Narin Güran amca Salim Güran'ın kızı mı? DNA sonucu çıktı
Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada çarpıcı detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Küçük Narin dün (9 Eylül Pazartesi) gözyaşları içinde köyünde toprağa verilirken, "Narin Salim Güran'ın kızı mı?" sorusu çıkan DNA sonucu ile yanıt buldu. Öte yandan cinayetle ilgili ilk itiraf gözaltındaki Nevzat Bahtiyar’dan geldi. Narin’i gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın oğlu Ferhat Bahtiyar olayla ilgili konuşurken, "Babamın tek bir hareketinden şüphelenmedik. Babam aramalara katıldı, aileyle birlikte günlerce Narin’i aradı. Babamın öyle bir şey yaptığına inanmak istemiyorum, eğer yapmışsa da artık bir şey diyemiyorum. Bu saatten sonra o insana ‘baba’ demem." dedi.
Diyarbakır'da Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve önceki gün Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cenaze namazı dün komşu mahalle Batıkarakoç'taki camide kılındı.
İl Müftülüğünce kent merkezindeki tüm camilerde saat 10.00'da Narin Güran için sela okutuldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün ve AK Parti milletvekilleri törene katıldı. Namazdan sonra Narin'in cenazesi, ambulansa konuldu. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu da tabuta omuz verdi. Tavşantepe Mezarlığı'na getirilen cenaze, gözyaşları arasında toprağa verildi. Bu sırada bazı kadınlar Kürtçe ağıt yaktı. Narin'in tabutunun üstüne beyaz duvak sarıldı, beyaz elbisesi bırakıldı. Narin'in tabutunun üstündeki duvak ve elbisesini, toprağa verildikten sonra ağabeyi Baran Güran aldı.
KESİCİ ALET VEYA BIÇAK İZİ YOK
Diyarbakır ve Malatya'dan görevli 14 kişilik uzman ekip 11 saat 10 dakika boyunca Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı'nda otopsiyi gerçekleştirdi. Çürüme nedeniyle Narin'in neden, ne zaman ve nasıl öldüğüne yönelik detaylı bir tespit yapılamadı. Ön otopsisinde, sol ayağı diz altından koptuğu belirlenen Narin'in kaval kemiği çuvalın içinde çıktı. Narin'in vücudunda, gözle görülür şekilde bir kesici aletle ve silahla yaralama ya da iç kanama tespiti yapılmadı. Otopside Narin'den alınan 91 örnek ve kopan kaval kemiği İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç "Uzman adli tıp heyeti tarafından gerçekleştirilen otopsi işleminde, alınan doku örnekleri üzerinde kimyasal, biyolojik, patolojik ve diğer bazı incelemelerin yapılması gerekmektedir" dedi.
SOL BACAĞI DİZİNDEN KOPMUŞ
Adli Tıp Uzmanlarınca yapılan otopside Narin'in sol bacağının diz kapağında itibaren koptuğu, çuval içerisinde cesede ait olduğu değerlendirilen muhtemel kaval kemiği muhafaza altına alınarak diğer kemik parçalarıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği öğrenildi. Bacaktaki kopmanın sebebinin ancak burada yapılacak inceleme ile çözümlenebileceği, iç organlarda gerekli incelemelerin yapılarak numunelerin alındığı öğrenildi.
ATEŞLİ SİLAH, BIÇAK YARASINA RASTLANMADI
Ön otopsi raporundan uzmanlarının ilk izlenimlerinde cesette ciddi anlamda çürüme başlamış olduğundan somut bir beyanda bulunmanın mümkün olmadığı da kaydedildi. Yapılan otopsi işleminde gözle görünür bir kesici-delici alet veya ateşli silah yaralanması, iç kanama bulgusu elde edilemediği, cesetteki çürüme sebebiyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda da bulunulamayacağı belirtildi.
Raporda, kesin ölüm sebebinin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Biyoloji ihtisas Dairesi'nce yapılacak moleküler incelemeler, patolojik çalışmalar, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen numuneler üzerinde yapılacak incelemeler ile belirlenebileceği Adli Tıp Heyetince belirtildi.
