Başkan Erdoğan'dan Alman muhabire İsrail cevabı: İsrail ile ticaret işi bitti artık ayakta tutmuyoruz
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile bir araya geliyor. Başkan Erdoğan, Steinmeier'i Külliye'de resmi törenle karşıladı. İki isim yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlerken Başkan Erdoğan iki ülkenin ticarette yeni hedefinin 60 milyar dolar olduğunun altını çizdi. Diğer yandan terörle mücadele konusunda Almanya'dan destek beklediklerini söyleyen Erdoğan "Aşırı sağcı örgütlere karşı endişelerimiz artıyor" dedi. İşte detaylar...
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa yaptıkları görüşme ve heyetlerin bir araya gelmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve heyetini Ankara'da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, ziyaretin, Steinmeier'in Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'ye yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya Dostluk Anlaşması'nın 100'üncü yılına tekabül etmesi bakımından değerli olduğunu söyledi.
Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun, kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıymetli dostum Steinmeier'in ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hemfikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya'ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Almanya Cumhurbaşkanı Sistemlerin Gaziantep'e giderek, Almanya'nın katkısıyla inşa edilen ilkokulu ve Nurdağı konteyner kentini ziyaretinin kendilerini duygulandırdığı ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduk. NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum. Savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum.
Türkiye ve Almanya'nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki işbirliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023'te Almanya'dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum. Almanya ile ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütunu güçlü, beşeri bağlarımızdır. Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı'ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu, gurbetçilikten çıkarak Almanya'nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı."
"(25 MART SALDIRISI) SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASI BEKLENTİLERİMİZİ PAYLAŞTIM"
Steinmeier'in heyetinde yer alan temsilcilerin de bunun örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışılagelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz." dedi.
Görüşmelerde Almanya'daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi.
Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak Avrupa'yla birlikte Almanya'da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası'ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart'ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım." değerlendirmesinde bulundu.
Terör örgütleri PKK/PYD ve FETÖ başta olmak üzere Türklerin huzurunu kaçıran ve temsilciliklere saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik." dedi.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemlerinde yer aldığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı'yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze'de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze'de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor.
İsrail'in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz."
"HERHALDE DÖNER İSTANBUL'DA BİTİRİLDİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın Haziran ayında Almanya'da düzenleneceğini hatırlatarak, "Milli Takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum." dedi.
Steinmeier'ın Alman Büyükelçiliğine ait yazlık Tarabya rezidansında döner keserek davetlilere ikram etmesine atıf yapılan bir soru üzerine Erdoğan, "Herhalde döner İstanbul'da bitirildi." ifadesini kullandı.
"AĞIR MANZARA VAR. BU MANZARAYI ALMAN DOSTLARIMIZIN GÖRMESİ LAZIM"
Bir basın mensubunun, "İsrail'e karşı sık sık sesinizi yükseltiyorsunuz, Netanyahu'yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz fakat aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz. Bunu nasıl açıklarsınız?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık. Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı... Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail'le Gazze'nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail'in yanında yer alıyor. İsrail'in acımasız saldırıları karşısında Gazze'nin böyle bir imkanı var mı? Yok. İmkansızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz."
Steinmeier, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Almanya-Türkiye ilişkilerinin uzun ve zengin bir geçmişe dayandığını dile getiren Steinmeier, "Benim için diplomatik ilişkilerimizin başlamasının 100. yıl dönümünde Türkiye'ye gelmek çok önemliydi." dedi.
Steinmeier, bu ilişkilerin sadece devletler ve hükümetler arasında olmadığını söyleyerek, özellikle insani ilişkilerin iki ülke arasındaki bağları özel kıldığına işaret etti.
"Dünyadaki hiçbir ülkeyle Almanya'nın (Türkiye'yle olduğu gibi) bu kadar yoğun dostane ve ailevi ilişkileri yoktur." ifadesini kullanan Steinmeier, 1961'de işgücü anlaşması imzalanmasından bu yana yaklaşık 3 milyon Türk kökenli insanın Almanya'da yaşadığını hatırlattı.
