Yenidoğan Çetesi soruşturmasında başvuru yağıyor! SGK hakkında bomba iddia | Yargılanma tarihi belli oldu
Türkiye Yenidoğan Çetesi soruşturmasıyla birlikte çalkalanırken 250 ailenin savcılığa 100 ailenin CİMER'e başvurduğu belirlendi. Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek Yenidoğan Çetesi'ne ilişkin ödemelerin hızlı bir şekilde gerçekleştiğini söylerken SGK'daki bazı bağlantıların da işin içinde olabileceğinin altını çizdi. Yenidoğan Çetesi ile ilgili hazırlanan iddianame kabul edildi. Çetenin yargılanmasına 18 Kasım'da başlanacak.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 28.10.2024 | 12:57
- Güncelleme Tarihi: 28.10.2024 | 14:22
Türkiye'nin gündemine oturan Yenidoğan Çetesi'ne ilişkin A Haber canlı yayınında yeni gelişmeleri duyuran Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, "Bu sabah Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığında üst düzey yetkililerle görüştüm, tam 250 başvuru olmuş." dedi.
AİLELER HAREKETE GEÇTİ
Yenidoğan Çetesi'ne ilişkin skandalın ortaya çıkmasının ardından evlatlarını kaybeden aileler de harekete geçti.
250 MAĞDUR AİLEDEN BAŞVURU
Buna göre, İstanbul'daki özel hastanelerde bebeklerini kaybeden ailelerden Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na tam 250 başvuru yapıldı. A Haber canlı yayınında devam eden soruşturmalarla ilgili bilgi veren Şimşek, 100 adet CİMER başvurusu bulunduğunu da bildirdi.
SAYI 350'YE ÇIKTI
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek ve A Haber İstihbarat Şefi Ramazan Almaçayır, A Haber canlı yayınında soruşturma ile ilgili detayları aktardı. Şimşek, "Net rakamları açıklıyorum. Bu sabah Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığında üst düzey yetkililerle görüştüm. Çocuklarının öldüğü iddiasıyla tam 250 başvuru olmuş İstanbul'dan. 50'sini yetkisizlikle İstanbul'un farklı noktalarında olduğu için yollayacaklar başka adliyelere. CİMER'den de 100 başvuru var. Toplamda 350 başvuru var." dedi.
BAŞVURULAR YENİDOĞAN ÇETESİ SORUŞTURMASINA EKLENİR Mİ?
Ailelerin başvurularının Yenidoğan Çetesi ile ilişkisi tespit edilirse ek iddianamelerle soruşturma dosyasına eklenebileceğini belirten Şimşek, "Bu iddialar da sonradan o dosyaya eklenecek." ifadelerini kullandı.
SKANDALIN BOYUTU BÜYÜYOR
Soruşturmanın 12 bebeğin ölümüyle başlarken mağdur olduğunu iddia eden savcılığa başvuran aile sayısının 350'ye ulaşması skandalın boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
SGK'DA BAĞLANTILARI OLABİLİR Mİ?
SGK'nın faturalandırma biriminin özel hastanelere ödeme yaparken birçok denetim yaptığını belirten Şimşek, Yenidoğan Çetesi'ne ilişkin ödemelerin hızlı bir şekilde gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, "SGK'da bağlantıları da olabilir" dedi.
İDDİANAME KABUL EDİLDİ
Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede, ölen 10 bebeğin maktul, 5 kişinin müşteki, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü'nün suçtan zarar gören, 19 hastane ve sağlık şirketi malen sorumlu, 47 kişi de şüpheli olarak yer aldı.
İLK DURUŞMA 18 KASIM'DA
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame sonrası sanıklar 18 Kasım Pazartesi günü hakim karşısına çıkacak.
ÇETENİN ELEBAŞI FIRAT SARI
Doktor şüpheli Fırat Sarı'nın elebaşısı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini doktor şüpheli İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK'dan üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.
NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve 11 kez uygulanmak üzere resmi belgede sahtecilik suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine dolandırıcılık suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.
"Yenidoğan suç örgütü" hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen iddianamede, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan müfettiş raporu da yer aldı.
HASTANEDE DOKTOR YOK
Raporda, Ayaz K. isimli bebeğin 26 Kasım 2023'te bir devlet hastanesinde doğduğu, ilk aşamada sağlıklı olan bebekte kalp yetmezliği geliştiği için özel bir hastaneye sevk edildiği, bebeğin sevk edildiği özel hastanenin yoğun bakımının da yetersiz olduğu belirtilerek, "Genel durumu ve solunum sıkıntısı artarak devam eden bebeğe ellerinde devre olmadığı için entübasyon gecikmeli olarak yapılıyor" denildi. Bebeğe sadece şüpheli hemşire Çağla Durmuş'un müdahale ettiği anlatılan raporda, "O sırada hastanede olması gereken Dr. Dursun Eryılmaz hastanede yok. Hasta 24'üncü saatinde ex oluyor (ölüyor)" ifadeleri yer aldı.
BESLENMESİNDE EKSİKLİK VARDI
Erken doğan bebek Kaya olarak raporda yer alan çocuğun ise öldüğü gece hastanede yenidoğan hemşiresi bile olmadığı, sadece bir hemşire yardımcısının olduğuna dikkat çekildi.
Doğumundan 4 gün sonra hayatını kaybeden Havvanur bebeğin de ölüm raporunun bilerek yanlış yazıldığı tespit edildi. Örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Doktor İlker Gönen'in olayı örtbas etmek için ex saatini değiştirdiği ve ölüm sebebini de yanlış yazdığı belirtilen raporda, "Ex olduğunda 200 gram olan bebeğin kısa bağırsak olduğu için değil, beslenmesinde yeterli enerji, protein, fosfor desteği alamadığı için malnütrisyona girdiği tespit edilmiştir" denildi.
PASİF ÖTANAZİ UYGULANMIŞ
Kerem bebeğin ise yoğun bakımda olduğu sırada kalbinin durduğu, uygun şekil ve sürede canlandırma yapılmadığı anlatılan raporda şunlara yer verildi:
"Hemşirenin telefonda konuştuğu doktor İlker (hastane dışında) hastaya canlandırma uygulamasına gerek olmadığı, hasta dosyasına 20 dakika canlandırma uygulanmış gibi göstermesinin yeterli olacağını ifade etmiş. Sahte dosya düzenlenmesini istemiş. Hastaya pasif ötanazi uygulanmış."