CANLI | Narin cinayetinde Türkiye'nin beklediği kritik karar açıklandı! Güran ailesine ağırlaştırılmış müebbet
Davanın Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşması perşembe günü başlamıştı. Hafta sonu olmasına rağmen duruşmadan Türkiye'nin beklediği kritik karar açıklandı. Bu kapsamda, amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Nevzat Bahtiyar'a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Gerekçeli karar ilk kez A Haber ekranlarında okundu. İşte detaylar.. .
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandı.
İlk duruşmada sanıkların birbiriyle çelişen ifadeleri dikkat çekerken, "katil kim?" sorusu yanıt bulamadı. Narin cinayeti davasının ikinci duruşmasında bugün sanıklar yine hakim karşısına çıktı. Narin cinayetinde Türkiye'nin beklediği kritik karar açıklandı.
A HABER EKİPLERİNİN DE DİYARBAKIR'DAKİ HABER NÖBETİ SÜRÜYOR. İŞTE DAKİKA DAKİKA BÖLGEDE YAŞANANLAR:
"ADALETİN TERAZİSİ HİÇBİR ZAMAN ŞAŞMAYACAKTIR"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin görülen davanın 2'nci duruşmasındaki kararın ardından sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, "Masum kızımız, 8 yaşındaki Narin evladımızın canice katledilmesine ilişkin davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararını vermiştir. Bu acı olayda maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların hak ettiği cezalara çarptırılarak adaletin tecelli etmesi milletimiz için büyük bir beklenti haline gelmiştir. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkeleri doğrultusunda gecikmeksizin verilen kararın milletimizin vicdanında yer bulması önemlidir. Gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma sürecinde adaletin tecellisi için duyarlı davranan herkese, yargı mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Adalet, mülkün temelidir. Adaletin terazisi hiçbir zaman şaşmayacaktır. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için devlet ve milletçe hepimiz hep birlikte üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Narin evladımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum" ifadelerini kulland
"SÖZÜMÜZÜ YERİNE GETİRDİK"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'tan karara ilişin açıklama: Acısı hepimizin yüreğini yakan Narin kızımız için sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmaları adına Bakanlık olarak süreci yakından takip edeceğimize söz vermiştik ve bu sözümüzü kararlılıkla yerine getirdik. Hukuk Hizmetleri Genel Müdürümüzün de içinde bulunduğu avukatlarımız, tüm duruşmalara katılarak Narin’i kendi evlatları gibi sahiplendi ve adaletin tecelli etmesi için büyük bir özveriyle çalıştı. Hiçbir karar Türkiye’nin evladı Narin kızımızı geri getiremez ancak sanıklara verilen ceza yüreklere su serpti. Bu süreçte özveri ile canla başla Narin’ın hakkını savunan ve Narin için adaletin tecelli etmesini sağlayan avukatlarımıza teşekkür ediyorum.
SANIKLAR BÖYLE CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
Narin Güran davasında çıkan kararın ardından tutuklu olan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve itirafçı Nevzat Bahtiyar Diyarbakır Adliyesi'nden çıkış yaptı. Yoğun güvenlik önlemleri altında cezaevine gönderildiler. O anları A Haber saniye saniye görüntüledi.
GEREKÇELİ KARAR İLK KEZ A HABER'DE
Gerekçeli karar ilk kez A Haber ekranlarında gösterildi.
KARAR İLK KEZ A HABER EKARANLARINDA HER SATIRI OKUNDU.
MAHKEME KARARINDA, ŞU İFADELERE YER VERİLDİ:
1- Sanık Salim Güran'ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Enes Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,
2- Sanık Enes Güran'ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3- Sanık Yüksel Güran'ın diğer sanıklar Enes Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,
4- Her ne kadar sanık Nevzat Bahtiyar hakkında diğer sanıklarla birlikte iştirak halinde maktul Narin Güran'ı kasten öldürme suçundan cezalandırılması istemi ile mahkememize kamu davası açılmışsa da, sanığın katılan Arif’in evine geldiğinde maktul Narin'in cansız bedenini yerde bulduğu, ardından sanık Salim'in tehditleri ile Narin'in cansız bedenini Arif'in evinden alarak Egertutmaz deresine götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuvalı dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı göz önüne alındığında; sanığın üzerine atılı eyleminin ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu’ oluşturduğu anlaşıldığından; suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suç sebep ve saikleri, maktul Narin'in cansız bedeninin sanığın beyanları ile değil yapılan araştırmalar neticesinde bulunması, maktul Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde suç delillerinin bulunamaması (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması) karşısında TCK'nın 281/1. maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.
