Başkan Erdoğan'dan 7'li koalisyona sert sözler: Meral Akşener'i döndüren de Muharrem İnce'yi çektiren de aynı güçtür
Son dakika haberine göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs seçimleri öncesi İstanbul'un ilçelerini gezmeye devam ediyor. Erdoğan ilk olarak Sultangazi meydanındaki mitingde vatandaşlarla buluştu. Erdoğan, Sultangazi'de önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, adaylıktan çekilen Muharrem İnce'nin Meral Akşener'i koalisyona geri döndüren güç tarafından adaylıktan el çektirildiğini söyleyen Erdoğan, "15 Temmuz'da neler yapılmışsa yine aynı şeyler oluyor." dedi. Başkan Erdoğan, Sultangazi'den sonra Bahçelievler'de vatandaşlarla buluştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs öncesi çalışmalarına devam ediyor. Bugün İstanbul'da vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Erdoğan, önce Sultangazi'de 50 bin kişi ile ardından da Bahçelievler'de 40 bin kişi ile bir araya geldi. İstanbul mitinglerinde önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, adaylıktan çekilen Muharrem İnce ile ilgili de konuştu. Başkan Erdoğan, Muharrem İnce'nin Meral Akşener'i koalisyona geri döndüren güç tarafından adaylıktan el çektirildiğini söylerken; "15 Temmuz'da neler yapılmışsa yine aynı şeyler oluyor." dedi. Erdoğan ayrıca, "Gel dediler, Muharrem Bey bunları elinin tersiyle itti. Kaset kumpasının arkasında Pensilvanya var, FETÖ var. Bu oyunu Muharrem Bey'e oynadılar." ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Londra'daki tefecilerinden 300 milyar dolar alacakmış, buna inandınız mı? Bay bay Kemal, sen avucunu yalarsın, avucunu. Tefeci, tefeciye kuruş vermez, kuruş. Esrar, eroin kaçakçılarından götürdüğü paralarla Londra tefecilerinden para alacak. Ya bu ne menem iştir!" dedi.
Erdoğan, Bahçelievler'de bulunan Şirinevler Ulu Camii önünde partisince düzenlenen mitingde selamladığı vatandaşlara, "14 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz?" diye sordu.
"Evet." yanıtını alan Erdoğan, "Allah razı olsun. Sizdeki bu heyecan, bu aşk olduktan sonra hiç şüphem yok." diyerek karşılık verdi.
Miting için alanda 40 bin kişinin toplandığı bilgisini paylaşan Erdoğan, güzergahtaki vatandaşlarla bu sayının 50 bine ulaştığını söyledi.
Erdoğan, 14 Mayıs'ta sandıklardan daha fazla rakam beklediğini belirterek, "Geçtiğimiz hafta sonu malum Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde gerçekleştirdiğimiz o büyük mitinge katılarak bize ayrı bir güç verdiniz." ifadesini kullandı.
Alanda bir vatandaşın açtığı, "Kılıçdaroğlu, şeref, namus sözü vermiş. Neden tutmadı?" pankartını okuyan Erdoğan, "Kardeşlerim, o bugüne kadar hangi sözü verip de tuttu? Onun kitabında böyle bir şey yok. Onun için işte pazar günü çok önemli. Pazar günü, evet onlara haddini bildirmek, benim milletimin en önemli görevi." dedi.
"İSTANBUL, SEÇİMLERDEKİ TERCİHİNİ ŞİMDİDEN İLAN ETMİŞTİR"
Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen mitingi, "Türk siyasi tarihinin en büyük mitingi" olarak değerlendiren Erdoğan, şunları kaydetti: "İstanbul, seçimlerdeki tercihini şimdiden ilan etmiştir. Evet, İstanbul ne dedi? 'Türkiye Yüzyılı.' dedi. İstanbul, terör örgütlerinden medet umanlara karşılık 'Birlik ve beraberlik.' demiştir. İstanbul, koltuğuna kasetle oturanların, bu ülkenin yönetimini kasetle ele geçirme operasyonuna geçit vermemiştir. İstanbul, tefecilere ülkesini teslim etmek isteyenlere 'İstiklal ve istikbal' diyerek mukabelede bulunmuştur. Londra'daki tefecilerinden 300 milyar dolar alacakmış, buna inandınız mı? Bay bay Kemal, sen avucunu yalarsın, avucunu. Tefeci, tefeciye kuruş vermez, kuruş. Esrar, eroin kaçakçılarından götürdüğü paralarla Londra tefecilerinden para alacak. Ya bu ne menem iştir! Bunun yanındaki akıl hocalarından da yoğurt olmaz. Onların da ne nedir, haberleri yok. Tefeci öyle kalkıp da kül yutar mı? İstanbul, evlatlarının geleceğini, örgütlerin, sapkın akımların eline bırakmak isteyenlere eyvallah etmemiştir. Bugün de Bahçelievler'de aynı heyecanın, aynı azmin, aynı kararlılığın sürdüğünü görüyoruz. İstanbul'un bu güzel ilçesinden yükselen sesin pazar gününe kadar hiç dinmeden süreceğine inanıyorum."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığından çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'ye çağrısına ilişkin, "Şimdi Muharrem Bey'e tekrar 'Gel' diyorlar, çağrı yapıyorlar. Muharrem Bey de tabii elinin tersiyle bunları itti çünkü burada yapılan bazı kalleşlikler var." dedi.
Erdoğan, partisinin Bahçelievler'deki Şirinevler Ulu Cami önünde düzenlediği mitingde halka hitap etti.