DÜĞÜMÜ İSTANBUL ADLİ TIP ÇÖZECEK
Diyarbakır'da Narin Güran'ın otopsi işlemleriyle Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı: "Yüreğimizi yakan Narin Güran evladımızın ölümüyle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kesin ölüm nedeninin tespit edilebilmesi amacıyla Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda adli tıp uzmanlarınca sabah saat 10.30'da başlayan otopsi işlemi akşam saat 21.40'ta tamamlanmıştır. Uzman adli tıp heyeti tarafından gerçekleştirilen otopsi işleminde, alınan doku örnekleri üzerinde kimyasal, biyolojik, patolojik ve diğer bazı incelemelerin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle alınan örneklerden bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığınca, bir kısmı ise İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca incelendikten sonra kesin ölüm sebebine ilişkin rapor düzenlenecektir."
NARİN AMCANIN KIZI MI?
Narin'in tutuklu bulunan amcası Salim Güran'a mahkeme tarafından "Narin senin kızın mı?" sorusu yöneltildi. Amca bu soruya "Yoktur. Yok öyle bir şey." cevabı verdi.
ŞÜPHELER DAHA DA ARTTI
Hem cinayetin baş aktörü amcanın mesajları silmesi hem de anne Yüksel Güran'ın mesajları sildiğinin iddia edilmesi şüpheleri daha da artırdı. Sosyal medyada Narin'in tutuklu amca ile annesinin çocuğu olabileceği iddia edildi.
NARİN KENDİ KIZI MI?
Hürriyet'ten Hande Fırat, Narin'in tutuklu amca ile annenin çocuğu olabileceği iddiasının doğru olmadığını açıkladı. Fırat, yetkililerden edinilen bilgilere göre Narin ve amcanın DNA örneklerinin farklı olduğunu belirtti.
"NARİN'İ ÖLDÜR YOKSA İKİNİZİ ÖLDÜRÜRÜM"
Ayrıca Fırat, ekiplerin Narin'in evde bir sahne gördüğü ve o nedenle de öldürülmüş olabileceği iddiası üzerinde durduğunu söylerken, amcanın Narin'in annesiyle bir ilişki yaşadığı iddiasını da araştırıldığını dile getirdi. Tutuklu amcanın Narin'in ağabeyine "Narin'i öldür yoksa ikinizi de öldürürüm" dediği iddiasının da mevcut olduğunu açıkladı. Fırat, ağabeyin uyuşturucu kullandığı ve ruh sağlığı bozuk olduğu iddiasıyla Narin'i öldürmüş olabileceği yönünde de görüşlerin olduğunu söyledi.
YEŞİL TÜLBENT MUAMMASI
Narin'in cinayetiyle ilgili soruşturma devam ederken, gözaltındakilerin sorgusu da sürüyor. Soruşturma sürecindeki dikkat çekici detaylardan biri daha ortaya çıktı.
Hürriyet'in haberine göre jandarma, Narin'e ait olduğunu düşündükleri yeşil bir tülbent buldu. Anneye bu tülbentin Narin'e ait olup olmadığı soruldu. Anne bu soruya "Hatırlamıyorum" diye cevap verdi. Jandarma bunun üzerine Narin'in gittiği Kuran kursunun hocasına tülbenti gösterdi. Hoca o gün Narin'in bu tülbenti kullandığını söyledi. Annenin "Hatırlamıyorum" demesi şüpheleri artırdı. Annenin de bazı telefon kayıtlarını silmiş olması şüpheleri kuvvetlendirdi. Anne gözaltında ve Narin'in cenazesine katılmasına da izin verilmedi.
İKİMİZ ÇUVALA KOYDUK
Narin'in katledilmesiyle ilgili ilk itiraf ise gözaltına alınan 24. isim olan bir zanlıdan geldi. Dere kenarına aracıyla gittiği tespit edildikten sonra gözaltına alınan Nevzat Bahtiyar, sorgusunda "Muhtar cesedi çuval içerisinde bana verdi. Çuvalı alıp dereye götürdüm" dedi. Köyde sıvacılık yapan itirafçı Bahtiyar ifadesinde şunları dedi:
"Salim Güran, aracımla giderken bana selektör yaptı, durdum. Aracının ön koltuğunda battaniyeye sarılı bir şey gösterdi ve 'Bunu yok edeceksin' dedi. Gösterdiği şeyin yanına yaklaştım. Hareketsiz insan olduğunu gördüm. Şaşırdım, tereddüt ettim. Salim Güran bana 'Aileni düşün sana 200 bin TL para veririm' dedi. Muhtar bana aracımda torba olup olmadığını sordu. Ben de bagajımdan bir çuval getirdim. Battaniyeye sarılı çocuğu ikimiz alıp çuvala koyduk. Ben çuvalı arabama koydum sonra muhtar dereyi işaret etti. Ben de arabamla dere kenarına gittim. Çuvalın ağzını bağlayacak ip aradım. Sonra çuvalda bulunan çantanın ipini söküp çuvalın ağzını bağlamaya başladım. Eve geldiğimde köyde insan hareketliliği vardı. Kendi annem ve eşim de Narin Güran'ı aramaya çıkmışlardı. Evde namaz kıldım daha sonra yemek yemeden Narin'i arama faaliyetine katıldım."
