CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in skandal sözlerine AK Parti'den tepki! "Baas kalıntısı zihniyet"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in Başkan Erdoğan'ı ve AK Parti'yi hedef alan sözlerine yönelik tepki göstererek 'Çok partili hayata geçtiğimizden beri millet için yapılan her şeyi Yassıada zihniyetiyle boğmaya çalışan faşist uygulamalarıyla yüzleşsinler. Ana muhalefet partisi adına Baas dili kullananları kendi karanlık dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. 28 Şubat ve Baas kalıntısı bu zihniyetle mücadele etmenin, milletimize ve demokrasimize borcumuz olduğunu ifadesi ediyoruz.' dedi.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, yaptığı skandal açıklamada Başken Erdoğan'ı ve AK Parti'yi hedef alarak skandal ifadeler kullandı. Yücel, "Küresel güçlerin asıl soytarısı; yerli ve milli olduğunu iddia edip memlekete milyonlarca sığınmacı ve kaçağı dolduran, işine geldiğinde hain terör örgütü FETÖ'yle birlikte yol yürüyen, işine geldiğinde bölücü terör örgütü PKK ile masaya oturan AKP iktidarıdır" dedi.
AK PARTİ'DEN CHP'NİN SKANDALINA TEPKİ
Bu sözlere AK Parti'den sert tepki geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yücel'e sert tepki göstererek "CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir. Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dili ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinden çok duyduk." dedi.
"YASSIADA ZİHNİYETİYLE BOĞMAYA ÇALIŞAN..."
Çelik'in açıklamasının tamamı şu şekilde:
"En temel siyasi meselelerde alfabe düzeyinde bile bilgisi olmayan birisi klavye başında sadece Yassıada ve Baas zihniyetinin tercümanlığını yapıyor. Kendisi, küresel güçlerin işine gelen siyasi faaliyet arıyorsa, Mavi Vatan'a masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkan, Libya'da Türkiye karşıtlarını destekleyen, Türkiye'nin Azerbaycan'la omuz omuza yol yürümesinden rahatsız olan yol arkadaşlarına baksın. Çok partili hayata geçtiğimizden beri millet için yapılan her şeyi Yassıada zihniyetiyle boğmaya çalışan faşist uygulamalarıyla yüzleşsinler. Zerre kadar Türk siyasi tarihi bilmeyen, zerre kadar dış politika bilgisi olmayan bir "örgütlü cahilliği" siyaset zannediyorlar.
Bir siyasi partinin yöneticilerinin bu derece demokrasiden uzak ve dış politika gerçeklerinden kopuk olması vahimdir. Tarihin yanlış tarafında durmak için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımızın da milli duruşunun zıttına hareket ediyorlar.
"28 ŞUBAT VE BAAS KALINTISI ZİHNİYET"
Cumhurbaşkanımızın insanlık adına tarihin doğru tarafında durmaya liderlik ettiği son olaylarda bir kere daha görüldü. Cumhurbaşkanımızın mücadelesi sayesinde 28 Şubat faşist zihniyeti de, ülkemizi tehdit eden Baas zihniyeti de ortadan kalktı. Cumhurbaşkanımızın demokrasi mücadelesine de, sadece son zamanlarda Etiyopya ve Somali arasındaki barış arabuluculuğundan, Suriye'deki olaylarda tarihin doğru tarafında duran müstesna duruşuna kadar tüm süreçlerdeki liderliğine milletimiz ve uluslararası toplum şahittir.
28 ŞUBAT VE BAAS KALINTISI ZİHNİYET
Ana muhalefet partisi adına Baas dili kullananları kendi karanlık dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. 28 Şubat ve Baas kalıntısı bu zihniyetle mücadele etmenin, milletimize ve demokrasimize borcumuz olduğunu ifadesi ediyoruz."
CEVDET YILMAZ'DAN TEPKİ: "ÇEKEMEMEZLİK VE SALDIRGANLIK"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Sözcüsü Deniz Yücel'e tepki göstererek, "CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez" ifadesini kullandı.
Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP Sözcüsü Yücel'in paylaşımına ilişkin CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in Başkan Erdoğan ve hükümete yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslubun kabul edilemez olduğunu belirterek "Hakikat çirkin sözlerle örtülemez. Halkın teveccühünü kaybetmenin ve parti içi kavgaların telaşı ile sarf edilen seviyesiz sözler, CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımız dahil olmak üzere milletimizin vicdanında mahkum edilecektir. Kullanılan vahim üslup özünde tüm milletimize ve Cumhurbaşkanımız liderliğinde izlenen güçlü milli politikalara yönelik bir çekememezlik ve saldırganlıktır." dedi ve şöyle devam etti:
"Suriye örneğinde görüldüğü üzere, çeşitli milli meselelerde tarihin doğru tarafında duramamış olmanın kifayetsizliğinin dışa vurumudur. Defalarca demokratik seçimlerde halkımızın desteğine mazhar olan Sayın Cumhurbaşkanımız, sayısız eser ve hizmetle ülkemizi uluslararası yarışta ön sıralara taşıdığı gibi, haktan ve mazlumlardan yana duruşuyla daha adil bir dünya arayışının bayraktarı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız aziz milletimizden aldığı güçle, mazlumların umudu, zalimlerin korkulu rüyası olmaya devam edecektir."