PKK elebaşı Murat Karayılan yine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na övgüler dizdi! 28 Mayıs üzerinden bölücülük peşinde koştu: Alevilik ve Kürtlük...
Koalisyon masasının ortak adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açıkça destek veren ve seçim süreci boyunca sürekli açıklamalar yapan PKK'nın elebaşılarından Murat Karayılan, 28 Mayıs hezimetinin ardından konuştu. Kılıçdaroğşu'na övgüler yağdırmaya devam eden Karayılan, seçimin kaybedilmesinin nedenini ise Kılıçdaroğlu'nun "Alevi" olmasına bağladı.
Terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın desteğini alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 28 Mayıs'ta fark yedi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan %52.18 oy alırken Kılıçdaroğlu %47.82 oranında oy aldı.
Seçim yenilgisinin ardından Kılıçdaroğlu'nun istifası beklenirken "Mücadeleye devam edeceğim. Buradayım" mesajıyla koltuktan kalmayacağının sinyalini verdi. Kılıçdaroğlu faturayı da MYK'ya kesti.
PKK ELEBAŞI MURAT KARAYILAN YİNE İNİNDEN SESLENDİ
Seçim sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu'na açık destek veren terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan seçim sonuçlarına ilişkin açıklamalar yaptı.
Saklandığı ininde terör örgütü PKK'nın ajansına konuşan Karayılan seçimi kaybetmesine rağmen Kemal Kılıçdaroğlu'na övgülerini sürdürdü. Kılıçdaroğlu'nun "Alevi" kimliği sebebiyle seçilemediğini savunan Karayılan fitne yaymak için zehirli bir dil kullandı.
BÖLÜCÜ DİLİYLE ZEHİR SAÇTI: ALEVİ VE KÜRT ÇIKIŞI!
Başkan Erdoğan'ın tekrar seçilmesinden rahatsız olan ve bunu sorgulayan Karayılan, "Bence artık gerçekleri açık bir biçimde dile getirmek gerekiyor. Bana göre artık 'kral çıplak' demenin zamanı gelmiştir. Erdoğan'ın karşısındaki rakibi bir Kürt'tü ve bir Alevi'ydi. Bunun için oy verilmedi. Açık ki, Türkiye Cumhuriyeti sisteminin biçimlendirdiği sosyoloji, bir Alevi Kürt'ün cumhurbaşkanı olmasına yol vermiyor. Doğru; belki devlet içerisinde de birileri değişim olmasını istemiş olabilir ama burada devletin o kadar gücünün kullanılması bir plan ve projenin sonucudur. AKP-MHP-Ergenekon'un öncülüğündeki bu cumhuriyet sistemi bir sosyoloji yaratmıştır. Bu sosyoloji Sünni ve ırkçı bir sosyolojidir. Türk-İslam sentezine dayalı dinci-ırkçı eğilimi yoğurmuşlardır. Esas önemli nokta burasıdır." ifadeleriyle fitne çıkaracak söylemlerde bulundu.
Başkan Erdoğan'ı hedef alarak ekonomi üzerinden algı yapan Karayılan, "Ancak buna rağmen tercih edildi. Niye? Çünkü yalana dayalı bir propaganda ile çalıştılar." dedi. Terörle mücadeledeki kararlılıktan rahatsız olan teröristbaşı, "Erdoğan bir yandan resmi propaganda yürüttü ama çoğunlukla sanki bizimle seçimdeymiş gibi bizi gündemleştirdi; ırkçı-milliyetçi duyguları şahlandırmak istedi. Bu temelde propaganda yaptı. Ve bir de 'inanıyorum ki halkımız değerlerine bağlı olmayan birisini cumhurbaşkanı yapmaz' gibi şeyleri hep imalı bir biçimde söyledi. Bir yandan böyle çalıştılar. Farklı bir kulvarda ise esas darbeyi vuran çalışmayı örgütlediler. Tarikat ve cemaat yoluyla en yoğun çalışmayı yürüttüler. Bunlar ne yaptılar? Türkiye'nin her yanına fiskosla 'devlet ve din elden gidiyor; aç kalalım ama dinimiz elden gitmesin' dediler. Bu biçimde kitleler oylarını Erdoğan'a yönlerdi ve Kılıçdaroğlu'na oy vermedi." iddiasında bulundu.
TERÖRİSTBAŞI MURAT KARAYILAN, KILIÇDAROĞLU'NA ÖVGÜLER YAĞDIRDI
Kılıçdaroğlu'na övgüler sıralayan Karayılan, "Kılıçdaroğlu göründüğü kadarıyla dürüst bir insan. Yıllarca devlete hizmet etmiş birisi. Ömrünü buna vermiş. Hiç rüşvet, yani haram yememiş. Bir çalışma yürüttü. Aslında diyalogları ile birçok kesimi bir araya da getirmeyi başardı. Bu konuda kişiliği hakkında denilecek bir şey yok. Ama kimliği reddedilmiştir. Bu bir gerçektir." dedi.
