Başkan Erdoğan'dan Isparta ve Burdur'da önemli açıklamalar: Enflasyon düştükçe emekliye ve işçiye yansıtacağız
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi miting maratonu kapsamında Isparta'da önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan enflasyona karşı verilen mücadelenin altını çizerken "Enflasyon düştükçe emekliye ve işçiye yansıtacağız" ifadelerini kullandı. Diğer yandan Türkiye'nin 5.nesil uçak yapan 4 ülkeden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan bu yönde yatırımların süreceğini belirtti. Bu miting sonrası Burdur'da da konuşan CHP'deki paradan kulelere ilişkin "Kimden alındığı nereye harcandığı açıklanmalı" ifadelerini kullandı. Diğer yandan Özgür Özel'in darbe sözlerine tepki gösteren Erdoğan "Darbe şakşakçılığını bırak. Bulaştırdığınız lekeyi temizleyin" dedi. İşte detaylar...
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi miting maratonunu sürdürüyor. Başkan Erdoğan, Isparta'nın ardından Burdur'da açıklamalarda bulundu.
"ÖNÜMÜZDE YENİ BİR SINAV VAR"
Başkan Erdoğan, partisince Burdur'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, "İstiklal Şairi" merhum Mehmet Akif'in mebusluğunu yaptığı Burdur'da bulunmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu belirtti.
Yörük hocalarının ismini verdiği Burdur'a kendilerinin de kalplerini verdiği dile getiren Erdoğan, "Ahde vefanızdan, coşkunuzdan, her zaman yanımızda hissettiğimiz hayır dualarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Isparta'da da çok büyük sevgi seliyle karşılandıklarını anlatan Erdoğan, "Şimdi de 'Meydanda ne kadar kardeşimiz var?' diye sordum. Verdikleri rakam 40 bin. Maşallah, bu ne coşku, bu ne aşk? Aşkınız daim olsun, coşkunuz sandıklara dolsun. Rabb'im aramızdaki muhabbeti daim eylesin." diye konuştu.
Erdoğan, Burdur'a ve Burdurlulara şükran borçlarının olduğunu, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde Burdur'un kendilerini yalnız bırakmadığını söyledi.
Cumhur İttifakı'na milletvekilliğinde yüzde 52,6, cumhurbaşkanlığında yüzde 56 oyla destek veren Burdurlulara şükranlarını sunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokrasiye, özgürlüklere, milli iradeye sahip çıktığınız için sizlere hassaten teşekkür ediyorum. Şimdi önümüzde yeni bir sınav daha var. 31 Mart'ta inşallah yerel yöneticilerimizi belirleyeceğiz. Seçimlere 10 gün kaldı. Bundan 10 gün sonra sandık bir kez daha önümüze gelecek. Bu sefer, yerelde kimler ve hangi zihniyet tarafından idare edileceğinizin tercihini yapacaksınız. İnanıyorum ki 31 Mart'ta Burdur gerçek belediyecilikten, eser ve hizmet siyasetinden yana tavır alacak."
Başkan Erdoğan, seçimleri kazanmak için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları ve gençlerin kapı kapı dolaşacağını, Burdur ile Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyayacaklarını ifade etti.
"GÖNÜL COĞRAFYAMIZA BAKTIĞIMIZDA YÜREKLERİMİZ DAĞLANIYOR"
"On bir ayın sultanı" ramazanın gelmesiyle hanelerin şenlendiğine, sofraların bereketlendiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Önce Burdur, sonra Bucak. Nasıl olsa, şimdilik saleplerle işi idare ediyoruz. Bucak'ı unuttuk mu zannediyorsunuz? Sürekli salebimizi alıyor, bütün misafirlerimize de Bucak'ın salebini ikram ediyoruz. Şu seçimi atlatalım, ondan sonra gerisi kolay. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan bu mübarek ayın manevi havasını doya doya teneffüs ediyoruz. Ailelerimizle, sevdiklerimizle, çoluk çocuğumuzla birlikte Ramazan-ı Şerif'i huzurla idrak ediyoruz. Bundan dolayı Rabb'imize ne kadar hamdetsek azdır. Gönül coğrafyamıza baktığımızda ise yüreklerimiz dağlanıyor. Gazze'den Suriye, Yemen'den Afganistan'a kadar kardeşlerimiz bu ramazanı kan içinde, ateş içinde, maalesef acı içinde geçiriyor. Karadeniz'den komşularımız olan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 2 yılı aşkın süredir devam ediyor."
