Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür: İYİ Parti bir kez daha HEDEP'le ittifakta buluşursa partinin kapısına kilit vurur
31 Mart 2024 yerel seçimleri yaklaşırken son seçimde tarumar olan muhalefette soğuk rüzgarlar esiyor. Meral Akşener yönetimindeki İYİ Parti’de iç karışıklık had safhaya erişmişken bir yandan da CHP’de Genel Başkan Özgür Özel ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında yönetim savaşı yaşanıyor. Tüm bunlar devam ederken yerel seçime kendi adayları ile girme kararı alan Akşener’e CHP’den “Birlikte aday çıkaralım” baskısı yapılıyor. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HEDEP ile de dirsek temasına girişen CHP’nin bu tutumu 14-28 Mayıs seçimlerinde milliyetçi kesimden tokat yiyen Akşener’i tedirgin ediyor. Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, tüm bu denklem içinde CHP ve İYİ Parti arasında yaşanan süreci analiz eden bir yazı kaleme aldı. Övür, “28 Mayıs seçimleri sonrası Akşener'in 'CHP ile ittifak yapmayacağız' açıklamasıyla bu planı bozduğu açık açık söyleniyor. Akşener de artık şunu biliyor: İYİ Parti bir kez daha HEDEP'le aynı ittifakta buluşursa sadece seçim kaybetmez, partinin kapısına da kilit vurulur.” ifadelerine yer verdi.
14-28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde alına yenilgi muhalefet kanadında büyük bir depreme neden oldu.
"DEĞİŞİM" VE KOLTUK KAPMACA
CHP'de değişim adı altında koltuk savaşları yaşandı ve Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun entrikalar dolu tiyatrosu ile alaşağı edildi.
CHP'DE EŞ BAŞKANLIK SAVAŞI
Ancak kongrede CHP'nin yeni Genel Başkanı olan Özgür Özel ile İmamoğlu arasında yeni bir "başkanlık" savaşı başladı.
İYİ PARTİ'DE KAOS ZİNCİRİ: 132 MİLYON VE TACİZ...
Akşener yönetimindeki İYİ Parti safında da işler hiç iyice gitmiyor.
Peş peşe istifaların geldiği partide bir de kayıp 132 milyon TL vakası ve İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'a yönelik "taciz" suçlaması ortalığı fena karıştırdı.
YEREL SEÇİMDE KİM KİMİNLE İTİFAK YAPACAK?
Tüm bu kaos ortamında muhalefet 31 Mart 2024 Pazar günü gerçekleşecek yerel seçimlere hazırlanıyor.
Meral Akşener'in her ilde kendi adayımızı çıkaracağız açıklaması sonrası CHP, İYİ Parti'ye yanlamaya başladı.
Ortaklı konusunda ikna çabalarına girişen İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde Akşener ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Ancak PKK'nın siyasi uzantısı HEDEP'in de yer aldığı bir ittifaka Akşener'in yanaşıp yanaşmayacağı belirsizliğini koruyor. Bu bağlamda CHP ile HEDEP arasında da açık açık bir pazarlık yaşanıyor.
İttifak ihtimaline ilişkin açıklamalar birbirini takip ederken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşme yapıp yapmayacağına ilişkin "Henüz planlanan bir şey yok." yanıtını verdi.
ÖZEL, TÜRKİYE DÜŞMANI CHAKAR'IN ELİNİ ÖPTÜ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in düzenlenen bir etkinlikte Türkiye düşmanı Pervin Chakar'ın önünde eğilerek elini öpmesi büyük tepki topladı. Özel konuya ilişkin konuşurken "Hiç pişman değilim" dedi ve operada HEDEP'li Pervin Buldan ile de çay içerek sohbet ettiklerini öne sürdü. HEDEPKK'ya ittifak konusunda anahtarları teslim eden Özel kayyuma karşı olduklarını ve bundan sonra ittifak görüşmelerinin şeffaf olacağını söyleyerek Kandil'e selam çaktı.
Muhalefet safında sancılı sürecin devam ettiği bu denklemi Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü yazısında analiz etti.
Övür'ün tespitleri şöyle:
İYİ Parti'de olup bitenler, Meral Akşener'in öfkesi, hırsı veya süreci yanlış yönetmesiyle açıklanamaz bir noktaya geldi. Kaybolan 132 milyon liranın gündeme gelmesi, listelerin parayla satılmasının yeniden piyasaya sürülmesi veya 5 yıl önce yaşanan taciz iddialarının ortalığa saçılması, hatta polis otellerinde fuhuş iddialarının seslendirilmesi bir iç kavgadan daha fazlasına işaret ediyor ve makul bulunmuyor.
