Orta Doğu ateş çemberi! Uzman isimler A Haber'de yorumladı... ABD ve İsrail'e sert sözler: Devlet değil terör örgütleri
Orta Doğu'da savaş gerilimi sürüyor. ABD ve İsrail, İran’ın nükleer tesislerini hedef alır mı? Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Merve Suna Özel olası iki ihtimali anlattı. Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan ise Hürmüz Boğazı vurgusu yaptı ve "İsrail’i kevgire çevirecek nerede nasıl durulacağı belli olmayan bir savaşa davetiye çıkartıyor." ifadelerini kullandı.Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, ABD ve İsrail için "birbirlerini destekleyen terör örgütleri" dedi.
- Canlı Anlatım Gündem
- Mehmet Karataş
- Giriş Tarihi: 09:00 | 04.10.2024
- Güncelleme Tarihi: 16:46 | 07.10.2024
İsrail ordusunun Lübnan'a yönelik hava ve kara saldırıları hız kesmeden devam ediyor. Elin kanlı Netanyahu yönetimi sivil ayrımı gözetmeksizin bombalar yağdırıyor. Beyrut'ta patlamalar sürdü ve vurulan noktalardan alevler yükseldi. Gökyüzü siyah dumanla kaplandı. Şimdiye kadar 2 bine yakın Lübnanlı hayatını kaybetti çok sayıda yaralanan oldu.
ABD askerini bölgeye çekmeye çalışan Tel Aviv yönetimi 4-5 ülkeye saldırarak savaşı genişletmeye çalışıyor. ÖTe yandan İsrail'in Türkiye'ye 80 KM mesafede Suriye içinde İran ait olan üssü vurmasından sonra Türkiye İdlib kırsalına hava savunma sistemleri kurdu. Tansiyonun her geçen an yükseldiği Orta Doğu'da yaşanan gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan uzman isimler değerlendirdi.
ÖNCE GAZZE ŞİMDİ BEYRUT
Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ: Biz bitmiş bir şeyin yıl dönümünü anmıyoruz. Halen devam eden şu an bile soyların kırıldığı katliamın devam ettiği coğrafyanın bir yılını anıyoruz. Nasıl geçti onu kavramaya çalışıyoruz.
“DEVLET DEĞİL TERÖR ÖRGÜTLERİ”
ABD gibi cani bir devlet, devlet de demeyelim çünkü ikisini ben devlet olarak görmüyorum. Birbirlerini destekleyen terör örgütleri. Diyor ki koşulsuz arkandayım limitsiz destek veriyor yan gözle bakan varsa karşısında ben dikileceğim rahat ol diyor. İsrail de kim tutar beni diyor.
İran ve İsrail savaşıyorum derken yine dayağı Beyrut mu yiyecek?
"İSRAİL'İ KEVGİRE ÇEVİRECEK..."
Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan: ABD ve İsrail dehşet ve vahşet ortaklığı… Netanyahu’nun savaşı yayma tezgahları sürmektedir.
İran’ın çok önemli bir karşı hamlesi geldi. 'Hürmüz Boğazı’nı kapatırım' dedi. Dünya farkında değil. Hürmüz Boğazı’nı kapatmak İran tehdididir. Petrol krizini patlatır. Aynı zamanda ABD güçlerini de tehlikeye atar. İsrail’i kevgire çevirecek nerede nasıl durulacağı belli olmayan bir savaşa davetiye çıkartıyor. Bu çok önemli. Hürmüz olgusu dünyanın bütün her şeyini felç edecek olgulardan bir tanesidir.
