Başkan Erdoğan Astronot Tuva Cihangir Atasever ile konuştu: İkincisin ancak son değilsin
Türkiye’nin Alper Gezeravcı’dan sonraki ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever’in uzay yolculuğu yarın gerçekleştirilecek. Bunun üzerine Başkan Erdoğan, Astronot Tuva Cihangir Atasever ile canlı bağlantıda konuştu. Atasever'e başarılar ve hayırlı yolculuklar dileyen Başkan Erdoğan, "Sen ikinci astronotumuz olacaksın ama son olmayacaksın. Ülkemiz insanlı uzay görevi noktasında seninle şimdi üçüncünün altyapısını hazırlayacak. Ben buna inanıyorum, gençsin, dinamiksin, önünde Alper abin gibi bir kılavuzun da rehberin de var. Ben şimdiden yolun açık olsun diyorum."dedi. Öte yandan Atasever, uzay yolculuğunda toplamda 7 deney yapacak. İşte detaylar...
Başkan Erdoğan, yarın ABD'nin New Mexico eyaletindeki Spaceport tesisinden gerçekleştireceği uzay seferi öncesi Atasever ile canlı bağlantı gerçekleştirdi.
Atasever, Başkan Erdoğan'ın, "Uzay görevimizin ve mikro yer çekim araştırmalarının devamı olan yörünge altı araştırma uçuşunun hazırlıkları nasıl gidiyor, her şey yolunda mı?" sorusuna karşılık, bu tarihi görevi yerine getirmek üzere New Mexico'da bulunmaktan büyük bir onur ve gurur duyduğunu belirtti.
Uçuşa hazır halde olduklarını, Alper Gezeravcı ile daha önce de hazırlık sürecinden geçtiğini aktaran Atasever, yoğun eğitimler aldığını, hazırlıkların son günü olduğunu ve yarın görevi gerçekleştireceklerini söyledi.
Atasever, gerçekleştirecekleri görevde bir taşıyıcı uçak vasıtasıyla 14 kilometrelik bir irtifaya ulaşacaklarını, olumlu koşullar gerçekleşmesinin ardından taşıyıcının uzay aracından serbest kalacağını ve hibrit motorun ateşlenmesiyle 1 dakika içinde 90 kilometrelik irtifaya ulaşacaklarını bildirdi.
Başkan Erdoğan da Alper Gezeravcı'nın bazı dezavantajları olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ama sen şimdi önünde Alper abin gibi avantajın var. Bu avantajı gayet iyi kullanmak suretiyle inanıyorum ki çok daha avantajlı bir uçuşu gerçekleştireceksin. Şu ana kadar da zaten onunla beraber belli hazırlıkları gerçekleştirdiniz. Ayrıca bu görevle genç nesillerin bilime olan ilgisini arttıracak ve Türkiye'nin uzay araştırmalarına özellikle çok büyük bir zemin hazırlayacaksınız. Bu görevle birlikte çocuklarımızın ve gençlerimizin uzayda olan merakını giderecek adımları atacaksın. Sen ikinci astronotumuz olacaksın ama son olmayacaksın. Ülkemiz insanlı uzay görevi noktasında seninle şimdi üçüncünün altyapısını hazırlayacak. Ben buna inanıyorum, gençsin, dinamiksin, önünde Alper abin gibi bir kılavuzun da rehberin de var. Ben şimdiden yolun açık olsun diyorum."
Başkan Erdoğan'a teşekkür eden Atasever de "Görevimi tamamlayıp, başarılı bir şekilde ilgili deneylerimizi gerçekleştirip ülkemize döneceğim anı sabırsızlıkla bekliyorum." diye konuştu.
