CHP'de asıl hesaplaşma baba ile oğul arasında! İmamoğlu elindeki hançer Özgür Özel...
Yerel seçimlere az bir süre kala CHP aday tanıtımlarını tamamlayıp projeleri konuşmak yerine büyük bir iç savaş ve hesaplaşmanın merkezi oldu. Özellikle Ekrem İmamoğlu'nun Özgür Özel üzerinde kurduğu baskı siyaset gündemini sallarken, Kemal Kılıçdaroğlu da yaptığı hamlelerle bu karışıklığın içinde yer alıyor. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu tarafından hançerlendiğini düşünürken Özgür Özel'in sadece bir hançer olduğunu düşünüyor. CHP'nin bu üç isim arasında gidip geldiği görülse de aslında büyük hesaplaşmanın tarafları Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu... Peki bu hesaplaşma nereye varacak? İşte detaylar...
Türkiye yerel seçimlere doğru giderken CHP'de yaşanan iç kaos her geçen gün katlanarak artıyor. Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel arasında yaşanan güç savaşı yeni bir boyut kazanırken Özgür Özel, İmamoğlu'nun gölgesinde çalışmalarına devam ediyor.
ADAY BİLE BELİRLENEMİYOR
Diğer yandan partinin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'ndan intikamını almak için ofisinde çalışmalarını sürdürürken Özgür Özel ve İmamoğlu ikilisi arasında da aday belirleme krizi patlak verdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğu Özgür Özel'e kaptırdığı kurultayın ardından partiyi istediği gibi dizayn etmeye başladı. Kendisine yakın isimleri kritik noktalara getirdi.
BÜYÜK ENDİŞE YAŞANIYOR
Parti içinde genel başkan kim tartışmaları yaşanırken 'büyükşehirleri kaybedeceğiz' endişesiyle adım adım yerel seçime gidiliyor.
TELEFONU SURATINA KAPATTI
Hatta ikilinin telefonda kavga ettiği ve Özel'in İmamoğlu'na "Gel o zaman buraya sen otur. Ben bugün Parti Meclisi'nde kimseyi açıklamıyorum" dediği ve Ekrem İmamoğlu'nun telefonu Özgür Özel'in yüzüne kapattığı ortaya çıkmıştı.
İZMİR ADAYI HALA KESİNLEŞMEDİ
Diğer yandan CHP'de İzmir ve Çankaya krizi de henüz aşılamadı. İzmir adayı tartışmasıyla ilgili CHP'nin eski Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem de yeni bir iddia ortaya attı.
Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediği için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in aday gösterilmeyeceğini, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın Büyükşehir adayı olmasının kesinleştiğini söyledi.
KILIÇDAROĞLU-İMAMOĞLU HESAPLAŞMASI
CHP projeler açıklamak ve vatandaşa kendini anlatmak yerine iç kaosu yaşarken Hürriyet Gazetesi Yazarı Nedim Şener parti içindeki bu güç savaşının aslında Özel-İmamoğlu arasında değil Kılıçdaroğlu-İmamoğlu arasında olduğunu yazdı.
İşte Şener'in yazısında öne çıkanlar:
SEÇMENİ CEPTE GÖRÜYORLAR AMA...
Kim hangi kriterlere göre aday yapılıyor, mevcut başkanlardan bir kısmı yerini korurken diğerleri neye göre değiştiriliyor belli değil. Çok başarılı bir belediye başkanı aday yapılmazken, onun yerine hiç tanınmayan birisi aday ilan edilebiliyor. Seçmeni adeta cepte görülen yani kazanılması kesin görülen yerlerde başarısız olduğu bilinen isimler neye göre tekrar aday gösteriliyor belli değil.
Her parti gibi CHP'de de her seçim öncesi benzer durumlar yaşanabilir, hatta siyasette "küskünler" diye bir kavramın çıkmasının sebebi budur. Ama bu kez durum CHP açısından çok daha kötü. Çünkü bu tartışmanın seçim sonuçlarına yansıması büyük olasılık.
