CHP’de kılıçlar kılıflara girmiyor! Kemal Kılıçdaroğlu koltuk için il başkanlarından imzaları topladı… İmamoğlu’dan bir ‘değişim’ çıkışı daha…
CHP'de koltuk kavgası bir başka boyut kazandı. 28 Mayıs hezimetinin ardından koltuktan kalkmayacağının sinyalini veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Mücadeleye devam edeceğim." demişti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "değişim" çıkışı sonrası parti içi dengeler sarsılırken, Genel Merkez tarafından 'Genel Başkan'ın yanındayız' konulu deklarasyonun imzalanması istendi ancak bazı il başkanları buna karşı çıktı. Yaşananlarına ardından zoraki ikna edilen il başkanları Kılıçdaroğlu için imza vererek, "Değişim, albenisi olan sihirli bir sözcüktür. Ancak kalıcı bir değişimi, dönüşümü sağlayacak olan kişilerden ziyade fikirler ve ilkelerdir. Kişi bazlı kurtarıcı söyleminden kaynaklanan yapısal ve işleyişsel eksikleri içermeyen değişim taleplerinin sağlıklı bir sonuç doğurmayacağı ortadadır." ifadeleriyle Ekrem İmamoğlu hedef alındı. İl başkanlarının imza kararı ile eş zamanlı olarak Ekrem İmamoğlu bir kez daha 'değişim' çıkışı yaptı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta gerçekleştirilen seçimlerde 8'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na 2.5 milyona yakın oy fark attı.
MİLLET İTTFAKI'NDA İÇ KARIŞIKLIK
Seçim hezimetinin ardından kongreye hazırlanan İYİ Parti'de, parti içi karmaşıklığın yanında 'Millet İttifakı'na devam edilecek mi yoksa sonlandırılacak mı' tartışması da sürüyor.
CHP yandaşı İsmail Saymaz, geride kalan gün yaptığı açıklamada kongre sürecine dair kulis bilgilerini paylaştı. Saymaz, Akşener'in kongrede yapacağı konuşmada Millet İttifakı'ndan ayrılışını ilan edeceğini söyledi.
CHP KARIŞTI
Seçimlerin ardından muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi'nde Kemal Kılıçdaroğlu'na tepkiler yükseldi. Kılıçdaroğlu istifaya çağrılırken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Grup Başkanı Özgür Özel ve son olarak da İzmir Büyükşehir Belediye Başmkanı Tunç Soyer 'değişim' çıkışı yaptı.
Özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu "Topyekün değişim" mesajı vererek "Genel Başkan da değişmeli" ifadeleriyle Kılıçdaroğlu'nun koltuğunda gözü olduğunu açık açık ilan etti.
12 seçim kaybetmesine rağmen koltuktan kalkmayan Kılıçdaroğlu ise "Buradayım. Mücadeleye devam edeceğim" çıkışını yarapak örgütleri kendisine bağlayarak koltuğunu sağlama almaya çalıştı.
"GEREKİRSE 16'LI MASA KURACAĞIM"
Dün de partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiçbir Cumhuriyet Halk Partilinin umutsuzluğa kapılma hakkı da yoktur yetkisi de yoktur. Hiçbirimiz umutsuzluğa kapılmayacağız. En zor koşullardaki ülkeyi aydınlığa çıkartmak bizim görevimizdir. Tarihin bize yüklediği bir görevdir. Açık ve net söylüyorum, değil altılı masa Türkiye'nin aydınlığa çıkması için gerekirse on altılı masa kuracağım. Yeter ki Türkiye'yi aydınlığa çıkartalım." diye konuştu.
CHP'DE İL BAŞKANLARI KRİZİ: ÖNCE KARŞI ÇIKIŞ SONRA İMZA VERDİLER!
CHP'de 'değişim' kavgası sürerken dün de il başkanları krizi yaşandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 81 il başkanı ile bir araya geldi. Görüşme sürerken 24 İl başkanının istifa ettiği iddiası gündeme geldi ancak daha sonra meselenin 'imza krizi' olduğu öne sürüldü.
ZORLA İMZA İSTEDİLER İL BAŞKANLARI KARŞI ÇIKTI
İddiaya göre Genel Merkez tarafından 'Genel Başkan'ın yanındayız' konulu deklarasyonun imzalanması istendi ancak bazı il başkanlarının buna karşı çıktı.
CHP yandaşı Özlem Gürses de yaptığı açıklamada "CHP İl Başkanları toplantısında Genel Merkez tarafından, il başkanlarının imzalarıyla yayımlanacak 'Genel Merkez yola devam ediyor, Genel Başkanımıza güvenimiz tam' konulu bir metin duyurulması istenmiş. Bazı il başkanları bu metne imza atmaya ve yayımlanmasına karşı çıkmış..." ifadeleriyle krizi doğruladı.
