Dayakçı İsmail Küçükkaya'dan Eda Demirci'ye tehdit!
FOX TV haber sunucusu İsmail Küçükkaya ile eski eşi Eda Demirci’nin boşanma davası kapsamında tanık olarak ifade veren kayınvalide Ayla Demirci, kızının Küçükkaya’dan gördüğü şiddeti anlattı. Anne Demirci, Küçükkaya'nın kızını tehdit ettiğini de belirtti.
- İSMAİL 45 GÜNDE KIZIMA 3 KEZ ŞİDDET UYGULADI
- İSTANBUL'DA KUAFÖR PAHALI DİYE KIZIMI SAMSUN'DAKİ KUAFÖRE GÖNDERİYORDU
- DÜĞÜNDE BİR İŞ ADAMI KÜLÇE ŞEKLİNDE KİLOLUK ALTIN TAKTI
FOX TV haber sunucusu İsmail Küçükkaya'nın eski eşi Eda Demirci, geçtiğimiz günlerde Küçükkaya'nın evlilikleri boyunca kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını anlatmış, itirafları günlerce kamuoyunu meşgul etmişti. Şimdi de Demirci'nin annesi Ayla Demirci'nin çiftin boşanma davaları kapsamında tanık olarak verdiği ifade ortaya çıktı. İşte annenin anlattıkları...
Kızım Mart 2018'de İsmail Küçükkaya'dan şiddet gördü. İsmail beni aradı, "Kızın benim evimde bana bağırıyor" dedi. Bu sırada da Eda, "Anne beni dövüyor. Beni kurtar" diye arkadan bağırıyordu. Olay da şöyle gelişmiş: İsmail'in telefonuna 'Arayayım mı?' diye bir mesaj geliyor, bunun üzerine Eda da telefonunu İsmail'e uzatıyor. İsmail de bir panik halinde telefonu alıp bir şeyler siliyor ve taraflar arasında bu şekilde kavga ortaya çıkıyor. Yaşanan şiddet olayından sonra İsmail bana telefonda Eda'nın ağzını kapattığını ve dışarıdan gözükmesin diye kütüphaneye doğru sürüklediğini anlattı.
'YÜZÜNE YUMRUK ATMIŞ'
Aynı ay içerisinde yine kızımı aradım. Sesi çok kötü geliyordu. Kızım konuşamayacağını söyleyince bu kez İsmail'i aradım. İsmail'le görüşürken arkadan Eda, "Anne gelin beni kurtarın. Dayanamıyorum" diyordu. Eda, İsmail'in kendisini sıkarak ve hırpalayarak götürdüğünü, tırnaklarının koluna geçtiğini söyledi.
İsmail, kızıma Mersin'de de şiddet uyguladı. Burada, Eda'nın yüzüne yumruk atmış ve Eda da kendi yüzüne soğuk kola şişesi koymuş. İsmail, "Ben ünlü olmasam yüzünü gözünü patlatırdım" demiş. Eda bana 45 gün içerisinde üç kez şiddete maruz kaldığını söyledi.
'ANNESİ BİLE ONU YALANLADI'
İstanbul'da bulunduğum günlerde İsmail bana "Eda, annemi evden kovdu" dedi. Bunun üzerine Eda, İsmail'in annesi Halise Küçükkaya'yı arayıp "Sizi evden mi kovdum?" diye sordu. Bunun üzerine anne Küçükkaya, "Ben Allah'a hesap vereceğim. Böyle bir şey olmadı" dedi.
Eda, bir gün İsmail'e "Senin kadınlarla görüştüğün gibi ben de erkeklerle görüşsem ne yaparsın?" diye sormuş, İsmail ona "Aynısını yaparsan öldürürüm seni" demiş. İsmail, evliliğin verdiği sorumlulukları kaldıramadı.
'ÖYLE BİR İFTİRA ATARIM Kİ...'
Bir gün İsmail beni aradı. Eda'nın sosyal medyadaki 'Ya siyah ol, ya beyaz ol, gri olma' paylaşımını üzerine alınmış. "Eda'ya öyle bir iftira atarım ki 40 yıl Samsun'da gezemez hale gelir" diye tehditte bulundu.
İsmail Küçükkaya, kızıma "Ayrılırsan ziynetlerin toplamı 250-300 bin lira civarında... İki yıl için iyi para" dedi. Düğünlerine katılanlar genelde iş adamları ve ünlü kişilerdi. Bu sebeple taktıkları ziynet eşyaları da bir hayli değerliydi. Eda, bir iş adamının külçe şeklinde kiloluk altın taktığını bile söylemişti. Düğünde keseler dolup boşalıyordu. Oteldeki kasaya konup geri geliyordu.
