Başkan Recep Tayyip Erdoğan Körfez turuna çıkıyor! Ana gündem yatırım ve ticaret
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi kapsayan Körfez turuna çıkıyor. Suudi Arabistan-Türkiye İş Forumu 17 Temmuz'da Cidde'de, Katar-Türkiye İş Forumu 18 Temmuz'da Doha'da, BAE-Türkiye İş Forumu da 19 Temmuz'da Abu Dabi'de gerçekleştirilecek. Kritik ziyaret öncesi havalimanında açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, ziyaretin ana gündeminin yatırım ve ticari ilişkiler olacağını açıkladı. Erdoğan ayrıca gündeme ilişkin de önemli açıklamalarda bulunurken, Tahıl Koridoru anlaşmasıyla ilgili olarak Körfez ziyareti sonrası Putin ile bir görüşme yapacağını söyledi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Ziyaretlerimiz esnasında öncelikli gündemimiz bu ülkelerle önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz ortak yatırım ve ticari faaliyetler olacak. Kazan kazan anlayışıyla neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz." dedi.
Başkan Erdoğan, Suudi Arabistan'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Körfez ülkeleriyle son dönemde önemli mesafeler katedildiğini ve 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketi sonrasında maddi ve manevi her türlü desteklerini gördüklerini ifade eden Erdoğan, bu vesileyle dost ve kardeş ülkelerin konteyner temininden insani yardıma kadar pek çok alanda Türkiye'yle tam bir dayanışma sergilediğini söyledi.
Erdoğan, Türkiye adına bu ülkelere teşekkürlerini ilettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Türkiye'nin çevresinde bir barış, istikrar ve refah kuşağı oluşturma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun en kritik adımını bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi güçlendirmek teşkil ediyor. 2023 yılını bu bakımdan bir fırsat yılı olarak görüyoruz. Bu sene hem Katar hem de Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BEA) diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 50. yıl dönümünü kutluyoruz. Suudi Arabistan'la diplomatik ilişkilerimiz de malum 1929 yılında tesis edilmişti. İlişkilerimizin dayandığı sağlam temelleri geniş bir işbirliği alanına yaymayı arzu ediyoruz. Ziyaretlerimiz esnasında öncelikli gündemimiz bu ülkelerle önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz ortak yatırım ve ticari faaliyetler olacak. Kazan kazan anlayışıyla neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Körfez ülkeleriyle ikili ticaret hacmimiz son 20 yılda 1,6 milyar dolardan yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi."
Düzenlenecek iş forumlarıyla bu rakamın çok daha ileriye taşımanın yollarını arayacaklarını belirten Erdoğan, özellikle İslam dünyasında yaşanan krizlerin Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında yakın istişare ve işbirliğini gerekli kıldığını anlattı.