KARAR AÇIKLANDI
Narin Güran cinayeti davasında tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı Sanık Nevzat Bahtiyar 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Gerekçeli karar ilk kez A Haber ekranlarında okundu.
DURUŞMA SALONUNUN ÖNÜNDEN ÖZEL GÖRÜNTÜLER A HABER'DE
Tüm Türkiye Narin Güran davasından gelecek haberi bekliyor. Mahkeme salonunun önü A Haber muhabiri Sinan Yılmaz tarafından görüntülendi. Sanıklar salona alındı.
SON SÖZLER ALINACAK KARAR AÇIKLANACAK
Narin Güran davasında geri sayım başladı sağlık görevlileri adliyede hazır bekliyor.
NARİN CİNAYETİNDE KARAR AÇIKLANIYOR
Mahkeme başkanı, "Saat 18.20, saat 21.00’de hazır olun. Duruma göre bakacağız. Ambulanstan bir ekip burada olsun." dedi.
YÜKSEL GÜRAN'IN SAVUNMASI BİTTİ!
NARİN'İN SON İSTEĞİ!
Anne Yüksel Güran:
O gün Narin benden toka istedi, düğün var diye gelinlik istedi. Kızıma kefen giydirdiler. O da yetmedi, onun kefenini de görmedim. Mezarını da göremedim. Evimizi yıktılar. Hangi vicdansız bunu yapıyor bize? Narin en son benden patates istemişti, cezaevinde görünce dayanamıyorum. Narin’i en son yıkadım saçını taradım o da benim saçımı taramıştı. Kızımı Kur’an kursuna gönderdim, o Kur’an beni çarpsın kızım daha eve gelmedi.
"BEN BİR ANAYIM"
Anne Yüksel Güran:
Tüm annelere sesleniyorum. Bir anne birincü gün mahkemede ayağa kalktı 'başın sağolsun' dedi bana. O kadar mutlu oldum ki... Bir insan bana 'başın sağolsun' dememişti bugüne kadar. Hiç fırsatımız olmadı, bırakmadılar. Bu salonun içerisinde insanlar toplanmış, ben bir anayım evladımı kaybetmişim bizi katil gösteriyorlar.
Hayatımı anlatacağım. Ben Arif ile evlendiğimde asla yalan söylemeyeceğimize söz verdim. Hiçbir zaman kendi ekmeğiyle büyüttüğü çocuklarına kötü bir şey yapmadı, hiçbir gün evde şiddet olmadı. 7 çocuğumuz oldu.
Narin evimizde kaybolduğunda ne oldu? 17 sene önce kızım Tülin’i kaybettim. Kızımın ölümüne kadar beni suçladılar. Dar Kapı Hastanesi’nde vefat etti. Herkes biliyor, raporlar da ortada. Kızım engelliydi. Oraya kadar kızımı kaybettim. Şimdi de bu dosya ile beni suçladılar. Sonra karakoldayım ve benimle oradaki görevliler benimle alay ediyor. Sen neden ameliyat oldun diye benimle alay etti ve Beni sen… ”
Enes Güran, annesinin bu sözlerini duyunca araya girdi ve, "Onu sana söyleyen .... "dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı hemen müdahale etti ve Enes’e susmasını söyledi. Polis eşliğinde Enes dışarı çıkarıldı. Mahkeme başkanı, “Ben söyleyene kadar içeri almayın” dedi. Başka çıkmak isteyen var mı dedi.
Bu sırada Salim Güran da dışarı çıkmak istedi.
“NARİN IŞINLANARAK MI RAMPAYI ÇIKTI”
Avukat Mustafa Demir:
Ulusal kriminal büronun iddiasına göre, Narin son görüldüğü yerden, ahır olarak tabir edilen yere 50 saniyede gidiyor, yani adeta ışınlanıyor. Kameradaki karartı, Narin olduğu iddia edilerek sunuluyor. Ama bir çocuk o rampayı 50 saniyede koşarak nasıl çıkar? Bu fiziksel olarak mümkün değil. Ayrıca, eve değil, ahırın önüne ulaştığı belirtiliyor.