ORTA DOĞU’DA NÜKLEER GERGİNLİK
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Merve Suna Özel: İsrail yarın bir saldırı gerçekleştirecek olursa iki durum var. Birincisi nükleer tesisleri doğrudan saldırı noktası haline getirebilirler. Bunu gerçekleştirdikleri an itibariyle uluslararası hukuk kurallarına doğrudan saldırmış olacaklar ki bu büyük bir sıkıntı. Fakat söz konusu İsrail ise uluslararası hukuk normlarını çiğnediğini ne yazık ki biliyoruz. Olası bir nükleer tesis saldırısının sonuçları sadece İran için değil çevredeki bütün devletler hatta küresel ölçekte olacaktır çünkü nükleer serpintilerinin olması kuvvetle muhtemel. Biz İran’ın elinde nükleer gelişimin ne derecede olduğunu bilmiyoruz.
İkinci bir durum petrol tesislerine saldırması. Burada ABD’nin biraz daha teşvik edici olduğunu görüyoruz. Tıpkı Soğuk Savaş döneminde 1973 sonrasında karşımıza çıkan petrol krizi gibi büyük bir kriz çıkarabilir.
"SAVAŞLARIN İLAN EDİLMEDİĞİ BİR ÇAĞ"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ufuk Necat Taşçı: Artık savaşların ilan edilmediği bir çağda yaşıyoruz. İki ülkenin savaşa girmesi için daha ne olabilir zaten? Şu an bütün şartlar oluştu. İki taraf da birbirini farklı cephelerde bombalıyorlar. Şu anda zaten fiilen bu savaş çoktan başlamış durumda. Savaş nereye gidecek tartışmasını teknik açıdan daha doğru buluyorum.
ORTA DOĞU SAVAŞA SÜRÜKLENİYOR
Mete Sohtaoğlu: Normalde ben hep temkinli konuşurum ama herhalde Nasrallah'ın ölümünden sonra tarihi günler yaşıyoruz. Beklediğimiz İran'a yönelik olası İsrail saldırısı sonrası bölgesel çaplı bir gerilime bir savaş durumuna geçecek gibi duruyoruz. Muhtemelen Türkiye'nin de Suriye'de atacağı adımlar olacak askeri olarak. Nasrallah'ı ortadan kaldıran bir İsrail Esad'a dokunmuyor. Ya da ülkesine atılan gelen İsrail füzelerine yönelik isteksiz şekilde karşı koyuyor ki aslında karşı falan da koymuyor. Rusya Suriye'de İran'ı çıkartmaya çalışıyor ve anladığım kadarıyla Esad ile İsrail arasında bir mutabakata varılmış. Koltuğuna dokunulmaması, iktidarda kalması karşılığında İran destekli milislerin temizlenmesi için Esad ve İsrail anlaşmış gibi gözüküyor.
İSRAİL İLE ESAD ANLAŞMASI
Nihayetinde Rusya’nın İran’ı Suriye'den çıkartmak istediğini biliyoruz. Çünkü Esad içerisine sızmış, istihbaratını, ordusunu yeniden yapılandırmaya çalışan bir İran'la karşı karşıya Rusya bu nüfuzun özellikle Akdeniz kıyılarına kadar gelmesini istemiyor. Akdeniz kıyısında İran'ın Elbeyde bölgesinde donanma üssü kurma niyeti vardı. Ancak planlar tutumadı.
AB’YE GÖÇ DALGASI BAŞLAYACAK
Dr. Necmettin Mutlu: Lübnan’dan yeni göç dalgası gelecek. Batı yeni bir göç dalgasına hazır mı? Bunu hatırlamaları gerekir. Avrupa’da yükselen sağ Brüksel’e muhalefet ediyor. Bunların başa gelmesi demek AB’nin çatırdaması demek. Buradan Avrupa’ya yeni göç dalgası demek ki şu anda yükselen sağ mülteci karşıtlığı üzerinden gidiyor. AB ile İsrail’in çıkarları çatışmaya başlayacak. Akdeniz üzerinden Avrupa’ya yeni göç dalgası aşırı ve yükselen sağı daha çok tetikleyecektir.