KAFTANCIOĞLU: KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ
Toplantının ardından bir paylaşım yapan CHP'nin yasaklı İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise "Bugün Genel Başkanımızla birlikte illerimize dair oluşturduğumuz raporları değerlendirdiğimiz verimli, kapsamlı ve oldukça uzun bir toplantı gerçekleştirdik. Ortak basın bildirimizi yarın kamuoyuyla paylaşacağız." ifadelerini kullandı.
İKNA EDİLDİLER! İMZAYI ATTILAR
İmza vermeyen il başkanları daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu lehine açıklama yaptı.
EKREM İMAMOĞLU HEDEF ALINDI
Yapılan açıklamada Ekrem İmamoğlu hedef alınarak "Değişim, albenisi olan sihirli bir sözcüktür. Ancak kalıcı bir değişimi, dönüşümü sağlayacak olan kişilerden ziyade fikirler ve ilkelerdir. Kişi bazlı kurtarıcı söyleminden kaynaklanan yapısal ve işleyişsel eksikleri içermeyen değişim taleplerinin sağlıklı bir sonuç doğurmayacağı ortadadır." ifadelerine yer verildi.
Açıklama şu şekilde;
"CHP il başkanları olarak seçimi takip eden süreçte her bir ilimizde değerlendirme toplantıları gerçekleştirdik. Seçim sonuçlarını doğru yorumlayabilmek, dersler çıkarabilmek, önümüzdeki sürece daha güçlü girebilmek için konuşmak yerine bizlere oy versin, vermesin vatandaşlarımızı dinlemeyi tercih ettik ve devanubda 21 Haziran Çarşamba günü genel merkezimizde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdarğlu ile birlikte kapsamlı verimli toplantı yaptık.
"Düyun-u Umumiye Kabinesinin memleketi Uluslararası tefecilere teslim ettiği bir dönemde bizler sessizce çalışmalarımızı yürütürken bir yandan da kamuoyundaki eleştirileri ve talepleri dikkatlice takip ettik.
Değişim, albenisi olan sihirli bir sözcüktür. Ancak kalıcı bir değişimi, dönüşümü sağlayacak olan kişilerden ziyade fikirler ve ilkelerdir. Kişi bazlı kurtarıcı söyleminden kaynaklanan yapısal ve işleyişsel eksikleri içermeyen değişim taleplerinin sağlıklı bir sonuç doğurmayacağı ortadadır.
"GENEL BAŞKANIMIZI İTİBARSIZLAŞTIRMAYA YÖNELİK YAKLAŞIMLARI TASVİP ETMEDİĞİMİZİN DE BİLİNMESİNİ İSTERİZ"
Partimizde Genel Başkanımız dahil hiçbirimiz eleştiriden muaf değiliz. Yapıcı eksiklerimizi gösteren eleştirilerin başımızın üzerinde yeri vardır, kabulümüzdür. Nitekim toplantımızda bizler il başkanı olarak düşüncelerimizi eleştirilerimizi özgürce dile getirdik. Bununla birlikte seçim süreci boyunca hepimizden daha çok çalıştığının bizzat tanığı olduğumuz Genel Başkanımızı itibarsızlaştırmaya yönelik yaklaşımları tasvip etmediğimizin de bilinmesini isteriz.
CHP yüz yıllık bir ulu çınardır, genel başkanından il başkanına sorumlu bütün mevkilerdeki yöneticilerini örgütlerinin seçtiği köklü bir partidir.
Biz il başkanları olarak değişimden yana mıyız? Elbette. Değişim konusunda "Örgüt bu konuda ne düşünüyor acaba?" diye soran olmasa da biliyoruz ki partimizin tarihsel yolculuğunu Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına taşıyacak kadrolar Cumhuriyet Halk Partisi'nde vardır ve davaları için harekete geçmeye hazırdır. Bu bakış açısıyla, kişi merkezli değil, ilke ve program merkezli bir anlayışla yürüteceğimiz kuruoltay sürecini fiili olarak başlatmış bulunuyoruz.
Yerel seçimler öncesi CHP il başkanları ve örgütü olarak her aşamada kendimizi sorgulayacak, eksikliklerimizi tamamlayacak, demokratik bir parti tüzüğünü hayata geçirecek ve kurultayımızı da tamamlayacak kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün "Kimsesizlerin kimsesi" diyerek tariflediği Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız. Bu sayede daha da güçlenecek, topluma umut olacak ve hep birlikte başaracağız."