Bu iddialar, kamuoyunun beklentilerini karşılamak için ortaya atılmış gibi görünüyor. Neydi bu beklenti? “Bir suçlu bulunsun ve cezasını alsın.” Bu doğrultuda bazı kişiler, “Bu dosyayı aldık, biz çözeceğiz” diyerek iddialı açıklamalarda bulundu. “Yakında herkes görecek” gibi paylaşımlar yaptılar. Ancak bu iddiaların arkasında somut bir çözüm yok. Zamansal olarak mümkün değil. Bu karartı ve olayın bu şekilde geliştiği iddiaları, zamansal olarak mümkün değil.
Enes Güran'ın avukatı, müvekkilin şüpheden yararlanır ilkesi gereği beraatini talep etti.
“ÇOCUK KONUŞACAKTI AMA KONUŞTURMADILAR” DERLERDİ
Avukat Mustafa Demir:
“Enes, “Siz benim ne yaşadığımı bilmiyorsunuz” dedi. Bu tekrarlandı. “Enes, bak sen böyle söyledin, ama böyle dedin” dediler. Enes, “O zaman bir şey anlatacağım, ama olmayacak” dedi. Sonra da tutanakta şu şekilde geçti: “Ben bir şey anlatacağım, ama olmayacak.”
Tekrar soruldu: “Anlat, biz buradayız, seni dinlemek için buradayız” Enes, “O zaman avukatlarıma bir şey danışmak istiyorum. Konuştuktan sonra konuşacağım" dedi. Bu, tutanakta aynen böyle yer aldı. Görüntülerde de var. Enes bize döndü, iki adım attı ve, “Anlatayım mı?” diye sordu. Eğer o sırada “Anlatma” deseydim, herkes ne derdi? “Çocuk konuşacaktı ama konuşturmadılar” derlerdi. Tabii ki böyle bir şey diyemezdik.
Biz de “Anlat, ne istiyorsan anlat” dedik. Enes de işkenceyi anlattı. Sonra, “Sen işkencede hiçbir şey kabul etmemişsin, bu konuyu niye anlattın?” diye sordular. Enes, “Tamam, kabul etmedim ama sizin sorduğunuz sorunun bağlamı buradan geliyor” dedi.
Unutmayın, kardeşini kaybetmiş, gözaltına alınmış ve henüz 18 yaşında bir gençten bahsediyoruz. Sürekli kafasında saatlerle ilgili bir karmaşa var. Önemli olan saat 18:00 sonrası mı yoksa 15:00 sonrası mı? Saatlerle ilgili kimse organize olmadı. Saati yanlış söyleyenler gidip sorgulanıyor.
İlk gün Arif Bey, “Maşallah kızları 17:40’da görmüş” diyor. Bu sorgulanıyor: “Nasıl 17:40?” diyorlar. Hüseyin Gürhan’ın evine giden yol, Ariflerin evinden geçiyorsa okulun önünden geçmek zorunda. Okulun kamerasına bakıyorlar, Narin yok.
Jandarma, “Belki arkadan dolandı ya da alt yoldan gitti” diyor. Arif Bey, röportajında, “Benim kızım akıllı bir kızdır. Eğer eve gidecekse patikadan gider, yolu uzatmaz” diyor.
Yani neymiş? Bir organizasyon yok. Tam tersine bir sorgulama var. Aile de sorguluyor. Anne Yüksel, baba Arif, en yakınlarını ve uzaklarını sorguluyor.
İsa Kaya örneği: Akraba değil, ama çağırıp soruyorlar: “Sen 18:00’de gördüğünü söylüyorsun. Nerede gördün, nasıl gördün? Başkaları niye görmedi? Orada başka insanlar vardı.” İsa Kaya, “Ben gördüm” diyor. Anne, “Ben ortalığı yıkacaktım, ama biraz rahatladım” diyor.
Maide Kaya, küçük bir çocuk. Canlandırma yapılmış, herkes izlemiş. O, “Evine gitti” diyor. Ama kızın söylediği saatte Narin zaten çoktan öldürülmüş. Maide, “18:40 civarında gördüm” diyor.
Bir başka çocuk, “Ben Narin’i görmedim ama aile konuşurken Narin diye seslendiklerini duydum” diyor. Yokuşa doğru seslenilmiş.
ORGANİZE KELİMESİ BURADA NE ANLAMA GELİYOR?
Avukat Mustafa Demir:
Kimse 18 yaşındaki bir gencin ruh halini düşünmüyor. İnsan faktörünü hep unutuyoruz. İnsan faktörü burada çok önemli. 18 yaşındaki bir genç, kaybettiği kardeşi için karanlıkta bir yerde arama yaparken, başına bir şey gelmesin diye endişeleniyor ? Orada kendi canını mı düşünür? Tabii ki böyle bir durumda ölümüne aramış olur.
