CHP'lilerden TBMM'de büyük provokasyon! Yerlikaya'yı engelleme girişimi! Üst üste tepkiler...

TBMM'de düzenlenen bütçe görüşmelerinde CHP'li milletvekilleri, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın salona girişini engellemeye çalışarak büyük bir provokasyona imza attı. Kayyum atamalarına tepki gösterme bahanesiyle muhalefet milletvekilleri, Yerlikaya'yı hedef aldı. Bakan Yerlikaya olay sonrası konuşurken demokrasiyi korumaları gerektiğini ve Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurguladı. Olay sonrası AK Parti'den üst üste tepki gelirken Parti Sözcüsü Ömer Çelik de A Haber'e özel yaptığı açıklamada "Siyasi tartışmadan korkanların tavrı bu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın fiziki olarak önü kesiliyor ve saldırı oluyor." dedi. Çelik özür beklediklerini söylerken CHP'nin zorla susturma geleneğine sahip bir parti olduğunun altını çizdi. Diğer yandan TBMM Başkanı Kurtulmuş da konuya rahatsızlıklarını Özgür Özel'e bildirdiğini ifade ederken "Demokrasiyle bağdaşmayan, saygısızca ve kabul edilemez" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmeleri başlamadan önce gerginlik yaşandı.

SALONA GİRİŞİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTILAR

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Komisyon toplantı salonuna girişinde CHP'li milletvekilleri görüşme taleplerinin reddedildiğini belirterek tepkilerini dile getirdi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve CHP milletvekilleri, Bakan Yerlikaya ve Komisyon Başkanı Mehmet Muş'un salona girişini engellemeye çalıştı. Bu sırada itişmeler yaşandı.

CHP'li milletvekillerinin tepkileri, İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın salona girmesinin ardından da devam etti. Bunun üzerine AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

"DEMOKRASİYİ KORUMAMIZ GEREKİYOR"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olaya ilişkin yaptığı ilk açıklamada "Türkiye bir hukuk devletidir. Demokrasiyi korumamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"TBMM BU OLAYLARLA ANILMAMALI"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da yaptığı açıklamada "Özgür Özel'i arayıp rahatsızlığımı ilettim. Bakanı engellemek demokratik değil.Bu saygısızlık kabul edilemez. Meclis bu olaylarla anılmamalı." ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Çelik konuya ilişkin A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.

"TARTIŞMA YAPAMAYANLAR FİZİKİ SALDIRIYLA AÇIKLARINI KAPATMAYA ÇALIŞIYOR"

Parlamento siyaset tarihinde müzakere yapılan ve meselelerin konuşulduğu yerdir. Komisyonların bu misyonu daha da vurgulayan ve daha yoğunlaştıran bir önemi vardır.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bütçe ilgili olarak komisyona geliyor. Bunu önüne fiziki olarak orada önünü kesmeye ve durdurmaya çalışıyorlar. Bu sırada bir arbede oluşturuyorlar ve fiziki saldırı yapıyorlar. Bunu yapanlar CHP milletvekilleridir.

İçeride herhangi bir mesele konuşulacaksa bunun komisyonda konuşulması mümkündür. Eğer sayın Bakan Yerlikaya ile özel olarak konuşmak istiyorlarsa Komisyon Başkanı Mehmet Muş odasına davet etmiştir. Orada konuşmaları da mümkündür. Ama bunu yerine komisyona tam girişini engellemeye çalışarak bir şekilde bu eşkıyalığı yapıyorlar. Bu sözden korkanların siyasi tartışmadan korkanların aleni tartışma yapamayanların fiziki saldırıyla bu açığı kapatmaya çabalarıdır.

"CHP VESAYETÇİ TUTUMLARDAN VAZGEÇMELİ"

Meclis'te sıkıntılı zamanlarda istenmeyen olaylar ve görüntüler ortaya çıkmıştır. Ancak İçişleri Bakanlığının bütçesinin tartışılacağı komisyonun girişinde bunun bir fiziki saldırıya dönüşmesi barbarca bir saldırı yapılması eşkıyalığın Meclis'te sahneye konuşmasından ibarettir.

