Reisi taht kavgasının kurbanı mı oldu? İran'da oyun içinde oyun mu? Uzman isimler A Haber'de değerlendirdi
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Muhammed Ali Al Haşim'in bulunduğu helikopter düştü ve kazada kurtulan olmadı. İran'da ve bölgede birçok tartışmaya neden olacak kaza sonrası gözler yeni seçilecek Cumhurbaşkanına çevrildi. Reisi'nin ardından kim gelecek? sorusu ise cevabı en çok merak edilen soruların başında geliyor. İran'da oyun içinde oyun mu? Bundan sonra İran'da ne olacak? Reisi taht kavgasının kurbanı mı oldu? Aklın Yolu programına katılan Gazeteci Ekrem Kızıltaş ve Gazeteci Ceyhun Bozkurt A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
19 Mayıs günü İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından gözler İran'ın kendi içindeki meselelere çevrildi. Kaza sonrası İran içerisinde hem de bölgesel anlamda birçok tartışmanın fitilini ateşlendi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin de içinde bulunduğu helikopter, kaza yaptı ve düştü. Kazada İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yanı sıra aynı helikopterde bulunan Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Muhammed Ali Al Haşim hayatını kaybetti.
Tahran yönetiminin talebi üzerine Türkiye, arama kurtarma faaliyetlerinde Akıncı insansız hava aracını (İHA) görevlendirdi. Akıncı'nın başarılarıyla tespit ettiği helikopter enkazının koordinatları İran makamlarıyla paylaşıldı. İranlı ekipler, kaza bölgesinde yaptıkları incelemelerde olaydan sağ kurtulanın olmadığını açıklandı. A Haber'de yayınlanan Aklın Yolu programında uzman isimler konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundular. İşte o açıklamalardan satır başları:
GAZETECİ EKREM KIZILTAŞ
"Kaza, suikast, belki helikopter havalanırken belli bir yüksekliğe geldiğinde patlayabilecek ufak bir bombanın helikopterin sistemleri bloke etme ve buradan düşme ihtimalleri var. Şu ana kadar yapılan açıklamalardan sonra akla bunlar geliyor. "
"Israrla sorduğum soru şu; üç tane helikopter gidiyor, yanımızdan biri kayboluyor ve 30 saniye sonra fark ediyoruz kaybolduğunu ve bulunduğumuz yerin koordinatları belli, tamam biz arıyor soruyoruz ancak merkeze bildirdiğimiz koordinatta nerede olduğu bellidir ve buna göre anında 1.2 saat içinde yardım gidebilir. Ama biz 14 saat boyunca ve AKINCI'nın devreye girmesiyle tespit edilen koordinattan bahsediyoruz. Bu tuhaf bir şey."
"Dışişleri bakanının cumhurbaşkanıyla aynı helikoptere binmesi tuhaf, aynı ekipte bulunan en kötüsünün cumhurbaşkanına tahsis edilmesi tuhaf. Bu da benim aklıma Türkiye'de vaktiyle yaşanan rahmetli Turgut Özal'ın yaşadığı 1987'de yaşadığı geçirdiği uçak kazası var. Çok gürültü çıkaran bir kaza değildi, yeni alınan bir uçağın 2. ya da 3. uçuşunda bahsedildiği gibi uçuşunda bahsedildiği gibi sistemlerin kilitlenmesi söz konusu oluyor. Ve Allahtan Pakistanlı çok başarılı bir baş pilot zor bir iniş yapıyor. Bunun arkasında bir şey olup olmadığı konusu karışık."
"Zaten Özal'ın 17 nisan 1993 te cumhurbaşkanlığı köşkünde sabah sporu yaptıktan sonra kalp krizi geçirmesi sonrası yaşananlarda önemlidir. Neden? koskoca cumhurbaşkanlığı köşkünde doktor izinde, ambulansçı izinde, cumhurbaşkanımızı hastaneye götürmek için yola çıktıklarında önce değişik bir araç kullanılıyor, GATA'ya ardından Hacettepe'ye götürülüyor."
"Baktığımızda tıpkı olay yerinin burada geç bulunmaya çalışılması gibi, tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu suikastinde helikopterin düştüğü yerin 3. gün bulunması gibi burada da sanki çok rahat tespit edebilecek koordinat tuhaf bir şekilde geç tespit ediliyor 13 saat 14 saat sonra olay yerine varılıyor. Dolayısıyla arka planda tuhaf garip gelen birçok şey var."
"Bu İran'ın meselesi, neden? İran Cumhurbaşkanı vefat etti. İran'ın geleceğine yönelik, işte Cumhurbaşkanı Reisi'nin mevcut dini liderinin yerine geçme ihtimali, mevcut dini liderinin oğlunun aynı şeye niyet etmesi gibi."
"İran söz konusu olduğunda şahlık döneminden kalma tepkisellik olarak burada monarşi devamı gibi olacağı gibi Mücteba Hamaney'in bu pozisyonda şansının az olduğuna dair söylemler var. Dışişleri bakanının cumhurbaşkanlığına aday olması da konuşuluyordu. İran devlet yapısında kolay anlayabileceğimiz bir yapı değil. İran'daki yapıda bundan sonra ne olacak sorusunun cevabi bu yapıdaki insanların kafasından ne geçtiğiyle alakalı. Ve belki şaşırtıcı şeyler olacak."
"Aslında İran'da tam olarak ne olacağını bilmiyoruz. Birçok olayda olduğu gibi birçok şey hala sırdı, çünkü kazanın olduğu andan itibaren bir sürü yanlış haber servis edildi yanlış şey söylendi. Cevabı bilinmeyen birçok soru var."
GAZETECİ CEYHUN BOZKURT
"İran şah dönemini yaşadığı için İran toplumu oğlu getirilse bile huzursuzluk artar. Zaten muhalif bir kesim var ve kitlenin içinde de mırıltılar oluşur. Rejimi sistemi desteleyenler arasında bile sesler yükselebilir."
"Reisi geldiği zaman bize yansıyan bilgi şöyleydi: Reisi muhafazakarların adayıydı ama Reisi ve Dışişleri bakanı da son derece diplomatik çıktı. Ama ilginç bir şekilde son dönemlerde özellikle diplomasiye kapı açtı. 24 Ocak'ta Türkiye'ye geldi ve 10 tane anlaşma yapıldı. Rutin anlaşmalar da vardır ama çok kritik enerji anlaşması da yapıldı. Artı Irak'ta ve diğer bölgelerde PKK noktasında anlama değil de bir kanala sokulmaya çalışıldı."