Erdoğan'ın "Bir tarafta Türkiye bayrağı, öbür tarafta annen Azeri olması hasebiyle Azerbaycan adeta bayrağı ve her iki gardaşın da temsilini gerçekleştirmiş olacaksın." ifadelerini kullanması üzerine Atasever, "Nasıl yeryüzünde de iki bayrağımız, Türkiye Cumhuriyetimizin bayrağı ve Azerbaycan'ın bayrağı omuz omuza, yan yanaysa benim uzay yolculuğumda da göğsümün üzerinde yine yer alacaklar." dedi.
"İki devlet, tek millet" şuuruyla bu yolculuğun gerçekleştirileceğini söyleyen Başkan Erdoğan, Atasever'e başarılar diledi.
Atasever de görevi başarıyla tamamlayıp Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluşmayı sabırsızlıkla beklediğini dile getirdi.
Öte yandan 06 Haziran 2024 tarihinde konuşan Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever, 8 Haziran'da yapılacak "Türk Uzay Bilim Misyonu Yörünge Altı Araştırma Uçuşu"nun, Nisan 2023'te ABD'nin Houston şehrinde başlayan ve Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) uzanacak Ax-3 görevinin parçası olarak kurgulanan bir eğitim adımı olduğunu söyledi.
Dolayısıyla bunun "herhangi bir ek maliyet doğurmadan" icra edecekleri bir uzay uçuşu niteliği taşıdığını vurgulayan Atasever, şöyle konuştu:
"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK UZAY ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) olarak bu eğitim adımını da bilimsel misyona dönüştürdük. 7 farklı bilimsel deney seçtik. Bunların uzay aracına entegrasyonu üzerinde aylardır çalışıyoruz. Uzay uçuşumuz için hiçbir ek maliyet çıkarmadan yeni bir bilimsel misyon türetmiş olduk. Umuyorum ki bu uçuş kapsamında gerçekleştireceğimiz deneyler ülkemizdeki uzay araştırma ve çalışmalarına önemli katkı sağlayacaktır."
"İTALYANLAR DA BENZER BİR UÇUŞ YAPTI"
Atasever, uçuşun Türkiye için ilk olduğuna dikkati çekerek, Virgin Galactic firmasının Galactic-1 Misyonu'nda İtalyanların benzer bir araştırma uçuşu yaptığını anlattı.
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın ekibindeki Ax-3 misyonunun pilotu Walter Villadei'nin de ekip içinde olduğu bilgisini veren Atasever, şunları kaydetti:
"Bütün uçuş kapsamında o 3 dakikalık mikro yer çekimi süresince 13 farklı deney gerçekleştirdiler. Bu 3 dakikada edinilen tecrübeler, dünyada daha uzun süre alacak deneylere ışık tutan önemli bir araştırma fırsatı. Dünyada düşürme kuleleri ve parabolik uçaklar vasıtasıyla 2-20 saniye arasında değişen 'azaltılmış yer çekimi' ortamı elde edilebiliyor. Bu yöntemlerle elde edilen mikro yer çekimi ortamı, bir uzay uçuşununki kadar düşük değil. Dolayısıyla bilimsel araştırmalar yaparken şu anda bizim icra edeceğimiz yörünge altı araştırma uçuşu oldukça kıymetli."
"GEREKLİ GÜVENLİK EĞİTİMLERİNİ ALDIK"
Uçuş kapsamında Virgin Galactic'in VSS Unity uzay aracının bir taşıyıcı araçla yaklaşık 45 bin fit irtifaya (14 kilometre) kadar birlikte seyahat edeceğini aktaran Atasever, sonrasında taşıyıcı uzay aracının serbest kalacağını ve hibrit motorun ateşlenmesiyle 1 dakika içinde 90 kilometrelik irtifaya ulaşacaklarını bildirdi.
Atasever, uçuş esnasında 4,5 G kuvveti yer çekimi ivmesine maruz kalacaklarını ve ses hızının 3 katı hıza erişeceklerini belirterek, maksimum irtifaya ulaşmadan önce, roket motoru yanmayı bitirdiği andan itibaren, serbest düşüş fazına geçeceklerini söyledi.