Başkan Erdoğan, "Ziyaretlerimiz esnasında kardeş ülkelere nasıl yardımcı olacağımızı da enine boyuna konuşma fırsatı bulacağız. Bölgemizin en önemli ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan ticaret, yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri gibi alanlarda özel bir konuma sahip. Müteahhitlerimizin son 20 yılda Suudi Arabistan'da üstlendiği projelerin rakamı yaklaşık 25 milyar dolardır. Suudi Arabistan'ın büyük çaplı projelerinde Türk firmalarının daha fazla rol oynamasını arzu ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Bu sene Kovid-19 salgınından sonra hac ibadetinin yeniden hiçbir kısıtlama olmadan yapılabildiğini dile getiren Erdoğan, son olarak Diyanet İşleri Başkanından aldığı rakamla 88 bin hacının bu yıl hacca gidebildiğini aktardı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Suudi Arabistan makamları depremzede vatandaşlarımızın hac farizasının yerine getirebilmeleri için ülkemize ilave kota sağladığı gibi organizasyondaki başarısı sebebiyle de Diyanet İşleri Başkanlığımız orada ödül almaya hak kazandı. Kendilerine verdikleri ilave kota için müteşekkir olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum. Rabbim tüm hacılarımızın ibadetlerini, katında kabul eylesin diyorum. Cidde'nin ardından, stratejik ortağımız ve yakın işbirliği içinde olduğumuz dost ve kardeş Katar'ı ziyaret edeceğiz. Katar'la ilişkilerimiz her düzeyde mükemmel şekilde seyrediyor. Ziyaretimiz vesilesiyle ikili münasebetlerimizin yanı sıra mevcut bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunacağız. Körfez turumuzun son durağı, ilişkilerimizin her alanda gelişme gösterdiği Birleşik Arap Emirlikleri olacak. Birleşik Arap Emirlikleri, Körfez Bölgesi'nde ticaretimizin son dönemde en yüksek seyrettiği ülkedir. Bu rakamı iki ülkenin gerçek potansiyeline yaraşır bir seviyeye çıkarmak istiyoruz."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "(Karadeniz Tahıl Koridoru) Bugün yapılan açıklamaya rağmen, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı dostum Putin'in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum. Bu arada Dışişleri Bakanı, muhatabıyla görüşmelerini yapacak. Seyahatten döner dönmez, Sayın Putin ile ben de görüşmelerimi yapacağım." dedi.
Başkan Erdoğan, Suudi Arabistan'a hareketinden önce, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapılacak ziyarete değinen Erdoğan, bu 3 ülkeyi ziyaretinde, Türkiye'nin gurur kaynağı olan elektrikli otomobil TOGG'un, muhataplarına hediye olarak verileceğini anlattı.
Abu Dabi'deki temasların ardından Kıbrıs Barış Harekatı'nın 49. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenecek 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere Lefkoşa'ya geçeceğini aktaran Erdoğan, "Ziyaretim vesilesiyle Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile bir araya gelerek, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi amacıyla atılacak adımları ele alacağız. Ercan Havalimanı'nın yeni terminal ve pistinin açılışını gerçekleştireceğiz." ifadesini kullandı.
"33 MİLYON TONDAN FAZLA TAHIL ÜRÜNÜ SEVK EDİLDİ"
Erdoğan, Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmaların daha fazla yıkıma, gözyaşı ve drama yol açmaması için yoğun çaba harcadıklarını belirterek, "İlk günden itibaren 'savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz' diyoruz. Birinci yılına girmek üzere olduğumuz Karadeniz Girişimi, insani mülahazaların çatışma dinamiklerine galebe çaldığını ispatlayan bir projedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bu girişimin önemli bir diplomatik başarı olarak şimdiden tarihe geçtiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Girişim sayesinde dünya piyasalarına 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü sevk edildi. Böylece gelir seviyesi düşük birçok ülkenin gıda krizine sürüklenmesinin önüne geçildi. Karadeniz Girişimi'nin devam etmesine atfettiğimiz önemi farklı vesilelerle dile getirdik. Bu amaçla diplomatik gayretlerimizi son günlerde yoğunlaştırdık. Girişimin bu noktaya gelmesine katkıda bulunan ilgili tüm taraflara tekrar teşekkür ediyorum. Bugün yapılan açıklamaya rağmen, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı dostum Putin'in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum. Bu arada Dışişleri Bakanı, muhatabıyla görüşmelerini yapacak. Biz de seyahatten döner dönmez, Sayın Putin ile ben de görüşmelerimi yapacağım. Kendisiyle ağustos ayında ülkemizde bir araya geldiğimizde tüm bu hususları görüşme fırsatını da bulacağız. Ayrıca Rus tahıl ve gübresinin sevkinin önünün açılması noktasında nasıl hareket edebileceğimizi de istişare edeceğiz."