CHP'nin, "Her şey güzel olacak." diyerek İstanbul'un başına çöreklendiğini dile getiren Erdoğan, "Kardeşlerim, Allah aşkına şu dört yılda İstanbul'un başına çöreklenenler, İstanbul'a ne kazandırdılar? Ya yaptıkları bir şey var mı? Yok. Bu kadar yılda bırakınız taş üstüne taş koymayı, teslim aldıklarına bile sahip çıkamadılar. Şimdi aynı felaketi ülkenin tamamına yaşatmak istiyorlar. Ekrem Efendi, İstanbul'da görevini çok iyi yaptı, şimdi onu Van'a gönderiyorlar. Oralarda o teröristlerin işaretlerini yapıyorlar, karı koca beraber. Ya sen önce İstanbul'daki görevini yap ya, İstanbul'u sel afeti alıyor götürüyor. Nerede İstanbul'un belediye başkanı? Bodrum'da. Nerede? Kayakta." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, muhalefetin görev insanı ve vazife adamı olmadığını belirterek, "Bunlar, kurdukları masanın etrafında dökülüyor. Öyle bir faşizm iklimi oluşturdular ki kendi içlerinde bile en küçük ayrılığa tahammül edemiyorlar. Masadaki hanımefendinin 'Kumar masası' diyerek oradan kalktığında başına gelenleri gördünüz değil mi? Bir önceki seçimde CHP'nin adayı olarak bizimle yarışan isme yapılanları gördünüz değil mi? Günlerdir tehditler, şantajlar, hakaretler, kasetler havada uçuşuyor. Sonunda ne oldu? Adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Sonra ne oldu? Tekrar 'Gel' dediler.'' diye konuştu.
"MUHARREM BEY, ELİNİN TERSİYLE İTTİ BUNLARI"
Muharrem İnce ile 2018'de cumhurbaşkanlığı yarışı yaptıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama ne oldu? Şimdi Muharrem Bey'e tekrar 'Gel' diyorlar, çağrı yapıyorlar. Muharrem Bey de tabii elinin tersiyle bunları itti çünkü burada yapılan bazı kalleşlikler var. Onları tabii biz şimdi bilemiyoruz. Kalkıp maalesef çok sulu adeta şakalar yapar gibi masaya çağırıyorlar. Gerekli cevabı o da kendilerine verdi. Ve bu yarışta kendisiyle ilgili ne kaset ne benzer başka bir iddia gündeme gelmedi. Ne zaman ki bu isim Kemal Kılıçdaroğlu'na rakip oldu, işte o zaman bunların hepsi yaşandı. Tek başına bu tablo bile ülkede kaset kumpaslarının gerisindeki silüeti göstermeye yeterlidir. İlla kaset şart değil, başka numaralar da dönüyor. Peki bu numaraların arkasında kim var? Ben söyleyeyim. Pensilvanya var, FETÖ var, FETÖ'cülerin oyunu bu. Ve bu oyunu şimdi de Muharrem Bey'e oynadılar."
Erdoğan, "Ama bunlara dersi, biz bu oyunu oynayanlara, 'Türk demokrasisinde bunların yeri yoktur.' diyerek pazar günü vermeye hazır mıyız?" sorusunu yönelttiği alandaki vatandaşlardan "Evet." yanıtını aldı.
Siyaseti böylesine çirkinleştirenlerin ülkeye temiz yönetim vaadi kadar gülünç bir şey olamayacağını belirten Erdoğan, "Bunların geçmişi de kirli, bugünü de kirli. Ellerini değdikleri her yer de kirlenir. Bunlar, desteği nereden alıyor? Kandil'den. Taktiği nereden alıyor? FETÖ'den. Aferini nereden bekliyor? Batı'daki tefecilerden. Kader ortağı olarak kendilerine koalisyon masasında topladıkları partileri seçtiklerini sanıyorum ancak bay bay Kemal kendine kader ortağı olarak terör örgütlerini ve onların iplerini ellerinde tutanları seçmiş. Bunların yerli ve milli hassasiyetlerinin olmadığını zaten biliyorduk ama bu derece gözlerini karartmalarını beklemiyorduk." şeklinde konuştu.
"MEĞER KENDİ ARKADAŞLARINA KURDUKLARI KUMPASI ANLATIYORLARMIŞ"
Erdoğan, muhalefetin ''Bu kadarı da olmaz.'' dedikleri ne varsa hepsini yaptığını dile getirerek, "Sürekli değiştiğini söyleyen, geçmişini inkar eden bay bay Kemal ve kader ortakları artık gerçek yüzlerini gizleyemiyorlar. Günlerdir bazı kasetlerin nasıl montaj, nasıl uydurma, nasıl yapay zeka ürünü olduğunu anlatıp duruyorlardı. Biz de 'Bunların derdi ne, ne diyorlar, neyi saptıyorlar?' diye merak ediyorduk. Meğer kendi arkadaşlarına kurdukları kumpası anlatıyorlarmış. Bir de yedikleri herzenin üstünü örtmek için ülkemizin uluslararası çıkarlarına zarar vermeye kalkacak kadar yüzsüzleşiyorlar." dedi.
"Gerçi kendi ortakları bir hanımefendiyi üç günde canından bezdirenlerin, eski adaylarını şantajla çekilmek zorunda bırakmalarına niçin şaşırıyoruz ki?", "Terör örgütleriyle öyle gizli saklı da değil alenen ortaklık kuranların insanların haysiyet cellatlığına soyunmalarının neyine şaşırıyoruz ki?", "Ülkelerinin tüm milli değerlerini yabancılara peşkeş çekme sözü verenlerin bunun için her yolu kullanmalarının neyine şaşırıyoruz ki?" sorularını yönelten Erdoğan, "Eskiler, 'Otu çek, köküne bak.' derler. Bay bay Kemal'in kökü ne ki bugün yaptıkları farklı olsun." diye konuştu.
Erdoğan'ın, "İsterseniz gelin bu kişinin kim olduğuna şöyle geçmişten bugüne bir bakalım." ifadesini kullanmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile geçmişte programına katıldığı Savaş Ay'ın hastaneler ve SSK konusundaki diyaloğunun yer aldığı görüntüler, CHP ve HDP'li bazı siyasilerin açıklamaları, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da Kılıçdaroğlu'na ait görüntüler alanda bulunanlara izletildi.
Görüntülerde Yeşil Sol Parti Ağrı milletvekili adayı Sırrı Sakık'ın "Bizim küçük hesaplarımız yok, 100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz" ifadelerinin yer aldığı bölümün ardından Erdoğan, "Ne diyor? 100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz diyor." dedi.
Erdoğan, görüntülerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in altılı masadan ayrıldığı dönemdeki görüntülerin izletildiği sırada ise "Niye ayrıldın, niye tekrar dönüp oraya oturdun?" ifadesini kullandı.
