Mustafa Ceceli: Yeni sistem bizi özgürleştirecek
14 Şubat’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde konser verecek olan Mustafa Ceceli: Ben eşime sadece 14 Şubat’ta hediye almam. Sevgimi bir gün değil, her gün göstermeyi seviyorum. Özel günlerin gelmesini beklemem. Sürprizli bir eşim. Onun sevindiğini görmek beni mutlu ediyor
Mustafa Ceceli, 10'uncu sanat yılında beşinci solo albümü 'Zincirimi Kırdı Aşk'ı dinleyicilerle buluşturdu. Ceceli ile yeni albümünü, müzik kariyerini ve referandumla ilgili düşüncelerini konuştuk...
10'uncu sanat yılınızda 'Zincirimi Kırdı Aşk' adlı albümünüzü çıkardınız...
Tam anlamıyla bir pop albümü çıkardım. Günümüzde en çok ihtiyacımız olan sevgiyi ve saygıyı anlatan bir albüm oldu. Aşkı tutamazsın. Aşk varsa, zincir dayanmaz. İnsanın kendi zincirlerini kırabileceği tek duygu aşktır. İnsanlar aşık olduğunu zannediyorlar ama eğer olursa kişi bütün zincirlerini kıracaktır. 14 şarkının olduğu, sektördeki kadim isimlerin buluştuğu, dolu dolu bir albüm. Başka duyguların sesi olmayı seviyorum.
10'uncu sanat yılınızda 'Zincirimi Kırdı Aşk' adlı albümünüzü çıkardınız...
Tam anlamıyla bir pop albümü çıkardım. Günümüzde en çok ihtiyacımız olan sevgiyi ve saygıyı anlatan bir albüm oldu. Aşkı tutamazsın. Aşk varsa, zincir dayanmaz. İnsanın kendi zincirlerini kırabileceği tek duygu aşktır. İnsanlar aşık olduğunu zannediyorlar ama eğer olursa kişi bütün zincirlerini kıracaktır. 14 şarkının olduğu, sektördeki kadim isimlerin buluştuğu, dolu dolu bir albüm. Başka duyguların sesi olmayı seviyorum.
Son iki albümün isminde aşk kelimesinin geçmesinin özel bir nedeni var mı?
Aşk olmadan bu sistem dönmez. Buradaki aşk kavramını sadece ikili ilişkiler için düşünmeyelim. Aşk her şeye duyulabilir. Biz bu kavramı unuttuk. Buradaki aşk; Allah aşkı, annebaba aşkı, evlat aşkı, doğa aşkı olmak üzere her şeyi kapsıyor. Benim düşündüğüm aşk; karşındakinin hakkını vermek. Albümlerde de bunu vurguluyoruz.
Herkes single yaparken sizin 14 şarkılık albüm yapmanızın nedeni nedir?
Sebebi; 'kendin pişir kendin ye'dir. Ben aranjörüm, stüdyo da kendimize ait. Dolayısıyla başka sanatçılara göre avantajımız var. Aslında kendi söz ve bestesini yapan sanatçılar benden daha şanslı çünkü en yüksek maliyet söz ve bestedir, ardından aranjman maliyeti gelir. Bu nedenle 14 şarkılı albümler tercih ediyorum.
Her yaştan dinleyiciye hitap etmenizi nasıl açıklarsınız?
Instagram'ın istatistiğine göre; dinleyici kitlem 13-17 yaştan başlıyor. Ülkelere baktığınızda da; sırasıyla Türkiye, Azerbaycan, Irak, İran, Almaya ve İran geliyor. Oğlumun sınıfında da hayranlarım var. "Biz seni tanıyoruz" diyerek benimle fotoğraf çektirmek istiyorlar. Bir anne gelip "3 yaşındaki oğlum sizi dinlemeden yemek yemiyor" diyor. Her kesime hitap ettiğim için şükrediyorum. Ben başarıyı sahiplenmem. Güzellikleri paylaşabilmek benim için daha önemlidir. Dolayısıyla bu bir ekip başarısıdır. 10 yılda toplam 78 şarkı söylemişim. Bundan sonrası o kalıcılığı koruyabilmek.
İKİ YILDIR BOKS YAPIYORUM
Demet Akalın, albüm fotoğraflarınızda sizi James Dean'e benzettiğini söyledi...
Esra Başıbüyük; kapağı, tasarımı, stili belirleyen kişi. Fotoğrafları da Tayfun Çetinkaya çekti. Hayal ettikleri şeyi tam olarak çıkardıklarını gördüm. "Mustafa senin artistlik yönünü kullanalım" dediler. Poz verip vermemek arasında çıktı o fotoğraflar. Ayrıca bir efsaneye benzetiliyorsam ne güzel.
Duygusal birisiniz ama aynı zamanda da çok eğlenceli ve enerjiksiniz...