Başkan Erdoğan, Türkiye'de bazı ormanlık alanlardaki yangınlara işaret ederek, şunları söyledi: "Dün itibarıyla ağırlıklı olarak gerek Muğla, gerek Mersin, gerek Çanakkale, bütün buralarda 5 ayrı noktada yangınlar oldu ve bunlar büyük oranda kontrol altına alındı ve ben İçişleri Bakanımla, Orman Bakanımla görüşmelerimi yaptım. Onlar da yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Şu anda bütün gece görüşlü helikopterlerimiz, uçaklarımız hepsi yoğun çalışma içerisinde. Kontrol altına alma, soğutma, bu çalışmalarını devam ettiriyorlar. Tüm bunların yanında ayrıca Rusya ile görüşme yapıp onlardan özellikle yangın söndürme ile ilgili büyük gövdeli uçaklardan temin etme yoluna gideceğiz ve onlarla da bunu hallettiğimize inanıyorum ki bu yaz sezonu içerisinde bu işleri çok daha seri, çok daha yoğun halletme imkanına kavuşacağız. Bu düşüncelerle kritik bir dönemde yaptığımız ziyaretlerimizin, gerek ikili ilişkilerimiz gerek bölgesel istikrar bakımından hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Şu anda deprem bölgesinde halen yeni binaların inşaatı, altyapı çalışmaları devam ediyor. 6 Şubat depremlerinden sonra özellikle Körfez ülkelerinden bölgeye pek çok farklı yardım yapıldı. Yapacağınız Körfez turunda yeni yardım ve yatırımların da gündeme gelmesi bekleniyor mu?" sorusu üzerine Erdoğan, özellikle Katar'ın, çok ciddi konteyner desteği verdiğini aktardı.
Bu konteynerleri, deprem bölgelerine taksim ederek, buralara yerleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları paylaştı: "Şimdi de son olarak bir hafta öncesine göre bizde 80 bin çadır vardı, şimdi de bu 80 bin çadırı tamamen kaldırıp onların yerlerine de konteyner yerleştirme çalışmalarını inşallah başlatıyoruz. Bu konuyla ilgili gerek yerli gerek ithal, burada Kızılayımızı da devreye sokmak suretiyle inşallah tamamıyla çadırların yerlerine konteyner yerleştirelim diyoruz. Kalıcı konutların inşası bir taraftan devam ediyor, köy konutlarının inşası bir taraftan devam ediyor. Ama biz öyle de olsa böyle de olsa hiç olmazsa diyoruz, konteynerle çadırları değiştirelim, artık çadır bu bölgelerde kalmasın."
"BİZ NEYİN SATILACAĞINI, NEYİN SATILMAYACAĞINI ÇOK İYİ BİLİRİZ"
Erdoğan, Körfez ziyaretinin iki ana başlığının olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "Bir, yatırımlar boyutu var, bir diğeri de finans boyutu ve her ikisinden de tabi umudumuz çok çok var. Oralarda yatırım söz konusu. Aynı zamanda ülkemizde yatırımlar söz konusu. Bu konuda gerek Cevdet Bey'in (Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz) gerek Mehmet Bey'in (Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek) birlikte yapmış olduğu ziyaretlerde bunun sinyallerini aldık. İnşallah bu yaptığımız ziyaret, bu sinyallerin devamı olacaktır. Bildiğiniz gibi Mehmet Bey şu anda Gürcistan'da Maliye ve Hazine Bakanları Toplantısı'na, Merkez Bankası Başkanı ile beraber katıldılar. Oradan Suud'daki katılıma veyahut da Katar'a kendisi de yetişecek. Orada beraber devam edeceğiz. Bu konularla ilgili olarak şu anda savunma sanayiinde bunun yanında altyapı, üstyapı yatırımlarında bu üç ülkeye, Türkiye'nin ciddi bir, inşallah yatırım imkanı olacak. Bu ziyaretlerimizde bunu görüyorum. Bunun yanında da bu ülkelerin Türkiye'den belli assetleri satın alma durumları da olacak. O bazı cambazların söylediği gibi 'yok BOTAŞ'ı satıyorlar, şu oluyor, bu oluyor'. Böyle bir şey yok. Biz neyin satılacağını neyin satılmayacağını çok iyi biliriz. 21 yıldır bu tecrübeyle hamdolsun bugünlere geldik. Bundan sonra da aynı tecrübeyle yolumuza devam edeceğiz."
