Sarp Levendoğlu: Hayatta yapmam’ dediğim şeyleri oynamak zevkli!
‘Ölene Kadar’ dizisinde aşık olduğu kadın için her kötülüğü yapabilecek biri olan ‘Ender’i oynayan Sarp Levendoğlu: Kötüyü canlandırmak çok keyifli. Normalde yapmayacağım şeyleri oynadığım zaman çok eğleniyorum
Atv'nin iddialı dizisi 'Ölene Kadar'da başrolü Fahriye Evcen ve Engin Akyürek'le paylaşan Sarp Levendoğlu, diziyi ve rolünü GÜNAYDIN'a anlattı. 'Ölene Kadar'da saplantılı, hırslı, kötü ama bir o kadar da sakin ve iyi kalpliymiş gibi görünen 'Ender'i canlandıran oyuncu, performansıyla kısa sürede dikkat çekmeyi başardı. Birce Akalay'la boşanma davası devam eden Levendoğlu, özel hayatıyla ilgili sorulara yanıt vermedi.
'Ölene Kadar'la yollarınız nasıl kesişti?
Önce senaryoyu okudum, ardından Timur Savcı ile üzerinde konuştuk. Birinci sınıf bir yapım şirketi, birinci sınıf yönetmen ve birinci sınıf oyuncularla çalışacağım için büyük heyecan duydum.
Projeyi kabul etmekteki en büyük motivasyonunuz neydi? Senaryo ve özellikle sizin karakteriniz dikkat çekici çünkü...
Bana rolü kendi istediğim doğrultuda şekillendirebilme özgürlüğünün tanınması benim en büyük motivasyonum oldu.
'Ölene Kadar'la yollarınız nasıl kesişti?
Önce senaryoyu okudum, ardından Timur Savcı ile üzerinde konuştuk. Birinci sınıf bir yapım şirketi, birinci sınıf yönetmen ve birinci sınıf oyuncularla çalışacağım için büyük heyecan duydum.
Projeyi kabul etmekteki en büyük motivasyonunuz neydi? Senaryo ve özellikle sizin karakteriniz dikkat çekici çünkü...
Bana rolü kendi istediğim doğrultuda şekillendirebilme özgürlüğünün tanınması benim en büyük motivasyonum oldu.
ONU ANLAMAYA ÇALIŞTIM
Dizide 'Ender'in iki farklı yüzünü görüyoruz. Biri sevdiği kadına karşı olan iyi tarafı,diğeri de istediğini elde edebilmek için yapacağı kötülüklerde sınırının olmaması... Hazırlanırken nasıl bir yol izlediniz?
Bahsettiğim gibi senaryoyu okuduktan sonra 'Ender'in nasıl bir karakteri olduğunu çözüp onu anlamaya çalıştım.
'Ender'i siz nasıl tanımlıyorsunuz?
'Ender' gerçekten Makyevelist bir karakter. Bir kıza aşık ve kız da başkasıyla evlenecek. Kızın babası da, söyleyecekleriyle hayatını olumsuz yönde değiştirecek. Aklına gelen ilk şey; kızın babasının ölümünü planlayıp suçu da evleneceği adama atmak. 'Ender' buna gayet normal yaklaşıyor. İşin aslı, mantığı böyle çalıştığı için öyle davranıyor. Olaya 'Benim durumumda olan herkes bunu yapardı, ben kötü bir şey yapmadım ki' mantığıyla yaklaşıyor.
BANA HİÇ BENZEMİYOR
Karakterin size benzeyen ya da sizi etkileyen yanı var mı?
'Ender'in kendime yakın bulduğum hiçbir yanı yok. 'Şu özelliği de bana benziyor' diyebileceğim hiçbir şey bulamıyorum.
Daha önce hiç bu kadar kötü bir karakteri canlandırmamıştınız. Kötüyü oynamak siziniçin nasıl bir deneyim?
Aslında kötü karakteri ilk kez canlandırmıyorum; 'Mor Menekşeler' dizisinde katil bir kabadayıyı oynuyordum. O da benim iyi insan normlarımın dışında bir karakterdi. Kötü karakteri oynamak benim için daha eğlenceli çünkü sınırları az oluyor. Normal hayatta yapmayacağım şeyleri oynadığım zaman çok eğleniyorum. O yüzden keyifli.
