Başkan Erdoğan'dan Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e 'Hamas' ayarı: Terör örgütü demek acımasızlıktır
Başkan Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis arasındaki kritik görüşme 1,5 saat sürdü. Yapılan zirve sonrası iki lider kameralar karşısına geçerken Başkan Erdoğan, Yunanistan ile çözülemeyecek bir sorunun olmadığını ve diyalog kanallarının açık olduğunu vurguladı. Erdoğan ayrıca terörle mücadele konusunda bölgede ortak hareket etmek istediklerini belirtti. Basın toplantısında Miçotakis' HAMAS'ı terör örgütü olarak tanımlamasının ardından Başkan Erdoğan araya girerek Miçotakis'e yanıt verdi. Erdoğan "Hamas'a 'terör örgütü' dersek bu acımasızlık olur. Hamas topraklarını savunan bir direniş örgütüdür" ifadelerini kullandı. İşte detaylar...
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Başkan Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye'ye ziyarette bulunurken kritik görüşme sonrası iki lider ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Miçotakis ve heyetini Ankara'da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısı çerçevesinde aralık ayında Atina'yı ziyaret etmiştim. Diyalog kanallarını açık tutma, ilişkilerimizde yaşanan ivmeyi geliştirme noktasında karşılıklı mutabakatımızı teyit etmiştik. Bu müşterek anlayışı, dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkını Atina Bildirgesi ile de kayıt altına almıştık. Değerli Kiryakos'un beş ay sonra iadeyi ziyarette bulunması, bu mutabakatın bir yansımasıdır. Kendisine ikili münasebetlerimizi ilerletme konusundaki samimiyetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum." diye konuştu.
"SON DERECE VERİMLİ BİR GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİK"
Türkiye ile Yunanistan arasındaki işbirliği ruhunun güçlenmesinin her iki ülke ve tüm bölge için hayırlı olacağına inandığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sayın Başbakan ile biraz önce dar kapsamlı, son derece verimli, samimi ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde ikili gündemimizde yer alan konuları etraflıca gözden geçirdik. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar dolar olan ikili ticaretimizi, 10 milyar dolara çıkartma hedefiyle çalışıyoruz. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuz ile Yunan Ticaret Odaları Birliği arasında imzalanan Ortak İş Konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma, çabalarımıza büyük katkı sağlayacak. Deprem kuşağında yer alan ülkelerimiz, tabii afetler karşısında komşuluk hukukunun gereğini hep yerine getirmiş, birbirlerinin yardımına ilk koşan ülkelerden olmuşlardır. Yine bugün imzalanan afet ve acil durum yönetimi alanındaki mutabakat zaptı, bu kulvardaki ahdi zeminimizi sağlamlaştırmıştır. Ziyaret vesilesiyle imzalanan sağlık ve tıp bilimleri alanlarında iş birliğine dair anlaşmayla da iş birliğimizi tahkim etmiş olduk."
"TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE DE GÜNDEMİMİZİN ÜST SIRASINDAYDI"
Başkan Erdoğan, görüşmelerde Türkiye ile Yunanistan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Atina Bildirgesi'nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk dahilinde çözme irademize bağlıyız. FETÖ, PKK ve DHKP/C gibi terör örgütleriyle mücadele de gündemimizin üst sırasındaydı. Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine, bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız. Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan'dan beklentilerimizi bugün Sayın Başbakan ile bir kez daha paylaştım. Azınlık konusunu iki ülke arasında beşeri bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin, Yunanistan'daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarının karşılanmasına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun Ada'daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması mühimdir. Böyle bir adımın atılması tüm bölgemizin istikrar ve huzurunu güçlendirecektir."
"FİLİSTİN'İN TANINIRLIĞINI ARTIRMAYA YÖNELİK TEMASLARI SÜRDÜRECEĞİZ"
Görüşmelerde Gazze'de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda da fikir teatisinde bulunduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"İsrail yönetimi, ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri durmuyor. Vicdan sahibi tüm kesimlerin çağrılarına rağmen, masum sivillerin son sığınağı olan Refah'ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor. 15 bini çocuk, 35 bini aşan Filistinli masum sivilin katledilmesi karşısında Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya, 'bu zulme ortak olmayalım' çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm vicdanlı insanları bir kez daha saygıyla selamlıyoruz.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Filistin'in tam üyeliği konusunda aldığı karar, kalıcı çözümün anahtarının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz Filistin Devleti'nin tesisi olduğunu göstermiştir. Yunanistan'ın da kararı destekleyen 143 üye ülke arasında yer almasından memnuniyet duyduk. Filistinli kardeşlerimiz adına Sayın Başbakan'a teşekkürlerimi iletiyorum. Türkiye olarak İsrail'i ateşkese zorlamaya ve Filistin devletinin tanınırlığını artırmaya yönelik diplomatik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Komşumuz Yunanistan'ın da Gazze'de katliamların durması amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek olmasını bekliyoruz."