Pazar günü gerçekleştirilecek seçimlere değinen Erdoğan, "14 Mayıs, Kemal'in bay bay Kemal olacağı gündür. Ah kardeşlerim ah, bunların tıyneti bozuk. Bunların kendilerine verilen görev uğruna gözden çıkartamayacakları değer yok. Dünyanın en kirli suç örgütü çıtayı bunların düşürdüğü seviyeye kadar indirmez." diye konuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Muhalefet için 14 Mayıs'tan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Milletimiz, bu aktörlerin hepsini de tasfiye edecek, bunları emekliye ayıracak. Türkiye Yüzyılı'na layık yeni isimlerin, yeni yüzlerin önünü açacak. 14 Mayıs demokrasi şölenimiz, şimdiden hayırlı olsun." dedi.
Erdoğan, partisinin Şirinevler Ulu Camii önündeki mitinginde yaptığı konuşmada, mitinge gelirken CHP'nin bir pankartını gördüğünü ve pankartta, "İstanbul hakkını alacak" yazdığını belirterek, "Şu anda İstanbul'u kim yönetiyor? CHP yönetiyor. Peki siz İstanbul'a verilmesi gerekenleri verdiniz mi ? İstanbul'a yapılması gerekenleri yaptınız mı?" diye konuştu.
Her yerin çöp, çukur olduğuna, hele hele yağmur biraz şiddetli olduğu zaman sel afetinin alıp götürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "E sen neredesin? Ya İsveç'te, İsviçre'de oralarda kayaktasın veyahut da Bodrum'da malum. Şimdi sana görev veriyorlar, Van'a gidiyorsun. Van'da teröristlerin işaretlerini yapıyorsun. Yahu sen gel önce işine bak. Şimdi 2024'e hazır mısınız? 2024'te buna da 'bay bay' demek lazım. Çok iyi hazırlanmak gerekiyor. Önce pazar günü görevimizi yapalım. Ondan sonra da 2024'e hazırlanalım.
Bu kardeşinizin, İstanbul'u, CHP'den nasıl aldığını biliyorsunuz değil mi? Ne vardı o zaman? CHP belediyesi vardı ve çöp, çukur, çamur, susuzluk var mıydı? Bu kardeşinizle beraber çöp oradan kalktı mı? Çukurlar kalktı mı? Çamur kalktı mı? Susuzluğa veda ettik mi? Istranca Dağları'ndan İstanbul'a o zaman suyu getirdik. İstanbul artık susuzluk yaşamadı. Niye? Biz aşıktık, İstanbul aşkımız vardı."
"ŞİMDİ HALİÇ ZAMAN ZAMAN BAZI YERLERDE KOKU VERİYOR"
Haliç'in çamur deryası olduğunu ve kokudan geçilmediğini söyleyen Erdoğan, "Haliç'i aldık, 9,5 kilometre ötedeki Alibeyköy'de taş ocağına o çamuru deplase ettik, pompaladık ve Haliç'i temizledik. Balık avlanır ve yüzülür hale geldi. Biz onunla bırakmadık. Boğaz'dan Haliç'e yine aynı şekilde su tünelleri açarak, Boğaz'ın suyunu Haliç'e aktardık, onu deplase ederek, suyu temizledik. Biz bu işleri böyle başardık. Şimdi ise Haliç zaman zaman bazı yerlerde koku veriyor. Bununla da kalmadık, bir de Haliç Kongre Merkezi'ni kurduk. Haliç Kongre Merkezi'nin olduğu yer neydi? Eskiden orada mezbahalar vardı. İstanbul'u iyi tanıyanlar bilir. Dolayısıyla o mezbahalar, bağırsakçılar vesaire onların kokusundan geçilmiyordu. Biz onu da hallettik. Şimdi ise Haliç Kongre Merkezi, ulusal, uluslararası bütün toplantılara açık bir kongre merkezi haline geldi." değerlendirmesinde bulundu.
"14 MAYIS'TAN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"
"Merak etmeyin, CHP'yi de, kurdukları masayı da teslim almış olabilirler, bazı belediyeleri bir şekilde teslim almış olabilirler ama milletimiz ülkenin yönetimini Allah'ın izniyle onlara bırakmaz." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz biz, 2002'de iktidara gelirken, 'Bu ülkede artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' demiştik. Bugün de diyoruz ki muhalefet için 14 Mayıs'tan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Milletimiz, bu aktörlerin hepsini de tasfiye edecek, bunları emekliye ayıracak. Türkiye Yüzyılı'na layık yeni isimlerin, yeni yüzlerin önünü açacak. 14 Mayıs demokrasi şölenimiz, şimdiden hayırlı olsun." ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, bunun için seçim gününe kadar daha çok çalışılması gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu: "Sizlerden ricam, buradan ayrıldıktan sonra, çevrenizde pazar günü için hala kafası karışık olan bir akrabanızı, komşunuzu, eşinizi, dostunuzu bulacaksınız. Kendisine selamımı söyleyin. Pazar gününün, Türkiye Yüzyılı için niçin önemli olduğunu anlatmanızı ve seçimde bize destek sözü almanızı istiyorum. Aynı şekilde her akşam telefonunuzu elinize alarak, uzaktaki, yakındaki, nazınızın geçeceği ahbaplarınızı arayıp, pazar günü için aynı sözü onlardan da almalısınız. Şayet bunu yaparsak pazar günü bu seçimi Allah'ın izniyle rekor bir oyla bitirmemizin önünde hiçbir mani kalmaz. Bunun için ne yapacağız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Koalisyon masası varsın kendi çirkinlikleri içinde debelenip dursun, biz eser ve hizmet siyasetimizi kesintisiz sürdürüyoruz."
"TÜRKİYE'YE İŞTE BÖYLE ÇAĞ ATLATTIK"
AK Parti'nin 21 yılda yaptığı hizmetlerin tanıtıldığı videonun izlenmesinin ardından sözlerine devem eden Erdoğan, "Türkiye'ye işte böyle çağ atlattık. Bunlarla kalmadık, devam eden çalışmalarla sürekli eser ve hizmet çıtasını yükseltiyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, deprem bölgesini yeniden ayağa kaldıracak çalışmaların hızla devam ettiğini vurguladı.
