Uluslararası Adalet Divanı'ndan tarihi karar! İsrail soykırımla yargılanacak
Katil İsrail Gazze Şeridi'nde yaptığı katliama 112 gündür devam ederken binlerce masum Filistinli soykırımcılar tarafından öldürüldü. Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararını açıklarken, İsrail'in dosyanın reddi talebini reddedildi. Uluslararası Adalet Divanı'nın kararında, "İsrail devleti Gazze'de ve Gazze'ye karşı yürüttüğü askeri operasyonları derhal durdurmalı." denildi. Dünya basını ise Lahey'deki mahkemeyi dakika dakika takip etti. Uzman isimler kararla ilgili detayları A Haber canlı yayınında konuştu.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında, "İsrail Devleti, Gazze'de yürüttüğü askeri operasyonları derhal durdurmalı" talebiyle ilgili, İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti. Uzman isimler konuyu A Haber'de bulunan Aklın Yolu programında değerlendirdi.
İşte o programdan satır başlıkları;
Prof. Dr. Selami Kuran
Sivil kayıpların bir rakamsal değer mi olduğu yoksa gerçekten çocukların, kadınların, binlerce insanın katledildiği bir dram mı olduğunu anlayamıyoruz. Dünya'nın gözü önünde açıkça hem soykırım suçu hem savaş suçu hem insanlığa karşı suçun bir devlet eliyle yapıldığına şahit olduk. İsrail Filistin meselesinin birçok boyutu var ama bizim için önemli olanı ilk kez İsrail Devlet'i bir uluslararası yargı merci önünde hesap vermek zorunda kaldı. 29 Aralık 2023'te Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine soykırım suçlamasına dair açtığı bir dava ile başladı. Saldırılar 7 Ekim'de başladı fakat dava geç açıldı.
Divan'ın almış olduğu karar umut verici bir karardır.
Divan başkanı hanımefendi yaptığı açıklamalarda çok önemli tespitlerde bulundu. İsrail'in yaptığı saldırıların dehşet verici olduğunun, çok sayıda sivil kayıp olduğunu ve BMGK'den bu konuda bir karar çıkmadığını dolayısıyla insanlık açısından bir dram yaşandığını ifade etti. Yeni mağduriyetlerin çıkmaması için bir takip tedbirlerin alınmasını talep etti.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin talepleri 9 başlıktan oluşuyordu. Bunların tamamına yakınının UAD tarafından kabul edildiğini görüyoruz. Divan'da görev yapan 17 yargıç var ve bunların 15 tanesi kabul yönünde oy kullanıyor.
Hem insani hem hukuki hem siyasi anlamda savaş anında uyulması gereken kurallar vardır. Uluslararası İnsancıl Hukuk Kurallarının ağır ihlali söz konusu.
Ceyhun Bozkurt
Soykırım saldırısı başladıktan sonra batıda en çok konuşulan konulardan bir tanesi İsrail'in bu yaptığının savaş hukuku normlarını da alt üst ettiği ve yarın öbür gün başka felaketlere de yol açabileceği noktasına değiniliyor.
Prof. Dr. Selami Kuran
Kayıtlı savaş tarihinde bu kadar sürede bu kadar çocuk katledildiği vaki değil. İsrail'in dayandığı temel argüman "Ben meşru müdafaa hakkımı kullanıyorum." oldu. Uluslararası hukukta ve BM anlaşmasının 51. maddesinde de bulunan meşru müdafaa hakkı işgal eden devlet için geçerli değildir. Yani hem işgalci olup hem meşru müdafaa hakkını savunamazsınız.
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın
Aslında burada ki suçların hepsine tek tek baktığımız zaman Cenevre ve Lahey sözleşmesinde sivillerin kaldığı binaların bombalanması savaş suçudur. Hastanelerin bombalanması ve elektrik istasyonlarının savaş suçudur. Zırhlı birlikler haricinde fosfor bombasının sivillere kullanılması yasaktır. Burada Binyamin Netanyahu şunu söylüyor ben bütün dünyanın ve hukukun üzerindeyim. Hiçbir devlet veya hiçbir toplum hukukun üzerinde olamaz.