Başkan Erdoğan, geçen yıl aralık ayındaki Atina ziyaretinde, Yunanistan ile Türkiye arasında çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancını paylaştığını hatırlatarak, "Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir. Her görüşmemizde işbirliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz." dedi.
"TÜRKİYE KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASINDA ÖRNEK ALINAN BİR ÜLKE"
Bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda gördüğünü dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan bir ülke olduğunu vurguladı.
Erdoğan, "Kariye Camimizi, 2020 yılında aldığımız karar sonrasında titiz bir restorasyon çalışması sonucu yeniden ibadete ve ziyarete açtık. UNESCO Kültür Varlığı olan her bir eserin korunmasına, milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunulmasına büyük önem veriyoruz. Kariye Camisi de yeni kimliğiyle herkesin ziyaretine açıktır. Biz pozitif gündeme bu minvalde somut ve yapıcı fikirlere yoğunlaşmakta kararlıyız." şeklinde konuştu.
Başkan Erdoğan, iki ülke arasındaki istişarelerin ve imzalanan anlaşmaların başta Türkiye ve Yunanistan olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, "Sayın Miçotakis'i bu kez Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin müteakip toplantısını gerçekleştirmek üzere yeniden Ankara'ya bekliyorum." ifadelerini kullandı.
"HAMAS'A 'TERÖR ÖRGÜTÜ' DERSEK, BU ACIMASIZ BİR YAKLAŞIM OLUR"
Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in konuşmasının ardından Erdoğan, Miçotakis ile mutabık kalmadıkları önemli bir konu olduğunu vurguladı.
Başkan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben Hamas'ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas, 1947'den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu toprakları işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. Bu direniş örgütü ne yazık ki İsrail'in acımasız 45 bini bulan şu andaki insan kaybına karşı oraları koruma mücadelesi veren bir direniş örgütü durumundadır. Bunu görmemiz lazım. Şu an itibarıyla 40 bini aşmış insanını kaybetmiş Hamas'a eğer 'terör örgütü' dersek, bu acımasız bir yaklaşım olur. Dolayısıyla ben, Hamas'ı bir terör örgütü olarak görmüyorum, tam aksine Hamas'ı kendi topraklarını ve kendi insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum.
Birleşmiş Milletler'de sizler de olumlu oy vermek suretiyle orada bu acımasızlığa katılmadınız, ortak olmadınız, bundan dolayı da sizlere teşekkür ediyorum. Ama şimdi orada bir terör örgütü olmadığını sizler de ortaya koydunuz. Ama burada 'terör örgütü' derseniz buna üzülürüz. Ben asla Hamas'ı terör örgütü olarak görmüyorum ve şu an itibarıyla adım adım Hamas'ı takip ediyorum. Ülkemde şu an bini aşkın Hamas'ın mensupları hastanelerimizde hepsi tedavi altında, böyle işi sürdürüyoruz. Ben inanıyorum ki belki burada yanlış yaklaşımınız olabilir, ben bu yaklaşımınıza asla katılmıyorum, katılamam ve bu haksızlık olur. Çünkü bunca Hamaslı öldürülüyor tüm Batı bunlara her türlü silah ve mühimmatla saldırıyor. Bütün bunlar karşısında 1947'den bugüne kadar topraklarından sürekli tecrit edilen, toprakları işgal edilen İsrail tarafından Hamas'a, eğer sizler terör örgütü derseniz buna üzülürüm."
Miçotakis'in "İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için aramızda mutabık kalalım. Ancak hemen bir ateşkes anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü Filistinli halk bu acımasız politikaların kurbanıdır." sözleri üzerine Erdoğan, "Bu, olabilir." diye konuştu.
MİÇOTAKİS'İN AÇIKLAMALARINDA ÖNE ÇIKANLAR
Başbakan Miçotakis, Yunanistan'ın, Türk vatandaşlarına 10 Ege adası için başlattığı ekspres vize uygulamasına değinerek, iki ülke halkının bundan faydalanmaya başladığını söyledi.
Söz konusu uygulamanın bu adaların "serbestçe" ziyaret edilmesini sağladığını aktaran Miçotakis, sürecin hızlı ve ekonomik alanda da çok önemli olduğunu vurguladı.
Miçotakis, halkların birbirleriyle bir araya gelmeleri ve birbirlerini tanımalarının da çok büyük önem arz ettiğinin altını çizdi.