Çalışanları, enflasyona ezdirmeme sözünü her gün yeni bir müjdeyle yerine getirdiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Yılbaşında asgari ücretten, memur ve emekli maaşlarına kadar tüm kesimlerin gelirlerinde tarihi artışlar yapmıştık. Şimdi yeni adımlarla bu artışları daha da yukarıya taşıyoruz. Kamu işçilerimizin en düşük ücretini 21 bin lira seviyesine yükselttik. Aynı şekilde temmuz ayında memurlarımızın en düşük ücretini 22 bin lira seviyesine getirme sözü verdik. Emeklilerimizin, 7 bin 500 liraya çıkardığımız en düşük ücretlerine ilave olarak bu rakamın üzerindeki maaşları da tekrar düzenleyeceğiz."
Erdoğan, yatırımcı, esnaf ve sanatkarları krediden vergi indirimine kadar pek çok yöntemle desteklediklerini hatırlatarak, "Sosyal yardım rakamlarını güncelleyerek, hiçbir vatandaşımızın mağdur olmamasını sağlıyoruz. Şimdi geliyorum önemli bir yere, Karadeniz doğal gazının sevincini ilk ay tamamen ücretsiz yaparak, bir yıl boyunca da mutfak ve sıcak su kullanımını faturadan düşerek, milletimizle paylaştık. Gabar'da bulduğumuz petrolü, yeni sondaj ve kuyularla daha da arttıracağız. Nükleer santralimize yakıt çubuklarını getirdik. Ülkemizin en büyük güneş enerjisi santralini, en yüksek gövdeli hidroelektrik santralini devreye aldık."
"14 MAYIS'I TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN MİLAT YAPMAYA HAZIR MIYIZ?"
Savunma sanayi projelerinin, ülkenin önemli gelir kaynakları arasına girmeye başladığını belirten Erdoğan, "Kendi otomobilimizi üretmenin gururunu yolda gördüğümüz her Togg'la bir kez daha yaşıyoruz." dedi.
Erdoğan, afetlere hazırlık kapsamında ülkenin en büyük kentsel dönüşüm kampanyalarını yürüttüklerini kaydederek, "İstanbul'da her yıl 300 bin olmak üzere 5 yılda 1,5 milyon konutu yenileyerek şehrimizi bu sıkıntıdan kurtarmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönem için de pek çok hazırlığımız var." diye konuştu.
Erdoğan, ileriki dönemde yapılacak yatırımlara ilişkin videonun izlendiği mitingdeki konuşmasına şöyle devam etti: "14 Mayıs'ı Türkiye Yüzyılı için milat yapmaya hazır mıyız? Bunların dışında daha yüzlerce, binlerce başlıkta ülkemizin gelişmesine katkı sağlayacak projemiz var. İnşallah hepsini de birer birer hayata geçireceğiz. Bay bay Kemal'in böyle projeleri falan olabilir mi? Bunun herhangi bir referansı var mı? Bilhassa kadınlarımıza ve gençlerimize hayallerini hayata geçirebilecekleri bir Türkiye bırakmakta kararlıyız. Bunun için hepimize çok önemli sorumluluk düşüyor. Sandıkta yapılacak hatanın maliyetinin çok ağır olacağını herkese anlatmalıyız."
"ANKARA'DAN BALKONDAN SİZLERE SESLENECEĞİM"
"Öyleyse buradan bir kez tekrar edelim mi?" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Pazar günü tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Pazar günü sandıkları patlatıyor muyuz? Pazar günü Türkiye Yüzyılı'na bismillah diyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun. Şimdi öyle bir haykıralım ki İstanbul'un dört bir yanı duysun. Şöyle elleri bir kaldıralım. Hazır mıyız Bahçelievler? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."
Başkan Erdoğan, konuşmasının ardından "Duyanlara duymayanlara" şarkısına eşlik etti.
Bahçelievler'i çok sevdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Bu heyecan, bu aşk... Pazar akşamı Bahçelievler'i daha çok seveceğiz. Ankara'dan balkondan sizlere sesleneceğim. Tamam ona göre. Bak bir yarınımız var. Durmak Yok. Allah sizlerden razı olsun. Yarınınız inşallah bir başka olsun ama Pazar günü bambaşka olsun. Tamam, durmak yok, durmak yok, durmak yok." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, bu akşam 3 bin gencin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde büyük bir toplantı yapacağını sözlerine ekledi.
SULTANGAZİ'DE 50 BİN KİŞİDEN BAŞKAN ERDOĞAN'A COŞKULU KARŞILAMA
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Meral Hanım'ı masadan kalktığında 3 günde tıpış tıpış oraya döndüren de Muharrem İnce'yi seçime 3 gün kala adaylıktan çektiren de aynı güçtür." dedi.
Partisince Sultangazi'deki Sultançiftliği Merkez Camisi'nin önünde düzenlenen mitingde halkı selamlayan Başkan Erdoğan, Cengiz Kurtoğlu'nun "Duyanlara Duymayanlara" şarkısına eşlik etti.
Erdoğan, Sultangazi'yi çok sevdiğini, mitinge katılımın 50 bin kişi olduğunu, bu sayının içinde mitinge gelirken yolların etrafında bekleyen vatandaşların olmadığını belirtti.
Sultangazi'ye ne zaman gelse böyle coşku ve heyecan gördüğünü dile getiren Erdoğan, "Bugün burada Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde gerçekleştirdiğimiz mitingin adeta devamını görüyoruz. Geçtiğimiz pazar günü tarihi bir katılımla gerçekleştirdiğimiz Büyük İstanbul Mitingi'nde bu kardeşinize verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı'na verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Fatih'in emaneti İstanbul bir kez daha bakın burası çok önemli, 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere cevabını vermiştir. Sultangazi'yle beraber İstanbul'un pazar günü sandıkları patlatarak bu cevabı cümle aleme ilan edeceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, seçim günü yaklaştıkça karşılarındaki koalisyon masasının nasıl bir intikam, hırs ve rövanş duygusuyla hareket ettiğinin daha iyi anlaşıldığını dile getirerek, "Biliyorsunuz daha önce masadan kalkan bir ortaklarına yapmadıklarını, demediklerini bırakmamışlardı değil mi? Sonra da eskiden kendi partilerinden aday yapıp karşımıza çıkardıkları bir isme etmedik zulüm bırakmadılar. Maalesef CHP'de 10 Mayıs 2010'dan 10 Mayıs 2023'e kadar hiçbir şeyin değişmediği anlaşılıyor." diye konuştu.