"TÜRKİYE, İSTİKRAR ADASI OLARAK YÜKSELMEKTEDİR"
Başkan Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın kendilerine sıçrama tehlikesinden dolayı Avrupa'nın birçok ülkesinde endişenin hakim olduğunu belirtti.
Yarın ne olacağını, krizin nerede patlak vereceğini kimsenin bilmediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tüm bu çatışmaların ortasında, Türkiye, hamdolsun istikrar adası olarak yükselmektedir. Esnafımız her sabah dükkanını gönül huzuruyla açıyor. Çiftçimiz tarlasını rahatça sürüyor. Sanayicimiz, tüccarımız, iş dünyamız, turizmcimiz geleceğine umutla bakıyor, fabrikalarımızda üretim, okullarımızda eğitim hiçbir aksaklık olmadan devam ediyor. Sınırlarımızın hemen ötesindeki kaygıların hiçbirini bizler yaşamıyoruz. Bunların ne kadar büyük bir nimet olduğunu etrafımıza baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz. Tabii ki bunları söylerken ülkemizde her şey süt liman demiyoruz."
Başkan Erdoğan, partisince Burdur'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, dünyanın her ülkesi gibi Türkiye'nin de sıkıntılarının ve çözmek için uğraştıkları problemleri olduğunu belirterek, bölgede yaşanan çatışmalardan Türkiye'nin de etkilendiğini dile getirdi.
Avrupa ve ABD dahil pek çok yerde son 70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranlarının herkes gibi Türkiye'yi de zorladığını anlatan Erdoğan, tüm bunlara ilave olarak 6 Şubat depremlerinin yol açtığı güçlüklerle de mücadele ettiklerini anımsattı.
Erdoğan, 53 binden fazla vatandaşın vefat ettiği depremlerin yaralarını sarmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Ekonomik maliyeti 104 milyar dolar olan depremin ülkemiz ekonomisinde oluşturduğu baskı hala devam ediyor. Her hesabımızı buna göre yapıyoruz. Bu yılın bütçesinde deprem çalışmaları için 1 trilyon liranın üzerinde kaynak tahsis ettik. Geçen yıl da bütçede aşağı yukarı aynı tutarda harcamamız oldu. Bu rakama belediyelerimizin, vakıflarımızın ve iş dünyamızın harcamaları dahil değil. Üzerinden zaman geçtikçe bazı şeyler unutulsa da ülke ve millet olarak büyük bir imtihanla sınandığımız bir gerçektir." diye konuştu.
Deprem bölgesini ayağa kaldırmadan hiç kimsenin gönlünün rahat olmayacağını vurgulayan Erdoğan, evi yıkılan, düzeni bozulan, eşini, çocuğunu, anne, babasını, yakınlarını depremde kaybeden vatandaşlara sırtlarını dönemeyeceklerini söyledi.
Erdoğan, depremzedeleri yeni yuvalarına süratle kavuşturmaları gerektiğini dile getirerek, dün 30 bin 723 deprem konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim ettiklerini, böylece 76 binden fazla kişiyi yeni yuvalarıyla buluşturduklarını kaydetti.
Bu rakamı yıl sonuna kadar 200 bine tamamlayacaklarını ifade eden Erdoğan, "Aynı şekilde depremin vurduğu illerimizi tekrar inşa etmemiz şart. Bizim de devlet olarak önceliğimiz deprem bölgesidir, depremzede vatandaşlarımızı konteynerden kurtarıp evlerine yerleştirmektir." dedi.