11 EKİM’E DİKKAT ETMEK GEREKİR
Yeni İbrani yılı Roş Aşana dedikleri şeyi 3-4 Ekim’de kutladılar. Onlara göre 5 bin 785 yılına girdiler ve onu kutluyorlar. 11 Ekim bunların Yom Kippur günleridir. Kefaret günleri olarak geçer ve bu güne dikkat etmek gerekir çünkü teolojik sapkınlıklarla hareket eden bir kitleler.
ABD’NİN EKİM SÜRPRİZLERİ
ABD’de seçime 60 gün kaldı. Onların seçim literatürlerinde kavramları vardır ve Ekim Sürpriz olarak geçer. Her seçimden önce ekim ayında bir skandal patlak verir. En son 2018 yılında Trump’ın kayıtları sızdırılmıştı. Bu ayda yine bir Ekim Sürpriz göreceğiz. Ben bunun Orta Doğu’yu çok yakından ilgilendireceğini düşünüyorum. Şu anda İran’a cevap vermesi beklenen bir İsrail var. Bölgesel bir savaş tetiklenirse Trump bunu kullanacaktır. Kritik eyaletlerde seçim baş başa gidiyor. Pensilvanya en kritik olan yer ve eğitim seviye diğerlerine göre daha düşük. Daha beyaz ve kırsal bir eyalet. Burada bölgesel savaşın patlak vermesi demek Biden’ın seçimi kesinlikle kaybetmesi anlamına gelir. Lübnan’a bugün 157 milyon dolar insani yardım parası gönderildi. Muhtemelen seçimi kazanmak için yatıştırmak politikası güdecekler.
S-400’LER BOŞUNA DEĞİLMİŞ
Gazeteci Güngör Yavuzaslan: İsrail bölgede yaptıklarını normal görüyor ve herkese saldırabilirler. İsrail’in hedefi Arz-ı Mevud’dur. Onlar için hukuk ve savaş riskleri önemli değil. Türkiye’ye 80 KM mesafede olan İran’a ait olduğu söylenen bir yere füze attılar. Türkiye hemen bundan sonra İdlib kırsalına hava savunma sistemleri kuruldu. Vurulan yer İran’ın silah deposu ve buradan Hizbullah’a silah gittiği söyleniyor.
İDLİB’E HAVA SAVUNMA SİSTEMİ
Vurulan yer bizim Hatay sınırımıza 80 KM. İsrail aslında burnumuzun dibine füze attı. Türkiye hemen bundan sonra İdlib kırsalına hava savunma sistemleri yerleştirdi. Bölgede füzeler havada uçuyor. Bizim güney sınırlarımıza yönelik olası bir tehlikeyi Suriye hava sahasında engelleyeceğiz. Bu hattın güvenliği alınmak zorunda.
BÜYÜK ORTA DOĞU SAVAŞI KAPIDA
Türkiye’de çok tartışıldı. Ben de alınmasın savundum. Türkiye demek ki S-400 almakta haklıymış. Bölgede bu kadar füze tehdidi varken alınması doğru hamleydi. Bunun yanında Hisar gibi yerli ve milli hava savunma sistemlerimiz var. Ancak S-400’lerin olması da avantaj. Orta Doğu artık çok büyük bir riskte. İran ve İsrail arasında büyük Orta Doğu savaşı olur. Bu savaş Suriye içinde yaşanır çünkü İran ve İsrail’in kara sınırı yok.
ABD’YE ATEŞ ÇEMBERİ OYUNU
Dr. Fırat Demirkol: İşgalci İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Yemen’de saldırıları sürüyor. Lübnan’da hem kara hem hava operasyonları ile işgale başladı. Golan Tepeleri'ni işgal etti Litani Nehri’ndeki su kaynaklarını ele geçirmek istiyor. Suriye ve Irak’a yönelik saldırılar yapıyor. Diğer taraftan ise İran’ı sürekli olarak vurmakla tehdit ediyor. Bunun yanında İran’ın topraklarında birçok operasyon yaptı. İsrail şu anda bölgede 4-5 ülke ile doğrudan ya da ülkenin içerisine müdahale edecek şekilde savaşı genişletiyor.