İMAMOĞLU'NDAN EŞ ZAMANLI BİR ÇIKIŞ DAHA
İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tablo devam ederse önümüzdeki yerel seçimlerde de başarılı şansı kalmaz. Dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşayamaz. Muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar iktidarların merhametine terk edilir. Toplum bizden esaslı bir değişim bekliyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 81 il Başkanının açıklaması ile eş zamanlı olarka bir açıklama yaptı. "İstanbul'a Hizmette 4. Yıl" isimli programda konuşan Ekrem İmamoğlu, CHP'nin göstereceği kararlı değişim iradesiyle toplumun umudunun yeniden harekete geçirileceğini öne sürerek yerel seçimlerde başarılı olmanın 'köklü değişime' bağlı olduğunu savundu. İmamoğlu İl başkanlarının metnini ise 4 il başkanının yazdığını savundu.
"4 İL BAŞKANI HAZIRLADI"
İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun 16'lı masa kuracağım dediği toplantıyı işaret ederek, "Salı günü yapılan grup toplantısı, benim beklentilerimi karşılamadı." ifadelerini kullandı. İmamoğlu il başkanlarının açıklamasını, sadece 4 il başkanının hazırladığını söyledi.
"PARTİ İÇİ DEMOKRASİ VAZGEÇİLMEZ PRENSİBİMİZ OLMALI"
Seçimlerde alınan başarısız sonucu değerlendiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Muhalefet bileşenleri olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik. Vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. İktidar değiştirecek bir güven ve umut oluşturmadık. Bugün içinde olduğumuz tablo sadece bir seçim yenilgisi tablosu değildir. Çaresizlik ve ümitsizlik Türkiye'yi, giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklüyor. Dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşayamaz. Toplum bizden esaslı bir değişim bekliyor. Bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentisini karşılayabiliriz ne de bulunduğumuz mevzileri koruyabiliriz. Daha da kötüsü, uzunca bir süre toplumsal muhalefetin değişim arzusunu ve umudunu kolay kolay yeniden harekete geçiremeyiz. Bu tablo devam ederse önümüzdeki yerel seçimlerde de başarılı şansı kalmaz. Türkiye muhalefetini buradan çıkarmak, CHP'nin göstereceği kararlı değişim iradesine bağlıdır. Bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etmemiz en acil ve en hayati ihtiyaçtır. Sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmek yetmez. İdeolojik politik hattımızı sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle, toplumun bugünkü özgürlük, adalet ve eşitlik talepleriyle ve zamanın ihtiyaçlarıyla güncellemeliyiz. CHP'yi topluma açarak örgütümüzü gençleştirmeliyiz. Parti içi demokrasi vazgeçilmez prensibimiz olmalı" dedi.
İTTİFA RESTİ: DEĞİŞİM İLE YENİ İTTİFAK OLUR...
İmamoğlu konuşmasının devamında, "Değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafe açılıyor. Muhalefette yaşanacak yenilenme yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da anahtarıdır. Toplum muhalefetin genelinden bir yenilenme ve dönüşüm beklemektedir. Yeni ittifakların toplumda güven tazelemesi ve iktidar umudunu diri ve enerjik tutması bir zarurettir. Değişemeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet iktidarı da değiştiremez. Ülkeye demokrasiyi getirebilmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz. Tarih geçen yüzyılda CHP'ye Türkiye'nin modern ve güçlü bir devlet olmasına öncülük etme rolü yüklemişti. Zaman şimdi bize toplum eliyle daha güçlü bir demokrasi inşa etme sorumluluğu yüklüyor. Bu görevden kaçamayız, kaçmayacağız" ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İmamoğlu sürekli gündeme gelen CHP Genel Başkanlığı için aday olup olmayacağı sorusuna, "CHP genel başkanlığına aday olmak gibi kavram asla konuşulmadı, geçmedi. Bu sürece dair yaptığım sohbetlerde kendime bir makam biçmedim. Benim şu an da sunduğum yöntemin içinde bir adaylık ilanı yok. Tatmin olduğum bir zaman dilimi henüz yaşamadım" şeklinde yanıt verdi.
KILIÇDAROĞLU'NA GÖNDERME: KAYBETME DENEYİMİM YOK
Bir basın mensubunun, "Sizden bu genel başkan değişmeli ifadesini duymuyoruz. Değişim talebinize genel başkanlık dahil mi? Siz bir siyasi partinin genel başkanı olsanız kaç genel seçim kaybettiğinizde bırakırsınız?" şeklindeki sorusuna ise İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun seçim kayıplara gönderme yaparak yanıt verdi.
