NATO Zirvesi'nin kahramanı Türk cumhurbaşkanı! Dünya Başkan Erdoğan'ı konuşuyor: Vilnius'un mutlak galibi
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleşen NATO Zirvesi'ne Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye damga vurdu. Uluslararası ajanslar, yalnızca Türkiye'den bahsederken Yunan basınının manşetleri ise dikkat çekiciydi. 'NATO Zirvesi'nin kahramanı Türk cumhurbaşkanıdır' ve 'Vilnius: Erdoğan mutlak galip' şeklinde başlıklar atan Yunan basını, "Erdoğan hedefleri peşinde koşan bir usta" sözlerine de yer verdi.
11-12 Temmuz tarihlerinde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleşen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde Başkan Recep Tayyip Erdoğan, yoğun bir diplomasi trafiğine girdi.
Zirvenin ardından Erdoğan, özel uçak "TC-TUR" ile Ankara'ya geldi.
Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Ankara Valisi Vasip Şahin karşıladı.
Başkan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Ankara'ya geldi.
Başkan Erdoğan'ın yoğun diplomasi trafiği ise tüm dünya tarafından ilgiyle izlendi. İsveç'in NATO'ya üyelik süreci ve F-16'lar özellikle gündemin başındaydı.
Başkan Erdoğan'a ilgi gösteren ülkelerin başında ise Yunanistan geliyordu. Zirvenin ardından Yunan basını "Erdoğan, Vilnius'un mutlak galibi. Peki Yunanistan için sırada ne var?" başlıklı bir haber yayımladı.
Erdoğan'ın en doğru hamlelerini analiz eden Yunan gazetesi Başkan Erdoğan'ın özellikle ABD lideri Joe Biden ile yapmış olduğu görüşmenin çok büyük önem taşıdığını ifade etti.
Bunun yanı sıra haberde İsveç'in aylardır beklediği güzel haberin de Erdoğan sayesinde verildiğine dikkat çekildi.
Yunanistan'a göre bir diğer önemli gündem maddesi F-16'lar. Her ne kadar bunun Yunanistan için bir tehdit olduğu iddia edilse de aynı zamanda Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in de gerekli yerlerden gerekli yardımı aldığından bahsedildi.
Erdoğan'ın hamlelerinin Yunanistan için ne anlama gelebileceğini düşünen Yunan gazetesi, "Yaşananların Yunanistan'a etkisinin basit bir dalgalanma mı yoksa tsunami mi olduğunu hep birlikte göreceğiz" dedi.
Bir başka Yunan gazetesi olan Ta Nea da 'NATO Zirvesi'nin kahramanı Türk cumhurbaşkanıdır' başlıklı bir haber yayımladı.
Erdoğan'ın hedeflerinin peşinde koşan bir usta olduğuna dikkat çeken gazete, Erdoğan'ın 'Türkiye jeopolitik ve kültürel olarak Batı'dan uzaklaşıp yozlaşacak' iddialarını yıktığını ifade etti.
Gazetenin bir diğer dikkat çektiği nokta ise Erdoğan'ın sonbaharda Yunanistan'a yapacağı ziyaret. Nitekim Başkan Erdoğan'ın Yunanistan Yüksek İşbirliği Konseyi toplantısına iştirak edeceği ifade ediliyor.
Öte yandan İsveç'in Türkiye'nin şartlarını yerine getiremeye çalıştığından bahseden gazete, "İsveç şimdiden anayasasını ve mevzuatını değiştirdi. PKK ve terörle mücadele iş birliğini önemli ölçüde genişletti ve Türkiye'ye silah ihracatına yeniden başladı" dedi.
"Hatta ve hatta İsveç terörle mücadele bir yol haritası kurmayı kabul etti" diyen Ta Nea "Erdoğan aynı zamanda Türk halkının Avrupa Birliği'ne (AB) vizesiz ziyaretini sağlamaya oldukça kararlı" dedi.
Zirve sonrasında açıklama yapan Erdoğan, İsveç'in NATO üyelik süreci ile ilgili yaptığımız ortak açıklamayla İsveç'in üyelik süreciyle ilgili önümüzdeki dönemde atılacak adımları tespit ettik. Buna göre Üçlü Daimi Ortak Mekanizma'nın yanı sıra İsveç'le Bakan düzeyinde kurulmasına karar verilen İkili Güvenlik Mekanizmasıyla terörle mücadelede iş birliğini artıracağız. İsveç, tüm terör örgütleriyle mücadele başta olmak üzere Üçlü Muhtıra'da kayıtlı hususların uygulanmasını içeren bir yol haritası sunacak.
Ayrıca İsveç, ülkemizin Avrupa Birliği üyelik sürecine, ekonomimiz açısından kritik önemi haiz Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesine ve vize serbestisine birlik üyesi sıfatıyla aktif destek verecek. Türkiye'ye uygulanan özellikle savunma sanayi alanındaki kısıtlamaların kaldırılması noktasında İsveç, üzerine düşeni yapmayı sürdürecek. Bu temel üzerinde yapılacak mütalaalara göre biz de İsveç'in katılımıyla ilgili sürecin bir sonraki safhasına geçeceğiz" sözlerine yer verdi.
Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan alçakça saldırı sonrasında, İsveç hükümetinin saldırıyı tasvip etmediklerine dair beyanlarını not ettiklerini belirterek, "Dünya genelindeki 2 milyar Müslüman'ı öfkelendiren ve rencide eden nefret suçlarına müsaade edilmemelidir" diye konuştu.