"BU SALDIRI DEMOKRASİYE YAPILDI"

CHP uzun zamandır diyalog ve normalleşmeden bahsediyor. Peki demokrasiyi burada nasıl işleteceksiniz? Bunun yapılacağı yer Meclis'tir. Komisyonlar da bunu önemli mekanizmalarındandır. Buradaki konuşmayı engelleyerek demokrasiye bir saldırı gerçekleştiriyor. Zaten içeri girildiğinde vekiller istediği kadar söz alır ve uzun uzun konuşur. Burada müzakereler olur bakana sorular sorulu ve tartışmalar yapılır. Tüm bunlar mümkünken komisyonun kapısını kapatıyorlar. Fiziki bir saldırı gerçekleşiyor.

Bu siyasi eşkıyalığa kurumsal olarak CHP sahip çıkıyor mu çıkmıyor mu? Aslında mesele budur. Özgür Özel göreve geldiğinden beri normalleşmeden bahsediyor. Ancak kendisini temsil eden Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır bu eşkıyalığı yaparak barbarca bir saldırı yapıyor. Bunun ne Meclis'e bir katkısı vardır ne de Türkiye'nin siyaset yoluyla kazanımlar elde etmesine bir katkısı vardır. Bu siyasi sabotaj ve siyasi barbarlıktır.

Bizim iktidara geldiğimiz günlerden itibaren Meclis'te fiziki saldırlar dahil bir takım vesayet mekanizmalarının hayata geçirilmesi dahil basın yoluyla kurulan baskılar dahil hepsiyle çok güçlü şekilde mücadele ettik. Bunun karşısında bizim kabiliyetimiz oldukça yüksektir. Bu saldırıyı gerçekleştirenler siyaset ve hukuk zeminin bütün bunların cevabını en güçlü şekilde alacaklar. Burada mesele CHP'nin kurumsal olarak bu saldırıyı yapanlara karşı gereğini yapıp yapmayacağıdır. Hükümetimizden ve AK Parti'den özür dilemeleri gerekir. Bunun dünyadaki her yerde adı siyasi eşkıyalıktır. CHP'li vekilleri ve yöneticilerin bu fiziki saldırıyı gerçekleştirmesi CHP'nin üzerine sorumluluk yüklemektedir.

CHP'NİN GENETİĞİ BÖYLE

Esasında bu fiziki saldırı maalesef bu kötü tutum söyleyecek sözü olamayanların, söyleyecek sözü bitmiş olanların kendi söz söyleme kabiliyetlerinde oluşan açığı kapatma yöntemlerinden başka bir şey değildir. Geçmişte pek çok siyasi partide biz bunu gördük. Bunu Dem Parti yapar, Cumhuriyet Halk Partisi de yapar. Fakat bu konuda en deneyimli olanı tabii Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Çok partili hayata geçtiğimiz günden beri askeri vesayet yoluyla, yargı vesayeti yoluyla bir takım başka yöntemlerle defalarca parlamentoyu susturma yoluna gitmişlerdir. Hatta size bir anekdot, bir anı olarak anlatayım. Biz ilk iktidara geldiğimiz yıllarda Meclis'te konuştuğumuz zaman Cumhuriyet Halk Partisi'nin Grup Başkanvekilleri bize; 'siz böyle konuşmaya devam ederseniz Meclis'i biz açık tutmakta zorlanırız.' diyorlardı. Yani kastettikleri rahmetli Başbakan Menderes'e karşı söylenmiş sözü. Yani siz bu şekilde konuşmaya devam ederseniz biz işte askeri vesayet ile yargı vesayeti ile darbeyle sizi karşı karşıya getiririz şeklinde bir koz kullanırlardı. Sürekli bir tehdit dili kullanırlardı. Şimdi buna baktığınız zaman Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu yaptığı aslında Cumhuriyet Halk Partisi'nin genetiğiyle çok partili hayata geçtiğimiz dönemden itibaren ortaya çıkan genetik tutumuyla ve birçok siyasi tarihteki dönüm noktasındaki tavrıyla çok yakından ilgisi vardır.