Evet, gizli saklı kalan bir tarafım. Hepimiz insanız. Hem melankolik, hem eğlenceli anlarımız olabilir. Amaç bulunduğun anın hakkını vermektir. Düğüne gidiyorsan halay çekersin; kenarda oturmazsın. Bir toplantıdaysan da ciddi olacaksın. Tribüne gidiyorum, maç izlemek istiyorum. Tüm gözler üzerimde oluyor ama kendimi kasmıyorum. Çünkü ben o maçı seyretmek ve keyif almak için gidiyorum.
Bilmediğimiz bir hobiniz var mı?
Haftada bir gün, 22.00-23.00 saatleri arasında halı sahada top oynarım. İki yıldır da boks yapıyorum. Otomobil sporlarına merakım vardır; piste giderim, kaskı takıp gazlarım. Karada 305 km. yaptım en fazla. Şimdi de James Bond'la özdeşlemiş bir otomobil olan Aston Martin'in reklam yüzü oldum. İngiltere'de bazı kapıları açmamıza vesile olacağını düşünüyorum. Çok prestijli bir markayla hem Türkiye, hem de dünyada yan yana gelebilmek benim için çok önemli.
14 Şubat'ta sahnedesiniz. Eşiniz Sinem Hanım buna ne diyor?
Ben her 14 Şubat'ta sahnede oluyorum. Bu yıl da Bostancı Gösteri Merkezi'nde konserimiz var. Eşim Sinem, Sevgililer Günü'nü çok kabullenmiyor zaten; sevginin bir gününün olmayacağını düşünüyor. Ben de onunla aynı fikirdeyim. Eşime sadece 14 Şubat'ta hediye almam, içimden ne zaman hediye almak gelirse o zaman alırım. Benim için bunun özel bir günle sınırlandırılması mümkün değil. Genelde eşim konserlerime geliyor ama bu sene oğlumuzla olması gerekebilir. 14 Şubat'ta ille sevgilinizin olmasına da gerek yok. Gelin birlikte eğlenelim.
Sürpriz yapan biri misiniz?
Fazlasıyla sürprizliyimdir. İnsanların sevindiğini görmek beni mutlu ediyor. Bir insana tebessüm ettirmek dünyanın en güzel duygusu bence. Bunu yaşatırken de hiçbir özel günü beklemem. İnsanların mutlu olması için pahada yüksek şeylere ihtiyaç yoktur. Bazen bir tebessüm, bazen bir çiçek... Ben de o sürprizleri çokça yaparım.
Paylaştığınız videoda 'Güçlü bir Türkiye için ben de varım' diyerek referandumla ilgili düşüncelerinizi dile getirdiniz. Neler söyleyeceksiniz?
Cumhurbaşkanlığı sekreteri Hasan Doğan bana bir videoyla düşüncemi sordu. Benim düşüncem şu: Ben darbe anayasasıyla yönetilmek istemiyorum. Bugüne kadar hangi yönetim halka 'Biz yeni bir anayasa yaptık, siz ne diyorsunuz?' diye sordu. Bir vatandaş olarak fikrimin sorulması hoşuma gidiyor. Bir vatandaş olarak beni kaale aldıklarını düşünüyorum. Bu işe destek verip vermeme kısmını da ise okursun anayasayı, isteyip istememe konusunda kendine bir yön çizersin. Değişiklikleri takip ettim. 'Sizi kan dökmeye itenlere değil, özgürce sandığa gidip iradenizi ortaya koymanızı sağlayan kişilere itibar edin' dedim.
ELEŞTİRİLER UMURUMDA DEĞİL
Videonun ardından eleştiriler de aldınız. Bunlara nasıl cevap vereceksiniz?
Ben siyasetçi değilim, sadece fikrimi ifade ettim. Evet ya da hayır demek herkesin özgür iradesidir. Demokrasiden söz ediyorsak kimsenin tercihini eleştiremeyiz. Ülkeyi, insanları fikri olarak ikiye bölmeye çalışıyorlar. Birileri evet desin, birileri hayır desin; çatışsınlar istiyorlar. Neden çatışalım? Herkesin kendi düşüncesidir, saygı duyarız. Zaten referandum da bu saygıyı ortaya koyan bir göstergedir. Ülkemizin geleceği için faydalı olacağını düşünüyorum. Vatandaşların sağduyulu olması gerekiyor. Bizler açık olarak düşüncemizi söyledik. Ama fikirlerimizi söyledikten sonra hemen tacize uğruyoruz, sosyal medyada linç kampanyası başlıyor. Açık söyleyeyim; umurumda değil, ne yazdıklarını okumadım bile, istediklerini yazabilirler. Ben karşımdaki kişileri düşüncelerinden ötürü eleştirmiyorum.
