Meral Akşener CHP'nin kırmızı çizgisini çiğnemekte kararlı! Hedefinde İzmir var
"Altılı masa"yı dağıtan açıklamaları sonrası yeniden muhaliflerin sofrasına oturarak siyasi kariyerini adeta bitirme noktasına getiren İYİ Parti lideri Meral Akşener, aynı hatayı ikinci kez yapmamakta kararlı. Akşener, yerel seçimlere hazırlık kapsamında CHP'nin en büyük rakibi olma yolunda ilerliyor. Atatürkçülerin kalesi olarak bilinen İzmir'i CHP'den almak için tüm sınırları zorlayan İP lideri, adayını da belirledi. Ümit Özlaleyi'yi İzmir'de sahaya sürmesi beklenen Akşener, bu hamlesiyle CHP'nin kırmızı çizgisini çiğnemiş olacak. Siyasetin nabzını yükselten bu adım sonrası CHP'nin ne adım atacağı büyük merak konusu.
28 Mayıs'taki tarihi seçimleri geride bırakan Türkiye, yerel seçimlere giderayak muhalefet unsurlarının içerisine düştüğü cendereye şahitlik ediyor.
CHP ve İYİ Parti arasında ipler kopma noktasına geldi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener genel seçim sonrası CHP ile yapılan ittifaktan duyduğu pişmanlığı dile getirip, "CHP'den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. O gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin'in diyetine döndü bu iş. Cesaret edemedik, savaşmadık. Bu bize kuyruk siyasetine mal oldu" ifadelerini kullandı.
"EMEKLİ OL KEMAL"
Akşener, "Lamı cimi yok seçimi kaybettik" dedi, Kemal Kılıçdaroğlu'na 'emekli ol' diye yüklendi.
İYİ Parti liderinin kurmayları da saha çalışmalarına hız verdi, "Müstakil seçim" söylemlerini yüksek perdeden dillendirmeye başladı.
"BEDELİ NE OLURSA OLSUN SEÇİMLERE MÜSTAKİL GİRELİM"
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu ve Grup Başkanvekili Erhan Usta'nın 'yerel seçim' çıkışları sonrası topa İYİ Parti Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu girdi. Kavuncu, 14-28 Mayıs'taki seçimler sonrası ittifakın bittiğinin altını çizip İYİ Parti tabanındaki 'seçimlere ayrı girelim' talebini dillendirdi.
Kavuncu, "Tek, müstakil, bedeli ne olursa olsun hiçbir oluşumun içerisinde yer almadan yerel seçimlere gitme arzusu partinin tabanında çok yüksek. Bedeli ne olursa olsun hür ve bağımsız yol yürüyelim diyorlar" dedi.
AKŞENER'DEN CHP'YE BÜYÜK TAARRUZ
Tam da bu noktada gözler Meral Akşener'in Büyük Taarruz'un 101'inci yıl dönümü olan 26 Ağustos'ta yapacağı açıklamalara çevrildi.
Kulislerde Akşener'in 26 Ağustos'ta sert bir açıklama yapacağı, "Partinin başından gitsem bile CHP ile ittifak yapmayın" diyeceği, beldelerde bile seçime müstakil gireceklerini ilan edeceği konuşulmaya başlandı.
Yaşanan bu gelişmeler tüm sıcaklığını korurken CHP'siz yerel seçim planları yapan İYİ Parti'nin somut bir şekilde harekete geçtiği görülüyor.
İYİ PARTİ İZMİR'DE O İSMİ ADAY ÇIKARACAK
Bu kapsamda CHP'nin kalesi olarak görülen İzmir'de İYİ Parti'nin CHP adayını desteklemeyeceği, kendi adayığını çıkaracağı iddia edildi.
Bu kapsamda Akşener, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı, İzmir Milletvekili Ümit Özlale ismi üzerinde durduğu konuşuluyor.
"CHP İLE İTTİFAK İYİ PARTİ'YE ZARAR VERİYOR, AYRI GİRELİM" GÖRÜŞÜ HAKİM
A Haber muhabiri İlter Yeşiltaş İYİ Parti kulislerinde konuşulan senaryolara ilişkin detayları aktardı.
Yeşiltaş, tabandan 'ittifaksız yerel seçim' görüşünün hakim olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı;
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 26 Ağustos'ta Afyon'da halk buluşması gerçekleştirecek. O buluşmada yerel seçimlerde nasıl bir strateji izleyecek İYİ Parti, bu sorunun yanıtını verecek.
14 - 28 Mayıs seçimlerinin ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partililerin nabzını tuttu. İYİ Parti Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu da bu süreçte teşkilatları ziyaret etti.
İl başkanlarıyla birebir görüşmeler gerçekleştirdi. O görüşmeler neticesinde İYİ Parti'deki genel görüşün şu olduğu ortaya çıktı; CHP ile yapılan ittifakın İYİ Parti'ye zarar verdiği şeklinde bi görüş ortaya çıkmış durumda. İYİ Parti il başkanlarının görüşü bu şekilde.
Partinin kurumsal kimliğinin oturması için İYİ Parti'nin ittifaksız bir şekilde seçim yarışına girmesi gerektiğini de dile getiren il başkanları da oldu. İşte bu gerekçelerden dolayı İYİ Parti'de ittifaksız bir biçimde yerel seçimlere gidelim görüşünün ağırlık kazandığını söyleyebiliriz.