CHP yandaşı sözde edebiyatçı Ataol Behramoğlu’ndan skandal sözler! Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve FETÖ güzellemesi yaptı
CHP'nin kadrolu sözde edebiyatçısı olarak bilinen Cumhuriyet gazetesi yazarı Ataol Behramoğlu, sosyal medya hesabından üstü kapalı bir şekilde Başkan Erdoğan ve devlet erkanını ölümle tehdit etmişti. Tetikçi Berhamoğlu bu sefer de Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve FETÖ güzellemesi yaptı. Öte yandan sözde edebiyatçı PKK’lı isimlerle Atatürk’ü yan yana getirdi.
Geçtiğimiz dönemde sosyal medya hesabından devlet yöneticilerine ölüm tehdidinde bulunan CHP yandaşı sözde edebiyatçı Ataol Berhamoğlu yine skandal ifadeler kullandı.
TERÖRİSTLER İÇİN TEHDİT SAVURDU
2. Bayraklı Uluslararası Homeros Ebediyat ve Sanat Festivali'nden konuşan CHP yandaşı sözde edebiyatçı Berhamoğlu, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için tehditte bulundu. Bununla yetinmeyen sözde edebiyatçı PKK'li isimlerle Atatürk'ü yan yana getirdi.
Ataol Behramoğlu, "Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Atatürkçü generaller hapiste olduğu sürece yedigimiz ekmek, içtiğimiz su bize haramdır" ifadelerini kullandı.
Dikkat çeken bir diğer detay ise salondaki kişilerin bu skandal sözleri alkışlaması oldu.
KİRLİ SİCİLLERİNİ TEKRAR HATIRLAYALIM
Bu bağlamda terörist Selahattin Demirtaş ve Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala'nın kim olduğunu tekrar hatırlayalım:
53 MASUMUN KATLEDİLMESİNDE BAŞ SORUMLU
Demirtaş'ın Kobani kılıflı sokak eylemlerini başlatan çağrısı sonrası 53 masum katledilmiş ve Türkiye milyarlarca dolarlık zararı uğramıştı. 16 yaşındaki genç Yasin Börü de bu olaylar sırasında vahşice katledilmiş ve Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul etmişti. Demirtaş'ın başkanlığını yaptığı HDP sosyal medyadan "Süresiz direniş" çağrısını böyle yapmıştı.
Şiddet olaylarında 2 polis şehit oldu, Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti, 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi 761 kişi yaralandı.
Olaylar sırasında 37 "nitelikli adam öldürme", 29 "adam öldürmeye teşebbüs", 3 bin 777 "mala zarar verme", 25 "alıkoyma", 395 "hırsızlık", 15 "yağma", 308 "iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal", 13 "Türk bayrağını yakma, 7 "Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet" suçu işlendi.
Terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur'an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu.
Şiddet eylemlerinin devlete maliyeti 300 milyon liranın üzerinde olurken olaylar nedeniyle zarar gören esnafa devlet tarafından yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlandı.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tesis edilen huzur ve güven ortamına zarar veren şiddet eylemleri, can ve mal kayıplarının yanı sıra sosyal yaşama, turizme ve ekonomiye ağır darbe vurdu.
YASİN BÖRÜ VE ARKADAŞLARI VAHŞİCE KATLEDİLDİ
Diyarbakır'da ihtiyaç sahiplerine Kurban Bayramı'nda et dağıtmak isteyen Yasin Börü ve üç arkadaşı, bir grubun silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi.
DEAŞ üyesi oldukları iddiasıyla binadan atılan gençlerin cesedine dahi işkence yapıldı. Ahmet Dakak'ın başı taşla ezildi, 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla geçildi. Cesetleri yakılan ve tanınmayacak hale gelen çocuklar, aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi gördü.
201 OKUL HASAR GÖRDÜ
Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da birer okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle hasar meydana geldi.
Tahribata uğrayan okullar ve kamu binaları, devletin sağladığı imkanlarla onarılarak kısa sürede eğitim-öğretime açıldı.
MÜZEYİ ATEŞE VERDİLER
Diyarbakır'da gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde PKK'lı teröristlerce yakılan ve kullanılamaz hale getirilen Ziya Gökalp Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) arasında imzalanan protokolle restore edildi.
TÜRSAB sponsorluğunda 1 milyon 814 bin lira bütçe ile 2016 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanan müze binası, teşhir için son teknoloji ile donatılmış şekilde Bakanlığa teslim edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından teşhir ve tanzim için 1 milyon 490 bin lira harcanan müze, yürütülen çalışmalarla yeniden ziyaretçilerle buluşturuldu.
O DÖNEM 386 KİŞİ TUTUKLANDI
Olaylara ilişkin 1600'ü aşkın şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan 894 şüpheliden 386'sı tutuklandı, 244'ü hakkında adli kontrol kararı verildi.
DİYARBAKIR
Diyarbakır'da yaşanan saldırılarda Yasin Börü ve arkadaşlarının da aralarında bulunduğu 12 kişi hayatını kaybetti, 65 vatandaş ile 14 güvenlik görevlisi yaralandı.