Steinmeier, iki ülkenin NATO'da, G20 nezdinde ve özellikle de Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler karşısında bilgi ve görüş alışverişinde bulunması gerektiğini söyleyerek, "(Türkiye-Almanya) İki ülke olarak birbirimiz için vazgeçilmeziz, birbirimize ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.
"GAZZE'DE İNSANİ DURUMU DÜZELTMELİYİZ"
Gazze'de yaşanan son gelişmelere de değinen Steinmeier, "Gazze'deki insani durumu düzeltmeliyiz, düzeltmek durumundayız." dedi.
Steinmeier, savaşın bölgeye yayılmasının engellenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Filistinliler için siyasi bir perspektif olmadan orta veya uzun vadede İsrail için de güvenlik sağlanamaz. Sonucunda bu siyasi perspektif sadece iki devletli bir çözüm olabilir, bu yönde yine adım atmalıyız. Kısa süre içinde ve bu çok zor dönemlerde Türk-Alman ilişkilerine yeniden önem kazandırmalıyız, ivme kazandırmalıyız. Çok yoğun ve detaylı görüşmelerimiz sonrasında size tekrar davetiniz için tüm gönlümle teşekkür etmek istiyorum."
Erdoğan'a İstanbul, Gaziantep ve Ankara'ya daveti için teşekkür eden Steinmeier, Erdoğan'ın Almanya'ya 2018'deki ziyaretinden sonra iki kere daha görüşme fırsatına sahip olduklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Filistin'deki duruma ilişkin, "Bu iki olay tehlikeli bir zamanda yaşadığımızı gösteriyor. Bu gerçekler bizim siyasi hayatımızı ne kadar etkilese de ilişkilerimiz çok uzun bir geçmişe ve zengin bir geçmişe dayanıyor." ifadelerini kullandı.
İki ülkenin insani ilişkilerine işaret eden Steinmeier, şöyle devam etti: "100 yılı aşkın bir süre önce zanaatkarlar Almanya'daki yoksulluktan kaçarak Türkiye'ye, bu uzaklara gelmişlerdi. 1920'li yıllarda Alman bilim adamları, mimarlar, şehir plancıları genç Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna katkıda bulunmak için geldiler. 1930'lu, 1940'lı yıllarda ise Nazi Almanya'sında baskıya uğrayan çoğu Yahudi olan aileler buraya geldiler."
Steinmeier, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde katıldığı etkinlikte, geçmişte Türkiye'ye gelen bilim insanları konusunda yeni bilgiler edindiğini söyleyerek, iki ülkenin tarihi bağlılığının son derece güncel olduğunu ifade etti.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde Almanya'dan insani yardım kuruluşlarının, doktorların kısa sürede Türkiye'ye ulaşarak arama kurtarma ekiplerine katıldığını anımsatan Steinmeier, Almanya'dan çok yoğun maddi destek de sağlandığını belirtti.
Steinmeier, deprem bölgesi ziyaretiyle ilgili konuşurken de yeniden inşa çalışmalarının "takdire şayan" olduğunu ifade ederek, "Burada aynı zamanda Suriyeli göçmenler de aynı şekilde bu depremin mağdurları oldular. Dün onlarla da konuştum. Almanya olarak depremzedeleri unutmayacağız ve desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
TİCARET HACMİ 55 MİLYAR AVROYA ULAŞTI
Görüşmelerinde kültürel, bilimsel ve ekonomik ilişkilerin de konuşulduğunu belirten Steinmeier, "İki ülke arasındaki ticaret 55 milyar avroluk hacimle yeni bir rekora ulaştı. Türkiye'de finans politikalarındaki reformlar Avrupa'da da Batı'da da büyük bir takdirle karşılanıyor. Bana refakat eden Maliye Bakanım da bana bu konuda bilgi verdi." şeklinde konuştu.
Stenmeier, ekonomik açıdan zor bir dönemden geçildiğine işaret ederek, "Bu nedenle ekonomik ilişkilerimizi daha da geliştirmek zorundayız." dedi.
Yasal güvenlik ve hukuk devleti ilkelerinin önemli olduğunu vurgulayan Steinmeier, "Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler konusunda da basın özgürlüğü, hukuk devleti ilkeleri son derece önemli. Geçtiğimiz hafta AB Zirvesi sırasında bu konuda somut ilerlemelerin kaydedilmesi konusunda, örneğin vize konularında ilerleme kaydedilmesini, çaba harcamamız gerektiğini söyledik." diye konuştu.
