Duygu Leloğlu: Kılıçdaroğlu terörist ağzıyla konuştu
79 gün Hatay’dan canlı yayın yapan Duygu Leloğlu: Türkiye, Afrin harekatında dünyanın algısını çok iyi yönetti. Avrupa, teröristlerle iş birliği yapıyor, medyaları yanlarında. Türkiye, Batı’nın karalama operasyonuna asla izin vermedi.
- Magazin
- Giriş Tarihi: 19.04.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 19.04.2018 | 03:25
A Haber'de yayınlanan 'Memleket Meselesi' adlı programı, Hatay sınırından sunan başarılı sunucusu Duygu Leloğlu, GÜNAYDIN'a konuştu. Leloğlu, Afrin operasyonu konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok doğru bir karar verdiğini söyledi.
- Dış politika ve Avrupa Birliği üzerinde uzmanlaştım. 15 yıl Belçika Brüksel'de yaşadım. Orada çeşitli basın kuruluşları için çalıştım. SABAH gazetesinin Brüksel temsilcisiydim. Sonra Türkiye'ye döndüm, a Haber'in kuruluşundan beri, yedi yıldır buradayım. Aktif olarak televizyonculuğa a Haber'de başladım. Yazılı basından geldiğim için kendimi önce gazeteci, sonra televizyoncu olarak niteliyorum.
- 'Memleket Meselesi'ni 79 gün boyunca Hatay'dan sunduk. Afrin Operasyonu başlayınca hiç düşünmeden, Mehmetçiğe destek olmak için 'Hadi oraya gidelim' dedik. Tabii konular ve konuklarla kamuoyunu da bilgilendirmek, gerçekleri anlatmak gerekiyordu. Gerçekten yağmur da olsa, çamur da olsa, çok başarılı bir şekilde yaptık canlı yayınlarımızı.
'BİZLER BİRER NEFERİZ'
- Geçmişte birçok sıcak çatışma altında gazetecilik yapmış biri olarak söylüyorum ki; Avrupa ve Ortadoğu'nun yakın geçmişine bakacak olursak, şu dönemdeki kadar büyük bir algı savaşına hiç tanık olmamıştık. Batı medyası, her türlü psikolojik harp tekniğini kullanarak moralimizi çökertmeye çalıştı. 'Türk ordusu işgalci güçtür', 'Türkiye oraya işgal etmeye gidiyor', 'Sivilleri öldürüyor' gibi yalanları yaymak için uğraştılar. Bu, terörist ağzıdır! Ne yazık ki içimizden bazıları da bu terörist ağzını kullandı. Bizler birer neferiz! Afrin harekatında da bize çok büyük sorumluluk düştü. Dünya kamuoyununa kendimizi her zamankinden çok daha fazla anlatma ihtiyacı doğdu. O zaman ben de karşı atağa geçtim. Sadece siyasi tartışma programlarında değil, bütün kalbimle ülkemin yanında olmaya gayret gösterdim. Yabancı meslektaşlarımla birebir konuşarak Türkiye'nin sınırlarını teröristlerden korumak zorunda olduğunu bıkıp usanmadan anlattım.
- Türkiye, Afrin harekatında algıyı çok iyi yönetti; anında yanıt verdi. Bir fotoğraf vardı; dünyanın önemli haber ajansları, o fotoğrafla, 'Türkler hastaneyi vurdu' diye haber yaptı. Türkiye o haberi birkaç saat içinde yalanlayınca sus pus kaldılar. Türkiye kamu diplomasisini iyi kullandı ve bunda çok başarılı oldu. Karalama operasyonuna asla izin vermedi. Avrupa, kendi çıkarları için teröristlerle işbirliği yapmaya çalışıyorlar. Medyaları da onların yanında. Fakat Türkiye onların oyununu boşa çıkardı, yedi düvelle mücadele etti. Şimdi ise ekonomi silahıyla belimizi bükmeye çalışıyorlar ama o köprünün altından çok sular aktı, o silah da işe yaramaz.
'AVRUPA ÖNÜMÜZDE TİTRİYOR'
- Cumhurbaşkanımız, Afrin operasyonu konusunda çok doğru bir karar verdi. Halkla konuşunca da, bölge halkının terörden çok çektiğini ve bu harekatın ne kadar doğru olduğunu anladık. Afrin, teröristlerin yıllarca Türkiye'ye en önemli geçiş noktalarından biriydi. Yıllarca sınırdan Amanoslar'a, oradan da Akdeniz'e geçtiler. Türkiye bu operasyonla geçişi kapattı. Özellikle 15 Temmuz sonrasından itibaren terörle mücadelede çok yol alındı. Çünkü sınırdaki bazı FETÖ'cü askerler, yıllarca PKK ile iş birliği yapmış. Avrupa'nın ağzı açık kaldı. Geçen gün İspanya'nın önemli gazetesi El Pais, şöyle bir başlık atmış: 'Avrupa, Türkiye devinin önünde titriyor.' İşte bu nedenle belimizi bükmeye çalışıyorlar. Kılıçların çekildiği bir ortamda bile Türkiye, dengede durmayı başarıyor. Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde şöyle dedi: "Ne ABD ile müttefiklikten, ne Rusya ile kurduğumuz ilişkiden vazgeçeriz, ne de İran ile olan ilişkimizi bozarız." Türkiye o kadar başarılamayanı başarıyor ki... Tükiye, o kadar güçlü ve kilit bir noktada ki... ABD'nin dünyadaki itibarını yitirdiği bir ortamda, ülkemin oyun kurucu olarak Ortadoğu'nun yükselen yıldızı olarak ortaya çıktığını görüyorum ve seviniyorum. Şu anda ABD ve Avrupa'nın çıkışlarının tek nedeni; Suriye'de oyunda kalma çabası. Çünkü Afrin ve sonrasındaki gelişmeler, onları oyun dışına itti.
- İleride siyasete girer miyim, hiç düşünmedim. Siyaset ilgimi çekiyor ama gazeteci olarak.
- Canlı yayın yapmak çok zor çünkü ağzınızdan çıkan her şeye dikkat etmeniz gerekiyor.
KILIÇDAROĞLU, BU ÜLKENİN VATANDAŞI DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANIYOR
- Sanatçılar, Mehmetçiğe destek için Hatay'a gitti. Ben oraya gitmeleriyle gurur duydum. Mehmetçik orada gözümüzün içine bakıyor. Yapacağımız tek şey; onların yanında olduğumuzu göstermek. Türkiye'ye mal olmuş sanatçılar tabii ki Mehmetçiğin yanında duracak. Kemal Kılıçdaroğlu, ana muhalefet partisi liderine yakışmayacak sözler söyledi o sanatçılara. Kılıçdaroğlu, sanki, bu ülkenin vatandaşı değilmiş ve belimizi bükmeye çalışanlara hizmet ediyormuş gibi hareket ediyor. Kabul edilebilecek bir şey değil. Sanatçılarımızın açıklamalarına baktım, çok seviyeli bir şekilde cevap verdiler kendisine. Kılıçdaroğlu ise "Az bile söylemişim" dedi. Aslında şaşırmamak lazım. Afrin harekatı başlarken de, "Afrin merkezine girmeyin" diyerek teröristlerin ağzından konuşmuştu.
GÜNAYDIN