"ŞİMDİ DE AYNI YÖNTEMLE DEVLETİN YÖNETİMİNİ ELE GEÇİRMEK İSTİYORLAR"
Siyasetin bu kadar çirkinleştirilmesini kabul edemeyeceklerini, ülkede daha önce bu yöntemle siyasi partilerin ele geçirildiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Anlaşılan o ki şimdi de aynı yöntemle devletin yönetimini ele geçirmek istiyorlar. Buradan açık söylüyorum, Meral Hanım'ı masadan kalktığında üç günde tıpış tıpış oraya döndüren de Muharrem İnce'yi seçime üç gün kala adaylıktan çektiren de aynı güçtür. Kandil'i bay bay Kemal'in amigosu haline getiren de FETÖ'cüleri masanın kasetçisi haline getiren de aynı güçtür. Batı medyasını, masanın basın bültenine dönüştüren de ülkemizin milli çıkarlarını sosyal medya mecralarının mezesi haline dönüştüren de aynı güçtür. Sanmayın ki bu güç Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bu kişi sadece kendisine teslim edilen her kurumu batıran, her partiyi yenilgiden yenilgiye koşturan bir maşadır."
Başkan Erdoğan'ın "İsterseniz önce bu yıkım koalisyonunun ne olduğunu şöyle görüntüleriyle bir izleyelim" sözlerinin ardından, vatandaşlara CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile geçmişte programına katıldığı Savaş Ay'ın hastaneler ve SSK konusundaki diyaloğunun yer aldığı görüntüler izletildi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi bay bay Kemal Rusya'ya da sataşmaya başladı. Türkiye'deki seçimleri Rusya yönlendiriyormuş. Utan, utan, utan. Şimdi ben de kalkıp dersem ki Türkiye'deki seçimleri Amerika yönlendiriyor, Almanya yönlendiriyor, Fransa yönlendiriyor, İngiltere yönlendiriyor. Ne diyeceksin?" dedi.
Başkan Erdoğan, partisince Sultangazi'deki Sultançiftliği Merkez Camisi'nin önünde düzenlenen mitingde, merhum gazeteci Savaş Ay'ın SSK hastanelerine dair geçmişte yaptığı televizyon programlarından kesitler izletti.
Erdoğan, dönemin SSK müdürünün Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna vurgu yaparak, "Bu adama Türkiye teslim edilebilir mi?" diye sordu.
Türkiye'nin kötü koşullara sahip SSK hastanelerinden, bugün pırıl pırıl şehir hastanelerine kavuştuğunu belirten Erdoğan, "(Şehir hastaneleri) Niye bunları biz böyle yaptık? Kanuni ne dedi? 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.'. Biz böyle yönetiyoruz bu ülkeyi. Ama bay bay Kemal'in SSK'nın başında olduğu zamanda, SSK Okmeydanı Hastanesi'ne adeta iğrenerek giriyorduk. Her taraf pislik, galoşlar rezillik. Bay bay Kemal, seni görünce biz ne anlıyoruz biliyor musunuz? Çöp, çukur, çamur, susuzluk. Bunları yaşamadık mı? Sultangazi bunları yaşamadı mı? Peki bu kardeşiniz İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman susuzluk bitti mi, çöp dağları kalktı mı, çukurlardan kurtulduk mu, çamurdan kurtulduk mu? Türkiye'yi de bu hale evelallah yine biz getiririz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi halinde Selahattin Demirtaş'ı tahliye edeceğine ilişkin sözlerini hatırlatan Başkan Erdoğan, "Kardeşlerim bunun bir Selo'su var, bay bay Kemal'in Selo'su. Selo'yu kurtarmak istiyorsanız oyunuzu bana vereceksiniz, diyor." ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Kandil'deki teröristlerle hareket ettiğini aktarırken, "Kandil'in teröristleriyle 'haydi' diyor. Benim Sultangazili kardeşlerim Kandil'in teröristleriyle 'haydi' diyen bay bay Kemal'e oy verir mi? Öyleyse pazar gününe kadar çok çalışacağız, bir yanlışa adım atmayalım." dedi.
"EĞER ERDOĞAN GÖREVİNİN BAŞINDA OLURSA AVUCUNU YALARSIN"
Selahattin Demirtaş'ın, Diyarbakır'da insanları sokağa döktüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Selo Diyarbakır'da ne yaptı? Bütün Kürt kardeşlerimizi sokağa döktük. Selo'nun kendisi Kürt değildir, Zaza'dır. Sokağa döktü ve 51 Kürt kardeşimiz öldürüldü. Değerli kardeşlerim, 'Şimdi onu ben kurtarırım' diyor. Eğer Erdoğan görevinin başında olursa avucunu yalarsın. Adalet neyse, hukuk neyse biz gereğini yaparız. 14 Mayıs, Kemal'in 'bay bay Kemal' olacağı gündür. Bay bay Kemal'i önce CHP'ye genel başkan, sonra karşımıza cumhurbaşkanı adayı olarak çıkartanların amacı ayan beyan ortada değil mi?
Bay bay Kemal, terör örgütlerinden, sapkın akımlara kadar ülke ve millet düşmanı kim varsa hepsinin desteğiyle yol yürüyor. Şimdi soruyorum sizlere İstanbul, 1994'den itibaren bizimle başlattığı gibi bu oyunu bozmaz mı? Benim milletim 21 yıldır nice senaryoları yırtıp attığı gibi bunu da parçalamaz mı? Hele hele Sultangazi parçalamaz mı? Bazıları bizden yana olmazsa hatta bize karşı olduğunu gösterirse bunların hışmından kurtulabileceğini mi sanıyor? Halbuki bunların gözleri öyle bir dönmüş durumda ki kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi inanmayan, kendileri gibi yaşamayan herkesi aynı çuvala doldurup üzerinden silindir gibi geçmeye kararlılar. Bunların şirretinden kendi koalisyon ortakları dahi kurtulamayacak. Çarşıda, pazarda, insanlarımıza tercihleri ve kılık kıyafetleri yüzünden yapılan saldırılar bunun ilk işaretidir."