"AMACIMIZ KALICI REFAH ARTIŞINI SAĞLAMAK"
Erdoğan, deprem bölgesine yoğunlaşırken diğer şehirleri ve buralarda yaşayan vatandaşları asla ihmal etmediklerine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Özellikle emeklilerimizden gelen serzenişlere kulaklarımızı tıkamıyoruz. Gerek tek sefere mahsus yaptığımız 5 bin liralık ödemeyle, gerekse yüzde 50'yi bulan maaş ve ikramiye artışlarıyla emeklilerimizin yükünü hafifletmeye çalıştık. Sadece bu ek ödemeler için 300 milyar lira civarında kaynak kullandık. Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini nisanın ilk haftasında hesaplarına yatırıyoruz. Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız ama asıl amacımız kalıcı refah artışını sağlamaktır. Bunun için de enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmemiz gerekiyor. Daha önce bunu nasıl yaptıysak inşallah yine başaracağız. Devletimizin imkanları büyüdükçe, geliri arttıkça, omuzlarındaki yük biraz daha azaldıkça ortaya çıkan kaynağı herkese adil şekilde dağıtacağız. Sizlerden biraz daha sabır, biraz daha dayanışma bekliyorum."
Burdurluların, muhalefetin "laf olsun, torba dolsun" kabilinden sözlerine itibar etmeyeceğine inandığını söyleyen Erdoğan, "Burdur bunlara aldanmasın, boş vaatlerine kanmasın. Bunların derdinin ne emeklilerimiz ne emekçilerimiz ne de çiftçilerimiz olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunların tek bir derdi var, o da menfaatlerini korumaktır. Deste deste para balyalarından yapılan kuleleri siz de televizyonlarda izlediniz. Ortada nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan milyonlarca lira ve döviz var. Her televizyona çıkan farklı bir açıklama yapıyor. Acemi Genel Başkan dahil parti yöneticilerinin hepsi ayrı telden çalıyor. Hiç merak etmeyin dik duracağız, eğilmeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"ÇANTALAR DOLUSU BU PARALARIN KİMDEN ALINDIĞI ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE AÇIKLANMAK ZORUNDA"
Hiç kimsenin şüphe bulutlarını giderecek makul, mantıklı ve tutarlı bir cümle kuramadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Meselenin daha vahim tarafı, tüm bu tartışmalar sürerken meşhur hesap uzmanının ortalıkta esamesi yok. Kim olduğunu biliyorsunuz. Ortalıkta hiç gözükmüyor kayıp. Ankara'da bir apartman dairesi tutmuşlar, vaktini orada geçiriyor. Ben ne demiştim, 'bay bay Kemal' demiştim. Dediğim çıktı mı, çıktı. Hiç kimse böyle bir skandalı üç maymunu oynayarak geçiştiremez. Hiç kimse sağa, sola saldırarak, hakaret ederek, bu yetmeyince de milleti kendi suçuna ortak ederek bu rezaletten kendini kurtaramaz. Çantalar dolusu bu paraların kimden alındığı, nereye harcandığı belgeleriyle, kayıtlarıyla şeffaf bir şekilde açıklanmak zorundadır."
"ÖZGÜR EFENDİ MANTIKLA BAĞDAŞMAYACAK GARİP DARBE AÇIKLAMALARI YAPIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece bu kadar da değil. CHP'nin DEM'den transfer ettiği adaylarından biri çıkıyor İstanbul'un bir ilçesiyle ilgili akla ziyan sözler ediyor. Bir başka adaylarıyla ilgili şantaj dahil her türlü iddia ortada kol geziyor. Özgür Efendinin bizzat kendisi ise akılla, mantıkla bağdaşmayacak garip darbe açıklamaları yapıyor. CHP genel başkanlarının telefon merakı ona da sirayet etmiş. Darbecilerden kendisine, milli iradenin yerle yeksan edildiğine dair telefon gelecekmiş, o da 'bunu gençler yapıyor' diye sevinecekmiş. Gerçi bunların devrik Genel Başkanları da darbecilerin tanklarının arasından kaçmış, kahvesini Bakırköy Belediyesinde yudumlayarak işin sonucunu beklemişti. Özgür Efendi bıraksın bu darbe şakşakçılığını da çıksın önce içlerine kurt düşürdüğü CHP'li vatandaşlarımıza karşı görevini yerine getirsin. Özgür Efendi yanına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını da alsın Türk siyasetine bulaştırdıkları bu lekeden dolayı milletten özür dilesin. Gerçekten özgürce siyaset yapmak, siyasi rüştünü ispat etmek istiyorsa Özgür Efendiden beklenen tavır budur. Bunun dışında söylediklerinin milletimizin nazarında hiçbir hükmü yoktur."
