CHP'nin ikiyüzlü köpek hassasiyeti! Kliniklerde veterinerler dikiş atacak iğne iplik bulamıyor
Sokaklarda güvenlik tehdidi oluşturan başıboş köpek sorununa karşı çıkan CHP'de akılalmaz ihmal. Özgür Özel hükümetin çözüm teklifine karşı "Kırmızı alarmdayız. CHP'li belediyeler uyutmayacak, kısırlaştırıp barınaklarda yaşatacak" açıklaması yapmıştı. Peki CHP'li belediyelerin köpek bakımı konusunda yeterli hazırlığı var mı? Gerçek ortaya çıktı: İzmir’de, 30 ilçeden 12’sinde veterinerler, dikiş atacak iğne iplik bile bulamıyor...
İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Selim Özkan, İzmir'deki 30 ilçe belediyesinden sadece 18'inde veteriner işleri müdürlüğünün bulunduğunu söyleyerek, "Geri kalan 12'sinde yok." dedi.
Bu belediyelerde çalışan veteriner hekimler var ama başka birimlerin altında gösteriliyor. Doğru düzgün bütçeleri, hizmetleri yok. Kısırlaştırma gibi cerrahi müdahale yapmaları çok zor. Ellerinde dikiş atacak ne iğne iplik ne de cerrahi müdahale sırasında kullanacakları bistüri ya da antibiyotik mevcut değil.
İhtiyaçları olan hiçbir şey doğru düzgün temin edilmiyor. Var olan bazı belediyeler de bütçe olmadığı için kısırlaştırma için kullanılan malzeme alınamıyor.
Bizim işimiz hekimlik. Hekime gerekli techizat, malzeme, bina, fiziki ortam sağlarsanız işini yapabilir. Bunu sağlamazsanız yapması mümkün değil.
Siz bunlara ortam sağlayacaksınız ki bu işin altından kalksınlar. Yoksa dikiş ipliği, bistürisi olmayan birisi nasıl ameliyat yapacak? Antibiyotiği olmayan biri kişi kısırlaştırdığı hayvanı enfeksiyondan nasıl koruyacak. Dolayısı ile kısırlaştırma konusunda istenilen verimli çalışmalar yapılamıyor, yapılıyor gösteriliyor, yeteri kadar sayı çıkarılmıyor.
YAZIK OLDU
Sabah'ın haberine göre; 2022'de İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Veteriner Hekimler Odası İzmir Şubesi arasında imzalanan protokolle, odaya bağlı 144 veteriner hekim klinik, poliklinik ve hayvan hastanesi grubu ile 10 ayda 5 bin sokak hayvanını yakalayıp kısırlaştırarak, kastre etti.
Ancak, Büyükşehir Belediyesindeki bir bürokrat arkadaşın bakış açısı doğrulusunda devamı gelmedi ve 2023'te de sona erdi. Kendisi küçük hesaplar peşinde koşuyordu. 'Biz yaparız, ederiz' dedi. 30 yıldır yapmamışsın, 5 bin hayvan yakalamamışsın, kısırlaştırmamışsın, sırf birilerine şirin gözükmek için farklı lanse edip projeye ket vurdular.
Yazık oldu. Bu proje, tüm Türkiye'ye örnek olmuştu. Bir sokak hayvanının ortalama ömrü istatistik olarak 5 yıldır. Zaten kısırlaştırma yaptığınızda üremede yüzde 30-40 azalma oluyor. Eğer proje devam etseydi, üremelerinin önüne geçilecek ve bugün İzmir'de sokak hayvanları sorun olmaktan çıkacaktı.
BÜTÇEDE AYRILAN ÖDENEK BAŞKA KALEMLERE AKTARILIYOR
Yasa gereği belediyelerin bütçelerinde sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, kastre edilmesi için kaynak ayırma zorunluluğu var.
Kanuni zorunluluk olduğu için bütçelerine koyup meclislerinden geçiriyorlar ama daha sonra kalemler arası aktarma yaparak sokak hayvanları ve insan sağlığı için harcanması gereken rakamları başka yerlere kaydırıyorlar.
NELER YAPILMALI?
Sorunun çözümü için sokağa atılmanın engellenmesi, yakalanıp kısırlaştırılmaları gerekiyor.
Ayrıca 'Vet Pol' adını verdiğimiz bir polis ve veteriner hekimden oluşan veteriner polisi biriminin oluşturulması, bu birimlerin vatandaşların gezdirdikleri köpeklerin sahiplik ve kimlik belgelerini kontrol etmesi, olmayanlara 15 gün içinde sahiplik belgesini çıkarmasını sağlaması, aksi takdirde ağır para cezası kesilmesi gerekiyor.
Bu yöntem, köpeklerin sahipleri tarafından sokağa bırakılmasını da engelleyecek. Sokakta bulunan köpeğin çipi okutularak kime ait olduğu belirlenecek. Bir de bütün ilçe belediyelerinin altına imza atması gereken 'Kentli Pati Projesi' hayata geçirilmesi gerekiyor.
Burada hayvan severlere de büyük iş düşüyor. Bu iş 'Hayvan seviyorum, öldürülmesin' denmekle olmuyor. Seviyorsan sahiplenip, sahip çıkacaksın.
Vatandaş sokağında mahallesinde yaşayan köpeği alıp belediyeye götürecek, kentli pati kimliği alacak. O kimlikle hayvanın her yıl kuduz aşısını diğer aşılarını sokak hayvanı olduğu için belediye ücretsiz yapacak" dedi.