Bakın, biz diyoruz ki umut kırılıyor. Bir haber geliyor; bir çocuk var. Çocuğun resmi gerçekten Narin’e benziyor. Aile bakıyor, “Evet, bu Narin olabilir” diyor. Benzetiyor. Çünkü en azından yerini bileceğini düşünüyor. Bu nasıl bir psikoloji, buradan anlıyoruz.
Annenin ilerleyen günlerde söylediği, “En azından bir mezarı olsun” sözü, ancak kayıp anneleri tarafından anlaşılabilir. Onları dinleyenler bilir. Daha önce engelli bir çocuğu yetiştirmiş bir anne olarak, annelik duygusu bile burada sorgulanır oldu. Neler neler sorgulanır oldu.
Koçanlar meselesine gelelim. Belki de dedikleri gibi bir şey yoktu. Ama sonra, “Hatırladım” dedi. “Hastaneye gitmek istedim, ancak hastane konusu gerçekleşmeyince kendime zarar verdim” diyor. Şahit olanlar vardı.
Herkes ne biliyorsa gelsin ve anlatsın ki hakikat ortaya çıksın. Sürekli bir organizasyondan bahsediliyor. Peki, nasıl bir organizasyon? Organize kelimesi burada ne anlama geliyor? Artık bunu anlamak mümkün değil.
NEVZAT'IN AVUKATI POLİS İLE SALONA GELDİ
TELEFONUNDA “KAÇAMAK” ADLI BİR UYGULAMA VARMIŞ
Avukat Mustafa Demir:
Güran ailesinin her şeyi incelenmiş, ama hiçbir şey bulunamamış. Hatta kaz çalınmış olabileceği bile araştırılmış. Salim Güran’a seslenildi ve “Çok affedersiniz, artık özel hayatınıza girildi” denildi. Telefonunda “Kaçamak” adlı bir uygulama varmış; adam kaçamak yapıyor. “Neden sildin?” diye soruldu. Arif Güran’a bu söylendiğinde çok şaşırdı ve "Ailesine ve çocuklarına çok bağlı, buna şaşırdım” dedi.
Şimdi Ramazan meselesine gelelim. Tek çocuk Narin değil. Yanlış bir çevirme sonucu komaya girmiş. Her şey birbirine karıştırıyor. Ramazan’ı da koruyun.
Ayrıca Arif Güran hakkında, adil yargılamayı etkilemekten işlem yapıldı. Nevzat’a “katil” dediği için de işlem yapıldı. O zaman herkes hakkında işlem yapılsın, çünkü herkes adil yargılamayı etkilemeye çalıştı. Bu yüzden kadın programlarına çıktık. Dün bir avukat arkadaşın dediği gibi, “Enes iyi bir çocuktur. Bu işin sonunda ya ağırlaştırılmış müebbet ya da beraat olacak”
“NEVZAT’IN DEĞİL İFADEYİ ALAN JANDARMANIN İFADESİ”
Nevzat Bahtiyar’ın jandarma sorgusundaki görüntüsü salonda izletildi.
Avukat Mustafa Demir:
Burada asıl soru şu Bu gerçekten Nevzat Bahtiyar’ın ifadesi mi, yoksa ifadeyi alan kişinin yönlendirilmiş ifadeleri mi? Çünkü burada açık bir yönlendirme var. Bu yönlendirme belli alanlarda değil, çok daha ötesinde bir şey.
Nevzat’ın kurmadığı cümleler, yani ifadesine hiç geçmeyen cümleler, sanki onun ifadeleriymiş gibi yazılıyor. Biz Nevzat Bahtiyar’ın jandarmadaki ifadelerini okuduğumuzda, altında imzası var, avukat var, “Tamam, bu Nevzat’ın ifadesi" diyebiliriz. Ama burada görüntüler var ve görüyoruz ki bu ifadeler aslında Nevzat’a ait değil.
Örneğin, arama ile ilgili bir soru soruluyor: “Sen 15:08’de neden aradın?” Nevzat, “Su meselesinde aradım” diyor. Ancak sonrasında, “Pişman mısın?” diye bir soru geliyor. Bu soru da Nevzat’ın ifadesinde geçmiyor. Peki, bu ifadeyi kim ortaya koyuyor? Jandarma personeli, “Keşke aramasaydım, bu işin içinde olmazdım, pişmanım” şeklinde bir cümle ekliyor. Oysa Nevzat’ın ağzından böyle bir ifade çıkmıyor.