Sizce yeni anayasayla birlikte neler değişecek?
Sistem olarak bizleri daha özgürleştireceğini düşünüyorum. Ben hukukçu değilim, işletme mezunuyum ama bir vatandaşım. Anayasadaki her bir hamle beni ilgilendirir. Benim de 5 yaşında bir çocuğum var. Bu anayasa onlar için zaten. Yarın reşit olduklarında onları nasıl bir Türkiye bekleyecek? İşte uzun vadeli planlar budur. Benim beklentim bu maddelerin herkese anlatılması. Bizler hukukçu değiliz, o dili anlayamayabiliriz. Yetkili kişilerin en anlaşılır haliyle, en sade haliyle 'Bu madde budur, şimdi buna çevriliyor' diye sabırla anlatmaları gerekiyor. Buradaki sorumluluk sadece bir düşüncenin arkasında gitmek değil; bu tarihi bir sorumluluk. Bu özgürlüğü sana devlet vermiş; 'Sandık koyacağım, iki seçenek var, kararını ver' diyor. Burada insanlara neye evet, neye hayır demeleri gerektiğini özellikle anlatmaları gerektiğini düşünüyorum. Burada bizim hayatımızı ilgilendiren bir konu var.
YENİ ANAYASA BİZİ DEMOKRATİK OLARAK İLERİYE TAŞIYACAK
'Güçlü bir Türkiye için ben de varım' demenizin nedenini nasılaçıklarsınız?
Bence yeni anayasa Türkiye'yi çok daha güçlendirecek. İleriye dönük olarak önümüzü açacak. Biz tahmin edildiği gibi özgür değiliz. Her taraftan abluka altına alınmışız; fiziki olarak da, fikren de. Birtakım dayatmalar içindeyiz. Özgürleşip daha da güçleneceğimizidüşünüyorum. Millileşmeyi düşünmek, dışa bağımlığı azaltmak gibiçalışmaların artık lafta kalmamasını da sağlayacak. Bu dileklerimizbazı bağlayıcı kurallar nedeniyle gerçekleşemiyor. Birtakım anlaşmalara takılıp kalıyoruz. Bu, Türkiye'nin gerçek anlamda özgürleşmesi demek. Tüm dünyayla daha el ele, kol kola olabileceğimiz bir fırsat var. Bizi demokratik olarak daha da ileriye taşıyacağını düşünüyorum.
TARİHİN EN KOLAY MÜZİSYENİYİM
Yeni albümde şarkıların düzenlemesiyle ilgili her şeyi bu kez siz üstlenmemişsiniz...
Evet, orkestradan arkadaşlarım yaptı. Bir şarkının düzenlemesini de kardeşim Sinan yaptı. Kardeşime ve orkestra arkadaşlarıma çok güveniyorum. Bu konuda paylaşımcıyım. Belki bir sonraki albümde hiçbir aranjeyi ben yapmam.
Çalışması zor biri misiniz?
Tarihin en kolay müzisyeniyimdir, çok uyumluyumdur. Kimseye 'Sen ne karışıyorsun?' demem. Hepimiz farklı beyinleriz. Birinin orada vereceği bir tavsiye şarkının kaderini değiştirebilir.
HALA MAHALLEMDEKİ BAKKALDAN ALIŞVERİŞ YAPARIM
Şöhretin büyüsüne kapıldığınız olmadı mı?
Şöhretin hayatımı etkilemesine izin vermiyorum. İnsan ekranda tam olarak kendisini yansıtamayabilir. Ama konserlerde beni daha gerçek halimle görürler. Ben alışkanlıklarımdan vazgeçmem. Hâlâ mahallemdeki bakkaldan alışveriş yaparım, esnafla sohbet ederim. Bir yere girerken valeyle, güvenlikle konuşurum. Bence olması gereken de budur. Benim kimseden bir fazlalığım yok ki. Göz önünde olmamız, bizim ayrıcalıklı olduğumuz anlamına gelmiyor. Cana yakınlıksa bu; benim içimden geliyor.
Her şey hayallerimin ötesinde gerçekleşti
10 yıllık müzik kariyerinizi nasıl değerlendirirsiniz?
Her şey hayal ettiğimin ötesinde gerçekleşti. Kurduğun hayal senin zihnindekiler kadar oluyor ya; öngöremediğimiz şeyler de oluyor. Gelişen ve değişen bir dünya var. Kendinizi sürekli yenilemelisiniz. Benim öngöremediğim şey; popülarite oldu. Hep tek bir niyetle yola çıktım; o da kalıcı olmaktı. Bugüne kadar hep kalıcı isimlerle çalıştım. Çalıştığım insanlardan çok şey öğrendim. Kariyerbüyüdükçe egonun düştüğünü gördüm.
Merve Yurtyapan - Günaydın