Sadece bu olaylara bakmanın bile kendileri ile muhalefet arasındaki gündem ve vizyon farkını ortaya koymaya kafi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz şehirlerimizi büyütmenin, kalkındırmanın, insanımıza aşkla hizmet etmenin derdindeyiz. Onlar ise ceplerini doldurmanın, koltuklarını sağlama almanın peşindeler. Mevcut CHP yönetiminden ülkemize ve milletimize fayda gelmeyeceğini hep beraber görüyoruz. Bunun için biz sadece işimize bakıyoruz, işimize odaklanıyoruz. Hizmet ve eser siyasetimizi devam ettirmenin yollarını arıyoruz." ifadelerini kullandı.
"BURDUR'A SON 21 YILDA 60 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE YATIRIM YAPTIK"
Burdur'a son 21 yılda 60 milyar liranın üzerinde yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, "Eğitimde, 1362 adet yeni derslik inşa ettik. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesini şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda, 9 bin 172 kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 31 spor tesisi yaptık. Burdurlu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize 1,5 milyar liralık kaynak aktardık. Sağlıkta, 475 yataklı Burdur Devlet Hastanesi başta olmak üzere toplamda 1150 yataklı, 10 hastane dahil, 37 sağlık tesisini hizmete açtık. 4 sağlık tesisinin yapımı sürüyor." bilgilerini verdi.
TOKİ vasıtasıyla 4 bin 691 konutun inşasının tamamlanıp hak sahiplerine teslim edildiğini söyleyen Erdoğan, 276 konutun ise yapımına devam edildiğini aktardı. Riskli 8 bin 175 yapıyı dönüştürdüklerini belirten Erdoğan, ilde yapılan yeni atık su tesisleriyle belediye nüfusunun yüzde 90'ına hizmet verildiğini belirtti.
Erdoğan, Burdur'daki 3 millet bahçesi projesinden birinin tamamlandığını, birinin yapımına, diğerinin de proje çalışmasına devam ettiklerini anlattı.
Ulaştırmada, 45 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 267 kilometreye çıkardıklarını söyleyen Erdoğan, yapımı devam eden yollar hakkında bilgi verdi.
Hızlı tren hattı projesi tamamlandığında Burdur'un, ülkenin hızlı tren ağına bağlanacağına işaret eden Erdoğan, sulama ve içme suyu yatırımları hakkında da bilgi verdi.
Başkan Erdoğan, Çeltikçi'ye de doğal gaz arzını sağlayacaklarını belirtti.
Burdur'a yapılan yatırımlar ve açılan eserlere ilişkin video da miting alanında yayımlandı.
Erdoğan, seçimlere 10 gün kaldığını anımsatarak, "İnşallah Burdur'u pazar akşamı özellikle izleyeceğim, diğer illerimiz gibi. Burdur'u şu CHP zihniyetinden kurtaralım." dedi.
Başkan Erdoğan vatandaşlardan gelen, "Tıp fakültesi istiyoruz" talepleri üzerine de "Bunu YÖK ile görüşeceğiz. Kadrolar hazırlandıktan sonra ben de imzamı atarım. Bizden öncekilerin yaptığı gibi biz yapmayacağız. Eşeği sağlam kazığa bağlayacağız, sonra da Allah'a emanet edeceğiz." karşılığını verdi.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN ISPARTA'DAKİ AÇIKLAMALARININ TAMAMI
TÜRKİYE YÜZYILI VURGUSU
Erdoğan, partisinin 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti.
Isparta'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Selçuklu'nun yoldaşı, Osmanlı'nın gözde şehri, Cumhuriyet'imize giden yolda İstiklal Mücadelemizin mihmandarı Isparta, Türkiye Yüzyılı'nın inşasına da öncülük ediyor." diye konuştu.