Daha önce Gezi'de, 17-25 Aralık'ta, çukur eylemlerinde, 15 Temmuz'da neler yapılmışsa 14 Mayıs öncesi de aynısının sergilendiğini ifade eden Erdoğan, "Biz bay bay Kemal'le ve ortaklarıyla değil, Türkiye Yüzyılı'nın önünü kesmek için onları ortaya sürenlerle yarışıyoruz. Dünyanın dört bir yanından ülkemiz seçimleriyle ilgili açıklamalara bakan herkes bunu görebilir. Bütün dergiler kapakları ne diyor? 'Erdoğan gitmeli.' Almanya'da çıkanlar böyle diyor, Fransa'da çıkanlar böyle diyor. İngiltere'de çıkanlar böyle diyor. Ya size ne? Bu dergilerin kapağına siz bu ifadeleri nasıl yazıyorsunuz? Bunun kararını siz değil, ey Batı bunun kararını benim milletim verir benim." değerlendirmesinde bulundu.
"SENİN GİBİ YALANCIYA BİR ALLAH KURUŞU VERMEZLER"
Kılıçdaroğlu'nun Rusya'ya yönelik açıklamalarına da değinen Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi bay bay Kemal Rusya'ya da sataşmaya başladı. Türkiye'deki seçimleri Rusya yönlendiriyormuş. Utan utan, utan. Şimdi ben de kalkıp dersem ki Türkiye'deki seçimleri Amerika yönlendiriyor, Almanya yönlendiriyor, Fransa yönlendiriyor, İngiltere yönlendiriyor. Ne diyeceksin? Bunları sen benim kadar tanımazsın. Ben bunların hepsinin adeta ruhlarını okudum ruhlarını. 20 senedir bunlarla görüşüyorum, 20 senedir bunlarla birçok kez aynı masalarda oturdum, konuşuyorum. Sen bunlarla kaç kere bir araya geldin ya? Sen bunları nereden tanırsın?
Ama bunda yalan bol. Londra'nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Avucunu yalarsın avucunu. Senin gibi yalancıya bir Allah kuruşu vermezler. Çünkü senin cinsini cibilliyetini bunlar çok iyi biliyor. Kandil'deki terör baronlarının yaptıkları açıklamalara bakan herkes bunu görebilir. FETÖ'nün kaset, montaj oyunlarıyla kimin önünü açtığına herkes bunu görür, Londra'daki tefecilerin kime göz kırptığına bakan yok herkes bunu görür. Evlatlarımızı sapkın emellerine kurban etmek isteyen LGBT'cilere bakan herkes bunu görür."
"BAY BAY KEMAL, LGBT İLE BERABER DANS ETMEYE DEVAM ETSİN"
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kardeşlerim, şimdi sizle konuşuyorum; bu CHP, LGBT'ci mi? Bu İYİ Parti LGBT'ci mi? Bu HDP LGBT'ci mi? O yanında bir yavrular var, onlar da buna zaten ses çıkarmıyor. Onlar LGBT'ci mi? Fakat LGBT, AK Parti'nin yanına yaklaşamaz. MHP'nin yanına yaklaşamaz. Aynı şekilde Cumhur İttifakı'nın yanına yaklaşamaz. Çünkü biz aile kurumunun kutsiyetine inanıyoruz ve güçlü millet, güçlü ailelerden oluşur, buna inanıyoruz. Dolayısıyla LGBT'nin bizimle ilgi ve alakası olamaz. Bay bay Kemal, LGBT ile beraber dans etmeye devam etsin, İP onlarla dans etmeye devam etsin, aynı şekilde HDP onlarla dans etmeye devam etsin. Biz de aile kutsaldır, ailenin kutsiyetine dokundurmayız."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Her yıl mart-nisan gibi ülkemizde bu patates, soğan fiyatı tartışması çıkartılır çünkü muhalefetin yapacağı bir şey yok. Bu ürünlerdeki fiyat dalgalanmaları tamamen mevsim geçişi ve maalesef ahlaksızlıkla alakalı. İşte şimdi yeni ürünler tezgaha çıktı, fiyatlar dengesine oturdu." dedi.
Partisinin Sultangazi'de düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, milletin her şeyin farkında olduğunu anlatarak, ziyaret ettikleri her ilde sokakları ve meydanları dolduranların verdiği mesajın çok açık olarak görüldüğünü söyledi.
Milletin pazar günü tercihini Türkiye Yüzyılı'ndan yana kullanacağını belirten Erdoğan, "Bunun için oy verme saati bitimine kadar çok çalışmaya var mıyız? Eşimizi, dostumuzu sandığa gitmeye ve tercihini doğrudan yana yapmaya teşvik etmeliyiz. Pazar günü sandıklara iyi sahip çıkmalıyız." diye konuştu.
Erdoğan, 21 yıldır bu ülkede sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını anlatarak, sadece ülkenin altyapısını güçlendirmekle kalmayarak paradigmaları değiştirdiklerini aktardı.
AK Parti'nin 21 yıldır ülkeye kazandırdıklarının yer aldığı videonun izlenmesinin ardından konuşmasına devam ederek, "Bütün bunlar uzun ve meşakkatli mücadelenin sonunda ülkemize kazandırdığımız yatırımlar. Artık Türkiye'nin potansiyelini, asıl hedeflerimize ulaşmak için kullanabileceğimiz yere geldik. Türkiye Yüzyılı bu vizyonun adıdır. Bu sürecin sembolü olan yatırımlarımız birer birer devreye girmeye başladı." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ülkenin ilk yerli ve milli otomobili Togg'un bunlardan biri olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Sanıyor musunuz ki Togg dediğimiz sadece bir otomobildir. Togg ülkemizde geleceğin yüksek teknolojiye dayalı üretim modelinin adıdır. Birileri kendi aklınca, 'İHA-SİHA mı yiyeceğiz?' diyerek savunma sanayi ürünlerimizi değersizleştirmeye çalışıyor. Halbuki savunma sanayi ürünlerimizin her biri, gençlerimizin hayalini kurduğu nitelikli istihdama açılan birer kapıdır. Buyurun, cambazlar, ahlaksızlar, terbiyesizler, domatesi, patatesi 15-20 liraya çıkardılar. Şimdi marketlerde 7,5 liraya düştü. Bak nereden nereye geldik? Bu ne demek biliyor musunuz? Şu seçimden sonra sıkıysa bunlar, bu oyunları yapsın. Hepsi soluğu nerede alacak biliyor musunuz? Yargıda olacak. Bulduğumuz doğal gaz ve petrol kaynakları insanlarımızın refahı için yapacağımız çalışmaları kolaylaştırmıyor mu?"
