Madendeki işçilere nasıl ulaşılacak? Dağ nasıl nehir gibi aktı?
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde istiflenen tonlarca toprak 10 milyon metreküp toprak 800 metre yer değiştirdi! 667 çalışandan 9'una ulaşılamıyor arama kurtarma çalışması 827 personelle devam ediyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Erzincan'da devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Bakan Yerlikaya, “827 personelle çalışmalarımız aralıksız sürüyor." dedi. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan uzman isimler değerlendirdi.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında geniş bir bölgede toprak kayması meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine çevre il ve ilçelerden çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edildi. Bölgeye gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, haber alınamayan 9 işçi için çalışmaların aralıksız sürdüğünü ve 339'u arama kurtarma personeli olmak üzere 827 personelin görev yaptığını söyledi.
FIRAT NEHRİ ÖNLEMİ
Olaya ilişkin adli soruşturma başlatılırken, toprak kayması sonucu akan malzemenin Fırat Nehri'ne ulaşmaması için tüm önlemlerin alındığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre ise Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Başkan Erdoğan'a kayıp kişilerin bulunması amacıyla başlatılan arama kurtarma çalışmalarının son durumunu aktardı.
GSM OPERASTÖRÜ LOKASYONU EKİPLERE İLETTİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, devam eden arama kurtarma çalışmaları için tüm imkanların seferber edilmesini istedi. GSM operatörü işçilerin son lokasyonunu ekiplere bildirdi. Termal kameralarla çalışmalar sürüyor. Peki işçilere nasıl ulaşılacak? Dağ nasıl nehir gibi aktı? Toprak kayması nasıl meydana geldi? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan uzman isimler değerlendirdi.
DAĞ NASIL NEHİR GİBİ AKTI?
Maden yüksek mühendisi Prof. Dr. Gündüz Ökten: İstiflenen toprak açıklaması ve liç sahası açıklamaları yapıldı. Burada bir denge söz konusu. Hangisi olursa olsun denge bozuldu ve malzeme harekete geçti. 200 metrelik bir kot farkı var. İşte buradaki enerjiyle beraber malzeme büyük bir hızla vadi tabanında sürüklendi ve denge yeniden sağlanıncaya kadar hareket etti. 10 milyon metreküp toprak kaymasından bahsediliyor çok büyük bir hacim. Heyelanlarda akan malzeme miktarı bunun çok altında kalır.
AÇIK MADENCİLİK SAHASI
Burada açık işletme söz konusu. İşçiler yerin altında değiller. Açık havada görev yapıyorlar. Altın yatağının oluşumuna bağlı olarak derinlik fark edebilir. Öyle altın yatakları var ki tamamen yüzeyde derelerin içinde bazıları da oldukça derinlerde olabiliyor. Bizim buradaki yüzeye yakın ve açık işletme madenciliği söz konusu. Malzemenin nehre ulaşması engellenmiş durumda. Burada tehlike malzemenin içinde siyanür varsa bunun yağmur ve kar suları ile toprağa karışması ve oradan yeraltı suyuna ulaşmasıdır. Malzemede siyanür bulaşı yoksa korkacak bir durum yoktur.
İSTİFLEME NEDİR? İSTİFLEME NEDEN YAPILIR?
İstifleme durumu bütün madencilik çalışmalarında var. Çünkü üretilen madenler hemen piyasaya sürülemiyor onun bazı işlemlerden geçmesi lazım. Bölgeden alınan malzeme istifleniyor sonra safsızlaştırılıyor. Burada devam eden süreçler var. Anlaşmalar sözleşmeler ve bekleme süreleri söz konusu oluyor. Bu durumda her madende olan bir durumdur.
BU HEYELANA KARŞI BİR ÖNLEM YOK
Bu madendeki gibi bir heyelana karşı alınacak bir önlem yok. Bu kadar büyük bir kitle kaydığı zaman karşısına koyacak bir şey yok. Saklanma odaları denilen uygulama sadece yeraltı madenlerinde olur yer üstü madenciliğinde böyle bir uygulama yok. Burada bir işlem yapıldığı zaman onun doğuracağı tehlikeler hakkında bilinç sahibi olmak ve o tehlikeli engellenmek için gerekli önlemleri zamanında almak gerekir.
TOPRAK PATLAMASI
Prof. Dr. Okay Aksoy: Orada ne olduğunu iyi anlamamız gerekiyor. Dünden beri hep bu duruma heyelan dedik ama görüntüleri izleyip inceledik mühendislik değerlerini tekrar gözden geçirdim. Artık orada bir heyelan değil toprak patlaması diye adlandırabileceğimiz ya da liç sahası patlaması diyebileceğimiz bir durum var.
Dünyada çeşitli zamanlarda benzer olaylar değişik madenlerde yaşanmıştır. Bu çok ani gelişiyor gibi gözükmesine rağmen içeride yani liç alanında gözle görülmeyen bölgede uzun süreden beri kendini geliştiren bir sistemdir. Bu zaman içinde gelişir ve biz bunu insan gözüyle göremiyoruz ve insan kulağı ile duyulmuyor. Bu devinim küçük çatlakların birleşmesi büyük çatlakları doğuruyor ve yeraltında çatlak dizisi oluşturduktan sonra artık o toprağın korazyonunu yenip ani olarak patlaması ile gelişen bir olay.
YENİ BİR RİSK VAR MI?
Medyadan olayı takip ediyorum ve hayretler içinde kalıyorum; bir daha heyelan olmayacağını ya da bir hareket olmayacağını söylüyorlar. Burada özellikle yağmur başladıktan sonra yine bir risk mevcut. Ekipler çalışmalarını bu riskleri göz önünde bulundurarak devam ediyor. Ben bu toprağın Fırat Nehri'ne ulaşacağını sanmıyorum. Mutlaka bir koruma alanı vardır. ÇED raporları alınmadan önce bu tip firmalar bu tür olumsuzluklarına karşı risk planlarını bakanlığa veriliyor. Buna istinaden de onay alıyorlar.