Eda yemeğini kendi yapan ve hatta yoğurduğunu mayalayan biriydi. Evlendikten sonra müşterek hanede Eda hiçbir değişiklik yapmadı. Eşya da istemedi. Sadece İsmail'in ilk evliliğinde aldığı iki halıyı istemedi. Yataklarını dahi değiştirmedi. Eda bana "Eğer ben yeni eşyalar istemiş olsaydım bu evlilik olmazdı" dedi. diye söyledi.
'HASTA KIZIMA 'BİR ÇORBA DA MI YAPAMADIN?' DEMİŞ'
Kızımın bir kist rahatsızlığı oldu. Patlama riski olmasına rağmen İsmail geceleri konserlere gitmeye devam etti. Hatta eve döndüğünde Eda'ya "Bir çorba bile yapamadın mı?" demiş... Eda, rahatsızlığı üzerine hastaneye gidene kadar İsmail'e herhangi bir şey söylememiş. Eda, Samsun'a gelerek bir hafta kaldı. Geldiğinde çok hasta ve bitkindi.
İSMAİL ÇOCUK İSTEMEDİ DOKTORA DA GİTMEDİ'
Şiddet olayları sonrası Eda bir ay oturma odasındaki koltukta yatmış. Bu olaylardan sonra İsmail, Eda'ya "Bana iki ay müddet ver" demiş. Ben tarafların ayrılmalarını istemiyordum. Bu nedenle İstanbul'a gittim, İsmail bana karşı biraz soğuktu... Her iki taraf da çocuk istiyordu, ancak doğal yolla çocukları olmadı. Tedavi gerekiyordu, ancak İsmail doktora gitmek istemedi ve sonradan da çocuk istemediğini söyledi. Aralarında sürtüşmeler olunca çocuk işi askıda kaldı.
'KIZIMA KARŞI DUYARSIZDI ESKİ SEVGİLİLERİYLE GÖRÜŞÜYORDU'
Bir keresinde İsmail, İstanbul'a gelmemi istedi. Ben de gittim. Eda'nın çok zayıfladığını, 9 kilo verdiğini gördüm. İsmail'e sorduğumda "Güzel kız, yeniden kilo alır" dedi. İsmail'i duyarsız gördüm. Bana "Eski özel kız arkadaşlarım ile şimdi de görüşürüm. İhtiyaçları olduğunda yanlarına giderim" dedi. Ben de bu durumu hiçbir kadının kabul etmeyeceğini söyledim. O bunu normalmiş gibi anlatınca bu evliliğin yürümeyeceğini anladım.
KUAFÖR PARASINA BİLE KARIŞIYORDU
İsmail, Eda'nın maaşı ile ilgili küçümsemelerde bulunuyordu. Hatta Eda, 750 liralık bir mont aldığında 'Sen öğretmensin, neden aldın?' demiş. Eda saçını da Samsun'da boyatıyordu. İsmail "Kuaföre ne kadar verdin?" diye soruyormuş... İstanbul'da kuaför masrafı fazla olduğu için Samsun'da kuaföre gitmeye başladı
'DÜĞÜN GÜNÜ EDA'YA DEFOL DİYE BAĞIRDI'
9 Temmuz 2016'daki düğün günlerinde İsmail kızıma bağırıp çağırdı. Diğer kızım, Eda'nın kötü olduğunu söyledi. Kız kardeşimle Eda'nın odasına gittik. Perişan haldeydi ve bize "Bu iş bitti" dedi. Eda, kuaförün yetişemeyeceğini söylemiş, bunun üzerine İsmail ona 'Defol, defol' diye bağırmış. Biz Eda'yı sakinleştirdik ve bunun düğün stresi olabileceğini düşündük.
'50 BİN TL'LİK DAVAYLA BENİ KORKUTAMAZ SAĞLIĞIMDAN ÖTESİ YOK'
GEÇTİĞİMİZ haftalarda verdiği röportajında eşi İsmail Küçükkaya'nın evlilikleri boyunca kendisine uyguladığı şiddet nedeniyle kanser olduğunu açıklayan Eda Demirci, önceki gün yeni bir paylaşımda bulundu. Demirci, Küçükkaya'nın kendisini susturmak için açtığı tazminat davasıyla ilgili şunları söyledi: "Kadın susarsa Türkiye susar. Bastırılmaya ve susturulmaya çalışılıyorum. İsmail Küçükkaya bana 50 bin lira tazminat davası açmıştır. Yine korkutup sindirme peşinde... Evet başta çok işe yaradı ama artık sağlığımdan daha değerli hiçbir şey yok."
Günaydın