Başkan Erdoğan ile "düzensiz göç" meselesini de görüştüklerini kaydeden Miçotakis, "Ümitsiz insanların acısının istismarını yapan insan tacirlerini durdurmak için sarf ettiğimiz çabalar çok çok olumlu sonuçlar vermeye başladı. Türkiye, bu konuda çok kararlı bir şekilde ve çok pozitif katkıda bulundu." diye konuştu.
Başbakan Miçotakis, bu konuda Türkiye'nin Avrupa fonlarından yararlanabilmesi için çalıştıklarına da değindi.
Azınlıkların iki ülke arasında "beşeri bir dostluk köprüsü" rolünü üstlenebileceklerini söyleyen Miçotakis, azınlıkların iki ülkenin renkliliğine katkıda bulunduğunu, Trakya'da Hristiyan ve Müslüman nüfusun ahenk içinde bir arada yaşadıklarını dile getirdi.
Miçotakis, Lozan Anlaşması çerçevesinde azınlıkların dini bir azınlık olduğunu iddia ederek, Yunanistan'da "eşit vatandaşlık ilkesi" ışığında Müslüman vatandaşlara iyi davranıldığını savundu.
Müslüman azınlığın Yunanistan'ın sosyal ve kültürel hayatına katkısının çok büyük olduğuna işaret eden Miçotakis, "Ne yazık ki Türkiye'deki Hristiyan azınlığın sayısı ufalmıştır ancak burada da tabii ki dini özgürlük ve Hristiyan eserlerinin UNESCO anlaşmalarında ve şartlarında öngörüldüğü gibi koruma altına alınması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü açıklıkla ve samimiyetle dile getirdiğim gibi Sayın Başkan, Kariye Camii'nin tekrar bir ibadet yeri olarak işlev görmesi bizim için üzüntü yaratan bir gelişme oldu. Bu olağanüstü mekanın bütün insanlığın bir eseri olduğuna, bütün insanlığa ait olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Miçotakis, Başkan Erdoğan'la Ukrayna ve Orta Doğu'daki gelişmeleri görüşme fırsatını elde ettiklerini aktararak, hem Rusya'nın "despotik tavrını" hem de Orta Doğu'da gerçekleşen gelişmeleri reddettiklerini söyledi.
Türkiye ile Yunanistan arasında özellikle Orta Doğu konusunda bir görüş ayrılığı olduğu değerlendirmesini yapan Miçotakis, "İsrail'in bir terör sonunda verdiği kurbanlardan sonra Gazze bölgesine girmesi ve terör örgütü olarak kabul ettiğimiz Hamas'ı Türkiye'nin değişik bir yaklaşım ve nitelemeyle gördüğünü biliyoruz. Ancak bölgede akan kanın durdurulması konusunda ikimiz de hemfikiriz. Gazze'deki sivil insanların ve vatandaşların korunması gerektiği konusunda hemfikiriz. Refah'ta gerçekleştirilecek bir kara işgalinin ve hücumunun kabul edilmez bir hareket olacağı konusunda da hemfikir kaldık. Uluslararası camianın üyesi olarak bu konularda mutabık kaldık." diye konuştu.
Miçotakis, Kıbrıs meselesinde de tek çözüm yolunun diyalog olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle Holguin Cuellar'ın, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri (Antonio) Guterres'in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi olarak görevlendirilmesine seviniyorum ve kendisine, BM kararları çerçevesinde, iki tarafın yapıcı müzakeresinden başlayan bir çözüm arayışı için zaman verilmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
YUNANİSTAN, TÜRKİYE'NİN AB ORTAKLIK SÜRECİNİ DESTEKLİYOR
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin Miçotakis, "Yunanistan, var olan zorluklara rağmen Türkiye'nin AB'ye ortaklık sürecine destek vermeye devam etmektedir, tabii ki Avrupa müktesebatına dahil olması ön koşuluyla." dedi.
Miçotakis, Türkiye ile Yunanistan arasındaki görüş ayrılıklarına rağmen "kazan-kazan" zemininde bir işbirliğine açık olduklarını bu aşamada bile ispat ettiklerini kaydederek, iki ülkenin de sivil koruma konusunda işbirliğini daha da geliştirme konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
İklim değişikliği ve deprem coğrafyası içerisinde yer alan iki ülke olmaları nedeniyle afet ve acil durum yönetimi konusunda da işbirliğine yöneldiklerini dile getiren Miçotakis, bunun çok mantıklı bir gelişme olduğunu belirtti.