"Karşıda güzel dururken kime gönül vermeli" şeklindeki türkü sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Karşıda Isparta dururken, karşıda sizler dururken elbette sizden başkasına gönül vermek olmaz." ifadesini kullandı.
Ispartalıların 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde milletvekilliğinde yüzde 55,5, cumhurbaşkanlığında yüzde 58 oy oranıyla gönüllerinin kendilerinden yana olduğunu gösterdiğini, kendilerini yalnız bırakmadığını söyleyen Erdoğan, Ispartalılara sevgi ve vefaları için teşekkür etti.
Isparta'dan aldıkları güçle, şevkle, heyecanla Türkiye Yüzyılı'nın inşası yolunda emin adımlarla ilerlediklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz geçtiğimiz yılın mayıs seçimlerini 6 Şubat depremlerinin acısı eşliğinde gerçekleştirmiştik. Milletimiz depremde sergilediği birliği, beraberliği, kardeşliği hamdolsun sandıkta da sürdürdü. Türkiye, son 10 yıldır terörden darbe girişimine, salgından bölgemizdeki çatışmalara kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi bu depremler, üzerimizdeki yükü daha da artırdı fakat şu anda geldiğimiz noktada yerel yönetim seçimlerine gidiyoruz. Bugün de hayat pahalılığıyla ve onun bir sonucu olan sabit gelirli insanlarımızın refah kaybıyla sınanıyoruz. Allah'ın izniyle bunların da üstesinden geleceğiz. Uyguladığımız programın sonuçlarını bu yılın ikinci yarısından itibaren görmeye başlayacağız."
"EMEKLİ VE ÇALIŞANLARIMIZA YANSITACAĞIZ"
Genel ekonomik göstergelerin gayet iyi, milli gelir, istihdam, üretim ve ihracatın tarihin en yüksek seviyesinde olduğunu aktaran Erdoğan, "Enflasyon düştükçe ekonomideki bu olumlu tablonun getirilerini çalışanlarımıza ve emeklilerimize daha iyi yansıtma imkanı bulacağız. Bunun dışındaki palavralara sakın ha kanmayın." dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Eski Türkiye'de bu palavracı siyaset anlayışı yüzünden ülkenin onlarca yılı heba edildi. Güvensizliğin, istikrarsızlığın, programsızlığın, plansızlığın kol gezdiği bir ülkede herkes kaybeder, en çok da çalışanlar ve emekliler kaybeder. Hatırlarsanız bu ülkede emekliye, memura, işçiye maaş ödenememe tehlikesinin yaşandığı günler oldu. Üstelik o günlerin hem çalışan ve emekli sayıları hem bunların toplam bedelleri bugünle mukayese edilemeyecek kadar küçük rakamlardı. Türkiye bugün 32 milyonu bulan çalışan, 16 milyona ulaşan emekli sayısıyla gerçekten çok farklı bir ligin oyuncusudur. Biz güven ve istikrar iklimini muhafaza ederek diğer faktörler ne olursa olsun ülkemizin hedeflerinden sapmasına asla izin vermedik. Bugün de aynı anlayışla hareket diyoruz. Dışarıda ve içeride ne yaşarsak yaşayalım milletimizin işini, aşını, huzurunu, güvenliğini koruma kararlılığımızdan asla geri adım atmıyoruz."
Meydanda 35 bin Ispartalı bulunduğu bilgisini paylaşan Erdoğan, "İşte Isparta bu, gül diyarı bu. Biz Isparta'yı sevdik, Isparta da bizi sevdi." dedi.
"MİLLİ GELİRİ 3 KAT BÜYÜTTÜK, ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE 2 KAT DAHA BÜYÜTEBİLİRİZ"
"Ülkemizin son 21 yıldaki kazanımlarına sahip çıkmadan, daha güçlü ve müreffeh bir toplum hayali kuramayız." diyen Erdoğan, bu dönemde milli geliri 3 kat büyüttüklerini, ilerleyen süreçte 2 kat daha büyütebileceklerini dile getirdi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Böylece hepimiz daha iyi refah seviyelerine kavuşabiliriz ama bunu oturup sadece eleştirerek veya yattığımız yerden ahkam keserek değil çalışarak hem de çok çalışarak yapmamız gerekiyor. Hiç çalışmadan dünyanın en yüksek refah seviyesinde bir hayat yaşamayı umut etmenin adı hayalperestlik değil başka bir şeydir. Milletimizin çalışkan, üretken becerikli olduğunu biliyoruz. Biz insanımızın bu vasıflarını harekete geçirebileceği, kullanabileceği, katma değere dönüştürebileceği bir altyapı oluşturmanın peşindeyiz."