"YAPTIĞIMIZ DÜZENLEMELERLE İNSANIMIZA NEFES ALDIRIYORUZ"
Erdoğan, ülkenin geleceğini planlarken ve kurarken bazı günlük sıkıntıların olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "Şu anda 'doğal gazımız bir ay ücretsiz' dedik mi? Bir yıl boyunca doğal gazımızı yüzde 25 düşürerek vatandaşlarımıza vermeye karar verdik mi? Bunu ilan ettik mi? Faturalarda bunları inşallah göreceksiniz. Hatırlarsanız her yıl mart-nisan gibi ülkemizde bu patates, soğan fiyatı tartışması çıkartılır çünkü muhalefetin yapacağı bir şey yok. Bu ürünlerdeki fiyat dalgalanmaları tamamen mevsim geçişi ve maalesef ahlaksızlıkla alakalı. İşte şimdi yeni ürünler tezgaha çıktı, fiyatlar dengesine oturdu. Tabii bunları söylerken gıda ve kira başta olmak üzere milletimizin canını yakan hayat pahalılığını asla görmezden gelmiyoruz. Milletimizin hiçbir kesimini, enflasyona ezdirmeme kararlılığıyla yolumuza devam ediyoruz. Asgari ücretten kamu işçileri ve memurlarının maaşlarına, emekli maaşlarından sosyal yardım ödemelerine kadar her alanda yaptığımız düzenlemelerle insanımıza nefes aldırıyoruz. Salgın döneminde bunu yaptık. Geçtiğimiz sene bunu yaptık. Bu yılbaşında bunu yaptık. Unutmayın, Temmuz ayında yine yapacağız, yıl sonunda yine yapacağız."
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM PEK ÇOK PROJE HAZIRLADIK"
Başkan Erdoğan, gelişen ve büyüyen ülkenin imkanlarını, milletin emrine vermeyi sürdüreceklerini ifade ederek, "Karadeniz doğal gazının sevincini, faturaları ilk ay tamamen ücretsiz yaparak, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma giderlerini faturadan düşerek, milletimizle paylaşmadık mı? Gabar'da bulduğumuz petrolle enerji bağımsızlığımız yolunda yeni bir adım daha atmadık mı? Nükleerinden güneşine, hidroelektriğinden rüzgarına tüm yerli ve milli kaynaklarımızı bu doğrultuda seferber etmedik mi? Bu şekilde ortaya çıkan değeri ne yapacağız? Milletimizin her bir ferdinin refah seviyesini yükseltmek için kullanacağız. Önümüzdeki dönem için bu doğrultuda pek çok proje hazırladık." ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın her yerinde muhalefetin, vizyonu ve programıyla iktidarla yarıştığını belirterek, "Bizde ise muhalefetin tek yaptığı yalan, iftira, çarpıtma, gizli pazarlıklarla iktidara gelmeye çalışmaktır." dedi.
Partisince Sultangazi'de düzenlenen mitingde halka seslenen Başkan Erdoğan, Türkiye'nin büyüyeceğini, Türkiye Yüzyılı'nın yıldızının yükseleceğini söyledi.
Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı yükselecek, milletimiz kazanacak. Milletimiz kazanacak, gençlerimiz geleceklerine daha bir umutla bakacak." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin her işi gibi siyasetinin de kendine özgü olduğunu dile getiren Erdoğan, "Dünyanın her yerinde muhalefet, vizyonu ve programıyla iktidarla yarışır. Bizde ise muhalefetin tek yaptığı yalan, iftira, çarpıtma, gizli pazarlıklarla iktidara gelmeye çalışmaktır. Şu Kılıçdaroğlu'nun bir referansı var mı? 'Ben şunu yaptım.' diyebilir mi? Yok. Öyle olunca da işte 15 seçimdir bu adam hep kaybetti mi? Benim milletim bu adamı iyi tanıyor. Şimdi kalkmış ne diyor? 'Gel Halil İbrahim sofrasına.' diyor. Ya bir insan siyasette bu kadar laubali olur mu ya? Siz beraber yürümediniz mi geçmişte? Yürüdünüz. Bu ne kadar bir sulu şaka." diye konuştu.
Kendilerinin, eser ve hizmet siyasetiyle konuştuklarını, öyle de devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Şu İstanbul'da benim kardeşlerim İstanbul'u iyi bilir. Peki şu İstanbul'un belediye başkanı 4 yıldır İstanbul'a ne yaptı? CHP deyince aklımıza bizim ne geliyor? Çöp, çukur, çamur, susuzluk. Bu kardeşiniz İstanbul'u bunlardan böyle almadı mı? Siz bana bu görevi böyle vermediniz mi? İstanbul susuz muydu? Bu Sultangazi susuzdu. Ama biz 120 kilometreden Istranca Dağları'ndan suyu getirdik İstanbul'a. Çöp dağlarından İstanbul'u kurtardık mı? Çukurlardan kurtardık mı? Çamurdan kurtardık mı? Bunu bu kardeşinizle beraber yaptık. Öyle mi? Daha sonra aynen Türkiye'yi de böyle yaptık. Bay bay Kemal sen İstanbul'u rezil ettin. Senin belediye başkanın çamur, çukur, herhangi bir şeyde bakıyorsunuz İstanbul'u sel alıyor, götürüyor. O nerede? Bodrum'da. Devamlı turistlik. Kayakta. Bu iş aşk işidir aşk. Yahu sen nesin ki belediye başkanların ne olsun? Ankara öyle. İzmir öyle. Gelin pazar günü bunlara öyle bir ders verin ki artık emekliye ayrılsınlar. Emekliye kim ayıracak? O kadar. Bu görev sizin. İsterseniz ayırırsınız."