(Fotoğrafta Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür)
DIŞARIDAN BİR EL AKŞENER'İ SIKIŞTIRIYOR MU?
İYİ Parti'de olup bitenler, Meral Akşener'in öfkesi, hırsı veya süreci yanlış yönetmesiyle açıklanamaz bir noktaya geldi. Kaybolan 132 milyon liranın gündeme gelmesi, listelerin parayla satılmasının yeniden piyasaya sürülmesi veya 5 yıl önce yaşanan taciz iddialarının ortalığa saçılması, hatta polis otellerinde fuhuş iddialarının seslendirilmesi bir iç kavgadan daha fazlasına işaret ediyor ve makul bulunmuyor.
Üstelik bu iddiaların büyük çoğunluğunu da CHP'yle ittifakı terk edip kendi adayını çıkartacağını söyleyen Meral Akşener'in ağzından duyuyoruz. Bu işte bir terslik var. Ya Akşener siyaseti iyi bilmiyor ya da dışarıdan bir el Akşener'i acayip sıkıştırıyor.
Aslında ikisi de doğru. Akşener'in kurduğu İyi Parti'nin adına yakışacak kadar "iyi" olmadığı, toplama kadrolardan oluştuğu, parasal ilişkilerin hâkim olduğu, bir siyasi aks oluşturamadığı, hatta en başta HDP'yi PKK'nın yanına konumlandırdığı hâlde CHP'ye eklemlendiği herkesin malumu.
Bu ilkesiz siyaset İYİ Parti'yi "partiye" dönüştürmediği gibi kötü yönetilmesinin ve gelgitler yaşamasının da önünü açtı. Ama bugün yaşanan sorunlar sadece buradan kaynaklanmıyor. Başka bir elin de devrede olduğu çok açık. Hatırlayın, Akşener, kendi deyimiyle "CHP'nin yancısı" olmaktan vazgeçtiğinde partinin hem içi hem de dışı kaynamaya başladı.
HEDEF İYİ PARTİ'Yİ BİTİRMEK
Bu tam bir siyasi operasyondu. Hedef de İyi Parti'yi sadece ittifaka zorlamak değil, dağılmasını sağlamak. Çünkü İyi Parti'nin her ihtimalde CHP-HEDEP ittifakına itiraz edeceği hesabı yapılıyor. Böylece İyi Parti devreden çıkacak, "laik milliyetçi" seçmeni de doğal olarak CHP'ye yönelecek. Bu aynı zamanda CHP'nin HEDEP'le açık ittifak yapmasını da kolaylaştıracak.
Dikkat ederseniz, kurultayda ilk işareti veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çok rahat bir biçimde HEDEP'le açık bir "işbirliği" yapacağını söyledi ve söylemeye de devam ediyor. Bu da İyi Parti'yi gözden çıkardıkları anlamına geliyor. Geriye bir tek şey alıyor: İyi Parti'nin içinin daha çok karışması, kirli çamaşırların ortaya dökülmesi ve İyi Parti seçmeninin büyük oranda CHP'ye yönelmesi... Şimdilik başardıkları da söylenebilir.
İyi Parti seçmeninin CHP'ye yönelmesi garanti olunca HEDEP'le açık ittifak yapmak ya da sol partilerle kol kola girmek de hiç zor olmayacak.
İMAMOĞLU PLANI
Bu projenin tek önceliği de İstanbul'u kazanmak... Aslında bu yerel seçimlerin tek amacı bu: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu 2028 seçimlerine güçlü bir siyasi aktör olarak götürmek. Bunun için tıpkı CHP kurultayında olduğu gibi "her yol mübah" sayılıyor. Çünkü İstanbul kaybedilirse İmamoğlu'nun siyasi hayatının biteceği konuşuluyor.
"İYİ PARTİ'DE BÜYÜK SİYASİ BİR KAVGA VE HESAPLAŞMA VAR"
28 Mayıs seçimleri sonrası Akşener'in "CHP ile ittifak yapmayacağız" açıklamasıyla bu planı bozduğu açık açık söyleniyor. Akşener de artık şunu biliyor: İyi Parti bir kez daha HEDEP'le aynı ittifakta buluşursa sadece seçim kaybetmez, partinin kapısına da kilit vurulur. Bu gerçeği büyük ihtimalle İyi Parti'nin kurucu isimleri Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu da biliyor ki hiç sesleri çıkmıyor.
Anlayacağınız, İyi Parti'deki kaos ve kargaşanın arkasında sadece iç kavga yok, daha büyük siyasi bir kavga ve hesaplaşma var.