Sinan Ateş davasında karar günü! Cezalar açıklandı

Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada sanıklara verilen ceza açıklandı. Buna göre Eray Özyağcı’ya ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve Selman Bozkurt'a yönelik ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ise 13 yıl hapis cezası verildi.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davaya sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı.

Sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları ve sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından mahkemeye heyeti kararını açıkladı.

Sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapse mahkum edildi.

Sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş da "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme heyetinin salona gelmesiyle, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarının alınmasına geçildi. Sanıklar Suat Kurt ve Mustafa Ensar Aykal'ın avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu öne sürerek, beraatlerini istedi.

SANIKLARIN SON SÖZLERİ ALINDI
Avukat beyanı sonrası sanıklara son sözleri soruldu. Tutuklu sanık Eray Özyağci, "Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Yaralamak için geldim. Spontane bir şekilde oldu. Keşke bu şekilde olmasaydı. Kendi özgür hür irademle yaptığım şeyi değerlendirmenizi istiyorum. Bana verilecek her türlü cezayı hak ediyorum. Keşke ölmeseydi. Öldü zaten başımıza bir sürü iş geldi." dedi.

Tutuklu sanık Vedat Balkaya da Ankara'ya geliş kastının alacak verecek meselesine yardım etmek olduğunu öne sürerek, "Bir insanın öleceğini bilsem buraya gelmezdim. Eray'ın orada yapmış olduğu eylemin benimle hiçbir alakası yok. Ben alacak verecek meselesi diye geldim, kendisi çok farklı eylem gerçekleştirdi. İstemeden de olsa bu olaya yardım etmiş oldum. Vereceğiniz karara razıyım ama tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.

Tutuklu sanık Doğukan Çep ise kimseden emir almadığını iddia ederek, "Olay benim şahsi meselemdir. Verilecek karara razıyım." ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş, "Olay olup bittikten sonra, olayla hiçbir alakası olmayan bir camiayı bu olayla ilişkilendirilmek için kumpas kuruldu. Ben de rehin alınmış bir ülkücüyüm. Bu kirli masayı temiz bir bezle silmenizi istirham ediyorum. Bir ülkücü olarak Türk mahkemelerine güveniyorum." savunmasını yaptı.

Tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya ise "Beni bu olayın içindeymişim gibi göstermek istiyorlar. Üzerimdeki bu algının kalkmasını istiyorum. Beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı.

Diğer sanıklar da savunmalarında suçsuz olduklarını öne sürerek, beraat ve tahliye talebinde bulundu.

KARAR AÇIKLANDI
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'u, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapis cezasına çarptırdı.

Özyağci'ye ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Mahkeme, dosyada "suça azmettiren" sıfatıyla yer alan sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ı "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme"den ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.

5 SANIĞA HAPİS CEZA
"Tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel'e 18'er yıl, sanık Mustafa Uzunlar'a ise 15 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanık Alper Atay'ı da "suçluyu kayırma" suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Diğer sanıklar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerine atılı suçlardan beraatına karar veren mahkeme, sanık Günay hakkında "suçluyu kayırma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına hükmetti. Bu sanıklar arasında tek tutuklu olan Çağlar Zorlu'nun da beraatle birlikte tahliyesine karar verildi.

2 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI
Öte yandan, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Buna gerekçe olarak, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. Mahkeme, ayrıca sanık Öktem'in, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.


SİNAN ATEŞ'İN EŞİ AYŞE ATEŞ:"AYAKÇILAR YARGILANDI"
Duruşmanın ardından Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş açıklamalarda bulundu.

Maktul Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, cinayetin ardından toplanan deliller ışığında bir dosya oluşturulduğunu ancak dosyanın "ayakçılar" ve "azmettiriciler" olarak ikiye ayrıldığını söyledi.

"Burada yapılan yargılamada ayakçılar yargılandı." ifadesini kullanan Ateş, "cinayetin azmettiricilerinin elini kolunu sallayarak dışarıda dolaştıklarını" savundu.

Ayşe Ateş, "Onlar oturdukları kürsülerden adil bir yargılanma yapılmaması, hukuku çiğnemek, suçluların üstün olduğu bir ortam oluşturmak, suçluları yargılatmamak için bize parmak sallıyorlar ve o parmak sallamanın, o tehditlerin sonucunu bugün yaşadık." dedi.

İntikam değil, adalet istediklerini belirten Ateş, "Gerçek suçlular, hangi oranda suçluysa o kadar ceza alsın istiyoruz. Bizim hatamız adalet istemek mi? Sinan öldürüldü, kenara çekilseydik, konuşmasaydık, sussaydık, hiçbir şey yapmasaydık o zaman onlar çok mutlu olacaktı herhalde." ifadesini kullandı.

Yurt dışına kaçacağının söylendiğini aktaran Ayşe Ateş, hiçbir yere gitmeyeceğini, kaçmayacağını belirterek, "Sonuna kadar, gücümün yettiği yere kadar, yanımdaki, arkamdaki akıl ve bir vicdan sahibi her bir vatan evladıyla adalet yürüyüşünü, her bir suçlu cezasını bulana kadar, demir parmaklıkların arkasına girene kadar devam ettireceğim. Şimdi beklesinler. Bir dahaki dosyada görüşeceğiz." diye konuştu.

Ateş, "17 kişi hakkında devam eden bir soruşturma var. Kovuşturmaya dönüşmesini bekliyor musunuz?" sorusuna, "Bekliyoruz. Dönüşmemesi için çaba sarf ettikleri haberlerini alıyoruz. Ben de o dosyanın açılması için iddianamesinin yazılması ve onların yargılanması için elimden gelen her şeyi yapacağım." yanıtını verdi.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.