KARA İŞGAL MÜMKÜN DEĞİL
Burada İsrail’in ABD’yi sahaya çekmek istemesinin nedeni kara operasyonunda başarının düşük olma olasılığıdır. 2006 yılında Lübnan’da Hizbullah’a karşı başaramadı. 1 yıldır Gazze’ye saldırıyor havadan taş üstünde taş bırakmadı ancak karada başarısız oldu. Lübnan’da karadan operasyona başladığı anda yine başarısız oldu ve geri çekilmek zorunda kaldı. Hem sayısal hem operasyonel olarak işgale başladığı andan itibaren buna gücü yetmeyecek. Hava üstünlüğünü kullanarak bugüne kadar işgal için ortam yaratmaya çalıştı ama Amerikan askeri bölgeye ayak basmadığı sürece İsrail’in kara işgalini yapması mümkün değil.
ABD’YE KARA OPERASYONU TUZAĞI
İsrail, ABD askerini karaya çekmek için uğraşıyor. Orta Doğu’yu ateş çemberine çevirerek kendi üzerine 4-5 ülkeden saldırılar yapıldığı imajı vererek ABD’nin hesap yapmadan kayıtsız şartsız destek vermesini sağlamaya çalışıyor. ABD destek veriyor ve bunu vermeye de devam edecek ama kara operasyonu noktasında İsrail’in istediği noktada değil. Biden’ın son açıklamalarından bunu anlamak mümkün. Destek vereceğini söylüyor ama ABD askerini işgale ortak etmeyeceğini söyledi.
İRAN POTANSİYELİNİ ORTAYA KOYDU
Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger: İran son yaptığı saldırı ile potansiyelini ortaya koydu. İran’ın gönderdiği füzelere başlık takmadığı yönünde ve bu yüzden füzelerin düştüğü yerde patlamadığı yönünde iddialar var. Gerçeğin ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Hem İran hem İsrail tarafı açıklama yapmıyor. İsrail zaten Gazze olayından beri verdiği kayıpları net olarak ortaya koymuyor. Saldırı hipersonik füzelerle yapıldı ve 200’den biraz fazla füze gönderildi. Bu füzeleri Demir Kubbe yakalayamıyor. Hizbullah daha önce bunu ortaya koydu. Füzeler yaklaşık 10 dakikada İsrail’e ulaştı ve Demir Kubbe etkisiz kaldı. Bunların başka bir karakteristik özelliği de radara yakalanmamalarıdır.
"ANINDA HARİTA SİLER"
İran, İsrail’in canını yakacak tesisleri ve sivil yaşam yerlerini vurabileceğini gösterdi. İran’ın askeri bölgeleri hedef alması nedeniyle ciddi bir mesaj var. İsrail’e hem altyapıyı hedef alabileceğini hem de müttefiklerini vurabileceğini gösterdi. İran’ın güçlü bir potansiyeli var. Eğer ABD bu savaşa müdahil olmayacak olsa İran tek başına İsrail’i haritadan siler. İran durumun farkında. Netanyahu’nun bütün planı da bölgede ABD ve İran savaşı çıkarmak. Irak’a yapılan müdahale gibi bir müdahaleyi İran’a yaptırmak istiyor
HALK HAMANEY’E BAĞLILIĞI GÖSTERDİ
Uluslararası ilişkiler uzmanı Tolga Sakman: Tahran’da namaza o kadar insanın gelmesi Hamaney’e olan bağlılığı gösteriyor. Devrim’e olan sadakati perçinliyor. İran kendi tabanını kontrol etmek için İsrail’e füzelerle cevap verdi. Tahran’daki kalabalık rejime olan bağlılığı gösteriyor.