Kentte 144 özel bina ve iş yeri, 16 kamu binası, 6 av bayisi, 17 özel ve kamu bankası, 4 okul, bir müze, 88 özel araç, 40 kamu aracı, bir parti binası ve 36 kent güvenliği kamerası zarar gördü.
Diyarbakır'da Valilikçe, olaylarda zarar gören 73 esnafa ödeme yapıldı.
GAZİANTEP
Gaziantep'teki olaylarda 5 kişi hayatını kaybetti, 4'ü polis 42 kişi yaralandı.
Olaylarda, aralarında polis merkezinin de bulunduğu 12 kamu binası, 5 okul, 5 ev, 44 iş yeri, 77 araca yaklaşık 1 milyon liralık zarar verildiği belirlendi.
SİİRT
5 sivilin hayatını kaybettiği, 17 sivil ile 20 emniyet mensubunun yaralandığı Siirt'te, gözaltına alınan 69 kişiden 16'sı tutuklandı.
Saldırılarda, kamuya ait ilk ve orta dereceli 12 okul, kütüphane, halk eğitim merkezi, 4 sağlık merkezi, bir acil sağlık istasyonu ve erkek öğrenci yetiştirme yurdu yakılarak kullanılamaz hale getirildi.
VAN
Van'da 170 araç, 20 okul, 5 dini müessese, 40 kamu binası ve 523 iş yeri büyük hasar gördü.
Hasara uğrayan kamu binaları, okullar, dernek binaları ve Kur'an kursları yenilenerek yeniden hizmete açıldı.
BATMAN
Batman'daki saldırılarda 1 kişi hayatını kaybetti, 56 kişi yaralandı. Olaylarda 6 kamu binası, 15 özel banka ve ATM, iki siyasi parti binası, 62 resmi ve özel araç, 91 iş yeri ve 5 evde hasar meydana geldi.
Gözaltına alınan 105 kişiden 32'si tutuklandı.
MARDİN
Mardin'de 6 kişi yaşamını yitirdi, 29 sivil ile 22 polis yaralandı, 14 otomobil, 69 polis aracı, kaymakamlık binaları, emniyet binaları, 36 okul, 6 siyasi parti ve 69 bina zarar gördü.
Gözaltına alınan 311 kişiden 108'i tutuklandı.
ŞIRNAK
30 kişinin yaralandığı Şırnak'ın Cizre ilçesinde, ateşe verilmesi sonucu tahrip olan 13 okul ile yağmalanan 2 özel öğrenci yurdu, Valilik tarafından kısa sürede onarılarak hizmete açıldı.
KIZIL SOROS GEZİ VE 15 TEMMUZ'DAN YARGILANDI
Geçtğimiz günlerde Gezi Parkı davasında "Kızıl Soros" Osman Kavala ve Atalay'ın da arasında olduğu 5 sanığın cezası onandımıştı.
1 Kasım 2017'de savcılığın tutuklanma talebine ilişkin hakimliğe gönderdiği sevk yazısında Kavala'nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı bir ayaklanma olan ve tüm terör örgütlerinin aktif olarak katıldığı "Gezi Olayları'nın organizatörü olduğu kaydedildi. Aynı yazıda Kavala'nın, "15 Temmuz darbe girişiminin organizatörü" olduğu belirtilen CIA görevlisi Henri Barkey ile de olağanın ötesinde yoğun irtibat kurduğu vurgulandı.
* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Osman Kavala ile birlikte 16 sanık hakkında Gezi Parkı olaylarındaki eylemleri nedeniyle 19 Şubat 2019'da ilk iddianamesini hazırladı.
* 28 Eylül 202'de de Kavala ile birlikte eski CIA danışmanı Henri Barkey'in 15 Temmuz darbe girişimindeki rolüne ilişkin ikinci bir iddianame hazırlandı. İki iddianame birleştirilerek yargılamaya devam edildi.
KAOSUN BAŞLANGICI: 11.11.11
* 657 sayfalık ilk iddianamede, 2013 yılının Haziran ayında "Gezi Parkı'nda ağaçlar kesiliyor" bahanesiyle çıkarılan ve ülke geneline yayılan olayların aslında 2011 yılında başlatıldığı ve hükümete karşı bir kalkışma girişimi olduğu kaydedildi.
* Sanıkların Gezi olaylarını 2011 yılından itibaren yönlendirme ve başlatmaya çalıştıkları, hazırlık hareketlerinde bulundukları olayların 2013 yılında sahneye konulduğu belirtildi. Bu kalkışma girişimindeki olayların ve eylemlerin finansmanı ile koordinasyonun sağlanması hususundaki fiillerin davaya konu edildiği belirtildi.
* "11.11.11 Ayaklan İstanbul / Occupy İstanbul" sloganıyla sosyal medyada başlatılan eylem, Gezi olaylarının başlangıcı olarak kabul edildi. Olayların tepe yönetiminde yer alan şüphelilerin, ülke geneline yayılan şiddet olaylarında "dolaylı fail" oldukları vurgulandı. Bu nedenle her birinin TCK'nın 312/2 maddesine göre "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Şüphelilerin ayrıca Türkiye genelinde meydana gelen Gezi olayları sırasındaki her bir eylem için de binlerce yıl hapis cezasına mahkum edilmeleri istendi.
