Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş katil İsrail'in Gazze'deki katliamı sonrası Cuma hutbesine kılıç ile çıktı! Hutbede kılıç ne anlam taşıyor?
Katil İsrail, Gazze'deki vahşetinin dozunu her geçen gün yükseltirken, bölgede binlerce çocuk ve sivil hayatını kaybetti. Batılı devletlerin sessizce izlediği ve destek verdiği İsrail'e karşı Türkiye'de çok sayıda vatandaş cuma namazı sonrası sokaklara inerek bu katliamı protesto etti. Diğer yandan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Ayasofya Camii'nde hutbeye kılıç ile çıktı. Peki hutbede kılıçın anlamı nedir? İşte detaylar...
4137 FİLİSTİNLİ KATLEDİLDİ
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 4 bin 834 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1524'ü çocuk, 4 bin 137 kişinin öldüğünü, 13 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 81 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
VATANDAŞLAR SOKAKLARA AKIN ETTİ
Bölgede çatışmalar her geçen dakika daha da şiddetlenirken Gazze'ye yapılan saldırılara yönelik tepkiler de sürüyor. Türkiye'nin farklı illerinde Cuma namazı çıkışı vatandaşlar, tepkisini dile getirmek için meydanda toplandı.
İsrail'e yoğun tepkilerin gösterildiği protestoların ardından vatandaşlar olaysız bir şekilde dağıldı.
ALİ ERBAŞ AYASOFYA'DA KILIÇLA HUTBEDE
Diğer yandan bugün Ayasofya'da kılınan Cuma namazında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, minbere kılıçla çıktı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş Cuma namazını Ayasofya Camii'nde kıldırdı. Erbaş, hutbeyi okumak için minbere elinde kılıç ile çıktı. İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırıları konu alan "Rahmet ve Sekinet Müjdesi: İnşirah Suresi" başlıklı Cuma hutbesini okudu. Hutbesinde tüm insanlığa seslenen Erbaş, mazlumun yanında durma çağrısı yaptı.
"BİR FERAHLIK MUTLAKA GELECEKTİR"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bizler inanıyoruz ki her hüznün ardından bir sevinç, her sıkıntının ardından bir ferahlık mutlaka gelecektir. Zira Cenâb-ı Hak, peygamberleri ve inananları hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Onları, zalimlerin ve düşmanların insafına asla terk etmemiştir. Hz. Nuh'u tufanın helakinden, Hz. İbrahim'i Nemrut'un ateşinden, Hz. Musa'yı Firavun'un zulmünden, Hz. Yusuf'u zindanın karanlığından kurtarmıştır. Ve nihayet, Peygamber Efendimiz (s.a.s)'i inkârcıların türlü eza ve cefasından felaha çıkarmış, ona nice fetih kapıları açmıştır" diye konuştu.
"MASUM İNSANLAR VAHŞİCE KATLEDİLİYOR"
İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük zulümlerden birinin Gazze'de yaşandığını söyleyen Erbaş, "Bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanlar vahşice katlediliyor. Evler, camiler, okullar ve hatta hastaneler acımasızca bombalanıyor. Bütün dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor. Binlerce masum insan aynı anda can verirken insaf ve vicdanını kaybetmiş dünya bu soykırımı sadece seyrediyor. Mazlumun ırkına, diline ve dinine bakılmaz. Zalim Müslüman mazlum gayri müslim olsa bile bizim inancımız dinine ırkına bakmadan zalime karşı mazlumun hakkını korumayı, onun yanında yer almayı emreder. Gayrimüslim mazlumun hakkını zalim Müslümana karşı korur" dedi.
"ZULÜMLE ABAD OLANIN SONU BERBAT OLUR""
Tüm insanlığa seslenen Erbaş, "Buradan, mazlumların hamisi Fatih Sultan Mehmet'in bize emaneti Ayasofya minberinden Tüm insanlığa sesleniyorum ve herkesi zalimin karşısında mazlumun yanında olmaya davet ediyorum. Unutmayın, tarihten ders alın. Zulümle abad olanın sonu berbat olur" dedi.
İslam Tarihçisi Prof. Dr. Ziya Kazıcı kılıçla hutbeye çıkma geleneğinin kesin tarihinin bilinmediğini söylerken bu konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
OSMANLIDA DA KILIÇLA HUTBEYE ÇIKMA GELENEĞİ VARDI
Kazıcı, Osmanlı döneminde de padişahların tahta çıkma törenlerini cuma günü yaptığını ve padişahların ilk hutbeyi kılıçla okuduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
Bir rivayete göre Hz. Ömer'in bu geleneği uyguladığını belirten Kazıcı, "Müslüman devletler, bir şehri savaşla fethettikten sonra oranın en büyük yerlerinde kılıçla hutbe okuturdu. Kılıçla hutbe geleneği oranın savaşla fethedildiği anlamına geliyor." dedi.