FETÖ elebaşı vatansız olarak öldü! İşte hain Gülen'in ihanetleri
Müslümanların dini duygularını sömüren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde vatansız olarak öldü. İslam'ın emir ve yasaklarını kendine göre değiştiren Gülen, yaşadığı süreç boyunca hem İslam'a hem de Türkiye Cumhuriyeti devletine akılalmaz ihanetlerde bulundu. İşte FETÖ'nün günah galerisinden bazı örnekler...
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgütün resmi hesaplarında yapılan paylaşımla öldüğünün duyurulmasının ardından geriye, yarım asrı aşkın bir ihanetin izleri kaldı.
Ermeni soykırımının kabulünden, dinler arası diyalog fitnesine, Papa'nın elini öpmesinden, devlet içinde paralel yapı kurmasına, MİT tırları ihanetinden, 17-25 Aralık yargı kumpasına ve 15 Temmuz darbe girişimine kadar uzanan geniş bir hainlik ağının elebaşı olan Gülen, İslam dinini de içini boşaltmak için her türlü çarpıtmayı yapmaktan geri durmadı.
ERMENİ SOYKIRIMINI KABUL EDEN MEKTUP YAZDI
27 Nisan 1941 yılında Erzurum'da doğan Fetullah Gülen, örgütünün temellerini 1960 yıllarının başında İzmir'de attı. Sıradan bir vaiz olan Gülen, daha o yıllarda, Türkiye karşıtı mihraklarla yakın ilişki içerisinde oldu. 6 Mayıs 1965 yılında Ermeni Patriği Şinork Kalustyan'a yazdığı ve Türkiye'yi Ermenilere karşı soykırım yapmakla suçladığı ihanet mektubunda, "1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yâd etmeden geçemeyeceğim. Öldürülen katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor, onları saygı ile anıyorum" ifadelerini kullandı.
VATİKAN LİDERİ PAPA 2. JOHN PAUL'E MEKTUP
9 Şubat 1998 tarihinde Vatikan lideri Papa 2. John Paul'e bir mektup kaleme alarak, "Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zati alilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız" ifadelerini kullandı.
PAPA VE AMERİKA'DAKİ EVANJELİST GRUPLAR İLE BİRLİKTE ÇALIŞTI
FETÖ Elebaşı Fetullah Gülen, 1998'de dönemin Papa'sı 2. Jean Paul ile baş başa görüştü. Fetullah Gülen'in yanındakiler, Papa'nın elini öptü. FETÖ, ABD istihbaratı CIA'nın başlattığı "dinler arası diyalog" projesi kapsamında, Papa ve Amerika'daki Evanjelist gruplar ile birlikte çalıştı.
BAŞÖRTÜSÜNE FÜRÜAT DEDİ
28 Şubat sürecinde, başörtülü kızlar, okullara alınmadığında, zihinlerini yıkadığı haşhaşilerine başınızı açın talimatı verdi. Bununla da yetinmeyen FETÖ elebaşı, başörtüsüne yönelik, gereksiz anlamına gelen fürüat tabirini kullandı.
'DEVLETİN KILCAL DAMARLARINA' SIZIN TALİMATI
1960 yılından itibaren ihanetin ağlarını örümcek gibi ören Gülen, devşirdiği haşhaşilerine, 'Devletin kılcal damarlarına' sızın talimatı verdi. Talimatla birlikte, örgüt üyelerinin devletin haberleşme kurumları ve GSM kurumlarında yapılanmaya gittiği daha sonraları tespit edildi.
EĞİTİM KILIFI ADI ALTINDA FAALİYET YÜRÜTTÜLER
İhanetleri fark edildiğinde dershaneleri kapatılmak istendi. Zira, örgütün bir numaraları eleman kaynağı dershanelerdi. Eğitim kılıfı adı altında faaliyet yürüten dershaneler, bir nevi beyin yıkama merkezleriydi. Devlet, buraları kapatmaya başladığında, FETÖ'cülerin kumpasları ardı ardına gelmeye başladı.
MİT BAŞKANI FİDAN'I GÖZALTINA ALMAK İSTEDİ
7 Şubat 2012 tarihinde, FETÖ'nün emniyet içindeki elemanları, düzmece belgelerle MİT Başkanı Hakan Fidan'ı gözaltına almak istedi. O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, bu ihanete canı pahasına geçit vermedi. FETÖ'cüler, Hakan Fidan'ı gözaltına alsaydı, devletin en mahrem bilgilerine ulaşmış olacaklardı.
MİT TIRLARI İHANETİ
Hatay Kırıkhan'da 1 Ocak 2014 ve Adana Ceyhan'da 19 Ocak 2014'te Suriye'ye giden MİT'e ait yardım tırları FETÖ'cü emniyet ve yargı mensupları tarafından durduruldu. Amaçları, Türkiye'yi uluslararası siyasi arenada zora sokmaktı. Söz konusu TIR'larla, terör örgütlerine yardım ediliyor algısı oluşturmak isteyen FETÖ'cü hainler, devlete yönelik büyük bir karalamam kampanyası başlattı.
17/25 ARALIK EMNİYET YARGI KUMPASI
FETÖ firarisi, 25 Aralık kumpasının başındaki dönemin savcısı Muammer Akkaş, 17 Aralık 2013'te polise verdiği talimatla harekete geçildi. Aynı gün, firari FETÖ üyesi eski savcı Zekeriya Öz'ün de kumpas soruşturması için harekete geçmesiyle İstanbul'da, bakan çocukları, Halkbank Genel Müdürü ve iş adamlarının da içinde olduğu toplam 89 kişi gözaltına alındı. Aynı gün çeşitli medya organlarına soruşturmada delil olarak gösterilen hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş izleme görüntüleri servis edildi, bu operasyon sonucunda 26 kişi tutuklandı.
ADLİYE ÖNÜNDE KORSAN PROPAGANDA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, 25 Aralık kumpasının duyulması üzerine de 24 Aralık'ta operasyona hazırlanan FETÖ'cü savcı Akkaş'tan bilgi istedi. Akkaş, Başsavcının talimatına uymayarak 25 Aralık sabahı ikinci kumpas operasyonunun düğmesine bastı. 25 Aralık operasyonunda farklı bir gelişme yaşanarak, Akkaş'ın gözaltı talimatı emniyet ve jandarma ekiplerince işleme koyulmadı. Talimatları yerine getirilmeyince FETÖ'nün medya mensuplarını kullanarak operasyon bilgilerini sızdıran Muammer Akkaş, adliye önünde kanuna aykırı basın açıklaması yaptı. Kara propaganda için 17 ve 25 Aralık'a ait soruşturma dosyasında olanlar, montajlananlar hatta dosyada olmayan ses kayıtları örgütün sosyal medya hesaplarında gerçekmiş gibi paylaşılmaya başlanarak, algı operasyonuna hız verildi, örgüt üyeleri Başbakan'ın yurt dışına kaçtığını öne sürerek, örgütün amacına hizmet eden algı faaliyeti yürüttü.
15 TEMMUZ'DA HAİN DARBE GİRİŞİMİ
Bütün kumpasları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından boşa çıkartılan FETÖ'cüler son çare olarak, darbeye başvurdu. Milletin iradesinin ayaklar altına alınmak istendiği o gece, millet destansı bir kahramanlık örneği sergiledi. Erdoğan'ın talimatıyla sokağa çıkan milyonlar, canı pahasına darbeyi engelledi. O gün 251 kişi vatan için şehadet şerbetini yudumladı. 2 bin 700'den fazla vatandaşımız ise gazilik mertebesine erişti.