Son dakika | Muhsin Yazıcıoğlu'nun Adli Tıp Raporu A Haber'de! Büyük suikast izi! Olayın merkezinde FETÖ var
Son dakika haberi... A Haber, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonucu yaşamlarını yitiren dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ilgili Adli Tıp raporuna ulaştı. Ayrıntıları A Haber muhabiri Kübra Bal anlattı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünde Adli Tıp Raporu'na ilk kez A Haber ulaşırken, canlı yayına katılan merhum Yazıcıoğlu'nun avukatı Selami Ekici "Bu rapora ulaşmanız çok önemli. Çünkü bizim baştan beri iki iddiamız vardı. Bu olayın suikast olduğu, bu suikastın türbülans sebebiyle meydana geldiği ya da karbonmonoksit ile zehirlenerek kazaya sebebiyet verdiği noktasında iddialarımız vardı" dedi. Avukat Ekici hazırlanan ilk raporlara FETÖ'nün müdahale ettiğini ve bu nedenle karbonmonoksit konusunun dikkate alınmadığını belirtti.
A Haber, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonucu yaşamlarını yitiren dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ilgili Adli Tıp raporuna ulaştı. Ayrıntıları A Haber muhabiri Kübra Bal anlattı.
A Haber muhabiri Kübra Bal'ın canlı yayında aktardıkları şöyle: Merhum Büyük Birlik Partisi lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin soruşturmayı tümden değiştirecek bir gelişme yaşandı. Adli Tıp Genel Kurulu'nun 30 üyesi "kandaki karbondioksit oranını ölümden sonra da artar" ifadesi geçen 2011 tarihli raporu yalanladı.
SUİKASTIN MERKEZİNDE FETÖ VAR
A Haber'de ilk kez o rapor ulaştı. Yeni rapor aslında FETÖ'nün merkezinde olduğu suikast iddialarını da güçlendirdi. Kazadan sonra yapılan otopside karbondioksit oranı en yüksek çıkan gazeteci İsmail Güneş diğerlerinin aksine uzun süre hayatta kalmış ve telefonlar yardım istemişti. Tıbbı olarak kanında o oranlarda karbondioksit bulunan birinin bayılması ve şuurunu kaybetmesi gerekiyordu. İsmail Güneş belki de sonradan gaza maruz bırakıldı diyebiliriz.
BBP'nin kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde seçim çalışmaları için kiralanan helikopterin düşmesi sonucu beraberindeki 5 kişiyle hayatını kaybetmişti. Aslında İsmail Güneş'in durumu artık gerçekleri ele verdi diyebiliriz. Cumhuriyet Başsavcılığına göre 2 ihtimal üzerinde duruluyor. Helikopterin kalkışı ile düşüşü arasında geçen 25 dakikalık sürede iddia edildiği gibi 'helikopter içerisine kurulmuş bir sistemle ya da kaza sonrası kabin içine dolan dumanla maruz kalınarak bu düzeye çıkabilir' deniliyor.
Yine kurul bu 2 durum arasında tıbben ayrım yapılmadığını konunun adli tahkikat ile aydınlatılmasının daha uygun olacağı ifade ediliyor. Yani Adli Tıp Genel Kurulu Muhsin Yaızıcıoğlu ve diğerlerini gazla zehirleyerek ölümüne yol açan bir tertibat varsa bunu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile Jandarma'nın tespit etmesi gerekiyor.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünde Adli Tıp Raporu'na ilk kez A Haber ulaşırken, canlı yayına katılan merhum Yazıcıoğlu'nun avukatı Selami Ekici de raporla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte Av. Selami Ekici'nin açıklamaları
Bu rapora ulaşmanız çok önemli. Çünkü bizim baştan beri iki iddiamız vardı. Bu olayın suikast olduğu, bu suikastın türbülans sebebiyle meydana geldiği ya da karbonmonoksit ile zehirlenerek kazaya sebebiyet verdiği noktasında iddialarımız vardı.
