Mustafa Ceceli: Tuttuğum orucun hakkını veremedim
“Bayram bitsin 61 gün oruç tutacağım” diyen Mustafa Ceceli, konuştu.
Sosyal medya ile ülkenin imtihanı daha bitmedi. Sosyal medyayı tamamen hakaret etme aracı olarak kullanan çok insan var. "Kim ne yapmış, kim ne etmiş. Dur ben şuna bir laf sokayım" diyenlerin ülkesinde sosyal medyanın son talihsizi de Mustafa Ceceli oldu. Twitter'daki "Mustafacecelioruçtut" hastag'i sonrasında ramazanın son günü "Bayram bitsin 61 gün oruç tutacağım" diyen Mustafa Ceceli'yi arayıp "Alo Mustafa kimseyi inandırmak zorunda değilsin ki oruçlu olup olmadığına. O Allah'la senin aranda değil mi? Neden böyle bir şey yapmak istiyorsun? Bir hocaya mı danıştın?" diye sordum. Ha bir de "Eurovision'a gidiyor" haberlerinin aslını astarını...
-Mustafa olayı baştan anlatır mısın?
Biz eşimin yazlığındayken Snapchat'e bir fotoğraf koydum. Bizim ufaklık halıda oturuyor. Annem de yemek yediriyor. Yemeğin köşesi görünüyor. Bir tanesi aldı fotoğrafı, Cumhurbaşkanı iftarında ezan okuyor ama oruç tutmuyor diye operasyon başlattı.
-Sen de sinirlendin?
Evet olaya yenildim. Oruçlu olan insanın diline de hâkim olması gerekiyor. Her ne olursa olsun insanlara hakaret etmemem gerekirdi. Ne derlerse desin herkesi yaratan Allah'tır. Sonra bununla ilgili bir tweet attım ve hastag'ler başladı. "Mustafa Oruç tut, sahura kalk" diye. Eğlenmeye başladılar.
-Neden rahatsız oldun bu kadar?
Ben oruçluyken bana birinin iftira atması çok ağır. İftira attığı için, böyle bir şeyi malzemeye çevirmesine sinirleniyorum. Tamam bana insanlar Twitter'dan hakaret etse kaç yazar. Twitter sanal bir yer. İbadeti siyaset gibi sunmaları rahatsız etti.
-Sokakta biri gelip bir şey söyledi mi?
Bu konuyla ilgili hakaret yok. Sadece iki kişi gelip "Takma bunları neden cevap veriyorsun" dedi.
-Şimdi de "61 gün oruç tutacağım bayramdan sonra" diye tweet attın. Bu neyin hesaplaşması?
İç dünyamdaki özeleştirim. Ramazanın son günü muhasebe yaptım. Ben bu ramazanı nasıl geçirdim diye dönüp baktığımda, biri küfür de etse benim sessiz kalmam gerekiyordu. Tuttuğum orucun hakkını veremedim. Hani "Denize girince orucum bozulur mu?" gibi tuhaf sorular sorulur ya, asıl böyle durumlarda oruç bozulur. Gıybet yaparsan oruç bozulur. Orucu yemiş olursun. Ben de bunu yaptım.
-Kaç yaşında hacca gittin?
22 yaşında.
-Seni biri mi zorladı?
Hayır, annemle beraber gittim. Kimse zorlamadı.
-Peki 61 gün oruç için herhangi bir hocaya danıştın mı?
Hayır danışmadım. Bu, vicdanen verdiğim bir karardır.
-Sosyal medya hesaplarını kapatmayı düşündün mü?
Beni takip eden, dinleyen insanlar var. Hakaret edenlerin Mustafa Ceceli ile işi yok. O sağda solda okuyor, bir küfür edeyim diyor öyle giriyor sayfama. Beni sevenlerden küfür ya da hakaret yok. Ama artık özel bir şey koymam. Ancak çiçek, böcek.
-Bugün bayram peki neredesin?
Bayramın birinci günü ailemleydim. Babamdan harçlık aldım, elini öptüm. Ben de eşime, kardeşime ve oğluma harçlık verdim. Bomba nedeniyle etkinlikler iptal, şu an buralardayım.
-Peki Eurovision durumu nedir? Gidiyor musun?
O nereden çıktı bilmiyorum. Teklif gelmedi, gitmeyi de düşünmüyorum.
-Teklif gelse gitmez misin?
Asla düşünmüyorum. Kendi insanından tokat yersin. O yüzden gitmiyorum.
