Yeni harekat yolda mı? Dün MSB’de kritik zirve, bugün Irak'ın kuzeyinde güvenlik toplantısı
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta (4 Mart) verdiği Irak sınırına "yeni harekat" mesajının ardından peş peşe kiritk temaslar gerçekleşti. Dün MSB'de gerçekleştirilen Güler-Fidan-Kalın toplantısınında ardından bugün de 2’nci Ordu Komutanı Korgeneral Metin Tokel ve beraberindeki heyet, Iraklı yerel yetkililer ile sınır güvenliği toplantısı icra etti. Peki sıınır ötesine yeni bir askeri operasyon mu geliyor? A Haber’de yayınlanan Memleket Meselesi programında uzman isimler son gelişmelere dair detayları değerlendirdi.
Dün Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi ve basına kapalı bir görüşme gerçekleştirildi.
Bugün de Irak sınırında kritik bir temas gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanlığı 2'nci Ordu Komutanı Korgeneral Metin Tokel ve beraberindeki heyetin Iraklı yerel yetkililer ile sınır güvenliği toplantısı icra ettiğini açıkladı.
MSB'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Irak'ın kuzeyinde icra ettiğimiz harekâtlar, Irak güvenlik birimleri ile yakın koordinasyon içerisinde gerçekleştiriliyor.
Güvenli hat için eller tetikte mi? A Haber'de yayınlanan Memleket Meselesi programında uzman isimler son gelişmelere dair detayları aktardı. İşte o programdan satır başlıkları;
Prof. Dr. Uğur Özgöker Uluslararası Strateji Uzmanı
Bu adımlar evet bir harekatın habercisi. Milli Savunma Bakanı Zaten Eski Genel Kurmay Başkanı, Dış İşleri Bakanı da bir önce ki MİT Başkanı yani tamamen olağan bir görüşme ama basına da bu fotoğrafın verilmesi düğmeye basıyoruz demektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği artık bataklığı kurutacakları anlamına geliyor.
Bu kadar uzun sürmesinin sebebi Suriye'de de Irak'ta da bir devlet otoritesi yok. Irak'taki devlet otoritesini Bağdat yönetiyor, Suriye'deki de Şam'ın. Devlet otoritesi olmayınca güç boşluğu oluyor ve bunu da teröristler ve başka güçler dolduruyor.
Ekrem Kızıltaş Gazeteci
Burada net bir kararlılık var. 1984'te başlayan ilk Asala daha sonra iç terör anarşi olayları kullanıldı. Daha sonrasında Güney Doğu'da bir sürü örgüt oluştu ve bunlar PKK adı altında toplandı o gün bugündür PKK Türkiye'yi terörle hizaya getirme konusunda bir maşa olarak kullanılıyor.
Bakanların bir araya gelip yazın bu işi bitireceğiz demeleri ki bana kalırsa bahar da başlayıp Suriye'nin kuzeyinde ki bölgeye kadar harekat sağlanacak. Son birkaç aydır terörle ilgili yapılan açıklamalarda sadece terör örgütü mensuplarını değil kim onlarla beraber bulunuyorsa vurulacaklar sıklıkla dile getirildi. Anlaşıldığı kadarıyla ciddi bir kararlılık var.
Prof. Dr. Zakir Avşar İletişim Bilimci
Türkiye biz bu harekatları yapacağız diye mesaj verdi. Dışarıdan birileri hayır yapmayın dedi, içeriden bazıları da Afrin'e girerseniz çıkamazsınız Vietnam olur dedi. TSK Fırat kalkanını da zeytin dalını da gerçekleştirdi, Afrin'e de girdi hepsini yaptı. Orada bir stabil durum oluşturduktan sonra yönünü Irak'a çevirdi ve oradaki kampları yok edecek harekât gerçekleştirdi. Pençe Kilit operasyonunda kilit atıldıktan sonra Irak sınırından içeriye herhangi bir şekilde sızma da olmayacak, Türkiye'ye yönelik harekat da gerçekleşmeyecek.
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin
Yeni plan PKK'nın bölgeden temizlenmesi ve alan kontrolü. Buradaki zorluk diğer alanlardan farklı. Yaklaşık 3 bin metre ve derin arazilerle bölünmüş ama hukuki açıdan bakıldığında Suriye sınırından farklı olarak Lozan ile çizilmedi bu sınır 1926'da çizildi.
Adım adım Türkiye kamplara doğru yaklaşıyor ve burada sıkıntı Gara bölgesi. Irak egemen bir devlet ve ülkesinin elinden gittiğini anladı. PKK Süleymaniye'de çok güçlendi.
İkazlar kendilerine verildi ama bu yeni operasyon da bu güvenlik koridorunun altına inilecek, örgütün kampları ve yerleşim yerleri irtibat alanları kesilecek ve gara bölgesi alanlar ve sığınaklar temizlenecek. Dikkat ederseniz çok yüksek dağlar ve bunların içerisinde saklamış insan olmayacak şekilde yaşıyorlar. Buradan gelip bizim karakollarımızı basma cüretinde bulunuyorlar ve bu durum artık Türkiye'nin katlanacağı bir durum değil.