İran'da dost görünümlü "post kavgası" mı? İran'ın yeni "Reisi" kim olacak? Uzman isimler A Haber'de değerlendirdi
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin helikopter kazasında hayatını kaybetmesi arkasında birçok soru işaretini bıraktı. Bölgedeki dengeleri değiştirecek olan kazanın sabotaj mı yoksa gerçekten kaza mı olduğu tartışılırken İran'da yeni seçilen aday da en çok merak edilenler arasında yer alıyor. İran'da dost görünümlü "post kavgası" mı? İran'da kim, kimin kuyusunu kazıyor? İran'ın yeni "Reisi" kim olacak? Satır Arası programına katılan Gazeteci Yusuf Alabarda, Siyaset Bilimci Prof. Dr. Burak Küntay ve Stratejist Coşkun Başbuğ A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu…
İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesine ilişkin kaza ardında 'Kaza mı sabotaj mı? İran kendi içinde çatışmalar mı yaşıyor? Yeni cumhurbaşkanı kim olacak?" gibi pek çok soruyu bıraktı. Kazada İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yanı sıra aynı helikopterde bulunan Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Muhammed Ali Al Haşim hayatını kaybetti.
Kazayla beraber pek çok tartışmanın fitilini ateşlendiği gibi İran'dan bundan sonra ne olacağı konusu merakla bekleniyor. A Haber'de yayınlanan Satır Arası programında uzman isimler konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundular. İşte o açıklamalardan satır başları:
Gazeteci Yusuf Alabarda,
"Reisi'nin İran rejimin bürokrasinin içerisinden gelen bir yargıç olmasının nedeniyle İran sisteminde bir bürokrattan farkı yoktu. Reisi'ye biçilen roller sanki İran'da hiç yaşanmamış ve Reisi milyonların desteğiyle iş başına gelmiş gibi. Reisi'de 3-4 kişiden biri olarak çıkardı. Rejim 8-10 yıldan u yana ılımlı hiç kimseyi halkın kantarına sokmuyor. İran'ın rejimiyle ilgili bir tehlike varsa cumhurbaşkanlarından değil, bu vesayet sistematiği ve yolsuzluklarından dolayıdır."
"İran'da halk seçim vasıtasıyla bu vesayetçi sisteme ulaştırılmıştı. Halk bu işin tamamen merkezinde değil. Mesela Türkiye'de seçim oldu, kim merkezinde? Türk halkı. Geldi beğendiğini beğenmediğini ve rahatsızlığını söyledi."
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Burak Küntay,
"İran'da Reisi'nin yerine kimi seçileceği değil, çünkü hiç önemli değil. Önemsizliğini de şuradan anlatacağım; en son seçimlerde katılım oranı yüzde 47'lerden 40'lara düştü, hatta Tahran'da ikinci tur seçimleri yüzde 8. "Reisi'nin yerine kim gelecek?" sorusuna gelince, Muhbir diyorum ama Ayetullah Hamaney'de olabilir. Hamaney'in oğlu olduğu için seçilmez, seçilirse sistemin bir evladı, sistemi hiçbir zaman sağdan soldan dışarı çıkartmayacak bir adam olduğu için seçilir."
Stratejist Coşkun Başbuğ
"İran'da şu an oluşan bu tablo ile hiçbir şey değişmez. Reisi öldü, devrim yıkılır mı? Yıkılmaz. Reisi'nin ölümü bir sabotaj, bir operasyon. Ve bu operasyonu da sadece Reisi üzerinden okumak büyük bir eksiklik olur. İran'da yapılan bu operasyonla İran'ın 50 yılı dizayn edildi. Kim gider? Kim gelir? şemasına baktığımız takdirde aslında çok enteresan bir denkleme gittiği görülüyor. Siyasetin değişmesi için illa ki rejimin yıkılması şart değil."
"Batı'daki İran'ın bir profili var ve şu an İran batının istediği bir profil, her ne kadar kendi içinde bir yönetimmiş gibi algılansa da ben İran rejimin arka planda iş birliği içinde, batıyla karşılıklı danışıklı dövüş ve bir takım siyasi uygulamaları fiilen icra ettiği kanaatindeyim. Örnek, Ermenistan-Karabağ konusundaki rejimin tutumu, terörle mücadele bize karşı tutumu, İslam dünyası içinde mezhepsel bölümündeki İran'ın tutumu. Bunları üst üste getirdiğinde ve batı penceresinden bakıldığında tadından yenmez."
"İran bana göre ilk defa fikren makas değişikliğine gelmişken, tehdidi gören batı içerdeki FETÖ benzeri yapılarla bir anda bu sabotajla bu tehlikenin önünü kesti. Dışişleri Bakanının, birkaç çıkışı var yakın zamanda. 'Türkiye ile ilişkileri normalleştirmeliyiz' diyor. Bu batının hiç istemediği bir ortam."