Yüksek İstişare Kurulu toplantısında ana gündem! Ailenin korunması için gereken tedbirler ve çözüm yolları
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı. Toplantı basına kapalı gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı'nın ana gündeminde aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehlikeler, bunları bertaraf etmek için alınması gereken tedbirler ve çözüm yollarının yer aldığını bildirdi. Yapılan açıklamada, "Sosyal medyada gençler başta olmak üzere toplumun tamamını ve özellikle aile kurumunu hedef alan içeriklerin son zamanlarda artış gösterdiği, oradaki tehlikenin kontrol altına alınmamasının telafisi imkansız sosyal zararlara yol açabileceği belirtildi" ifadeleri kullanıldı.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, 5 ayın ardından Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen toplantıya, kurul üyesi eski TBMM Başkanları Binali Yıldırım, Cemil Çiçek, İsmail Kahraman, İsmet Yılmaz, Mehmet Ali Şahin ve Mustafa Şentop ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz katıldı.
Toplantı basına kapalı gerçekleştirildi.
İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandı." ifadelerine yer verildi.
YÜKSEK İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI'NA İLİŞKİN YAZILI AÇIKLAMA
Altun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı'na ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Toplantıda, Kurulun ana gündeminde aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehlikeler, bunları bertaraf etmek için alınması gereken tedbirler ve çözüm yollarının yer aldığını bildiren Altun, son günlerde milleti sarsan olumsuz olayların temelinde, gençlerin dijital mecralarla medyadan etkilenmesinin, ailelerin gençlerle sağlıklı iletişim eksikliğinin ve gençlerin sosyal medyanın etkisiyle ailelerinden hızla kopmaya başlamasının yattığının belirtildiğini kaydetti.
"HABERCİLİK ADINA MAĞDURLARIN TEKRAR MAĞDUR EDİLMESİNİN OLUŞTURDUĞU PROBLEMLER ELE ALINDI"
Fahrettin Altun, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: "Toplantıda, suçu teşvik eden ve suça özendiren televizyon programları, diziler ile sosyal medya içeriklerinin aile kurumuna zarar verdiği, mevcut hukuki düzenlemelerin yeterli olmadığı ve yeni adımlar atılması gerektiği ifade edildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde ifade ettiği gibi, son dönemde bazı medya organlarının reyting kaygısıyla basın ilkelerini umursamayan, son derece sorunlu bir yayın politikası izlemesinin, habercilik adına mağdurların tekrar tekrar mağdur edilmesinin oluşturduğu problemler ele alındı.
Cinayet vakalarının insanların ailecek ekran başında olduğu saatlerde en ince ayrıntısına kadar anlatılmasının, meselenin sosyal öğrenme boyutunun göz ardı edilmesinin mahzurları ortaya konarak, RTÜK'ün bu konuları daha hassas biçimde ele alması gerektiği değerlendirildi. Toplantıda sosyal medyada gençler başta olmak üzere toplumun tamamını ve özellikle aile kurumunu hedef alan içeriklerin son zamanlarda artış gösterdiği, oradaki tehlikenin kontrol altına alınmamasının telafisi imkansız sosyal zararlara yol açabileceği belirtildi."
"AİLENİN KORUNMASI İÇİN GEREKEN TEDBİRLER DEĞERLENDİRİLDİ"
Toplantıda, ailelerin korunması, gençleri olumsuz etkileyen unsurlarla mücadele amacıyla çok daha kapsamlı bir sosyal medya düzenlemesi yapılması gerektiğinin ifade edildiğini bildiren Altun, "Ailelerin korunması ve güçlendirilmesine ilişkin vizyon belgesinde yer alan, küresel riskler ve demografik dönüşüm karşısında ailenin korunması, ailelerin refah düzeyinin yükseltilmesi, aile odaklı sosyal politika ve hizmetlerin etkinliğinin artırılması, dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesi, aileye duyarlı çevre politikaları ile ailelerin afet ve acil durumlara dayanıklılığının artırılması başlıkları ile özetlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi için yapılacaklar da toplantıda gündeme geldi." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'deki doğum hızının 1965'ten bu yana en düşük seviyeye gerilediği, bunun toplum için çok boyutlu bir beka tehlikesini oluşturabileceğinin ifade edildiğini belirten Altun, bu husus çerçevesinde ailelerin korunması ve devamlılığının sağlanması için acilen alınması gereken tedbirlerin değerlendirildiğini kaydetti.