Bu andan itibaren mikro yer çekimi koşullarının oluşacağını ve deneylere başlayacağını vurgulayan Atasever, şu bilgiyi verdi:
"Bizim icra edeceğimiz deneylerin 3'ü uçuş için özel tasarlanan tulumumun üzerinde olacak. Yaklaşık 3 dakika sürecek serbest düşüş fazından sonra ise aracımız atmosfere tekrar giriş yapacak. Bu esnada aracın üzerindeki roket motorunun yakıtı tükendiği ve başka herhangi bir itki sistemi bulunmadığı için süzülerek kalkış yaptığımız piste ineceğiz. Burada pilotlara çok büyük iş düşüyor. Uçuşta alınan güvenlik önlemlerinin en önemlisi üzerimizdeki paraşütler olacak. Oluşacak herhangi bir acil durum senaryosuna yönelik de eğitimler aldık. Uçuş öncesi ABD'deki eğitim haftası içinde de bu eğitimler biraz daha kapsamlı olacak."
"OVERVİEW EFFECT" İNCELENECEK
Atasever, öncelikle BEACON isimli beyin görüntüleme deneyi için kafasına takacağı yakın kızılötesi spektroskopisi ölçüm cihazını uçuşun tüm fazlarında üzerinde taşıyacağını, böylece beynin prefrontal korteks bölgesindeki kan yayılımı ve omurilik sıvısının dinamiklerini 1,5 saat boyunca inceleyeceklerini anlattı.
Mikro yer çekimi ortamında, normalde vücudun aşağı bölgelerinde bulunan sıvıların kafatasına doğru toplandığına dikkati çeken Atasever, "Bu durum, kafatası içindeki basıncı artırıyor ve astronotların görmelerini bozabiliyor. Bu olaya omurilik sıvısının etkisi ilk defa bir uzay uçuşunda gözlemlenecek. Buna ek olarak 'overview effect' yani dünyayı o uzak noktadan görmüş olmanın insanlarda yarattığı psikolojik değişim ve dönüşüm tecrübesinin beynimdeki izleri incelenecek." ifadesini kullandı.
Atasever, "IvmeRad Radyasyon Dozimetresi" deneyiyle ne kadarlık bir radyasyona maruz kaldığının bilgisini elde edeceklerini belirterek, böylece gelecekte inşa edilecek farklı uzay istasyonlarına gidecek kişilerin anlık olarak ne kadar iyonize radyasyona maruz kalacağına ilişkin ölçüm yapabilecek, yerli imkanlarla geliştirilmiş bir akıllı radyasyon dozimetresinin ilk uzay testini gerçekleştireceklerini vurguladı. Uzayda "İnsülin Kalemi Testi (UZİKAT)" ile özel bir kutu içine yerleştirilmiş 2 farklı insülin kaleminin mikro yerçekimi ortamında ilgili dozu ne kadar etkin şekilde aktarabildiğini gözlemleyeceklerini bildiren Atasever, böylece ileride uzay istasyonlarına diyabetli bireylerin gitmesinin ilk adımını atacaklarını dile getirdi.
HÜCRESEL DEĞİŞİMLER İZLENECEK
"Yörünge Altı Uçuşta Vezikül Analizi (YUVA)" deneyi kapsamında ise uçuş öncesinde ve sonrasında kendisinden toplanacak biyolojik örneklerin içinde bulunan hücre dışı veziküllerin, özel olarak geliştirilen bir mikro akışkan çip vasıtasıyla izole edileceğini belirten Atasever, uzaya gitmeden önce astronotların hücrelerine aktarılabilecek bir uyumlandırma terapisi geliştirilme potansiyelinin ilk kez araştırılacağını bildirdi.