Sizce 'Ender' bu kadar kötülüğü sadece aşkı için mi yapıyor? Karakterinin bu kadar kötü olmasını tetikleyen şey ne?
'Ender' çok aşık ama onun dışında da iş hayatına bakış açısı, yaşam tarzı da kötücül. Ancak bütün bunlar ona kötülük gibi gelmiyor. 'Başarıya giden yolda yapılan her şey mubahtır' diye bakıyor. Bu çok adice bir şey evet ama aşkı için kötülük yapmıyor. Geleceğini kaybetmek de istemiyor. Aklına gelen her şeyi yapabilecek kadar mantıksız bir karakter aslında. Ama bir yandan da çok zeki.
'Ender'i izlerken 'Bir insan bu kadar da kötü olabilir mi?' diyoruz. İlerleyen bölümlerdeonda bir değişim görecek miyiz?
İlerleyen bölümlerde neler olacağını ben de bilemiyorum ama 'Ender'i izlerken gerçekten de insanda 'Bu kadar kötü nasıl olunur?' duygusu uyanıyor. Ama ben bu karakteri hiçbir zaman kötülük yapan bir insanmış gibi oynamadım. 'Ender', 'Böyle bir durumda kalırsan bunu yapmak zorundasın. Kendini korumak için birileri ölebilir. Ben mi öleyim yani?' diye düşünüp olayı çok sakin karşılıyor. Bence aslında bu yüzden çok kötü zaten. 'Ender'in de bir yolculuğu olacaktır diye düşünüyorum. Senaristimizin kalemi zaten çok kuvvetli.
Engin Akyürek'in canlandırdığı 'Dağhan', kaybettiği 11 yılın ve başına neden buolayların geldiğinin peşine düşüyor. 'Ender'in, 'Dağhan'la ilgili bir planı var mı?
Muhakkak olacaktır. Ender'in de tahmin etmediği bir gelişme yaşandı. Tabir-i caizse pandoranın kutusu açıldı. Muhtemelen hem 'Dağhan'dan kurtulmak, hem de sahibi olduğu şeyleri kaybetmemek için planlar yapacaktır. Aynı zamanda sevdiği kadının hâlâ 'Dağhan'a aşık olduğunun da farkında.
'Ölene Kadar'da 'Ender', 'Beril'e aşık oluyor. Fakat 'Beril', 'Dağhan'la evlenmek istiyor. 'Ender', sevdiği kadının babasını öldürüp suçu 'Dağhan'a atıyor.
YAŞANANLAR ARTIK SON BULSUN, HUZUR GELSİN
Son dönemde ülke olarak çok olumsuz olaylar yaşadık. Bu süreçten siz nasıl etkileniyorsunuz? Sanatçıların neler yapması gerekiyor?
Korkunç olaylar oldu maalesef; terör birçok can aldı. Sokağa çıktığımızda bunun sıkıntısını duyuyoruz. Kaybettiğimiz şehitlerimiz, geride de acılı aileler var. Ben elimden geldiğince şehit ailelerine ve polislerimize destek verecek sosyal sorumluluk projelerinde yer almaya çalışıyorum. Umarım bütün bunlar son bulur ve barış içinde mutlu ve huzurlu bir ülkede yaşamaya devam ederiz.
ÖLENE KADAR RÜZGAR SÖRFÜ YAPABİLİRİM
Önceki filminiz 'Deliormanlı' için boks dersleri almıştınız. Hâlâ derslere devam ediyor musunuz? Bu dizideki rolünüz için özel bir çalışma yaptınız mı?
'Deliormanlı' filmi için boks dersleri aldım ama orada fiziksel görünüşüyle de 'Bu çocuk boksör' dedirtmem gerekiyordu. Bu proje için fazla çalışma fırsatım olmadı.
Oyunculuk ve boks dışında 'Ölene kadar yaparım' dediğiniz bir şey var mı?
Ölene kadar yapacağım şey; rüzgar sörfü. Aslında her şeyden daha fazla yapmak istediğim şey; sörf diyebilirim.