Cenevre BM İnsan Hakları Konseyi'nin bugün, Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemini "dini nefret suçu" olarak tanımlayıp kınadığını dile getiren Başkan Erdoğan, söz konusu karardan memnuniyet duyduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konsey üyeleri içinde bu tasarıya ret oyu veren ülkelere, özgürlük ve insan hakları anlayışlarını gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz. İnsanların kutsallarına saldırmak fikir hürriyeti değil, barbarlıktır, ilkelliktir, bir nevi terör eylemidir. Sadece İsveç'in değil, İslam düşmanlığının yükseldiği diğer ülkelerin de bu konuda kararlı tedbirler alması gerekiyor. Bu beklentimizi görüşmelerimizde dile getirdik."
Başkan Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliği sürecindeki takviminin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Şu anda tabii bir yol haritası mevcut ve İsveç makamları pazartesi akşamı yaptığımız görüşme çerçevesinde bu yol haritasını bize sunacaklar. Bu yol haritasını bize sunduktan sonra biz de bunu TBMM Başkanlığına sunacağız. Çünkü bir draft pazartesi akşamı ortaya çıktı ve bu 7 maddelik draft bizler Meclisimize göndermek suretiyle açıldığı zaman, süratle Meclis Başkanımızın inanıyorum ki uluslararası sözleşmelerde öne çıkaracağı sözleşme bu olacaktır. Tabii ki onay makamı birinci derecede Meclis'tir. Meclis'ten geçtikten sonra da benim onayıma gelir ve bunları da bizler yakın takipte takip edeceğiz. Bir an önce bu sürecin bitmesini de istiyoruz, isteyeceğiz."
Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile ikili görüşmesine ve görüşmede F-16 konusuna değinilip değinilmediğine ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"Sayın Başkan'ın özellikle bizlere ifade ettiği konu, onlarda da Kongrenin bağlayıcı olduğunu söylüyorlar. Kendisi elinden gelen her şeyi yapacağını bizlere söyledi, 'Takipçisi olacağım ve umutluyum' dedi. Ama aynen işte bizde de nasıl Parlamentodan geçmesi gerekiyorsa orada da Kongreden geçmesinin gerektiğini ve zaman zaman Demokratlardan bazen Cumhuriyetçilerden engel çıktığını ifade ettiler. Fakat gerek Sayın Başkan gerek Dışişleri Bakanı bu konuyla ilgili takipçisi olacağını bizlere söylediler. Temennimiz odur ki bu süreç içerisinde olumlu bir neticeyi alırız. Ben de her zamankinden daha umutluyum."
Erdoğan, bir gazetecinin, "NATO'da İsveç'e onay verdiniz. Bu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımı için de bir yolculuğun başlangıcı mıdır?" sorusu üzerine, "Ben ağzın bal yesin diyeyim. Temennim odur ki aynen senin umutlandığın gibi biz de umutlanalım" ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin F16 alımı konusunda, ABD kongresinin "Yunanistan gibi komşu ülkelere karşı saldırgan tavırların olmaması" şartını koyduğunun hatırlatılması ve Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecinde insan hakları, hukuk ve demokrasi alanında yeni reformların yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, "Görüyorum ki, birinci derecede Türkiye'yi tanımıyorsunuz. Yani Türkiye'nin demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda bir sıkıntısı yok. Dünyada yüzde 90'a yakın bir katılımla seçim yapıldığını hangi ülkede gördünüz, kaç tane ülke var? Herhalde parmak sayılarını bulmaz ama bizim bu son seçim yüzde 88 katılımla neticelendi ve ben oradan seçildim" diye konuştu.
Türkiye'nin hak ve özgürlükler konusunda hiçbir eksiğinin bulunmadığının altını çizen Erdoğan, "Terör örgütü istediği gibi her yerde kendine göre ne yazık ki istediklerini yapıyor, istedikleri gibi at koşturuyor. Ama bunlara karşı da tabii herhalde devlet, devlet olmanın gereğini yapacaktır" dedi.
Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşme yaptıklarını aktararak şöyle devam etti:
"Bizim düşman kazanmak gibi bir derdimiz yok. Erdoğan'ın hedefi düşmanları artırmak değil, dostları artırmaktır. Bizim hedefimiz budur ve bugüne kadar da biz hep bunu yaptık. Bugünkü görüşmemizde de bu dostluğumuzu nasıl daha fazla perçinleyeceğiz, nasıl bu dostluğumuzu daha da güçlendireceğiz, onun görüşmelerini yaptık. Bugünkü görüşme adeta bunun temellerinin yeniden atıldığı bir görüşme oldu. Asla F16'ların bu istikamette kullanılması diye bir şey söz konusu olamaz, bugüne kadar olmadığı gibi."
Türkiye, İsveç ve NATO'nun üçlü görüşmesinin ardından uluslararası medyada yer alan "Türkiye'nin istediklerini elde ettiği" yorumlarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu yorumlar gayet güzel ama biz tabii bunu uygulamada görmek istiyoruz. Uygulamada bunun neticelerini alırsak onu zaten Türkiye medyasıyla da dünya medyasıyla da paylaşırız. Temennim odur ki bu beklentileri biz de yaşayalım, görelim. Çünkü dünya artık hele hele siyasiler için de menfaatlerin üzerine kurulu. Ne kadar menfaat elde ederlerse o kadar kendilerini başarılı kabul ederler. Biz de tabii attığımız adımları hep buna göre atıyoruz. Halkımın menfaatini ne kadar artırabilirsek kendimizi o kadar başarılı addederiz."