GEREKEN MÜCADELEYİ VERİRİZ

Cumhuriyet Halk Partisi sözü söyleyecek kapasitesinin olmadığı yerde zorla susturma yoluna giden bir geleneğe sahip. Geçmişte bunu darbelere destek vererek yapıyorlardı. Vesayet dönemlerinde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde verdiğimiz mücadeleyle bu vesayet düzeni darmadağın edilip de Türkiye'de demokrasinin işleyişi yerine oturmaya başlayınca Cumhuriyet Halk Partisi işsiz kaldı. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi çok partili hayat döneminde siyaset yapmak üzere faaliyet göstermiş bir yapı değil. Siyaseti susturmak üzere faaliyet göstermiş bir yapı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin çok farklı hayat boyunca darbelere, postmodern darbelere bir takım parlamentoyu baskı altına alma girişimlerine verdiği desteklere bakın. Millet adına siyaset yapmak, millet adına devleti yönetmek, Türkiye'ye kazanımlar geliştirmek için herhangi bir mücadele yürüttüğünü göremezsiniz.

Cumhuriyet Halk Partisi tam tersine milletin destek verdiği siyasi kurumu susturmak üzere faaliyet göstermiştir on yıllar boyunca. Onun için de hep darbelere destek vermiştir. Dolayısıyla siyaseti susturma geleneği bunlarda yapısal bir durum, yapısal bir dinamiktir. Ama işte şimdi Özgür Özel genel başkan olduktan sonra normalleşme diyor, başka şeyler diyor. Biz de dedik ki burada asıl normalleşmeden bahsetmek için, normalleşmenin olması için Cumhuriyet Halk Partisi'nin normalleşmesi lazım. Şimdi göreceğiz. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi normalleşirse normal bir siyasi parti haline gelmişse bu fiziki saldırıyı gerçekleştirenlere gereken cezayı verir. Aksi takdirde Cumhuriyet Halk Partisi bildiğimiz siyaseti susturma mekanizması olarak hayatına devam etmiş olur. Biz de buna karşısında bildiğimiz mücadeleyi veririz.

KİMSE MECLİS'İ TESLİM ALAMAZ

Bakın çok net söylüyorum bunu. Biz parti ve ittifak olarak AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kimsenin Meclis'te eşkıyalık yapmasına müsaade etmeyiz. Biz AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bakanlarımızı, milletvekillerimizi herhangi bir şekilde susturmaya kalkanları en net siyasi cevapları veririz. Hiç kimse ne Genel Kurulu, ne komisyonları sabote edemez. Hiç kimse Meclis'i sabote edemez. Bu Meclis'i darbeciler bombalayarak teslim alamamış, üç beş tanesinin siyasi eşkıyalık yaparak Meclis'in meclis üyelerinin söz söyleme hakkını hiç kimse teslim alamaz. Eğer böyle bir şeye teşebbüs edilirse en net ve en sert siyasi mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

"YAPILAN SALDIRI BARBARLIKTIR"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Bazı CHP milletvekillerinin, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'ya Meclisteki saldırısı barbarlıktır. Bu saldırıyı lanetliyoruz, Mecliste eşkıyalık kabul edilemez." ifadesini kullandı.

Çelik, sosyal medya hesabından, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmeleri başlamadan önce yaşanan gerginliğe ilişkin açıklama yaptı.

"Bazı CHP milletvekillerinin, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'ya Meclisteki saldırısı barbarlıktır. Bu saldırıyı lanetliyoruz, Mecliste eşkıyalık kabul edilemez." ifadesini kullanan Çelik, şunları kaydetti:

"Barbarlıkla siyasi mücadele konusunda tecrübemiz yüksektir. Bu mücadeleyi en net şekilde vereceğiz. Barbarlık ve eşkıyalık hak ettiği siyasi ve hukuki cevapları her zeminde alacaktır. CHP bu saldırı karşısında gereğini yapmalıdır. Barbarlığın gereğini yapmayanların demokrasiden bahsetmesi de normalleşmeden bahsetmesi de yalan muamelesi görecektir."