Ayrıca olayın itirafıyla ilgili sözlerine bakalım. Burada da aynı durum var. Görüyoruz ki bu ifadeler Nevzat’ın değil, ifadeyi alan kişinin sözleri.
Nevzat, “Garibanım” diyor ama bu duruşmada nasıl bir tabloyla karşılaştığımızı gördük. Bu duruşmada bize patlıcan alan bir Nevzat var. Hani herkese anlatıyor ya, “Ben gariban bir adamım” diyor. Böyle garibanlık mı olur? 10.000 lira indirimi kabul etmiyorsun.
Ben onun doğru söylediğini düşünmüyorum, çünkü bugüne kadar hiçbir şeyde doğru konuşmadı. Bunda da doğru söylediğini düşünmüyorum. Madem Salim Güran sana, “Bu çocuğu götür, göm” dediğinde bunu yapıyorsun, bir evin sıvasını mı yaptıramayacak? Sen onların hani adamıydın.
Nevzat ile Vecdi arasında yine bir iletişim başlıyor. Bu iletişim bir şeyleri etkiliyor mu? Biz bunu net olarak söyleyemiyoruz çünkü dinleyemedik. İlk başta HTS kayıtları elimizde yoktu. Bu nedenle bu konuyu soramadık.
Bakın, Nevzat burada pür dikkat dinliyor. Normalde hiçbir şeyi dikkatlice dinlemeyen bir insan, buraları büyük bir dikkatle dinliyor. Çünkü doğruluk payı olduğunu biliyor. Temas etmiş, gerçek evraklar üzerinden konuşuyoruz.
O akşam yakalanacağının kendisine bildirildiğini düşünüyorum. Belki ahırda… Ahır bölgesi aranmış olsaydı belki bir şey bulunabilirdi. Ya da yan taraftaki diğer alanlarda… Özellikle Narin’in son görüldüğü yerlerde, daha kapsamlı arama yapılması gerekiyordu.
Mavi ışık kullanarak her yerde arama yapılmış, taşların üzerindeki kan izlerine bile bakılmış. Ancak keşke bu yöntem diğer yerlerde de uygulanmış olsaydı. Çünkü Narin’in son görüldüğü yer, okul kamerasına göre artık kesinleşmiş durumda.
Hayalet Söylemi:
Bu noktada, “hayalet” lafı devreye giriyor. Çünkü Narin Güran’in en son görüldüğü yere ilişkin bir tutanak var. O bölgede en yakın yer Nevzat Bahtiyar’ın evi. Ama tutanakta Nevzat’ın evinden hiç bahsedilmiyor.
Tutanağa göre:
•Fuat Güran’ın evi 400 metre uzakta
•Hüseyin Güran’ın evi 250-300 metre uzakta
•Baba Arif Güran’ın evi 100 metre uzakta.
Ama Nevzat’ın evi daha yakın bir mesafede olmasına rağmen tutanakta yer almıyor.
Neden Nevzat’ın evinden bahsedilmiyor? “Siz niye söylemediniz?” diyorlar. Ama kimse fark edememiş ki. Adam dediğim gibi, adeta bir hayalet gibi davranıyor. Aramalarda en önde yer alıyor, oturup babayı teselli ediyor, olay yerinde her zaman bulunuyor.
Bilgi Toplama ve Yönlendirme:
Nevzat, bilgi almak için her yerde bulunuyor. Ancak bu bilgileri kendi başına analiz edemediği için güvendiği kişilerden destek alıyor. Özellikle kardeşiyle bu bilgileri paylaşıp, kardeşinin yönlendirmesine göre hareket ediyor.
Başlangıçtaki koruma refleksi ve çelişkili ifadeler de bunu gösteriyor. İlk ifadelerde, “Gazalar hemen onu evden çıkardı, arabayla aşağı indi” deniliyor. Ama acaba Nevzat, köyden daha erken bir saatte çıkmış olabilir mi?
Bu yüzden kameralar ve HTS kayıtları bizim için çok önemli. Kameraların daha kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Bu konu mahkeme için de oldukça kritik bir nokta.