"SURİYE'YLE KAPIYI KAPAMA GİBİ BİR DURUMUMUZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bir gazetecinin, Tahıl Koridoru Anlaşmasına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, İstanbul'da tahıl koridoruyla ilgili çalışmaları yürüten bir heyetin bulunduğunu hatırlattı.
Bunların, şu an Milli Savunma Üniversitesinde bu çalışmayı birlikte yürüttüklerini dile getiren Erdoğan, "Fakat biz, bugün gerek Dışişleri Bakanım muhatabıyla bir görüşme yapacak ve bu görüşmeyle birlikte temenni ediyorum ki süratle bir mesafe alırız ve aralık vermeden yolumuza devam ederiz. Belki bu arada ağustosu beklemeden Sayın Putin'le de bir telefon görüşmesiyle adımlarımızı atarız." sözlerini sarf etti.
Başkan Erdoğan, bir gazetecinin, Suriye'nin, Arap Birliğine döndüğünü vurgulayarak, Türkiye, Suriye, Rusya ve İran arasındaki dörtlü zirvelerin tekrar devam edip etmeyeceğini ve Suriye ile normalleşme sürecini sorması üzerine, şu yanıtı verdi: "Bizim Suriye'yle kapıyı kapama gibi bir durumumuz söz konusu değil. Kapı açık, bu dörtlü zirvelerle ilgili de biz yine hem bu dörtlü zirveler yapılsın, ama biz Beşşar Esed ile görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Bütün mesele, onların bize yaklaşım tarzı önemli. Şu anda tabii Suriye'de Esed, maalesef Türkiye'nin Kuzey Suriye'den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz. Yani sınırlarımızda bu teröristler varken nasıl çıkarız? Devamlı oradan tehdit altında olan bir Türkiye var. Aynı ifadeyi farklı ülkelere kullanabiliyor mu? Kullanamıyor, onun için de adil yaklaşım arıyoruz. O adil yaklaşım olduktan sonra mesele yok, bunların hepsini aşarız."
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN KÖRFEZ TURU PAYLAŞIMI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi kapsayan Körfez turuna çıkarken, sosyal medyadan bir paylaşımda bulundu. Başkan Erdoğan paylaşımında, "Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaretlerimizin ilk durağı Cidde'ye hareket ettik. Kritik bir dönemde yaptığımız ziyaretlerimizin gerek ikili ilişkilerimiz gerek bölgesel istikrar bakımından hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türkiye'nin çevresinde bir barış, istikrar ve refah kuşağı oluşturma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Körfez ülkeleriyle ilişkilerimizin dayandığı sağlam temelleri geniş bir iş birliği alanına yaymayı arzu ediyoruz. İkili ticaret hacmimiz son 20 yılda 1,6 milyar dolardan yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi. Düzenlenecek iş forumlarıyla bu rakamı çok daha ileri seviyelere çıkarmanın yollarını arayacağız. Ziyaretimiz vesilesiyle ikili münasebetlerimizin yanı sıra mevcut bölgesel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunacağız. Abu Dabi'deki temaslarımızın ardından, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 49'uncu yıl dönümü münasebetiyle düzenlenecek 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere Lefkoşa'ya geçeceğiz. Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi amacıyla atılacak adımları ele alacak, Ercan Havalimanı'nın yeni terminal ve pistinin açılışını gerçekleştireceğiz. Köklü tarihî ve kardeşlik bağlarına sahip olduğumuz Körfez ülkeleriyle son dönemde önemli mesafe kaydettiğimiz ilişkilerimizi inşallah daha da geliştireceğiz." ifadelerini kullandı.