"15 AY SONRA KARBONMONOKSİT ÇIKTI"
Baştan beri bu iddialarımız vardı. Ama ne yazık ki olaydan hemen sonra Çukurova Üniversitesi'nden aldırdığımız raporda karbonmonoksite rastlanmadığı hususu dile getirilmişti. Daha sonra Devlet Denetleme Kurulu tarafından Adli Tıp'tan bu inceleme istendi ve Adli Tıp karbonmonoksitin olduğunu ama 15 ay sonra inceleme yaptıkları için kanlarda bu oranın artmış olabileceği konusunda bir görüş de belirtti. Biz buna tabi itiraz etmiştik. Karbonmonoksitin 15 ay kalmasıyla artmayacağı bilakis eksileceği noktasında bilirkişi raporları aldırmıştık.
"YAZICIOĞLU'NUN KANINDA YÜZDE 13 ORANINDA VARDI"
Israrlı itirazlarımız neticesinde Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı yeniden bir rapor aldırdı ve bu raporda iddialarımızın doğru olduğu ortaya çıktı. Bilindiği gibi Adli Tıp'ın daha önce tespit ettiği raporlarda 26.7 Kaya İstektepe, yani merhum pilotta; yüzde 27 oranında da İsmail Güneş'te olduğu noktasında. Daha sonra Muhsin Başkan'da da yüzde 13 civarında bir karbonmonoksit tespit edilmişti. Şimdi tabi bu karbonmonoksit temiz hava alınca daha fazla eksilir. İsmail Güneş'in 3 saat konuştuğunu düşündüğümüz zaman HTS kayıtlarında olaydan sonra yaklaşık 4-5 saat yaşadığı noktasında bilgiler mevcut.
KARBONMONOKSİT HELİKOPTERE NASIL GİRDİ?
Şimdi bizim iddiamız şuydu; bu karbonmonoksitin helikoptere nasıl girdiği noktasında… O konuda da iki husus ön plana çıkıyordu. Birincisi jetlerin havada uçarken, havalandırma deliklerinden karbonmonoksit gazının sızdığı noktasında kokpite. Ama bunun zayıf bir ihtimal olduğu, en çok üzerinde durduğumuz ihtimalin ise rahmetli İsmail Güneş'in çantasına koyulmuş bir karbonmonoksitin aktif hale geldiği… Bu noktada bize isimsiz kişilerden istihbarati bilgiler de gelmişti olayın ilk günlerinde.
ÇANTADA DÜZENEK Mİ VARDI?
Muhtemelen bizim de üstünde durduğumuz husus İsmail Güneş'in çantasında bir düzeneğin olduğu noktasında. Biz daha sonra olaydan 4 yıl sonra İsmail Güneş'in çantasında bir inceleme yaptırdık ama bir şey çıkmadı. Sizler de takdir edersiniz ki olaydan 3-4 yıl sonra yapılan incelemede bunlara rastlanmayacağı açıktır. Ama bugün itibarıyla sizin de ulaşmış olduğunuz rapor dikkate alındığında bu noktadaki karbonmonoksit iddialarının gerçek olduğu ortaya çıkmıştır. İnşallah bundan sonra savcılık da bu rapor dikkate alarak bir ana soruşturma dediğimiz suikast davasında Muhsin Başkan'ın canına kast edenler hakkında kamu davası açacağına inanıyorum.
"FETÖ BU OLAYA MÜDAHALE ETTİ"
Tabi burada şuna dikkat çekmek istiyorum. Çukurova Üniversitesi'nde ve Adli Tıp'ta karbonmonoksit bile bile yok sayıldı. Gerek örgütlü yapı dediğimiz, o zaman biz 'paralel yapı' olarak ifade ediliyordu ki biz bunu da defaatle gündeme getirmiştik. Muhtemelen FETÖ yapılanmasının bu olaya müdahale ettiği ve bu karbonmonoksit seçeneğini de ortadan kaldırdığını göstermektedir. Ama netice itibarıyla hukuk Türkiye'de işliyor. 15 yıl sonra da olsa karbonmonoksit iddiamızın doğru olduğu ortaya çıkmıştır.