Steinmeier, Türkiye'de "son derece gayretli bir sivil toplum, ülkelerinin iyiliğini isteyen, çabalayan insanlar" olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle Türkiye'ye dinamik, demokratik ve Avrupa'ya yönelen bir gelişme diliyorum. 100 yıldır süren ilişkilerimizin daha da başarılı olması ve geleceğe dönük olmasını arzu ediyorum. Bunu arzu ediyorum çünkü biraz önce söylediğim gibi dünyada yaşanan gelişmeler hepimizi son derece endişelendiriyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, Erdoğan ile Rusya-Ukrayna savaşını da ele aldıklarını ve ABD'nin Ukrayna'ya yardımlarının söz konusu olduğunu belirterek, "Türkiye'nin de Ukrayna'yı desteklediğini biliyoruz. Biz de aynı şekilde bu desteği vermeye çalışıyoruz. Gelecekte de bu desteği yoğun bir şekilde, askeri ve ekonomik açıdan sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Birkaç hafta sonra Almanya'da "Ukrayna Yeniden Yapılanma Konferansı" düzenleneceğini kaydeden Steinmeier, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da bu konferansa davet etti.
GAZZE'DEKİ İNSANİ DURUM
Hamas'ın 7 Ekim saldırısının, Orta Doğu'daki son çatışmanın nedeni olduğunu savunan Steinmeier, "(Gazze'deki insani durum) Bu konuda da Türkiye'nin önemli bir görevi var. Sayın Cumhurbaşkanı'yla birlikte hepimizin, elimizden geldiğince özellikle rehinelerin serbest bırakılması için bölgedeki ilişkilerimizi kullanmamız gerektiğini konuştuk. Bu, diğer adımların bu olayın tırmanmasına engel olması için ön koşul." diye konuştu.
Steinmeier, iki ülke ilişkilerinin "yüzeysel" olmadığını, kendisine Türkiye ziyaretinde çeşitli alanlardaki kişilerden oluşan kalabalık bir heyetin eşlik ettiğini aktardı. Berlin'de döner dükkanı işleten üçüncü kuşaktan Arif Keleş'in dönerinin de "bu çeşitliliğin bir parçası" olduğunu kaydeden Steinmeier, "Bu, yeni Almanya'yı şekillendiren bir çeşitlilik. Bunun anlaşılmasını arzu ediyorum." ifadelerini kullandı.
Steinmeier, Almanya'nın İsrail'e silah ihracatına ilişkin soruya da bu desteğin "soykırıma katkı olduğu" fikrini paylaşmadıklarını ve uluslararası mahkeme nezdinde de bu konumlarını savunduklarını söyleyerek karşılık verdi. Almanya'nın Solingen kentinde geçen ay kundaklama sonucu Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı aynı aileden 4 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya ilişkin Steinmeier, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile toplantılarında bu konuyu konuştuklarının altını çizdi.
Steinmeier, bu saldırıdan duyduğu üzüntüye değinerek, Alman makamlarının saldırıyı yapanlara hak ettikleri cezayı vereceğini sözlerine ekledi.
İSRAİL İLE TİCARİ İLİŞKİLERİ AYAKTA TUTMUYORUZ
Daha sonra tekrar söz alan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu.
Bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını ülkemizde tedavileri devam ediyor. Tabii çocuk, kadın, yaşlı büyük bir burada maalesef ağır manzara var.
Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Bu kadar Gazze-Filistin tamamiyle yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış, böyle bir durumda. Kaldı ki, İsrail'le Gazze'nin silah, mühimmat, araç gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail'in yanında yer alıyor.
BAŞKAN ERDOĞAN RESMİ TÖRENLE KARŞILADI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde karşıladı.
Başkan Erdoğan ve Steinmeier'in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin milli marşları çalındı.
Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Steinmeier'in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Erdoğan ve Steinmeier, daha sonra baş başa görüşme gerçekleştirmek üzere Külliye'deki salona geçti.