MİT İstanbul'da enselemişti! Mossad'ın üçüncü gözü Selçuk Küçükkaya hakim karşısında: Casus değil dedektifim
MİT'in geçtiğimiz Mayıs ayında İstanbul'da gerçekleştirilen operasyonla yakaladığı Mossad'a çalışan özel dedektif Selçuk Küçükkaya ve beraberindeki 16 sanığın ‘Siyasal ve askeri casusuluk’ suçundan yargılanmalarına başlandı. Hakim karşısına çıkan Küçükkaya, casus değil dedektif olduğunu ileri sürdü. İşte haberin detayları...
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın geçtiğimiz Mayıs ayında İsrail İstihbarat Servisi Mossad'a çalışan özel dedektif 'Taner Sezgin' kod adını kullanan Selçuk Küçükkaya'nın liderlik ettiği casusluk şebekesine operasyon düzenlemişti. Casusluk şebekesiyle ilgili yürütülen soruşturma tamamlanmıştı.
15 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
6'sı tutuklu 17 şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "Siyasal ve askeri casusluk" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenmişti. Soruşturma dosyasından MİT operasyonuyla yakalanan Küçükkaya'nın, akrabalarından ve iş ilanı sonrası ekibine katılan ekibiyle "üçüncü göz uzman kadrosu" adlı Whatsapp grubundan yönettiği belirlenmişti. Mossad ile FETÖ'cü TSK'dan ihraç terörist Serkan Özdemirci aracılığıyla tanıştığı belirlenen Küçükkaya'nın Avrupa'da eğitim aldığı kaydedilmişti. Özdemirci, Küçükkaya'ya deneme amaçlı İstanbul Şişli, Beyoğlu ve Üsküdar'da faaliyet gösteren üç restoranı araştırıp, fotoğraflamasını, ticari sırlarını, mülkiyet bilgilerini temin edip raporlayarak iletmesini istediği yer almıştı.
YARGILAMA BAŞLADI
17 sanığın yargılaması İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşmaya Selçuk Küçükkaya'nın aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Sanık Serkan Özdemirci'nin ise halen firari olduğu öğrenildi. Müşteki ve sanık avukatları da duruşmaya katıldı. Savunması alınan Selçuk Küçükkaya, askeri casusluk iddialarını reddederek, 2018-21 yılları arasında daha çok boşanma davalarıyla alakalı dedektiflik yaptığını ileri sürdü.
"GİZLİ SAKLI İŞ YAPMADIK"
Selçuk Küçükkaya, "Bir kadını takip etmemi söylediler. Kadın havalimanından geldi. Takibini yaptım. Arkadaşlarımdan rica ettim gözlemci olarak raporu verdim. Gayet beğendiler. Amaçları beni test etmekti. Gittiğimiz her yerde kaliteli restoranlarda takıldık. Gizli saklı bir iş yapmadık" dedi. Küçükkaya, Kendisine bir şahsın Türkiye'ye geleceğini ve nerede kalıp, nereye gittiğine dair rapor düzenlenmesini istediklerini bu doğrultuda rapor hazırladığını söyledi.
"NEREDE DURACAĞIMI İYİ BİLİRİM"
Savunmanın devamında "2018-2021 arası çalıştım bu güne kadar ters bir şey görmedim. Tüm bilgileri bana gönderiyordu. Ben teyit ediyordum. Bana ülkemle, devletimle alakalı bir bilgi, fotoğraf çekmemi isteseler 'Dur' derim. Nerede duracağımı iyi bilirim. Tercih edilen bir dedektiftir çünkü tanınan insanlarla çalışıyordum" dedi.