“KADIN PROGRAMLARINA KATILDINIZ”
Enes Güran’ın Avukatı Mustafa Demir:
"Sayın Başkan, Narin dosyasında Nahit Eren bazı paylaşımlar yaptı. İlk olarak şunu söyleyeyim, bu paylaşımları kötü niyetle yaptığınızı düşünmüyorum."
Bu sırada Mahkeme Başkanı sözünü keserek şu ifadelerde bulundu:
Mahkeme Başkanı:
"Şunu bir söyleyebilir miyim? Bu duruşmada sosyal medyada konuşmayan tek biziz ya! Hepiniz konuştunuz. Ben çok kullanamıyorum ama siz karşılıklı konuştunuz, kadın programlarına katıldınız. Bu duruşmada bir biz konuşmadık."
MAHKEMEDE GERGİN ANLAR
Mahkeme Başkanı: Nerede müdahale edeceğimi iyi bilirim
Nahit Eren: Avukata yaptığınız tutumu asla kabul etmiyoruz.
Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren, dün salondan çıkarılan avukatlara ilişkin konuştu:
Nahit Eren: "Duruşmada yaşanan usulsüzlüklere sessiz kalmanız bizi üzdü. Sanıklar burada bağırıyor. Sanıklar tehdit içerikli konuşuyor. Bana bağırıldı, çağrıldı. Ama avukata yaptığınız tutumu asla kabul etmiyoruz. Bu anlamda bizim sizden ricamız, hiç kimsenin kimseye gözdağı verecek bir duruma gelmemesi. Dün bu salonda Kalaşnikoflardan bahsedildi, hiçbir şey demediniz."
Mahkeme Başkanı: "Ben burada PKK, IŞİD, FETÖ üyelerini yargıladım. Ben nerede müdahale edeceğimi gayet iyi bilirim. Dünkü hakim değilim ben. Enes’in Kalaşnikof muhabbetine bilerek müsaade ettim. Belki suç duyurusunda bulunacağım. Belki kararımı etkileyecek bir şey söyleyecek. Vardır bizim de bir bildiğimiz! Benim iyi niyetim suistimal edilmesin. İyi niyetim suistimal edilirse, milletvekillerini dahi çıkaracağım."
BAHTİYAR'IN AVUKATI KATILMADI
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın koruma talebinin olduğu, duruşmaya gelmemesinin kendi takdiri olduğu açıklandı.
Mahkeme Başkanı konuyla ilgili "Gelmemelerinin sebebi kendi takdiridir. Adnan Ataş beyin böyle bir derdi yok." ifadelerini kullandı.
KARAR DURUŞMASI BAŞLADI!
KARAR GÜNÜ!
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek adliye önünde A Haber’e açıklamalarda bulundu. Şimşek, “Enes Güran dün tehditler savurdu. Nevzat Bahtiyar’ı kızı üzerinden tehdit ve şantaj diyebileceğimiz iddialarda bulundu. Bahtiyar da mahkeme huzuruna dönerek kızının üzerinden konuşmaması gerektiği yönünde konuştu.” Dedi.
DURUŞMADA 3. GÜN!
İLK 2 GÜN NE OLDU?
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın yargılandığı davanın ikinci duruşması 26 Aralık'ta başlamıştı.
ENES GÜRAN'IN SON SAVUNMASI!
Türkiye'nin merakla takip ettiği Narin Güran cinayetinin ikinci duruşmanın ikinci gününde ağabey Enes Güran ifade verdi. Enes Güran, duruşmada yaptığı savunmada Nevzat'ı suçlayarak, "Gerekirse kafamı koparın ama beni Narin'in ölümüyle suçlamayın." dedi.
NEVZAT BAHTİYAR'IN SON SAVUNMASI!
Narin Güran cinayetinde davada tutuklu bulunan Nevzat Bahtiyar da son savunmasını yaptı. Nevzat Bahtiyar son savunmasında da cesedi alıp gömdüğünü kabul ederken; "Ben suçumu itiraf ediyorum. Onların da suçlarını kabul etmeleri lazım. Her şeyi benim üzerime atıyorlar." dedi.
NEVZAT BAHTİYAR'IN SON SAVUNMASI İÇİN TIKLAYIN!
SALİM GÜRAN'IN SON SAVUNMASI!
2'nci duruşmada 2. güne girilirken, sanık kürsüsüne cinayetin bir numaralı şüphelisi amca Salim Güran çıktı. Güran son savunmasını yaparken, bir kez daha Nevzat Bahtiyar'ı işaret etti.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti.
İlk duruşmanın ardından cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.