Asrın felaketine ilişkin çarpıcı rapor! Yıkılan binalara ilişkin araştırma tamamlandı! Konutlara ilişkin acı gerçek...
6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye saati ile 04.17'de ve ardından 13.24'te merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki farklı deprem meydana geldi. Yaşanan depremlerde binlerce vatandaş hayatını kaybederken çok sayıda insan da yaralandı. Yaşanan depremde yine sayısız bina yıkılırken Dicle Üniversitesi hasar alan ve yıkılan binalara ilişkin teknik incelemelerde bulunarak bir rapor hazırladı. Raporda "Düşey taşıyıcı miktarlarımız az, kolonlarımız yeterince büyük değil, perdelerimiz ya yok ya da çok az." ifadelerine yer verildi.
Dicle Üniversitesince (DÜ) uzman bir ekiple 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde 600'ü aşkın yapı üzerinde yapılan teknik incelemenin sonuçları açıklandı.
600'Ü AŞKIN YAPI İNCELENDİ
"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlerin ardından DÜ'nün de katılımıyla TÜBİTAK ve uluslararası kuruluşlarca desteklenen, 50'den fazla akademisyen, mühendis ve öğrencinin dahil olduğu bir ekiple depremin şiddetinin en çok hissedildiği illerde bir ayı aşan süreçte 600'ü aşkın yapı üzerinde teknik inceleme yapıldı.
İncelemelerde yapılarda gözlenen teknik uygunsuzluklarla beraber hasar nedenleri de ele alınarak yapılan tespitlere ilişkin bir rapor hazırlandı.
"HASARIN EN BÜYÜK NEDENİ YETERSİZ PERDE DUVAR VE EKSİK DETAYLANDIRMA"
Raporda betonarme yapıların göçme ve hasar nedenlerine ilişkin şunlar kaydedildi:
"Zemin katların ticari olmasından kaynaklı düşey taşıyıcı ve bölme duvar miktarlarının az olduğu ya da düşey taşıyıcılara müdahale edildiği düşünülmekle birlikte kötü malzeme kullanılmış, donatı detayları iyi teşkil edilmemiş ve düşey taşıyıcı miktarlarının az olduğu düşünülmektedir. Hasarın en büyük nedeni yetersiz perde duvar ve eksik detaylandırma. Ayrıca binaların sağlam olmayan zeminlere yapılması diğer bir önemli husus.
Tarihi yapılarda gözlenen hasarın en büyük sebeplerinden birisi diyafram davranışı sağlayan yeterli rijitlikte (bir cismin uygulanan kuvvete tepki olarak deformasyona karşı koyma direnci) döşeme sistemlerinin olmaması. Yığma duvar hasarlarının en büyük sebeplerinden birisi de çift cidarlı duvarın kalınlığı yönünde bütünlüğünü sağlayacak, geçmeler içeren örgülerin genel olarak kullanılmamış olması. Yığma duvar harçlarının düşük dayanımlı oldukları ya da dayanımı hemen hemen hiç olmayan kil harcı kullanıldığı görülmüştür. Bunun da yığma duvarların ağır hasar almasına sebep olduğu birçok yapıda gözlenmiştir."
"ÇAMURLU VE ZAYIF BAĞLAYICI HARÇ YERİNE DAHA GÜÇLÜ BAĞLAYICILAR TERCİH EDİLMELİDİR"
Betonarme ve yığma yapıların inşasına yönelik önerilerin de sunulduğu raporda, deprem yönetmeliğinin öngördüğü sınırların minimum değerler olduğu ve son depremlerle yapıları ülkede sık gerçekleşen depremlere karşı biraz daha yüksek performansa göre tasarlamak gerektiği kanaatinin oluştuğu belirtildi.
Raporda, depremde ağır hasara neden olan ve sıklıkla yapılan hataların olası depremlerde tekrar etmemesi için doğru ve yanlış uygulamaları izah eden ve herkesin doğru bir şekilde anlaması için görüntü ve çizimleri içeren bir kılavuz oluşturulması önerilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Yığma yapılarda kullanılan çamurlu ve zayıf bağlayıcı harç yerine daha güçlü bağlayıcılar tercih edilmelidir. Taş örgüsündeki düşey harçlar arasında daha fazla mesafe olacak şekilde duvar örülmelidir. Yapının, deprem etkisindeki esnek hareketlerini kısıtlayacak ve yapının rijitliğini artıracak yüksek rijitliğe sahip döşeme sistemleri tercih edilmelidir."