Düşmanın elini kolunu bağlayacak yerli ve milli silahlar! Türkiye savaş konseptini nasıl değiştiriyor?
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanteri milli silahlar ile güçlenmeye devam ediyor. Kara, hava ve deniz unsurlarının ihtiyaçları için milli ve özgün olarak geliştirilen, müşterek harekat yeteneklerini artıran yazılım tabanlı milli silahlara her geçen gün bir yenilik daha ekleniyor. Dünya’da Türkiye’nin savunma sanayisinde ki gelişmelerini yakından takip ediyor. Peki herkesin konuştuğu yerli-milli silahlarla ne mesaj veriliyor? A Haber’de yayınlanan Memleket Meselesi programında uzman yerli ve milli silah analizlerine dair detayları anlattı.
Dünya'da Türkiye'nin savunma sanayisinde ki gelişmelerini yakından takip ediyor. Herkesin konuştuğu yerli-milli silahlarla ne mesaj veriliyor? A Haber'de yayınlanan Memleket Meselesi programında uzman yerli ve milli silah analizlerine dair detayları anlattı.İşte o programdan satır başlıkları;
Prof. Dr. Zakir Avşar İletişim Bilimci
Esas mesela siyasi kararlılık ve sürdürülebilirlik meselesi. Eğer bu ikisi olmazsa bu başarılardan hiçbiri olmaz. KAAN ilk uçuşunu yaptığı zaman bazı siyasi arkadaşlar dedi ki 1973. 1973'te TUSAŞ kuruldu ve o günden bugüne çalışmaları devam ediyor ama bir husus vardır o da başarıya ulaştığınız zaman nasıl bir zaman diliminde olduğumuzdur. Bu başarıya nasıl ve niye ulaştık? Bunların altının çizilmesi lazım burada bir siyasi kararlılık olmasa bu başarıya ulaşamazdık. Üzerimizde ki 10 ülke siyasi kararlılığını sürdürmeseydi ilk ondan olamazlardı. Bizi bu yarışa dahil eden siyasi iradeyi hiç düşünmeyecek miyiz? Sürdürülebilirliği eğer devam ettiremezsek daha evvelkilerin başına gelen hadislerin bunların da başına gelmeyeceğinin garantisi yok. Bakın bu memleket defalarca savunma sanayi hamleleri attı.
Sürdürülebilirlik çok önemlidir bu milli bir politikadır. Siyaset üstüdür Başkan Erdoğan vizyonu ortaya koymuştur ve bu vizyon çerçevesinde Başkan Erdoğan'ın her zaman isyan ettiği uluslararası adaletsizliğe karşı da bu bir cevaptır.
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin
Burada Kıbrıs harekatından bu yana Türkiye çok ders aldı. Amerikalılar uçakları bize 2 dolardan satıyordu. TB2'nin bir üst modelini yaptı TB3 motoru daha güçlü ve daha önce Ukrayna motoru kullanırken artık Eskişehir'in motoru kullanılıyor. Artı Kanada bize kamera vermedi ve Türkiye kendi yaptı. Sadece KAAN'ın içerisinde 200 Türk firması daha çalışıyor.
Yani ülkenin her bir yerinde uçağın bir parçası yapılsa yarın öbür gün savaşta bizim bir tane verimize vursa dahi tekrardan savaşı sürdürülebilir kılarız. Bir insan günü iki siyasi kararlılık üç yetişmiş insan gücü mühendislerimiz çok önemli. Şu an geldiğimiz noktada en önemli şey dijital sistemlere geçilmesi. Yazılımlar olmadan bunları yapamayız.
Biz başkalarından örnek alıyorduk bizim TB3'ü Çin hava kuvvetleri taklit etti.Bu bakımdan Türkiye artık takip edilen ülke haline gelmiş durumda.Uçak alan değil yapan tasarlayan ve satan bir konumda şu an. Ülke zenginleşiyor.