"MİLLETTEN ALDIĞIMIZ İRADEYİ TERK ETMEYİZ"

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Bu anlayışın bu akıl tutulmasının siyasal şiddet anlayışının bunu yapanlara bir faydasının olmadığını anlamaları lazım. Çok partili hayata geçtiğimizden beri iktidara gelememelerinin nedeni de budur. Vatandaşımız bu görüntüleri şiddetle kınamaktadır. Biz de buna izin vermeyiz. Milletten aldığımız iradeyi hiçbir bir vesayet odağı karşısında terk etmedik parlamento da bunu terk etmeyiz. Bu şiddet ve kabadayılıklara AK Parti asla izin vermeyecek."

"UTANÇ VERİCİ BİR DURUM"

AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler de olayı şu şekilde yorumladı:

"Ben de bugün yaşanan bu talihsiz olayları şiddetle kınıyorum. Özgür Özel'in bu utanç verici durumu ortaya çıkaran şiddet uygulayan ve kabadayılık yapanlara karşı gereğini yapmasını bekliyorum. Parlamento sözlerin konuşulduğu aziz milletimizin vermiş olduğu yetkinin karşılığında hizmet ettiği bir alan Burada kabadayılık yapmak ve İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'nın çalışmalarını engellemek utanç vericidir. Bunu yapanları şiddetle kınıyorum."

"SİYASİ NEZAKETLE BAĞDAŞAMAMAKTADIR"

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak da yaptığı paylaşımda yaşananlara tepki gösterirken "Bugün, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısına katılımını engellemek amacıyla milletvekilleri tarafından sergilenen tavrı doğru bulmuyorum. Tabii ki her bakan en sert şekilde eleştirilebilir, tavır koyulabilir; ancak Gazi Meclisimizin çatısı altında yapılan bu davranış, siyasi nezaket ve demokratik teamüllerle bağdaşmamaktadır." dedi.

"KOMİSYONA SOKMAMAK GİBİ BİR YETKİNİZ YOK"

Komisyon Başkanı Muş, "Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden tutun da başkanlığına kadar 2011'den beri geliyorum buraya. Meclis'te, Plan ve Bütçe Komisyonuna sokmamak gibi bir yetkiniz yok. Önde kadın milletvekilleri, CHP Grubu kapının önünü kapadı. Ben içeri giremiyorum, Komisyon Başkanıyım. Kadın milletvekilleri, erkek milletvekilleri ön tarafı kapatmış, yan yana omuz omuza. Ben içeri giremiyorum. 'Komisyona girmenize izin vermeyeceğiz' deniyor." ifadelerini kullandı.

"YERLİKAYA ODASINA DAVET ETMİŞTİ"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ı İçişleri Bakanı Yerlikaya ile görüşmesi için davet ettiğini anlatan Muş, "Haber gönderdim, öyle kapı önünde ne konuşacaklar, böyle barikat olduğunu bilmiyorum, buyursun gelsinler. Davet ettim, benim odamda görüştüreyim, benim odam sakin. Ben de bir konu konuşulacak sanıyorum. Sayın Başarır gelmiş olsa, neyse mesele anlatabilir. Esenyurt'taki polisin uygulamasından mı rahatsız, başka bir hadise mi? Gelmedi." diyerek yaşananları aktardı.

"GELSELERDİ İŞ ÇÖZÜLÜRDÜ"

Kapının önü milletvekilleriyle dolu olduğu için salona girilemediğini belirten Muş, "Gelse Sayın Başarır, meseleyi anlatsa iş çözülecekti." dedi. Tartışmaların devam etmesi üzerine Komisyon Başkanı Muş toplantıya ara verdi.

"BİZİ BELEDİYEYE ALMADINIZ"

CHP'li milletvekilleri, "Siz bizi Esenyurt Belediyesi'ne almadı biz de onu Meclis'e almayacağız" diyerek yapılan kayyum atamalarına tepki gösterdiklerini ifade etti.

BAŞARIR VE AĞBABA ÖN PLANDA

Yerlikaya'nın komisyona girişini engellemeye çalışanlar arasında başı çekenlerin CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın olduğu görüldü.

"YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINMIŞ DURUMDA"

A Haber muhabiri İlter Yeşiltaş'ın dışarıda aktardıkları:

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya salonda değil. CHP'li vekiller salondaki yerlerini aldılar. Saatler 11'e yaklaşırken bir sakinleşme oldu. Birazdan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Plan Bütçe Komisyonu'na gelmesi bekleniyor. Şu anda olayların yatışmış durumda. CHP'li Ali Mahir Başarır CHP sıralarında oturuyor. Kayyumlara yönelik protestoları içeren pankartlar var.

