Sabah yazarı Mahmut Övür: Sıra CHP-HEDEP pazarlığında! CHP seçmeni bedeli ağır bu yükü bir daha taşır mı?
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde dağılan koalisyon 31 Mart 2024 yerel seçimleri için yeni bir ittifak arayışına girişti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le görüşmesi sonrası “ret” yiyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şimdi de rotayı terör örgütü PKK’nın siyasi kolu HEDEP’e çevirdi. Teröre mesafe koyamayan CHP’nin bu tutumu ise seçmeni rahatsız ediyor. Muhalefette yaşanan bu kısır döngüye dair Sabah Gazetesi’nin tecrübeli yazarı Mahmut Övür “Sıra CHP-HEDEP pazarlığında!” başlıklı dikkat çeken bir yazarı kaleme aldı. CHP cephesinde yaşananları eleştiren Övür, “ABD-PKK ilişkisinin ayyuka çıktığı ve çevremizi ateş çemberine çevirdiği bir zaman diliminde... Ortada terörden ve ‘silahlara veda’dan hiç söz etmeden CHP seçmeni, bedeli ağır bu yükü bir daha taşır mı dersiniz?” sorusunu yöneltti. Diğer yandan Övür, HEDEP içinde farklı hesapların ve çatlak seslerin vardığına dikkat çekti.
Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, 31 Mart 2024 yerel seçimlerine yönelik muhalefetteki son durumu mercek altına alan çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
"ÖZEL, HER FIRSAT BULDUĞU HER ANDA HEDEP'E AÇIK ÇEK VERİYOR"
Övür, "Yerel seçimlerde İyi Parti'nin CHP'ye 'hayır' demesi gözleri HEDEP'e çevirdi. Gerçi hâlâ şüpheler var ama önceki gün Uğur Poyraz'ın, 'CHP, yeni bir teklifle gelirse ne yaparız?' sorusu üzerine Meral Akşener'in, 'O defter kapandı' demesi sanki bu kez daha kararlı olduklarını gösteriyor.
Bu durum doğal olarak CHP-HEDEP ilişkisini daha öne çıkartıyor. Hatta kuracakları ilişkiyi gizli kapaklı yapmayı zorlaştırıyor. Zaten CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de öyle bir derdinin olmadığı, fırsat bulduğu her anda HEDEP'lilere açık çek vermesinden, İyi Parti'yle görüşmeye rağmen sürekli selam yollamasından belli." ifadelerine yer verdi
"HEDEP'İN İÇİ DE KAYNIYOR..."
Tüm bu yaşanan denklemde HEDEP'in içinin de kaynadığına ve farklı ses çıkaranların, farklı hesap yapanlarına da varlığına dikkat çeken Mahmut Övür şunları kaydetti:
Bunu şunun için söylüyorum: Hiç pazarlık yapmadan destek vermek isteyenler de, İyi Parti gibi "hayır" demek isteyenler de var. Son dönemde HEDEP'lilerin verdiği demeçler bu nedenle kafalarda soru işareti oluşturdu. Büyük ihtimalle onlar da pazarlık gücünü artırmanın derdinde. Biri CHP ve AK Parti'ye eşit düzeyde bakarken öteki pazarlık ihtimalini önceleyen demeçler veriyor, bir başkası ise CHP'yi kollayan açıklamalar yapıyor.
Mesela siyasi temsil açısından eşbaşkanlar kadar etkili olduğu söylenen HEDEP İstanbul İl Başkanı Murat Kalmaz, "AK Parti'ye de CHP'ye de kapımız açık" derken, eşgenel başkanlardan Tuncer Bakırhan direkt CHP'ye seslenerek, "Batı'da ittifak yapabiliriz" diyordu.
Ama en şaşırtıcı açıklama tam da İyi Parti'nin GİK'i toplayacağı ve CHP'ye ilişkin kararı vereceği günde HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan'dan geldi.
"İYİ PARTİ İÇİNDEKİ CHP YANLILARI..."
Doğan, şöyle diyordu:
"Türkiye'nin her yerinde yerel seçimlere adaylarımızla girme eğilimi ortaya çıktı. Bu karar MYK önerisi olarak parti meclisinde değerlendirilecek."
Doğrusu böyle bir açıklamanın tam da o gün yapılması sadece manidar değil, siyaseten üzerinde "çalışılmış" ve CHP-HEDEP arasında kurulmak istenen yeni "Özel" ilişkiye işaret ediyordu. Zaten bu da gözlerden kaçmadı ki birçok siyasi yorumcu şu tespiti yaptı:
"HEDEP bu çıkışıyla İyi Parti içindeki CHP yanlılarının elini güçlendirmek istedi."
"APOCULAR' İLE 'SELOCUSOLCU'LAR ARASINDAKİ SERT HESAPLAŞMA..."
HEDEP içinden bu kadar farklı sesin çıkması aslında uzun süredir devam eden "Apocular" ile "Selocusolcu" lar arasındaki sert hesaplaşmaya dayanıyor. Geri plana çekilse de Demirtaş ve Kandil hattının hâlâ CHP'yle ittifaka sıcak baktığı, diğer tarafın ise bakmadığı söyleniyor.
Bu iç kavganın nasıl sonuçlanacağı da henüz belli değil.
"CHP, HEDEP İLE AÇIK İTTİFAK YAPABİLECEK Mİ?"
Burada kritik olan CHP'nin yeni yönetiminin bu sürece nasıl bakacağı ve nasıl yöneteceği... HEDEP'le açık ittifak mı yapacaklar yoksa yine işi kapalı kapılar arkasında pazarlıklarla mı götürecekler?
"CHP SEÇMENİ BEDELİ AĞIR BU YÜKÜ BİR DAHA TAŞIR MI?"
Siyasi kulislerde İmamoğlu'nun "son şansı" için her yolu mübah sayacağı, riski de Özgür Özel'in gönüllü üstleneceği konuşuluyor. Hatta ortak aday çıkarma ihtimalinden bile söz ediliyor. Böylece CHP geleneği tıpkı 90'ların başında SHPDEP ittifakında olduğu gibi bir kez daha PKK terörünü hesaba katmadan şiddeti makulleştiren bir rol üstlenmiş olacak.
Hem de ABD-PKK ilişkisinin ayyuka çıktığı ve çevremizi ateş çemberine çevirdiği bir zaman diliminde... Ortada terörden ve "silahlara veda"dan hiç söz etmeden CHP seçmeni, bedeli ağır bu yükü bir daha taşır mı dersiniz?