"DÜNYADA İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA İLK 3, İLK 4'ÜN İÇİNDEYİZ"
Savunma sanayisinde atılan adımların bunun örneklerinden olduğunu belirten Erdoğan, "Şu anda biz dünyada havada var mıyız? İnsansız uçaklarımızla var mıyız? Şu anda daha da yapacağız. KIZILELMA'yla var mıyız? Aynen devam. AKINCI'yla var mıyız? Devam. Dünyada insansız hava araçlarında ilk 3, ilk 4'ün içindeyiz." diye konuştu.
Türkiye'nin daha düne kadar neredeyse tamamen dışa bağımlı bir savunma sanayisi olduğunu, yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 80'e çıkardıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bize tabanca vermiyorlardı tabanca, şimdi bizim yerli tabancalarımıza dünyanın dört bir yanından talep var. Şu anda aynı alanda dünyanın önde gelen ihracatçıları arasında girdik. İnsanız hava araçları teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden biriyiz. Milli savaş uçağımız KAAN'la 5. nesil uçak yapabilen dünyadaki 4 ülkeden biri olduk. Aynı tabloyu makineden gıdaya, giyimden seramiğe, turizmden müteahhitliğe her alanda görmek mümkündür."
Ülkenin "yandığını bittiğini, çöktüğünü" iddia ederek etrafına umutsuzluk saçanların kafasında başka hesaplar olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Eskiler, 'Otu çek köküne bak' derlerdi. Bunların da köküne baktığınızda ya kifayetsiz muhterisleri ya terör örgütü yandaşlarını ya emperyalistlerin beşinci kol elemanlarını görürsünüz. Amaçları karamsarlık bulutlarını tepemize toplayarak milletimizi yıldırmak, insanımızın mücadele azmini kırmak, hepimizin dikkatini dağıtmaktır."
Erdoğan, geçmişte aynı şeyin "toplumsal farklılıkları çatışmaya dönüştürerek, vesayetçilerin önünü açarak, terör örgütlerini kullanarak, darbecileri destekleyerek, ekonomik tetikçileri harekete geçirerek" yapıldığını söyledi. Şimdi yöntem değiştirildiğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin moralini çökertme taktiği uyguluyorlar. Halbuki bu milletin morali Çanakkale'de yedi düvel üzerine geldiğinde çökmedi. En zor şartlarda verdiği milli mücadelede çökmedi. Rahmetli Adnan Menderes'in bedelini canıyla ödediği demokrasi mücadelesinde yaşanan o kesintilerde çökmedi. Daha başımıza gelen nice badirelerde çökmedi. Gezi'sinden 15 Temmuz'una, son dönemde maruz kaldığımız onca saldırılarda çökmedi. Aslında bunlara yanıldıklarını 14/28 Mayıs seçimlerinde sandıkta gösterdik. Ama bunlar hala anlamıyor, anlamayacaklar. Şimdi 31 Mart'ta bunlara bunu anlatmaya hazır mıyız? 10 günümüz var. 10 gün sonra sandıklarda gelin bunları demokratik şekilde gömelim."
Isparta'nın "tarihi hesaplaşmada milli irade safının en önlerinde yer alacağına" inandığını kaydeden Erdoğan, Ispartalı seçmene seslenerek şunları söyledi:
"Şimdi sizden öyle bir ses vermenizi istiyorum ki aşağıda Antalya'dan, yukarıda Afyon'a kadar duymayan kalmasın, Burdur'dan duymayan kalmasın Isparta. Torosların yiğit evladı Isparta, bir yanını Akdeniz'e, bir yanını Ege'ye yaslayan Isparta, 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Isparta'yla birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? İnşallah sizlerle birlikte Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart'ı, milli irade bayramını kutlayacağız. Bunun için şu mübarek günleri gecesiyle ayrı, gündüzüyle ayrı değerlendirmeliyiz."
"GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'deki katliama değinerek, "Bu yıl Gazze'de yaşanan katliamların üzüntüsüyle buruk bir ramazan yaşıyoruz. Türkiye olarak bilinen ve bilinmeyen yardımlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Rabb'im oradaki kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyoruz." ifadelerini kullandı.
Hem Türkiye için hem de dünyadaki tüm mazlumlar için yapılacak en iyi şeyin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe sahip çıkarak, ülkeyi hedeflerine ulaştırmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bunu başardığımızda artık yepyeni bir Türkiye'ye, yepyeni bir bölgeye, yepyeni bir dünyaya Allah'ın izniyle gözlerimizi açacağız. Bize bugüne kadar nice zaferleri yaşatan Rabb'imiz, inşallah bu güzel günleri görmeyi de nasip eder." diye konuştu.
"KENTSEL DÖNÜŞÜMDE 9 BİN 982 KONUTU VE TİCARİ ALANI DÖNÜŞTÜRDÜK"
Erdoğan, siyasetlerinin eser ve hizmet siyaseti olduğunu belirterek, Isparta'ya yaptıkları yatırımları şöyle anlattı:
"Bizim istismarla, saplantıyla, yalanla dolanla, kibirle işimiz olmaz. Bizde tevazu egemendir. Biz gece gündüz ülkemizi ve şehirlerimizi nasıl ileriye taşıyacağımızın planlarıyla, projeleriyle yatıp kalkıyoruz. Bu anlayışla Isparta'ya 21 yılda 76 milyar lirayı aşkın kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 1394 yeni derslik kazandırdık. İkinci devlet üniversitesi olarak Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesini faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda 14 bin 510 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtık. 26 spor tesisi inşa ettik, Ispartalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 2,5 milyar lira tutarında kaynak sağladık."
Erdoğan, Isparta'ya 845 yataklı şehir hastanesi başta olmak üzere toplam 1290 yataklı 12 hastanenin de aralarında olduğu 35 sağlık tesisi kazandırdıklarını, Yalvaç Devlet Hastanesine 50 yataklı bir ek bina yaptıklarını, Süleyman Demirel Üniversitesine Kadın Doğum Hastanesi ve Engelsiz Diş Hastanesi açtıklarını bildirdi.
TOKİ eliyle 5 bin 348 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 539 konutun yapımının sürdüğünü anlatan Erdoğan, "Kentsel dönüşümde 9 bin 982 konutu ve ticari alanı dönüştürdük. İktidara geldiğimizde il sınırları içerisinde 2 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 39'una hizmet verilirken, bugün 8 atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 87'sine hizmet veriliyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta'da 6 millet bahçesi projesinden 3'ünün yapımının tamamlandığını, birinin inşasının sürdüğünü, diğer ikisinin proje çalışmalarına devam edildiğini kaydetti.
Isparta'nın 92 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 241 kilometreye çıkardıklarını belirten Erdoğan, Isparta şehir geçişi alt geçitli kavşağını, Isparta-Eğirdir yolunu, Isparta-Keçiborlu yolunu ve Keçiborlu-Dinar yolunu tamamladıklarını söyledi.
Isparta-Burdur yolunun yapımına devam ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta-Konya yolunun 17 kilometrelik kısmının ihalesine 29 Mart'ta, Isparta-Eğirdir Kışla kavşağı ve Şukuf Yeni Otogar kavşağının ihalesine 26 Mart'ta çıkacaklarını duyurdu.
Erdoğan, "Antalya Dereboğazı-Isparta yolunun kalan 68 kilometrelik kısımdaki 8 çift tüp tünel ve 12 çift köprü için proje çalışmalarını tamamladık, kısımlar halinde ihalelerini yapıyoruz. Afyon, Denizli, Isparta, Burdur mevcut demiryolu hattını modernize ediyoruz. Süleyman Demirel Havalimanımızı yeniledik." diye konuştu.