"İSTANBUL-İZMİR ARASI BAY KEMAL 7,5 SAATTE GİDİLİYORDU, ŞİMDİ 3,5 SAATE DÜŞTÜ"
"14 Mayıs'ta önce yüzde 50'yi geçerek bu işi ilk turda tamamlamaya var mıyız? diyen Erdoğan, "Bu kardeşiniz için en büyük gösterge şu meydanlardır. Dün Ankara da böyleydi maşallah, ilçeler de. Son ilçe 130 bini yakaladı. Gümbür gümbür Ankara geliyor. İstanbul'da geri kalmaz. Onun için yollarda gördüğüm, meydanlarda gördüğüm manzara bu." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ülkenin siyasetinin bu tarzını en çok gençlerin yadırgadığını bildiğini dile getirerek, "Bizim çocukluğumuzun ve gençliğimizin Türkiye'siyle bugünkü Türkiye arasındaki farkı bilmeyen gençlerimizin şaşkınlığını tabii karşılıyoruz. Gençlerimizin en büyük şansı ise eski Türkiye'nin o sefalet, yokluk, yoksulluk, yoksunluk günlerini yaşamamış olmalarıdır. Biz yola çıktığımızda söz verdik. Eğitim dedik. Sıraların üzerine kitapları koyduk mu? Ücretsiz olarak bu kitapları yerleştirdik mi? Ama biz teksir kağıtlarıyla okuduk. Şimdi herkesin kuşe kağıtla sıralarında kitaplar var mı?" diye konuştu.
O dönemde üniversite sayısının 76 olduğunu, şimdi ise 208 üniversitenin bulunduğunu kaydeden Erdoğan, üniversitesi olmayan ilin bulunmadığını aktardı.
Erdoğan, "Kim yaptı bunları? Biz yaptık. Değerli kardeşlerim eğitimde bunu yapacaksın ki gelecek güçlü olsun. Aynı şekilde sağlıkta da bu adımları attık mı? Attık. Eskiden öyle her ilde dev şehir hastaneleri, ilçelerde hastaneler, böyle şeyler yoktu. Ama şimdi hepsinde bu var mı? Var." değerlendirmesinde bulundu.
Göreve geldiklerinde ulaşımda Türkiye genelinde bölünmüş yolun 6 bin kilometre olduğunu, şimdi ise 28 bin kilometreyi aştıklarını bildiren Erdoğan, "İşte İstanbul'da Marmaray nasıl? Kim yaptı? Biz yaptık. Avrasya Tüneli nasıl? Kim yaptı? Biz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü nasıl? Kim yaptı? Osmangazi Köprüsü nasıl? Kim yaptı. Biz. Durmadık. İstanbul-İzmir arası bay Kemal 7,5 saatte gidiliyordu. Şimdi İstanbul-İzmir arası 3,5 saate düştü. 3 saate düştü. Bunları yapan biz. Bir yere de bir hayrın dokunsun be. Yok." şeklinde konutu.
"UNUTMAYIN, SANDIĞIN KAZASI BELKİ OLUR AMA MALİYETİ ÇOK AĞIRDIR"
Başkan Erdoğan, bu akşam İstanbul Kongre Merkezi'nde büyük bir gençlik programları olduğunu, 3 bin kişinin katılımıyla yapılacak programa gelen gençlerle beraber hasbihal edeceklerini söyledi.
"Şayet gençler o günleri görmüş, yaşamış olsaydılar emin olun gençlerimiz sandıkta tulum çıkartırdı." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz gençlerimize hep güvendik. İnşallah yarım kalan işlerimizi tamamladıktan, Türkiye Yüzyılı'nın şafağı söktükten sonra emaneti kendilerine teslim edeceğiz. Onun için ben gençlerimize sesleniyorum; 'Geleceğinize sahip çıkmak için pazar günü sandığa sahip çıkın. Bu ülkenin yatırım yapan, üretim yapan, istihdam oluşturan, ihracat yapan tüm insanlarına sesleniyorum. Elinizdekilere sahip çıkmak için pazar günü önce sandığa sahip çıkın. Buradan bu ülkenin tüm kamu çalışanlarına, emekçilerine sesleniyorum. İşinize sahip çıkmak için pazar günü sandığa sahip çıkın. Buradan şehit yakınlarımıza, gazilerimize, vatanının bütünlüğü, milletinin birliği konusunda hassasiyet sahibi herkese sesleniyorum. Ezanınıza, bayrağımıza, şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak için pazar günü sandığa sahip çıkın. Buradan öğrencisinden emeklisine, kadınından, engellisine, bu ülkenin tüm bireylerine sesleniyorum. Unutmayın, sandığın kazası belki olur ama maliyeti çok ağırdır. Öyleyse hep birlikte öyle bir ses verelim ki duymayan kalmasın. Hazır mıyız? Pazar günü tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Pazar günü sandıkları patlatıyor muyuz? Öyleyse tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız. İri olacağız. Diri olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız."
"BİZ SULTANGAZİ'Yİ ÇOK SEVİYORUZ"
Başkan Erdoğan, konuşmasının ardından sahneye davet edilen partisinin AK Parti İstanbul 2. Bölge milletvekili adaylarıyla vatandaşları selamladı.
Erdoğan, "Sultangazi adaylarımızı hep birlikte, onları birbirinden ayırmadan Ankara'ya göndermeye var mıyız? Öyleyse pazara kadar çok çalışmaya var mıyız? Sandıkları da öyleyse patlatacağız, değil mi? Ben size inanıyorum, güveniyorum." ifadelerini kullandı.
"Öyleyse şarkımızı söyleyelim." diyerek, "Duyanlara duymayanlara" şarkısına eşlik eden Erdoğan, "Biz Sultangazi'yi çok seviyoruz. Hele hele pazar akşamı daha çok seveceğiz. Tamam? Bütün kardeşlerimle beraber sandıkları patlatarak Ankara'ya yürüyoruz. Sizleri Allah'a emanet ediyorum. Duada unutmayın. Sağ olun, var olun." dedi.