15 Temmuz’un “Kanadı kırık” yetimleri! Şehitlerimizin kızları o gece yaşananları A Haber'e anlattı

15 Temmuz darbe girişiminde asker kılığına girmiş FETÖ'cü hainlere karşı verdikleri amansız mücadelede vatan uğruna can veren şehitlerin emanetleri A Haber'e konuştu.

O gece vatana canını siper eden 251 şehit geride 378 yetim çocuk bıraktı. FETÖ'cü teröristler 13 çocuğun annesini 365'ininde babasını hayattan kopardı. O çocuklardan bir tanesi Şehit Muhammed Fazlı Demir'in kızı Buse Helen Demir, A Haber'e o gece yaşadıklarını anlattı.

"ÖYLE BİR BABAM VARDI Kİ…"

"Ben uyuyordum, bir çığlık koptuğunu hatırlıyorum, silik silik aslında… İyi ki de silik silik hatırlıyorum. Babamın sadece bir an suratının düştüğünü hatırlıyorum, telefonuna bir mesaj geldi ve mesaj üzerine çok fazla gerildiğini ve öfkeli olduğunu gördüm. Yola çıktı, darbe olduğunu söyledi. Kalabalıktık evde, Annemin iki kız kardeşi bizdeydi, hatta teyzem dedi ki, bu ülkede bunu yapabilecek bir pozisyon yok emin misin gerçekten dedi. Babam yola çıktı, ilk başka Kısıklı'ya doğru yöneldi. Şevki Yılmaz hocayı aradı, onun dediği söz üzerine Türk Telekom'a yöneldi. Oraya geldiğinde camı açıyor ve askerle münakaşaya giriyor. 'Biz sizin için üzülüyoruz. Hiç mi vicdanınız yok sizin' diyor ve şehadet parmağını kaldırıyor. O ara kafası camdan dışarıda 'Allah var Allah' diyor yukarıda. Bir bağırtı koptu diyor Güven abi, 'Ben vuruldum' dedi biri. Ben de 'hastaneye sürdüm' direkt diyor. 'Kapıyı açar açmaz baban kucağıma düştü' dedi. Bir öküz oturuyor vücuduna ve öküz gitmiyor. İnsanın içinde hep bir burukluk oluyor, zamanla geçmiyor ama alışıyorsun. Bazen korkularımı bir kenara bırakıp, hayal kurmaktan korkuyorum.

Babamın türküde söylediği bir söz var, 'olur mu böyle olur mu, kardeş kardeşi vurur mu' diyor… Oldu. Kardeşi, kardeşe vurdurdular…"

Yetim kalan çocuklardan bir tanesi de Şehit Mete Sertbaş'ın kızı Selin Sertbaş, onun da tek amacı babası gibi Vatana hizmet…

"BABAM GİBİ DEVLETE HİZMET ETMEK İSTİYORUM"

"Babamın yolundan ilerlemek istiyorum. Babama layık bir evlat ve onun gibi bir devlet adamı olabilmek için kaymakamlığı seçtim. 15 Temmuz günü babamla akşam yemeğimizi yedikten sonra babam evden çıktı zaten o da son çıkışıydı bir daha gelmedi… Türk Telekom binasını çevrelemişler, orada Yüzbaşı Teğmen vardı, babamda Yüzbaşı ile konuşmaya gitmiş. Çünkü mahallemizden Teyzeler, Amcalarda oradaymış onları evlerine yollamaya çalışmış babam orada. Sonrasında babam Yüzbaşı ile konuşurken, kendisini tanıtmış muhtar olduğunu söylemiş, 'askeri kışlanıza geri dönün' gibi sözler söylemiş ve babam arkasını döndüğünde Yüzbaşı onu vurmuş. 5 saat boyunca babamı orada tutmuşlar, hastaneye gitmesine ve ambulans çağrılmasına izin verilmemiş. Bu yüzden babam orada hayatını kaybediyor. Belki hastaneye yetişseydi ölmeyebilirdi."