DEDEKTİFLİK İÇİN İŞ İLANI
Sosyal medya üzerinden dedektiflik iş ilanı verdiğini, yaklaşık 500 kişi başvurduğunu ve bu kişiler arasından Cenk Birtürk ve Fatma Birtürk ile anlaştığını ifade eden Küçükkaya, "İkisiyle birlikte çalıştım iş başına para alırlardı. Ben hiç kimseden işimi gizlemedim. Eşimi de takip ettirdim. Bizim işimiz gözlemlemek. Boşta olduğu zaman Cenk'in kardeşi Emre'yi çağırdığım oldu" diyerek savunmasına devam etti.
"SUÇ OLARAK GELMİYORDU"
Bir başka sanık avukatı, "Kişileri takip ederek özel hayatlarını ihlal ettiğinizi, bunun bir suç olduğunu yanınızda çalışanlara söylemediniz mi" diye sordu. Bunun üzerine tutuklu sanık Selçuk Küçükkaya, "Hayır o zaman suç olarak gelmiyordu. Bilgileri satmadım. Amacım araştırmak ve gözlemlemekti. Bana kanunsuz gibi gelmedi. Bugüne kadar hiçbir kamu çalışanına rüşvetle bilgi toplamadım. 16 aydır hapisteyim. Fikriniz değişti mi derseniz yurt dışından 'Hava nasıl' diye sorsalar 'Kapat' derim. Evet hata yapmışım kabul ediyorum. Ama bu hatam karşısında kimseye zarar verecek bir şey yapmadım" dedi.
EĞİTİM İDDİALARINI REDDETTİ
Bütün dedektiflerin takma ad kullandığını bu yüzden Taner Sezgin adını kullandığını, FETÖ'cü TSK'dan ihraç terörist Serkan Özdemirci ile yüz yüze görüşmediğini sadece birkaç sefer telefondan görüştüğünü ileri sürerek, "Esas mesleğim tekstil üzerine tezgahtarlıktı. Daha sonra yurt dışına gittim orada çalıştım. Malta Türk Fahri konsolosluğunda uzun yollar görev yaptım. İsrail'de istihbarat eğitimi almadım. Elinden geldiğince dosyayı buraya yönlendirmeye çalıştılar bazen telkinlerle bazen sorgu teknikleriyle. " diyerek savunmasına son verdi.
YARDIMCI DEDEKTİF SAVUNMA YAPTI
Selçuk Küçükkaya'nın çalışanı Cenk Birtürk, casusluk yapmadığını, 2019 yılında dedektiflik iş ilanına başvurduğunu belirterek "Kamuya açık alanlardaki işlerde suç teşkil etmediğini söyledi. İlk işimi havalimanı takibiydi. Son işimiz Abdülhamit Çelik idi. Ona ulaşmamızı söylediler. Yaklaşık iki yıl kadar çalıştık. Casusluk yaptığına şahit olmadım bir şüphem olmadı. Olsaydı kesinlikle işin içinde olamazdım. İşin farklı boyutlarda olduğun tahmin etmedim ki öyle bir samimiyetimiz yoktu" dedi.
EKİP AJAN OLMAK İÇİN ÇOK ACEMİ İDDİASI
Cenk Birtürk'ün kardeşi tutuklu sanık Emre Birtürk, casus olmadığını, ihtiyaç olduğunda ufak tefek işlerde yardımda bulunduğunu, ekibin ajan olmak için çok acemi olduğunu belirterek, "Takip etmemiz gereken adamı bile kaybediyorduk" diyerek suçlamaları reddetti. Tutuklu sanık Ayhan Şen, kuşçuluk yapıtığını olaylarla bir alakası olmadığını söyleyerek suçlamaları reddetti. Diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklarda suçlamaları reddetti.
2 SANIK TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme heyeti, savunmaların ardından ara kararını açıkladı. Heyet, MİT başkanlığına müzekkere yazılarak dosyadaki mağdurlara ait tüm bilgilerin devletin güvenliği veya iç, dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerden olup olmadığına dair rapor düzenlenmesine karar verdi. Heyet, sanıklar Emre Birtürk ve Ayhan Şen'in suç vasıflarının değişebileceği gerekesiyle tahliyelerine karar vererek duruşmayı erteledi.