Miçotakis, Yunanistan ve Türkiye dışişleri bakanlarının görüşmeleri sayesinde de çok olumlu adımlar atıldığını anımsatarak, son bir yıl içerisinde çok hızlı ve istikrarlı bir şekilde atılan bu adımlardan sonra NATO'nun 75. yıl dönümü dolayısıyla hem Washington hem New York'ta tekrar görüşme fırsatı elde edeceklerine inandığını dile getirdi.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin (YDİK) bir sonraki toplantısının Ankara'da bu yıl içerisinde gerçekleşeceğine inandıklarını belirten Miçotakis, bundan memnuniyet duyduklarını söyledi.
ANA KAPIDA KARŞILADI
Başkan Erdoğan, Miçotakis'i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ana giriş kapısında karşıladı.
Erdoğan ve Miçotakis, merdivenlerde Türkiye ve Yunanistan bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi. Baş başa görüşmenin ardından Erdoğan ve Miçotakis, heyetler arası görüşme yapıldı.
İKİLİ İLİŞKİLER İÇİN KRİTİK ZİRVE
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetine icabetle gerçekleşen ziyarette, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili ilişkiler çeşitli boyutlarıyla gözden geçirildi, işbirliğinin geliştirilmesine yönelik atılabilecek adımlar ele alındı.
KÜRESEL MESELELER DE MASADA
İkili ilişkilerin yanı sıra güncel bölgesel ve küresel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunulması öngörülen ziyaret kapsamında, ilişkilerin ahdi zeminine katkı sağlayacak anlaşmaların imzalanması da gündemde yer aldı.
MİÇOTAKİS: YAKINLAŞMA SÜRECİ DEVAM EDEBİLİR
Miçotakis, Eleftheros Tipos gazetesine verdiği röportajda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İkili ilişkilerde birçok alanda işbirliğinin ilerlediğine işaret eden Miçotakis, Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara'ya yapacağı ziyaretin amacının karşılıklı fayda sağlayan bu yakınlaşma sürecinin devamını sağlamak olduğunu aktardı.
Miçotakis, iki ülke arasındaki ticaret hacminin gelecek 5 yıl içerisinde iki katına çıkarılması, sağlık ve doğal afetlerle mücadele gibi alanlarda işbirliğinin derinleştirilmesi gibi hedeflerin olduğunu ifade etti.
POZİTİF GÜNDEM
Yunanistan'ın Ekonomi Diplomasisinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Frangoyannis de "in.gr" haber portalına verdiği röportajda, pozitif gündemin iki ülke arasındaki mesafenin katedilmesi için önemli bir araç olduğunu vurguladı.
Miçotakis'e yarınki Ankara ziyaretinde eşlik edecek olan Frangoyannis, pozitif gündem kapsamında yatırımlar, gümrük, turizm, spor, eğitim, teknoloji, inovasyon gibi farklı alanlarda işbirliği imkanlarının da değerlendirileceğini aktardı.
"İLİŞKİLERİMİZİN TÜM POTANSİYELİNİ ORTAYA ÇIKARABİLECEĞİNE İNANIYORUM"
Türkiye'den de Milliyet gazetesine konuşan Miçotakis , önceliğinin "İnşaat, altyapı, dijitalleşme ve tarım ürünlerine doğrudan yatırımların artırılması" olduğunu söyledi ve "Başkan Erdoğan'la iş dünyalarımızı bir araya getirecek bir araç olarak Yunan-Türk İş Konseyi kurma kararımızın ikili ekonomik ilişkilerimizin tüm potansiyelini ortaya çıkarabileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"2 KOMŞU ÜLKENİN TİCARETTE BİRLİKTE ÇALIŞTIĞINI GÖRMEK İSTERİM"
Miçotakis, 10 yıl sonrası için Türk-Yunan ilişkilerine dair beklentileri hakkında "2 komşu ülkenin ticarette, ekonomide işbirliği yaptığını, ortak girişimler başlattığını, çağımızın büyük zorlukları üzerinde birlikte çalıştığını görmek isterim. Halklar arasındaki bağların daha da güçleneceğini ve Ege'nin her iki kıyısındaki hükümetlere bağımlı olmayacağını umuyorum. İlişkilerimizde, Doğu Akdeniz'de barış ve güvenlikte yeni bir dinamiği ortaya çıkaracak olan Ege ve Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılması meselesiyle ilgili farklılığımızı halledeceğimizi umuyorum. Ama o noktaya ulaşamasak bile, dileğim şu ki, bundan on yıl sonra ilişkilerimizde yeni ve kalıcı bir sayfa açmış olacağız: Gerginlik ve kriz olmadan, dürüstlüğe, karşılıklı saygıya ve anlayışa dayalı bir sayfa" dedi.