İran Dışişleri Bakanı, İsrail bombalarken Beyrut’a inmesi ciddi bir meydan okumadır. İran’da Hamaney’in mesajları da bu yönde. Bunlar planlı olarak yapılmış. Dini ve siyasi liderin söylemleri bakanın Beyrut’a inmesi ile perçinlendi. Bilerek planlamış şekilde yapılmış. İslam dünyasına yönelik yapılan birlik çağrısı çok önemliydi. İran’dan füze atıldığı için İsrail doğrudan İran’ı hedef alacaktır. Vekillerin hedef alınması çok mümkün değil. Hamaney’in mesajları sadece Şii dünyasına yönelik değil tüm İslam dünyasına yönelik mesajlar verdi. Burada Netanyahu’nun nimet olarak gösterdiği Ürdün, Suudi Arabistan ülkelere mesajlar vardı. Konuşmasına ABD’ye karşı meydan okuma olarak başladı ve yine öyle bitirdi.
NETANYAHU OCAK AYINA KADAR HER ŞEYİ YAPAR
İsrail’in enerji hatlarını hedef alması konuşuluyor. İran dünya petrol rezervlerinin yüzde 10’una sahip bunun hedef alınması Çin’e zarar verdi. İran doğal gaz konusunda da önemli bir üretici. Burada oluşacak sorunlar tüm dünyayı etkileyecektir. İsrail nükleer tesislerin vurulması konusunda çok istekli ABD buna karşı çıkıyor ancak İsrail istediklerini ABD’ye yaptırtıyor. ABD burada işlerin kendi kontrolünde gitmesini istiyor. Netanyahu ocak ayına kadar yani ABD yönetimi değişene kadar her şeyi yapar.
İSLAM DÜNYASINA BİRLİK MESAJI
Akademisyen Fırat Demirkol: 5 yıl önce İran dini lideri Hamaney, Kasım Süleymani’nin cenazesinde sonra namaz kıldırmıştı. Ondan 8 yıl önce de bir cuma namazı kıldırmıştı. Yani son olarak 2012 ve 2020 yıllarında cuma namazı kıldırmıştı. Hamaney hem dini lider hem de siyaseten en üst düzey isim. Orada bir rehberlik mekanizması var. Cumhurbaşkanı adaylarının bile onaylanma süreci ona bağlı. Hamaney konuşmasında yumuşak mesajlar verdi. Uluslararası hukuk ve uluslararası kuruluşlara atıfta bulundu. Meşru müdafaa hakkında sözler kullandı. İsrail’in durdurulması gerektiğinin altını çizdi ve İslam dünyasına birlik çağrısı yaptı ve yalnız bırakılmaması gerektiğinin mesajını verdi. Diğer ülkelerden destek istedi. Saldırıları sadece kendi ülkeniz için düşünmeyin dedi. Polistik ve siyasi önemli mesajlar verdi.
ELDE SİLAHLA KONUŞMA
Hameney’in konuşurken silahla konuşması dikkat çekti. Hizbullah bayrağında da silah var. İran’ın mesajlarında böyle semboller kullanılır. Hamaney İsrail’e gereken hafif bir yanıt verdiklerini gerekirse yine vuracaklarını ve ağır cevap vereceklerini söyledi. Burada silahın elde tutulması itidal mesajı veriyor ancak yine vuracaklarını da gösteriyor. İran bütün yönleriyle dünyaya meydan okuyor. Kapalı olan hava sahasında İran Dışişleri Bakanı Beyrut’a iniyor. Bu İsrail’e karşı çok büyük bir meydan okuma var.