SOSYAL MEDYA SINAVINDAN NASIL GEÇERİZ?
-Sakin olarak.
-"O yapmış ben de yapmalıyım" demeyerek.
-"Dur ben şuna bir laf sokayım" demeyerek.
-"Onun var benim neden yok" demeyerek.
-Başkasının sayfasını nefret ettiğin için değil, sevdiğin için takip ederek.
-Kim ne yazıyorsa, ne fotoğraf koyuyorsa saygı göstererek.
-İnsanları olduğu gibi kabul etmeye başlayarak.
Esin ÖVET / Habertürk
-Mustafa olayı baştan anlatır mısın?
Biz eşimin yazlığındayken Snapchat'e bir fotoğraf koydum. Bizim ufaklık halıda oturuyor. Annem de yemek yediriyor. Yemeğin köşesi görünüyor. Bir tanesi aldı fotoğrafı, Cumhurbaşkanı iftarında ezan okuyor ama oruç tutmuyor diye operasyon başlattı.
-Sen de sinirlendin?
Evet olaya yenildim. Oruçlu olan insanın diline de hâkim olması gerekiyor. Her ne olursa olsun insanlara hakaret etmemem gerekirdi. Ne derlerse desin herkesi yaratan Allah'tır. Sonra bununla ilgili bir tweet attım ve hastag'ler başladı. "Mustafa Oruç tut, sahura kalk" diye. Eğlenmeye başladılar.
-Neden rahatsız oldun bu kadar?
Ben oruçluyken bana birinin iftira atması çok ağır. İftira attığı için, böyle bir şeyi malzemeye çevirmesine sinirleniyorum. Tamam bana insanlar Twitter'dan hakaret etse kaç yazar. Twitter sanal bir yer. İbadeti siyaset gibi sunmaları rahatsız etti.
-Sokakta biri gelip bir şey söyledi mi?
Bu konuyla ilgili hakaret yok. Sadece iki kişi gelip "Takma bunları neden cevap veriyorsun" dedi.
-Şimdi de "61 gün oruç tutacağım bayramdan sonra" diye tweet attın. Bu neyin hesaplaşması?
İç dünyamdaki özeleştirim. Ramazanın son günü muhasebe yaptım. Ben bu ramazanı nasıl geçirdim diye dönüp baktığımda, biri küfür de etse benim sessiz kalmam gerekiyordu. Tuttuğum orucun hakkını veremedim. Hani "Denize girince orucum bozulur mu?" gibi tuhaf sorular sorulur ya, asıl böyle durumlarda oruç bozulur. Gıybet yaparsan oruç bozulur. Orucu yemiş olursun. Ben de bunu yaptım.
-Kaç yaşında hacca gittin?
22 yaşında.
-Seni biri mi zorladı?
Hayır, annemle beraber gittim. Kimse zorlamadı.
-Peki 61 gün oruç için herhangi bir hocaya danıştın mı?
Hayır danışmadım. Bu, vicdanen verdiğim bir karardır.
-Sosyal medya hesaplarını kapatmayı düşündün mü?
Beni takip eden, dinleyen insanlar var. Hakaret edenlerin Mustafa Ceceli ile işi yok. O sağda solda okuyor, bir küfür edeyim diyor öyle giriyor sayfama. Beni sevenlerden küfür ya da hakaret yok. Ama artık özel bir şey koymam. Ancak çiçek, böcek.
-Bugün bayram peki neredesin?
Bayramın birinci günü ailemleydim. Babamdan harçlık aldım, elini öptüm. Ben de eşime, kardeşime ve oğluma harçlık verdim. Bomba nedeniyle etkinlikler iptal, şu an buralardayım.
-Peki Eurovision durumu nedir? Gidiyor musun?
O nereden çıktı bilmiyorum. Teklif gelmedi, gitmeyi de düşünmüyorum.
-Teklif gelse gitmez misin?
Asla düşünmüyorum. Kendi insanından tokat yersin. O yüzden gitmiyorum.
SOSYAL MEDYA SINAVINDAN NASIL GEÇERİZ?
-Sakin olarak.
-"O yapmış ben de yapmalıyım" demeyerek.
-"Dur ben şuna bir laf sokayım" demeyerek.
-"Onun var benim neden yok" demeyerek.
-Başkasının sayfasını nefret ettiğin için değil, sevdiğin için takip ederek.
-Kim ne yazıyorsa, ne fotoğraf koyuyorsa saygı göstererek.
-İnsanları olduğu gibi kabul etmeye başlayarak.
Esin ÖVET / Habertürk