İmamoğlu şunları söyledi;
"Ben değişmle ilgili fikrim farklı. Değişimin makul bir biçimde kavgasız, gürültüsüz, sancısız olabileceğine olan bir inancım var. Bu benim aile kültürümden geliyor. Karadenizli ailelerde de değişim biraz sancılıdır. Kolay kolay makam, mevki ya da bir mülk, sahiplik devredilmez ama Allah nasip etti benim babam 21 yaşında işi devretti. Ben sorumluluğu genç yaşta yaşadım gördüm. Konumlanmayı ve konumlandırmayı marifetli bir şekilde başaracak bir kişiliğe sahibim. Bu bağlamda benim hala idealim ve hayalim Sayın Genel Başkanımızın hem partiyle ilgili değişimin, hem kurultaydaki gerekiyorsa makamdaki değişimlerin sancısız bir şekilde yürütülebileceğini ispat etmesidir. Bahsettiğiniz sancılı değişimlerin yerine sancısız değişimler partide muvaffakiyet elde ederse işte o gün itibariyle biz kazanan bir parti kazanan bir muhalefet olma yolunda emin adımlarla ilerleriz. Biraz iğneli bir soru olsa da, kişisel seçimlerim itibariyle kaybetme deneyimim olmadığı için sorunuza cevap veremeyeceğim"
İmamoğlu, "Sizin bu değişim arayışınızda İYİ Parti ve Yeşil Sol Parti ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?" sorusuna, "Ben İYİ Parti'yi çok önemsiyorum çünkü 2019 seçimleri Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti İttifakıyla İstanbul'da kazanılmıştır. Karşımızda da AK Parti ve MHP ittifakı vardı ama ittifakın inşası tarifimden sadece İYİ Parti değil elbette muhalefetin unsurlarını tarifliyorum. Bu siyasi partiler ya da toplumsal ittifaklar da bu işin içine eklenebilir. Muhalefetin inşasından kastım şu. Eğer bugün ittifakın mevcut unsurları 2019'da ya da 2023 seçimindeki mevcut unsurları ittifaka dair olumsuz tarifler yapıyorlarsa, olumsuz bir takım tanımlamalar yapıyorlarsa işte tam da bu bizim sorumluluğumuz. Çünkü biz ittifakı domine eden ve liderlik eden bir partiyken bugün bu ittifak unsurlarının bu ittifak sürecinden çekilmelerini anlamak, kavramak varsa bir sorun çözmek, süreci bile değişim sürecinin bir parçasıdır. Ben bunu önemsediğim için başından beri bunu dile getiriyorum. Bizim şu anda partimiz olarak ortaya koyduğumuz iki husus var. Bir tanesi MYK değişimi ikincisi de kurultay takvimi. Bu asla benim değişimle ilgili tariflediğim sürecin yüzde 5'i bile değil, 3'ü bile değil. Bu bağlamda şu andaki muhalefet bileşenlerinin her birisinin mevcut durumunu çok üst seviyede önemsiyorum. Bunu İstanbul ve Türkiye odağında takip ediyorum. Şu anda kendi yorumlarını ya da kurultaylarında yapacakları açıklamalara dair yorum yapmam mümkün değil, hadsizlik olur. Sonrasında da hem değişim sürecine dair tutumumla birlikte hem İstanbul hem Türkiye'nin bütün yerel seçim sürecine sunabilecekleri katkılar prensibiyle takip etmeye ve diyalog oluşturulması yönünde de partimi zorlamaya devam edeceğim" dedi.
"PARTİYİ TERK ETMEK GİBİ BİR DURUMUM SÖZ KONUSU DEĞİL"
İmamoğlu, "CHP'de bahsettiğiniz değişim yaşanmazsa ne yapacaksınız?" sorusunu, "Partimin bana verdiği görevi yapamamış olsam, başarısız olsam, bir seçimi kaybetmiş olsam bu dediğinizi yaparım. Ben seçim kaybetmedim, partimin bana verdiği görevi kötü yapmadım, hatta genel başkana olan sorumluluklarım konusunda kötü bir görev yapma deneyimi yaşatmadım. Ya da aynı şekilde İBB bünyesinde kamu malına zarar vermedim. Bu kadar büyük bir mekanizmayı yönetirken elbette hatalarımız olabilir ama hiçbir zaman yüz kızartıcı bir sürecin içerisinde olmadım. Bunları yapmayan bir kişi olarak benim partiyi terk etmek gibi bir durumum söz konusu değil, bunu yapanlar varsa onlar düşünsün benim öyle bir derdim yok" şeklinde yanıtladı.
"SEÇİM KAYBETTİKTEN SONRA GÖREV BIRAKILMALI MI?"
İmamoğlu'nun kendisine yöneltilen, "Bir parti lideri seçimi kaybedince görevi bırakması gerekiyor mu? Şu andaki CHP lideri ile seçimi kazanmak mümkün mü?" sorusuna da, "Seçim kaybettikten sonra görev bırakılmalı mı? Aslında bu da değişim mottosunun içindeki önemli şeylerden biri. Demokratik bir toplum arzunuz var ise, net bir süreç tariflemek zorundayız. Düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Mülk edinme gibi bir şeye kayıyor. Bu da değişim gerektiren bir husustur. Mesele kişi değil, geleceğe dair tarife muhtacız" diyerek net bir cevap vermekten kaçındığı görüldü.