesiniz. Bu durumun avantajı ve dezavantajı nedir?
Bir dezavantajı yok. Kardeşim olduğu için, işinde başarılı olduğu için gurur duyuyorum kendisiyle bir kere. Çok yetenekli buluyorum onu. Eylem işinde önemli bir kız. Yeni yeni yetişti, yeni yeni gelişti. Daha yolu var, yolu uzun. Başarılar diliyorum ona yolunda. Böyle bir kardeşim olduğu için de gurur duyuyorum kendisiyle.
Hiç arkadaşlık sitesine veya bir aplikasyonuna üye oldunuz mu?
Hayır.
Müzik dünyasında "Bir daha asla bir araya gelmem" dediğiniz isimler var mı?
Yok.
Peki, çalışmaktan en keyif aldığınız müzisyenler kimler?
Valla şu ana kadar çalıştığım herkesle çok zevk alarak çalıştım. Soner Sarıkabadayı, Mustafa Ceceli, Altan Çetin, Yıldız Tilbe, Ersay Üner… Müzik piyasasının en önemli insanlarıyla yıllardır çalışıyorum. Hiçbiriyle de bir sorun yaşamadım hayatım boyunca. Çoğu abimdir, kardeşimdir, arkadaşımdır.
Sosyal medyada fake hesabınız var mı? Kimleri stalkluyorsunuz?
Var. Bana saldırılar olunca bir fake hesabı açmıştım. Diğer insanlara laf yetiştirmek için. Durdu öyle. Stalkladığım biri yok. Ben kendi hesabımdan hiç tanımadığım birinin fotoğrafına beğeni atan biriyim. Yaşar İpek olarak girip bakarım, öyle egolarım yoktur.
Estetiğiniz var mı?
Sadece burnumda var. Üstünde bir kırık olmuştu, ondan dolayı bir törpülediler. Başka bir şey yok.
"Her gün olsa yerim" dediğiniz yemek, hiç yemem dediğiniz yemek hangisi?
Döneri her gün olsa yerim. Dolma hiç aklıma gelmez. Makarnayı da ömrüm boyunca yemesem aklıma gelmez.
Depresyona girince ne yaparsınız?
Uyurum ya da şarkı söylerim.
Ömrünüzün sonuna kadar bıkmadan dinleyeceğiniz bir şarkı var mı?
Yok. İlla ki bıkarım.
Size söylenen hangi hitap şekli en çok hoşunuza gidiyor? Kim tarafından?
Hayranlarım bana "reis" diyor. Çok komik geliyor.
Haters'larınıza iletmek istediğiniz mesaj nedir?
Benden hoşlanmak zorunda değilsiniz. Bunu da düşünmeyin bence.
Tarihte bulunmak, şahitlik etmek istediğiniz bir zaman var mıdır?
1453 İstanbul'un fethinde, Fatih Sultan Mehmet'in yanında bulunmak isterdim. Kesinlikle Fatih Sultan Mehmet'in en yakın askeri olurdum.
Sizi en çok sinirlendiren şey nedir?
İftira.
Hayatınızdaki en büyük hatanız nedir?
Konu konuya gidiyor. Hatırlamak istemiyorum diyelim.
İstanbul'da en sevdiğiniz semt ve favori mekânınız hangisi?
Kuruçeşme Müstesna favori mekânım. 3-4 yaşından beri Etiler'de oturuyorum. Beşiktaş, Etiler bölgesini çok severim.
Bugüne dek en içinize sinen, yeri sizde ayrı olan albüm hangisi?
Hepsi içime sindi. Sinmeyenler de zamanla sindi. Yaptığım her işle gurur duyuyorum.
Ergenlikte ailenizle zıtlaşıp yaptığınız en büyük saçmalık neydi?
18 yaşımda ailemden habersiz motosiklet aldım. Bir ay saklayabildim annemden motoru. Bir ay sonra annem yakaladı. "Buna sen mi biniyorsun?" dedi. "Evet" dedim. "Ben de Boğaz Köprüsünden kendimi atacağım. Sen benim ölümü gör, ben senin ölünü göreceğime" dedi. Ondan sonra götürüp hemen sattım. Bir daha da binmedim.
En beğendiğiniz iki yerli/yabancı müzisyen/şarkıcı kim?
Sezen Aksu, Yıldız Tilbe, Sıla. Say say bitmez gerçi. Yabancılardan da Beyonce, Rihanna, Buika.
En çok ne için para harcarsınız?
Gezme tozma.
En güçlü ve en zayıf yönünüz nedir?
En zayıf yönüm çok fazla merhametli oluşum. Çok vicdanlıyım. Onu abartıyorum. En güçlü yönüm de karakter olarak yapı olarak çok güçlüyüm. Kalbimin çok güçlü olduğuna inanıyorum. En sevdiğim yönüm kalbimle hareket ettiğim her şey.
Yaşar İpek'in bugüne kadar hiç kimsenin duymadığı, sevenlerini şaşırtacak nesi var?
Allaha çok şükür duyulmadık bir şey kalmadı :)
Altıncı hislerim çok kuvvetlidir. Kendimden korkarım. Rüya görürüm çıkar.
Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Müzik hayatıma yorumcu kimliğimle devam etmek istiyorum. Onun peşindeyim. Şarkıcı kimliğimin içinde sıkıştım. Yorumcu olmak istiyorum. Bunun da en doğrusunu yapanlardan biri Müslüm Gürses'ti. Yorumcu kimliği çıktı arabesk kimliğinden sonra. Ben de yorumcu kimliğimin çok sıkı peşindeyim. Yorumlarımı gerek cover gerek yeni şarkılarla sevenlerime sevmeyenlerime sunacağım.