İMAMOĞLU'NUN HANÇERİ ÖZEL
Peki CHP'de ne oluyor, neden oluyor? Meselenin özü Kılıçdaroğlu-İmamoğlu rekabeti ya da husumeti. Kılıçdaroğlu arkadan hançerlendiğini düşünüyor. Bu tarife göre hançeri tutan el İmamoğlu, Özgür Özel ise Kılıçdaroğlu'na sapladığı bir hançer sadece. Kılıçdaroğlu siyasi rakiplerinden görmediği zararı 28 Mayıs seçimlerinden sonra yıllarca en yakında olan isimlerden gördü. 29 Mayıs günü Ekrem İmamoğlu'nun "değişim" konulu videosu, 4 Kasım Kurultayı'nda Kılıçdaroğlu'nun altındaki koltuğun çekilmesiyle sonuçlandı. İmamoğlu'nun projelendirdiği sürecin sonunda koltuğa oturtulan kişi, Kılıçdaroğlu'na arkadan sapladığı, grubun en hırslı ama en kullanışlısı Özgür Özel oldu.
"Tavşan aday" diye yola çıktı ve Ekrem İmamoğlu adına CHP'yi yöneten hatta zamanı ve koşullar icap ettiğinde, onu CHP genel başkanı koltuğuna taşıyacak sosyal medyadaki deyimle "tavşan başkan" haline dönüştü.
Siyasi parti liderliğinden çok yöneticilik yapmaya çalışsa da onu da beceremediği için bu karmaşa yaşanıyor.
NAMUS SÖZÜNÜ BİLE TUTMADI
Buna yol açan, 4 Kasım Kurultayı'nda namusu ve şerefi üzerine verdiği sözü tutmayıp önseçim yapmaması. Oysa önseçim onun da kurtuluşu olabilirdi. Türkiye'nin huzurunda namus ve şeref sözü verip tutmayanın elbette lider olarak kıymeti olmadığı gibi insani değeri bile sorgulanır.
Ama "tavşan başkan" olma özelliği öyle ağır basıyor ki; Ekrem İmamoğlu'nun belirlediği kişilerin aday yapılması onun namus ve şerefine verdiği değerden daha önemli.
Özgür Özel'in kurultayda PKK/HDP'li Demirtaş'a selam yollaması, PKK/HDP'li Pervin Buldan'la bölücü fikirli bir operacının elini öpmesi, PKK ile mücadele için gerekli tezkereye hayır demesi, PKK'nın şehit ettiği üsteğmenimiz Gökhan Delen'in cenazesinden sonra tepki alacağını bile bile PKK'nın siyasi kolu DEM ile görüşmeye koşması, PKK'ın şehit ettiği askerlerimiz için TBMM'de İYİ Parti tarafından hazırlanan ortak metne imza atmaması, PKK/DEM'lileri kırmızı halılarla karşılayıp "şeffaf ve açık görüşeceğiz" dedikten sonra yerel seçimde işbirliği yanında PKK elebaşı ve hapisteki PKK'lıların durumunu görüşmesine rağmen bunu saklaması, gördüğü tepkilere rağmen PKK/DEM ile görüşmeye devam etmesi Ekrem İmamoğlu adına başkanlık yaptığı için.
Öyle ki Özgür Özel, PKK/DEM'i karşısına almamak için PKK/DEM eşbaşkanı Tuncer Bakırhan'ın "faşist" ve "ırkçı" diye hakaret ettiği Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i savunamadı. Yerel seçimlerdeki işbirliğinde PKK'nın siyasi kolu DEM dışında parti kalmadığı için belediye başkanına hakaret etseler de susmak, işbirliği karşılığı talepleri karşılamak zorunda. İmamoğlu'nun siyasi geleceği de buna bağlı.
"Tavşan aday" başkası adına yarışan, "tavşan başkan" başkası adına bu görevi yürüten kişidir. Özetle CHP'de üçlü yapı değil Kılıçdaroğlu-İmamoğlu husumeti var. Bunun kısa süre içinde hesaplaşmaya dönüşmesi kaçınılmaz.