Başkan Erdoğan ve ABD Başkanı Biden görüşmesinin perde arkası! Uzman isimler A Haber’de yorumladı
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Gazze, ikili ilişkiler ve İsveç ele alındı. Başkan Erdoğan görüşmede, Gazze’de yaşanan insanlık dramına bir an önce dur denilmesi gerektiğini, ABD’nin İsrail’e yönelik kayıtsız şartsız desteğini çekmesinin ateşkesi hızlı bir şekilde sağlayabileceğini, hem dünya hem ABD kamuoyunun bu talebi son günlerde daha yüksek sesle dile getirdiğini ve bir an önce bölgede kalıcı ateşkesin sağlanmasının ABD’nin tarihi sorumluluğu olduğunu söyledi. Peki görüşmenin perde arkasında ne vardı? Başkan Erdoğan’ın mesajları ne anlama geliyor? Gelişmeleri uzman isimler A Haber’de değerlendirdi.
Başkan Erdoğan görüşmede, Gazze'de yaşanan insanlık dramına bir an önce dur denilmesi gerektiğini, ABD'nin İsrail'e yönelik kayıtsız şartsız desteğini çekmesinin ateşkesi hızlı bir şekilde sağlayabileceğini, hem dünya hem ABD kamuoyunun bu talebi son günlerde daha yüksek sesle dile getirdiğini ve bir an önce bölgede kalıcı ateşkesin sağlanmasının ABD'nin tarihi sorumluluğu olduğunu söyledi.
Başkan Erdoğan, İsrail'in saldırılarının derinleşmesi ve uzamasının bölgesel ve küresel olumsuz sonuçları olabileceğini, Türkiye'nin önerdiği garantörlük mekanizmasının kurulması, verilen sözlerin tutulması ve 1967 sınırları temelinde bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip, başkenti Kudüs olan Filistin Devleti'nin kurulmasının en makul ve kalıcı çözüm olduğunu ifade etti. Peki Başkan Erdoğan'ın mesajları ne anlama geliyor? Gelişmeleri uzman isimler A Haber'de değerlendirdi.
Gazeteci Abdulkadir Selvi: İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi'nin oluşturduğu Temas Grubu bunun içinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yer alıyor. Bu grubun ABD'de de temasları oldu. Hakan Fidan da ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüşmeler yaptı. Başkan Erdoğan ile ABD Başkanı Biden'ın görüşmesinin zemini orada hazırlandı. Burada gündem tabi ki Gazze. ABD'de sorunun çözüm yeri olarak Türkiye gösteriliyordu ancak ABD yönetimi Türkiye'yi devre dışı bırakmaya çalıştı. Fakat Türkiye olmadan bir ilerlemeye sağlanamayacağı anlaşıldı.
Türkiye'nin devreye girmesiyle geçici ateşkes konusu ve esir takası konusunda ilerlemeler sağlandı. Şu anda Gazze'de katliam devam ediyor. ABD'nin Gazze'de bir çıkış planı tam olarak yoktu. İsrail'in de katliam yapmaktan başka hesabı yoktu. Bu yapılan görüşmede en kritik nokta Gazze konusudur. Görüşmeye dair yapılan açıklama bir anlamda yol haritası gibi. Özellikle İsveç konusunu çok gündemde tutuyorlar ama Cumhurbaşkanı Erdoğan "onların Senato'su varsa bizim TBMM'miz var" diyerek burada F-16 ve İsveç konusunda neler olacağını gösterdi. Türkiye İsveç üyeliğini tıkamak istemiyor ama taleplerinin yerine gelmesini istiyor.
Bunun yanında Gazze'de bir çıkış planına ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı Erdoğan Biden ile görüşmesinde kalıcı ateşkesin sağlanması ve İsrail'e desteğin bitmesi noktasında mesajını iletti. ABD İsrail'e destek konusunda BM'de yalnız kaldı yalnızca mikroskobik ülkeler destek veriyor. ABD şu anda süper güç olarak politika üretemiyor. Türkiye'nin garantörlük önerisi devam ediyor ve bu müessesinin kurulması tavsiye ediliyor.
ABD, İsrail'e kayıtsız şartsız destek vererek kendi misyonunu kaybediyor. BM'de ateşkes tasarısı için oylama yapıldı. Bunun öncesinde BMGK'da yapılan oylamadan ABD tek başına kaldı. BM Genel Kurul'unda ise ABD mumu gibi eriyeme başladı. ABD denilen süper güç müttefikleri ile beraber hareket edemedi. Avrupa ve diğer müttefikleri ABD'yi yalnız bırakmaya başladı.