3 GÜNDE 3 ÜLKE: TARİHLER BELLİ OLDU
Suudi Arabistan-Türkiye İş Forumu 17 Temmuz'da Cidde'de, Katar-Türkiye İş Forumu 18 Temmuz'da Doha'da, BAE-Türkiye İş Forumu da 19 Temmuz'da Abu Dabi'de gerçekleştirilecek.
"YENİ İHRACAT REKORLARININ AYAK SESLERİNİ DUYUYORUZ"
DEİK Başkanı Olpak, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede Başkan Erdoğan'ın Körfez turu kapsamında, iş dünyasıyla Körfez ülkelerine çıkarma yapacaklarını söyledi.
Büyük iş birliği fırsatları barındıran bölgede yapacakları iş forumları ve toplantılar için iş insanlarından çok yoğun ilgi olduğunu belirten Olpak, "Bu ilgi doğrultusunda, Cumhurbaşkanımızla birlikte üç günde üç ülkeye, DEİK olarak büyük gövdeli özel bir uçakla, 200'den fazla iş insanımızdan oluşan dev bir ticaret kervanıyla hareket ediyoruz. Çok verimli görüşmeler gerçekleştirmeyi beklediğimiz turda, müteahhitlik, konut, dijital teknolojiler, enerji, turizm, sağlık, gıda, tarım, ulaşım, finans gibi sektörlerde milyarlarca dolarlık iş birliği anlaşmalarının görüşülmesini bununla birlikte kısa vadede karşılıklı yatırımların da önemli ölçüde artacağını öngörüyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.
Olpak, bunun ilk adım olarak Ticaret Bakanı Ömer Bolat başkanlığında İstanbul'da yapılan toplantıda 16 anlaşma imzalandığına işaret ederek, "Hedeflediğimiz iş birlikleri, bölgedeki tüm ülkelerle karşılıklı ticaret hacimlerimizi de çok daha yükseğe taşıyacaktır. Önümüzdeki dönem için yeni ihracat rekorlarının ayak seslerini duyuyoruz." ifadesini kullandı.
"ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDE YATIRIM YAPMAK İSTİYORUZ"
Bu üç ülkeyle tarihsel, coğrafi ve kültürel anlamda geçmişten gelen güçlü bağlara dikkati çeken Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katar ile ilişkilerimiz hep iyiydi. Önce BAE, sonra Suudi Arabistan ile geçen yıldan bu yana aramızda tekrar olumlu şekilde değişen diyalog ve dostluk köprüsü ekonomik ilişkilerimize de hızla olumlu yansımaya başladı. Şimdi yeni bir dönemin kapılarını birlikte aralarken, ikili ekonomik ilişkilerin tekrar canlandığını, hatta eski günleri de geride bırakarak daha sıcak ve kuvvetli iş birlikleri oluştuğunu görüyoruz. Geçtiğimiz çarşamba günü Suudi Arabistan'ın Belediye, Kırsal İşler ve Konut Bakanı Sayın Majid Al Hogail ve Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat'ın tam gün katılımıyla DEİK'te Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu ve Yuvarlak Masa Toplantısı'nı, sektörel oturumları ve iş görüşmelerini gerçekleştirmiştik. Günün sonunda da 16 iş anlaşması imzalayarak çok verimli bir sonuç aldık. Üç ülkeyi kapsayan ziyaretimizde ise Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ekonomik ve ticari ilişkilerimizde yeni ortak hedeflere ulaşabilmek için çok daha kapsamlı adımlar atacağız."
Olpak, bu ziyaretler kapsamında DEİK olarak Suudi Arabistan'dan başlayarak Katar ve BAE'de karşı kanat kuruluşlarıyla birlikte üç önemli iş forumu düzenleyeceklerini belirterek, "Hızlı ve yoğun geçecek seyahatimizde 17 Temmuz'da Cidde, 18 Temmuz'da Doha ve 19 Temmuz'da Abu Dabi'de Türk iş dünyamızın önde gelen iş insanları ve şirketlerimizi, üç ülkenin zirvesindeki muhataplarıyla daha fazla ticaret, yatırım ve işbirliği için bir araya getireceğiz." dedi.