CENAZE TERÖNİ RİSK
SETA araştırmacısı Dr. Bilgehan Öztürk: Daha önce cenaze törenlerinde de benzer saldırılar oldu. Bizzat İsrail tarafından üstlenilmiş ya da yapılmamış bile olsa Kirmenşah’ta DEAŞ saldırısı olmuştu. Bu tür törenler, cenaze uğurlamaları hep bir risktir. Bunun yanında Mossad’ın İran içinde yaptığı suikastlar var. Şu anda İran’ın yapmış olduğu bir saldırı var. İsrail’de misilleme yapacağını açıkladı. Gergin bir durum var
LİDER OLARAK HAZIRLANIYORDU
Terör ve güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ: İsrail’in “Safiyüddin” açıklamasına karşı temkinli yaklaşmak gerekir. İsrail’in bu tarz propagandalarının boş çıktığını gördük. Hamas ile ilgili açıklamalarında bunu çok gördük. Psikolojik harp de yürütülüyor. İsrail Lübnan’da patlamalar ve Nasraalh ile elde ettiği üstünlüğü devam ettirmek istiyor. Burada bir algı operasyonu da olabilir ya da gerçekten ölmüş olabilir. Bizlerin buna temkinli yaklaşması İsrail’in oyununa gelmemesi gerekir. Haşim ismi Hizbullah için önemli çünkü hem örgüt içinde hem İran için de karşılığı olan biri. Safiyüddin hem Kasım Süleymani hem de Nasrallah ile akraba olan bir kişiydi. Bu isimin lider olarak hazırlandığı biliniyordu.
İNTİHAR SENARYOSUDUR
Safiyüddin gerçekten öldüyse Hizbullah içinde ciddi bir karışıklığa yol çar. Yıllardır hazırlanan bir isimdi gelişi sürpriz olmadı çok da itiraz görmedi. Eğer bu isim öldüyse Hizbullah içinde liderlik savaşı çıkabilir. Bu süreçte çok kritik bir durum ortaya çıkabilir. Nasrallah ve Safiyüddin kayıpları ciddi sorgulamaları beraberinde getirir. Nasrallah’ın bugün cenaze töreni var. Ondan sonra yeni lider belli olur. Ben İsrail’in bu törene saldırıp kendi intiharını gerçekleştireceğini sanmıyorum.
Cenazeye yapılacak bir saldırı çok ciddi tepki toplar. Çok fazla kan akar. İran’ı hedef almak, cenaze törenine atış yapmak infiale yol açar. Buraya yapılacak saldırıya bir kılıf uydurmazlar. Bu tam bir intihar senaryosu olur. Ancak bu karar Netayahu’ya kalsa gözünü bile kırpmadan yapar.
ŞURA TOPLANTISI VURULDU
Gazeteci Mete Sohtaoğlu: Hizbullah’ın lideri olması beklenen isimin öldürüldüğü iddia ediliyor. Burada tuhaf bir durum var. Bu kadar bombaların atıldığı bir yerde toplantı yapmak soru işaretleri uyandırıyor. Bu toplantıda Devrim Muhafızları’ndan üst düzey isimler de vardı. Nasrallah’ın öldürülmesinden bile daha şiddetli bir saldırı yapıldı. Benim tahminim Hizbullah’ın 7 kişiden oluşan Şura toplantısının vurulduğu yönünde. Yani Hizbullah’ın yeni liderinin seçileceği toplantı hedef alındı. 7 kişinin farklı görevleri var eğer bir kararsızlık olursa bunu İran dini lideri Hamaney’e sorarak liderlerini seçiyorlar.
YÖNETİM KADROSU YOK EDİLDİ
Nasrallah suikastında olduğu gibi yine delici bombalar kullanıldı. Sığınak delici MK84 bombaları İsrail tarafından bu toplantıya atıldı. 8 saat geçmesine rağmen halen bir açıklama yok. Ölüm sessizliği var. Benim tahminim Şura toplantısı İsrail tarafından vuruldu. Burada çok ciddi bir istihbarat zafiyeti var. Böylesine bir bombardıman altında bu toplantının yapılması akıl alır gibi değil. Lübnan Hizbullah tüm yönetim kadrosunu tek seferde kaybetmiş olabilir.