SOROS EKİBİ
* Savcılık, Osman Kavala'nın sahibi olduğu Anadolu Kültür AŞ ile kurucu üyesi olduğu ABD'li finans spekülatörü George Soros bağlantılı Açık Toplum Vakfı ve Taksim Dayanışma'nın kalkışma girişimindeki rolüne de değindi.
* 4 Mart 2022'de Cumhuriyet savcısının mahkemeye sunduğu mütalaada sanıkların hükümeti devirme girişimlerine bir kez daha vurgu yapıldı ve cezalandırılmaları talep edildi. Savcılık mütalaasında, "Gezi Olayları olarak bilinen ve 2011 yılında 'Ayaklan İstanbul/Diren İstanbul' sloganı üzerinden temelleri atılan kalkışma hareketinin 11.11.2011 tarihinde Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora ve Handan Meltem Arıkan tarafından Gezi Parkında çekilmiş video ile eyleme konulduğu tespit edilmiştir" denildi.
MESELELERİ HÜKÜMETİ DEVİRMEKTİ
* Mütalaaya göre, eylemciler Arap Baharı'nın bölgesel olmadığını ve küresel olduğunu belirterek, eninde sonunda ülkemizde de bu ayaklanmaların olmasını arzu ettiklerini duyurdu.
Türkiye geneline yayılan olayların 27 Mayıs 2013 tarihinde "Taksim Yayalaştırma Projesi" kapsamında yol açma çalışması yapılırken "Gezi Parkında ağaçlar kesiliyor" bahanesiyle başlatıldığı bir kez daha anımsatıldı. Gezi Parkı olaylarının asıl amacının, Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş hükümetini yıkmak veya işlevsiz duruma getirmek olduğu vurgulandı.
* 30 Mayıs 2013'te kalkışmanın önemli organizatörlerinden Memet Ali Alabora'nın Twitter hesabından, "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?" şeklinde yaptığı paylaşıma dikkat çekildi.
BÖLÜCÜLERİ FONLADILAR
* Savcılık sanıklar arasındaki iletişime ve para transferlerine de değinerek, ayrıca şu tespite yer verdi: "Uluslararası spekülatör George Soros'un ülkemizdeki temsilcisi konumundaki sanık Mehmet Osman Kavala, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. isimli vakıf ve şirket görünümlü legal yapıları kalkan olarak kullanarak, ülkemizdeki Kürt ve Ermeni vatandaşların ülkemize karşı kışkırtılması ve bölücü eylemlere kalkışılması yönünde uzun yıllardır lobi ve toplum mühendisliği faaliyetleri yürütmekte, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. üzerinden sözde kültürel etkinliklerin fonlanması adıyla ülkemizde gerçekleşen birçok bölücü organizasyona para kaynağı olmaktadır."
KİRLİ PARA TRAFİĞİ
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları da davaya konu oldu. MASAK raporunda, Gezi kalkışmasını fonlayan ABD'li finans spekülatörü George Soros ve Osman Kavala'nın para trafiği gözler önüne serildi. Soros'un Açık Toplum Vakfı'ndan para aktarılan Türkiye'deki kurum ve kuruluşlar tek tek sıralandı. Tablolar halinde verilen, savcılığın iddianamesine de giren para trafiğinde, FETÖ ve PKK bağlantılı kuruluşlardan LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, Travesti) derneklerine kadar çok sayıda vakıf ve derneğin Soros'tan beslendiği görüldü.
Gezi eylemlerinde aktif rol alan ve LGBT derneği yöneticilerinden olan İpek Kırancı'nın bir görüşmesinde "Teşekkür ederiz. Sen açık toplum vakfına yönlendirdin bizi. Oradan maaş alıyoruz. Çok sağol Umut ya" dediği belirtildi.
KALKIŞMA İÇİN MİLYONLAR AKTARDILAR
Dava dosyasında yer alan MASAK raporlarına göre, Açık Toplum Vakfı, 2008-2017 yılları arasında 2 bin 146 işlem ile toplam 30 milyon 542 bin 618 lira havale ve EFT gönderdi. Bu transferlerin 17 milyon 10 bin 948 liralık kısmını oluşturan ve unvanlarında "dernek ve vakıf" geçen kuruluşlar bir tablo halinde sıralandı.
DAHA ÖNCEDE TEHDİTLER SAVURMUŞTU
Öte yandan Cumhuriyet gazetesi yazarı Ataol Behramoğlu daha öncede sosyal medya hesabından devlet ve devlet büyüklerine üstü kapalı hadsiz sözlerle tehditler savurmuştu.
"KAFASI KESİLDİ, TERS ASILDI"
Ataol Behramoğlu paylaşımında, "Bir gün bir devlet başkanı 'Devlet benim' demişti. Kafası kesildi. Kendini devlet sananlardan Hitler sığınağında kendini sokan akrep gibi can verdi. Mussolini ters asıldı." diyerek tehdit etmişti.
Behramoğlu, gelen büyük tepki sonrası yaptığı bu paylaşımları kaldırmıştı.