Bölücü ve ayrıştırıcı söylemlerini algılara oynayarak yansıtmaya çalışan Karayılan fitne ateşini şu sözlerle körüklemeye çalıştı;
"Bakın; belki gençler bilmez ama yetişkinler bilir. Eskiden Adalet Partisi'nde Kamuran İnan isimli birisi vardı. Sürekli Demirel'le olan, Adalet Partisi'nin önde gelen isimlerinden birisiydi. Bitlisli, tanınan bir aileden gelen bir kişiydi. Devletle birlikte olan bir çevreydi. Kürt'tüler ama "biz Kürt'üz" demiyorlardı.
"KILIÇDAROĞLU KÜRTLÜK VURGUSU YAPMALIYDI"
Aslında Kılıçdaroğlu da "Aleviyim" dedi ama Kürt olduğunu söylemedi. Ancak herkes Dersimli bir Kürt olduğunu biliyordu. Kamuran İnan, 7-8 dil bilen birisiydi. İhtisası diplomasi üzerineydi. Demirel hükümetleri her kurulduğunda o da bakanlar kurulunda yer alırdı. Ama beklentisi olan dış işleri bakanlığı değil de enerji bakanı, vb. farklı bakanlıklara veriliyordu. Özcesi Süleyman Demirel zamanında ne kadar hükümet kurulmuşsa o hep bakandı ama hiçbir zaman dış işleri bakanı olmadı. Onun beklentisi ise dış işleri bakanı olma yönündeydi. Çünkü uzmanlığı o alandaydı. Sonuç itibarıyla ölmeden önce Kamuran İnan şöyle söyledi: "Türkiye anayasasında yazılmamış bir yasa vardır. O da bir Kürt'ün dış işleri bakanı olamayacağı yasasıdır. Nokta!" Eğer bir Kürt dışişleri bakanı olamıyorsa, o zaman bir Kürt cumhurbaşkanı da olamaz."
ABD'de Obama'nın siyahi olmasına rağmen seçildiğini söyleyen Karayılan, "Eğer ki Türkiye'de Kılıçdaroğlu seçilseydi, bu Türkiye'de devrim niteliğinde bir gelişme olurdu. Fakat Türkiye'de bir proje olarak oluşturulan sosyoloji yol vermediği için kaybetmiştir. Kaybetmesinin esas nedeni budur." iddiasında bulundu .
Kimlik ve mezhep söylemiyle bölücülüğü körükleyen Murat Karayılan, Kılıçdaroğlu'nun ikinci tur öncesi büründüğü milliyetçi rolünü de eleştirdi.
PKK elebaşı Karayılan; "Mesela ikinci turda muhalefet AKP'nin propagandalarına bakarak söylemlerini değiştirdi. Baktılar ki AKP sanki milliyetçilik ve ırkçılık üzerinden sonuç alacak, onlar da AKP'nin dilini kullanmaya başladılar. Yani onlar da bizlere, Kürtlere karşı konuştular ve bu biçimde AKP'nin tuzağına, yani onların propagandasının yörüngesine girerek yenildiler." dedi.
CHP'nin PKK ile ilişkilendirilmesinin ardından söylem değiştirdiğini ve bunun yanlış olduğunu savunan Karayılan, "CHP, söylem değiştirdi. Halbuki böyle yapacağına, çözüm, demokrasi, barış, ekonomi vb. politikasında ısrar etseydi ikinci turda daha fazla oy alabilirlerdi. Kısacası böylesi yanlışlar da yaptılar. Belirttiğim gibi daha farklı yanlışları da vardı ama esas olanlar onlar değildi. Esas olan kimlikti ve sistemin yarattığı sosyolojiydi; onlar yol vermedi, reddettiler. Bu nedenle artık görev almaması gereken bir kişiye oy tahvil edildi ve Kılıçdaroğlu'nun önüne geçildi. Seçimin en önemli ve esas sonuçlarından birisi budur." dedi.
KILIÇDAROĞLU DA BENZER PROVOKASYONA SOYUNMUŞTU
Kemal Kılıçdaroğlu da seçimler önce PKK elebaşı Karayılan gibi ayrıştırıcı çıkışlara imza atmıştı.
Kılıçdaroğlu önce "Milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapılıyor" iftirasını ortaya attı. Ancak bu çıkışın esas amacının 'Kürtler' değil HDPKK ile yapılan karanlık işbirliğini meşrulaştırma çabası olduğu anlaşılmıştı.
SONRA 'ALEVİ' PROVOKASYONU
Kılıçdaroğlu, 'Kürt' provokasyonundan sonra 'Alevi' provokasyonunu gündemine almıştı.
Resmi sosyal medya hesabı Twitter üzerinden 3 dakikalık skandal bir video paylaşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de mezhep tartışmalarının yaşandığını, sistemin ayrıştırıcı olduğunu, "Alevi olmaz" denildiğini iddia ederek akılalmaz bir algı operasyonuna imza attı.