12 Aralık'ta yapılan oylamada "savaş dursun" diyenler 153 ülke, "devam etsin" diyenler 10 ülke var. Burada çekimser kalan 23 ülke var. 29 Ekim'de yapılan oylamada "savaş dursun" diye ülke sayısı 121'di. İsrail'e destek veren ve "savaş devam etsin" diye 14 ülke vardı. Çekimser kalanlar ise 44 ülkeden oluşuyordu. İşte 2 oylamada yapılan fark ortada. ABD'nin yalnızlığı artmış durumda. Temas Grubu çekimse ülkeleri ziyaret ederek burada bir strateji ortaya koydu. Tüm dünya Gazze'nin yanında yer almaya başladı.
Emekli kurmay albay Dr. Eray Güçlüer: ABD İsrail konusunda BM'de yalnız kaldı. Sadece mikroskobik ortaklar destek veriyor. Fransa bile ABD'ye karşı oy verdi. ABD dünya da yalnızlaştığının farkında. Dünyada hiçbir emperyalist güç kendi dışında kalan dünyanın toplam gücünden hiçbir zaman fazla olmamıştır. Eninde sonunda o emperyalizm ortadan kalkıyor. Zulüm abad olmuyor. Yapılan açıklama metnini iyi okumak lazım. Ukrayna'da Ruslar taarruza hazırlanıyor. Şu anda Ukrayna ordusunda 500 bin firara var. Ukrayna'nın artık kendini savunacak olup olmadığı tartışılıyor.
ABD, Ukrayan'ya taarruz için yeterli yardımı yapamadığından dolayı burada bir savunma hazırlığı var. Ancak bu Rusları durdurmaz. Dinyeper üzerinden yapılacak hamle ile Ukrayna ordusu çökebilir. İşte tüm bunlar düşünülünce İsveç'in NATO üyeliği farklı bir konuma geldi. Rusya burada Polonya, Letonya hattına dayanıyor. İşte İsveç olmadan o derinlik olmaz. Burada böyle bir etkisi var ve açıklama metnindeki bu noktaya iyi bakmak lazım.
Bunun yanında ABD'nin ve İsrail'in Gazze'de bir çıkış planı yok. Yani ne yapacaklarını bilmiyorlar. Çünkü onların planı 1 hafta grip dümdüz edip çıkmaktı ama işler öyle yürümedi. Hamas şu anda taktik durum üstünlüğünü hem kuzey hem güneyde elinde tutuyor. O bölgede kan dökülmeden yaşayabilmenin tek yolu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önerdiği Garantörlük konusudur.
ABD ile Fransa arasında bir mücadele var. Bunda 2 yıl önce ABD Fransa'ta bir nükleer deniz altı ihalesi verdi. 90 milyar dolardı. Son dakika İngilizlerin araya girmesiyle bu ihale Fransa'dan alındı ve Avusturya'ya verildi. O yüzden ABD ile Fransa arasında sorun var. Fransa'daki Sarı Yelekliler olayı da ABD'den yönetiliyordu. O zaman Fransa "ABD'ye ülkemizden elini çek" diye mesajı gönderdi.
SETA Washington Koordinatörü Dr. Kadir Üstün: ABD uzun süredir İsveç'in NATO üyeliği için Türkiye'nin onayını istiyor. Türkiye bu onayı henüz tam sona erdirmedi. Meclis'te bu dosya beklemede. ABD F-16 meselesini İsveç'in üyeliği ile bağlantılı hale getiren taraftır. Türkiye'de burada F-16 onayını masaya getirdi. ABD Türkiye'nin F-16 talebine siyasi bir bariyer koymak zorunda değildi.
Bunu Kongre yaptı, Biden bu siyasi engeli aşmak için bir çaba ortaya koymadı. Türkiye F-16 konusunda bir garanti almadığı için ona uygun adımlar atıyor. Kongre'nin insafına kalmak istemiyor. ABD İsrail meselesinde de sıkışmış durumda.
Gazeteci Güngör Yavuzaslan: Almanya çekimse kaldı, Çekya'nın çok ciddi silah anlaşmaları var. Temas Grubu'nun çalışmalarının neticesi alındı. BMGK'da Fransa ABD2ye karşı evet oyu verdi. Fransa'da çok ciddi bir dip hareketi var. Macron siyaseten sıkıştırılıyor. Onun kırılgan noktası ise Müslüman nüfusu. Avrupa'da en fazla Müslüman Fransa'da yer alıyor. Macron burada destek verdi ve savaşın bitmesini istedi. Seçim dönemi yaşanıyor hepsinin 1 ya da 2 yılı var. Avrupa'da Yahudi ve Müslüman oylarına bakarsanız Müslüman oylarının 10 mili olduğunu görürsünüz.