Şehre 21 baraj, 8 gölet ve 145 taşkın koruma tesisi inşa ettiklerini belirten Erdoğan, 9 baraj, 1 gölet ve 12 sulama tesisinin yapımına devam ettiklerini, hizmete verdikleri 69 sulama tesisiyle 500 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, yapımı süren tesislerle 47 bin dekar zirai araziyi daha sulamaya açacaklarını söyledi.
Ispartalı çiftçilere 25 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdiklerini anımsatan Erdoğan, sanayide üniversitelerin ve sanayicilerin el ele vererek teknoloji üretmeleri için şehre bir teknopark kurduklarını ifade etti.
İstihdamı desteklemek için Ispartalı işverenlere 1,5 milyar lira prim teşviki verdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Enerjide Atabey, Eğirdir, Gelendost, Gönen, Keçiborlu, Kuleönü, Sav, Senir, Senirkent, Şarkikaraağaç, Uluborlu ve Yalvaç'a doğal gaz arzını sağladık." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta'ya yapılan yatırımların izletilmesinin ardından, 31 Mart'tan sonra bunlara belediyelerle işbirliği içerisinde çok daha fazlasını ekleyeceklerini söyledi.
"DESTE DESTE DOLARLARLA İSTANBUL'DA SEÇİM KAZANMAK İSTİYORLAR"
Kendileri için en büyük mükafatın insanların gönüllerinden koparak söze döktükleri "Allah razı olsun" duası olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yaptığımız eserlerle gök kubbede hoş bir seda bırakmadıktan sonra siyasetin, hükümetin, ünvanların ne önemi var? Hep 'medeniyet' diyoruz, 'medeniyet davası' diyoruz değil mi? Medeniyet içi boş kavgalarla, kimseye faydası olmayan polemiklerle ülkenin vaktini ve enerjisini boşa harcayarak inşa edilmez, geliştirilmez. Deste deste dolarlarla, nereye gidersin? İşte şimdi CHP'nin belediye başkan adayı deste deste dolarlarla İstanbul'da seçim kazanmak istiyorlar. Ben Ispartalı kardeşlerime İstanbul'daki hemşehrilerini arayarak, onları da dikkatle uyarmalarını istiyorum.
Ecdat, gece gündüz harama uçkur çözmeden, harama eyvallah etmeden, helalinden kazandılar helalinden yediler ve böyle ter döktüler. Şimdi Selçuklunun, Osmanlı'nın, Cumhuriyet'in bu topraklarda vurduğu her mührün, miras olarak bizlere emanet ettiği her bir eserin gerisinde işte böyle zorlu mücadele var. Ne diyor o güzel Isparta türküsünde bakalım bilecek misiniz? Bahçelerde pazı olur/gül açılır yaz olur/ben yarime gül demem/ gülün ömrü... Ecdadın bize bıraktıklarıyla yetinmeye kalkarsak, milletçe bu vatan topraklarındaki ömrümüz az olur. Sürekli üzerine daha fazlasını, daha güzelini, daha iyisini koyarak devam edeceğiz ki devraldığımız emanetin hakkını verelim. Bizden sonraki nesillere daha büyümüş, daha güçlenmiş, daha zenginleşmiş bir Türkiye'ye bırakacağız ki onlar da çıtayı daha yükseğe koyabilsinler."
Birilerinin hiçbir iş yapmadan, hiçbir eser ve hizmete imza atmadan sadece eleştirerek, sadece hata yapılmasını bekleyerek siyaset yaptığını sandığını ifade eden Erdoğan, "Bu, 'armut piş ağzıma düş' zihniyetini hasbelkader yönetimini ele aldıkları şehirlerimizin nasıl geriye götürdüklerinin çevrenizdeki örneklere bakarak sizlerde görüyorsunuz. Üstelik bu uğurda bölücü örgütün uzantılarıyla demlenmekten, eskiden bizimle birlikte olanları güya kurnazlık yapıp karşımıza çıkarmaktan, deste deste para görüntüleriyle siyaseti kirletmekten öte gitmedi." dedi.