İş forumları vesilesiyle, bölge ülkeleriyle hem karşılıklı ticareti artırmayı, hem de ticaretin ötesinde ortak yatırım imkanlarını kapsamlı biçimde ele alacaklarını belirten Olpak, "Ayrıca karşılıklı yatırımları sadece kendi ülkelerimizde değil başta Afrika olmak üzere üçüncü ülkelerde de yapmayı arzu ediyoruz." diye konuştu.
"FIRSATLARI DEĞERLENDİRMEK İSTİYORUZ"
Olpak, bölgedeki ülkelerle gümrük ve vize gibi konularda sıkıntılar yaşandığını, fakat ilişkilerin, devlet başkanları arasındaki sıcak diyalog sonucunda yeniden pozitif bir zemine oturmasıyla bu sıkıntıların geride kaldığını belirtti. Şimdi hangi sektörlerde hangi projelerde iş birliği imkanları geliştirileceğine odaklanıldığını ifade eden Olpak, üç ülkeyle de pek çok sektörde yatırım ve ticaret olanakları olduğunu gördüklerini ve fırsatları değerlendirmek istediklerini bildirdi.
Körfez ekonomisinin zirvesindeki bu ülkelerin artık ekonomilerini çeşitlendirme ve sanayilerini de geliştirme vizyonuyla hareket ettiklerini aktaran Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk özel sektörü de güçlü sanayisi ve sektörel çeşitliliğiyle bu ülkelere örnek olabilecek ve tecrübelerini aktararak birlikte yol yürüyecek en iyi alternatifler içinde. Zaten müteahhitlik ve altyapı alanlarında yüksek kapasiteli büyük projeler olduğunu biliyoruz. Örneğin Suudi Arabistan'ın 2030 vizyon projelerinin toplamı 3,3 trilyon dolar ve Türkiye bu alanda uzun yıllardır bir dünya markası haline gelmiş durumda. Bunlara ilave olarak enerji ve özellikle yenilenebilir enerji, tarım, gıda, dijital teknolojiler, e-ticaret, fintek, finans, turizm, konut ve lojistik gibi birçok alanda iş birliği imkanlarının olacağını düşünüyoruz."
ÜÇ ÜLKEYLE DIŞ TİCARET HEDEFLERİ
Olpak, Suudi Arabistan'a 2022 yılı sonu itibarıyla 1,5 milyar dolarlık ihracat yaparken toplam dış ticaret hacminin 6 milyar dolara yaklaştığını belirtti. Olpak, amaçlarının bunu en kısa sürede dengeli bir şekilde önce 10 milyar dolara, ardından uzun vadede ise 30 milyar dolara çıkarmak olduğunu vurguladı.
Katar'a ise 2022 yılı sonu itibarıyla 1,5 milyar dolar ihracat yapıldığını ve toplam dış ticaret hacminin şu anda 2,2 milyar dolar düzeyinde olduğunu ifade eden Olpak, amaçlarının bunu da ilk etapta dengeli şekilde 5 milyar dolara çıkarmak olduğunu söyledi.
Olpak, BAE'ye ihracatın da 2022 yılında 5,3 milyar dolar ve dış ticaret hacminin 10 milyar dolar civarında olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Amacımız bunu da süratle daha üst seviyeye taşımak. Karşılıklı ticaret önemli ve potansiyel barındırmakla beraber, bu defa hedefimiz sadece bununla sınırlı değil. Karşılıklı yatırımlar, mevcut ve yeni projelerde ortaklıklar, satın almalar, devralmalar, üçüncü ülkelerde işbirliği, büyük hacimli konut projeleri gibi alanlarda nokta atışlı ön temaslarımızı yaptık. Hedefimiz odaklı görüşmelerde güzel ve büyük hacimli sonuçlar elde etmek ve elde edeceğimize inanıyoruz."