Yoğun güvenlik önlemleri alınmış durumda. Meclis polisi de teyakkuza geçmiş durumda. Ali Yerlikaya'nın gelmesiyle çalışmalar devam başladı. Başka bir protesto olmadı.

"BİR PROTESTO BEKLİYORDUK"

A Haber muhabiri Rüya Akkuş da yaşananları canlı yayında aktardı:

"Biz zaten bir protesto olmasını bekliyorduk. Bütçe görüşmelerinin en başından beri CHP'li vekiller en başından beri kayyum atamalarına tepki gösteriyorlar. Her bakanlığın bütçe görüşmelerinde tepkileri oldu. Görüntülere bakıldığı zaman İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın komisyona girmesi engellenmeye çalışıldı. Bakanın bu şekilde engellenmesi oldukça tepki çekti. CHP'li vekiller İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya içeri girmesini engellenmek istediler."

"EŞKIYA MECLİS'E İNMİŞ"

Gazeteci Abdulkadir Selvi de yaşananları A Haber'de yorumladı:

"İsmet Paşa'nın çok ünlü bir sözü var. Eşkıya Meclis'e inmiş demişti. Şimdiye kadar Plan Bütçe Komisyonu'nda birçok bütçe görüşmelerini izledim ilk kez böyle bir şey yaşanıyor. Bir Bakan ve Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Komisyon'a engellenerek sokulmak istenmiyor. Bu görüntüler çok çirkin görüntüler. Birisi Ali Mahir Başarır provokatör bir isimdir. Yine Veli Ağbaba provokatör bir isimdir. Bunlar Özgür Özel'in ekipleri. Burada yaşananlar Meclis tarihine girecek olaylar. CHP eğer böyle muhalefet yapacaksa yazıklar olsun."

"KANDİL NE YAPIYORSA ONU YAPIYORLAR"

Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı da TBMM'deki gerginliğe ilişkin A Haber'e konuştu:

"Yaklaşık 40 yıla yakın TBMM'de görev yaptım. Böyle bir rezalet görmedim. Elbette kavgalar vardı ama yol kesme gibi bir eylemle karşı karşıya kalmadım. Yol kesmenin karşılığı bana göre eşkıyalık. Böyle bir olayla biz hiç karşılaşmadık.

Bunlar teröre destek veriyorlar. Terörle ilgili suçlanan kişiye destek veriyorlar. Kandil'e özenmiş gibi bir tavır içindeler adeta. Kandil ne yapıyorsa bunlar onu yapıyor. Meseleyi bu şekilde ortaya koymak lazım."

"YAPILAN HADSİZLİĞİN BİR BEDELİ OLMALI"

A Haber muhabiri Mehmet Karataş da yaşananları yorumladı:

"CHP'nin şirazesi kaymaya devam ediyor. DEM Parti ile takıla takıla kabul edilmeyen hadsiz tavırları kopyalamaya ve örneklemeye devam ediyor. Sabah görüntüler geldiğimde DEM Parti diye düşündük ancak CHP'li vekilleri gördük. Kendileri demokratik olarak tanıtıyorlar.
Anca bu görüntüyle birlikte CHP akıldan uzak ve her gün haydutça, militanca bir söyleme ve eyleme gidiyor. CHP'li vekiller bir akıl ortaya koymak yerine bedenlerini İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın önüne koyarak komisyona girmesini engelliyorlar. Ciddi bir saldırganlık var. CHP birlikte oldu DEM ile benzeşmeye başladı.

Ahmet Özer üzerinden bir protesto yapıyorlar ancak bu ismin terör örgütüyle görüşmediklerine dair bir kanıtları yok. Seçilmiş olanların PKK ile iltisaklı olmasına müsaade mi edilecek? İçişleri Ali Yerlikaya buna izin vermedi ve buna alışmaları gerekiyor. Bu yapılan hadsizliğin bir bedeli olmalı çünkü TBMM'de böyle bir durum hiç yaşanmadı. Bu çok ayrı bir durum."

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.