Arda Turan'ın eşi Aslıhan Doğan Turan yaşananla hakkında sessizliğini bozdu
Arda Turan'ın eşi ve oğlu Hamza Arda'nın annesi Aslıhan Doğan Turan, anne olduktan sonra ilk kez objektif karşısına geçti. Şamdan Plus'ın bugün piyasaya çıkans sayısında eşi ve çocuğuyla ilgili samimi açıklamalarda bulunan Aslıhan Doğan, Arda Turan ve Berkay arasında yaşanan kavga hakkında da dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Ünlü futbolcu Arda Turan'ın eşi Aslıhan Turan, evlendikten sonra ilk röportajını Şamdan Plus'a verdi. Oğulları Hamza Arda'nın doğumundan eğitimine kadar birçok konuda samimi açıklamalar yapan Turan, Arda-Berkay kavgasıyla ilgiliyle de suskunluğunu bozdu.
- Oğlumuzla birlikte hayatımız değişti. Anne olmak dünyanın en güzel duygusu. Bu duygunun ne olduğunu iliklerime kadar hissettiğim bir mutluluk yaşıyorum. Arda da, idmandan gelir gelmez hemen oğluna koşar. Kamptayken 15 dakikada bir Facetime araması yapan bir babamız var.
ADINI BABASI KOYDU
- Evlenmeden önce Arda "Allah'a söz verdim, oğlumuz olursa, Hz. Hamza'dan dolayı adını Hamza koyacağım" derdi. Başta karşı çıktım "El kadar çocuğa Hamza adı verilir mi, ağır bir isim" diye. Sonra kayınvalideme "Anne, oğlun Hamza adını koyacakmış, ben de baba adını vereceğim" dedim. Yani Arda adını ben istedim. Arda "Bana şimdi egoist, megaloman diyecekler" diye karşı çıktı.
- Berkay olayı sonrası bazı kesimlerce çok eleştirildim ancak o açıklamamı takdir eden kesim de çok oldu; "Ne güzel, eşinin, ailenin arkasında duruyorsun" dediler. Günümüzde artık evlilikler, evciliğe dönmüş durumda; bir anlaşmazlıkta boşanmaya varıyor süreç. Evliliklerde en ufak bir sıkıntıda arkanı dönüp gitmek yok. Her tür olayda ailenin arkasında duracaksın.
- Arda en çok beni üzdüğü için pişman oldu. Ortada yapılmış, Arda'nın tercih etmediği şeyler de var; hastanede olanlar ve kavga kısmı... O olanları tercih etmezdik ama yaşandı, bitti. Arda o gece, gece kulübüne gitme amacıyla çıkmadı evden, film galasından sonra oraya gitti. Olaydan 10 dakika önce Arda ile zaten telefonda konuşmuştum. 8.5 aylık hamileydim. Ama gece kulübünde değil de o sırada kampta olabilirdi. O nedenle beni evde bırakıp gitmek olarak görmüyorum. Gece kulübü tabii ki insanın başına bela getirebilmeye müsait bir ortam... Farkı bu. Bir daha olacağını sanmıyorum.
- Bu olay sonrası saf, aldatılan ve bunlara susan kadın konumuna düşürüldüm. Böyle şeyler yok. Bu konularda çok üstümüze gelmeye çalıştılar ama ben hiçbir söylenene kulak asmadım. Arda'ya güvenmeseydim ya da Arda bana güvenmeseydi bu evlilik gerçekleşmezdi. O yüzden 'Arda çapkın' yorumları beni ilgilendirmiyor. Ben kocamın neyi yapıp neyi yapmadığını iyi biliyorum. Boş laflar. Bizi evliliğe götüren, evlilik öncesinde de ayrılmalarımıza rağmen tekrar bir araya getiren şey aşk ve tutku.
- 12 yaşındayken babamın yaşadığı intihar vakası beni güçlendirdi. Ben hayatta en sevdiğim adamı kaybetme korkusu yaşadım. O kadar güçlü bir annem var ki... Hep kendime annemi örnek aldım. Ben de çok güçlüyümdür ve çok zor üzülürüm. Zor gözyaşı dökerim.
ARDA ELİ AÇIK BİRİ
- Ben yediği önünde, yemediği arkasında çok güzel bir çocukluk, gençlik geçirdim. Görgüsüzlük gibi algılanmasın ama iki yıl Amerika'da, yedi sene de Londra'da eğitim gördüm, oralarda yaşadım. Ben bazı şeyleri çok önce gördüm. Arda'nın parası, pulu beni öncelikle ilgilendiren şeyler değil.
- Arda'yı 2005'ten beri tanıyorum. O sağlam karakterde bir adamdır. Çok sahiplenicidir; işini, ailesini, dostlarını korur, kollar. Dışarıdan agresif görünüyor ama çok merhametli, kalbi iyi bir insan. Eli de çok açıktır. Allah daha çok versin, güzel bir kazancı var. Ben eşiyim, bana hediye almasından daha doğal ne olabilir ki? Ama yazılan hediyeler ve fiyatları gerçeği yansıtmıyor. Mesela benim aracım zırhlı filan değil ve zırhlı olması için bir sebep yok. Benim gözümü boyamak için hediye almaz, içinden geldiği gibi ve mutlaka beğendiği şeyi hediye alır.
LONDRA'DA YAŞASAYDIM DEDEKTİF OLABİLİRDİM
- Amerika'da iki yıl moda tasarımı, Londra'da beş yıl Ceza Adaleti okudum. Londra'da yaşamaya devam etseydim orada avukat, dedektif olarak çalışabilirdim. Okurken çok zevk aldım, davalara katılıyorduk, dedektiflerle bir araya geliyorduk.
- Dedektif gibi Arda'nın peşine düşmem. Arda benim için hep şunu söyler: "Sendeki güzellik ve zekanın birleşimini seviyorum." Hatta Arda için zekam bir adım öne geçiyor; benim bazı şeylere bakış açım, yorumlayışım, analiz etmem çok hoşuna gider. Benimle ilgili hep "Benim karım çok zekidir" der. Bence bu ikisinin kombinasyonunu bulmak bu devirde çok zor oluyor.
BEKLEDİĞİMDEN DAHA İYİ BABA OLDU
- Arda'nın çok iyi bir baba olacağını tahmin ediyordum ama beklediğimden daha iyi bir baba oldu. Evlenmeden önce de çocukları çok sevdiğini görüyordum. Arkadaşlarımızın bebeklerini kucağına alır, hiç bilmediğim 'Kırmızı Balık' şarkısını söylerdi, şaşırırdım. Dürüst olmak gerekirse Arda'nın altıncı, yedinci aydan sonra babalığa adapte olacağını düşünüyordum. Ama bebeğimizi ilk doğduğu günden beri kucağına alıyor, uyutuyor, müzik dinletiyor, gazını çıkartıyor. Çok çabuk adapte oldu. Şu an çok sabırsız bir şekilde ikinci, üçüncü ve Allah nasip ederse dördüncü çocuğu yapmayı düşünüyoruz.