'ORTADAN KALDIR DEMEZDİ'
İfadesinde "Salim Güran Narin'i öldürmüş müdür, öldürdü ise neden öldürmüştür?" sorusuna Nevzat Bahtiyar "Salim Güran kendi öldürmemiş olsaydı bana getirip 'ortadan kaldır' demezdi. Neden öldürmüş olabileceğini bilmiyorum. Tik Tok'ta ise Arif Güran'a 'Sana öyle bir acı yaşatacağım ki asla unutamayacaksın' demiş ben buradan öğrendim. Köyde bu şekilde konuşuluyordu" yanıtını verdi.
'ÇAPKINLIĞINA ŞAHİT OLMADIM'
Jandarmanın, "Salim Güran ile arkadaşlık seviyeniz nedir? Size özel hayatından bahseder miydi? Duyduğunuz eşi haricinde bir gönül ilişkisine şahitlik ettiniz mi?" sorularına itirafçı, "Biz kendisiyle bazen çay içerdik, Diyarbakır'a giderdik. Bana çapkınlık yaptığını anlatmadı. Ben de böyle bir şeye şahit olmadım" karşılığını verdi.
'YÜKSEL VE ENES YOKTU'
Yine jandarmanın "Cesedi aldığınızda Narin Güran'ın annesi Yüksel ya da abisi Enes yanınızda mıydı?" sorusuna Nevzat Bahtiyar "Yüksel ve Enes yoktu. Sonrasında aralarında konuştuklarına şahit olmadım" yanıtı verdi.
ARKA KOLTUKTAKİ SIR
Gece 3'te itirafta bulunan Nevzat Bahtiyar'a jandarma ısrarla Narin'in arabasının arka koltuğunda kimin olduğunu sordu. Bahtiyar "Arkada, camlar siyah olduğu için dikkat etmedim, kimseyi görmedim" dedi. Narin'in cesedinin taşındığı araçta bir kişinin daha olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. 2 şüphelinin yanı sıra bölgede bir başkasının da olup olmadığı telefon sinyallerinden araştırılıyor.
BAZ KAYITLARI İNCELENİYOR
Jandarma ekipleri zanlının verdiği ifade doğrultusunda köyden uzaklaşıp mezarlık ile Tavşantepe Mahallesi bölgesi arasında cesedin Salim Güran'ın aracından Nevzat Bahtiyar'ın aracına nakledildiği bölgede detaylı inceleme yaptı. İki şüphelinin yanı sıra başkasının da bu bölgede baz verip vermediği ile ilgili BTK'dan alınan kayıtlar üzerinde çalışma yapıldığı öğrenildi.
İTİRAFÇI NEVZAT BAHTİYAR'IN OĞLU KONUŞTU
Narin'i gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın oğlu Ferhat Bahtiyar konuştu.
Bahtiyar, şunları dedi:
"Şu ana kadar babamın tek bir hareketinden şüphelenmedik. Babam aramalara katıldı, aileyle birlikte günlerce Narin'i aradı. Şoktayız ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Evde, aramızda Narin'e dair bir konuşma olmadı hiç, çünkü ailece hep aramalara eşlik ettik. 'Bu kız nerede, ne oldu acaba?' diye günlerce ailemdeki herkes Narin'i aradı. O nedenle babamla konuşma fırsatımız olmadı. Aklımıza da kimseyle ilgili bir şey gelmedi herkes gibi arıyorduk. İnsanlar kaçırıldığını düşünüyordu. Babamın öyle bir şey yaptığına inanmak istemiyorum, eğer yapmışsa da artık bir şey diyemiyorum. Bu saatten sonra o insana 'baba' demem. Biz de altı kardeşiz ve bunu yapanın bizim babamız olduğuna inanmak istemiyoruz. Köy yaklaşık 100 hanelik. Narin'in ailesi de çiftçilik yapıyordu. İntihar olayını hiç duymadık, öyle bir şey olsaydı duyardık."