Atasever, Alper Gezeravcı'nın misyonunda yer alan MESSAGE, METABOLOM ve MIYELOID deneylerini de gerçekleştireceği bilgisini vererek, şöyle konuştu:
"MESSAGE'da, ISS'dekinden farklı olarak 15 dakika içinde 2 kere 4,5 G kuvvete ve 3 dakikalık mikro yer çekimine maruz kalmanın insan fizyolojisindeki etkisi incelenecek. METABOLOM deneyinde uzay uçuş sebebiyle oluşacak bütün biyomoleküler değişimler ortaya konulacak. Bu veriler, hem astronotlar hem de dünyada bazı hastalıklara yönelik terapiler geliştirilmesinin önünü açabilecek. MIYELOID deneyinde ise kanser gibi bazı inflamatuar hastalıklar esnasında bağışıklık sistemi tepkisini baskılayan hücre gruplarının değişimi incelenecek."
ULUSLARARASI BAĞLAR KUVVETLENİYOR
Bu 7 deneyin pek çoğunun uluslararası işbirliğiyle hayata geçirileceğini vurgulayan Atasever, BEACON deneyinin Harvard Tıp Fakültesi bünyesinde yer alan Uzay Tıbbı Araştırma Merkezi (CSMR) ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hava ve Uzay Hekimliği Ana Bilim Dalı ortaklığında gerçekleştirileceğini söyledi.
Atasever, UZİKAT deneyinin ise Axiom Space ve Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ortaklığında yapılacağını aktararak, "Burada kurulacak akademik ve bilimsel bağlar, önümüzdeki yıllarda yürüteceğimiz çalışmalara ışık tutacak. Bu çalışmalar, ISS veya önümüzdeki yıllarda inşa edilecek ticari uzay istasyonlarında gerçekleştirileceğimiz misyonlarda daha farklı araştırma alanlarının açılmasına olanak sağlayacak." dedi.
"TÜRKİYE, KOMPLEKS VE ÇOK FAZLI MALZEMELERİ UZAYDA ÜRETMELİ"
Atasever, Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi'nin Milli Uzay Programı'ndaki 10 hedeften biri olduğunu hatırlatarak, sırada Ay görevi, uzay teknolojileri geliştirme alanları kurulması ve uzay limanı inşa etme girişimleri olduğunu bildirdi.
Türkiye'ye en çok katkı vereceğine inandığı alanın kompleks ve çok fazlı malzemelerin mikro yer çekimi ortamında üretimi olduğuna dikkati çeken Atasever, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu malzemeler kompleks yapıları dolayısıyla dağılmaya çok müsait olduğu için dünyada üretilmesi oldukça zor. Dünyadaki yer çekimi koşulları bu malzemelerin olgunlaşması ve yüksek miktarda üretilmesinin önüne geçiyor ama siz yer çekimi koşulunu ortadan kaldırdığınızda bu malzemelerin üretilmesi elverişli hale gelebiliyor. İnorganik malzeme grubu olarak özel fiberoptik kablolar üretebiliyorsunuz. Organik malzeme gruplarında ise insan organlarını dünya yörüngesinde üretip transplantasyon için yeryüzüne gönderdiğiniz bir senaryo uzak değil. 20 yıl içinde bunları göreceğiz. Bu, milyarlarca belki trilyonlarca dolarlık katma değer üretilebilecek bir alan. Türkiye'nin bu pastadan maksimum payı alabilmesi için ilgili kurumlarımızla stratejimizi geliştirmemiz hem teknoloji hem bilimsel deney hem de insan kaynağımızı olabildiğince hızlı şekilde geliştirip yetiştirmemiz gerekiyor. Türkiye'yi, kompleks ve çok fazlı malzemelerin mikro yerçekimi koşullarında üretilmesi noktasında dünyada 1 numaraya taşımak için elimizden geleni yapmalıyız."
ABD'DE UÇUŞ ÖNCESİ SON HAZIRLIKLARINI YAPIYOR
Atasever, 28 Mayıs'ta ABD'de Axiom Space tesislerine deneyleriyle ilgili bazı çalışmalar gerçekleştirmek için gittiklerini şimdi de New Mexico'da fırlatmanın gerçekleşeceği Spaceport tesisinde bulunduklarını söyledi.