PKK elebaşı Cemil Bayık'tan 14 Mayıs tehdidi! Kemal Kılıçdaroğlu ve 7'liye destek açıkladı: Tek hedef Erdoğan'ı devirmek
14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere 10 günden kısa bir süre kala terör örgütü PKK'nın Kandil'de bulunan elebaşıları koalisyon masasına ve ortak adayları Kemal Kılıçdaroğlu'na olan destek açıklamalarını sıklaştırdı. PKK'nın sözde elebaşılarından Cemil Bayık örgütün yayın organına yaptığı açıklada "7'li koalisyon ve Kılıçdaroğlu'na oy verin" çağrısını yineledi. Tek hedeflerinin Erdoğan'ı düşürmek olduğunu da tekrarlayan terörist elebaşı, 14 Mayıs sonrası dönem için de yine tehdit savurdu.
14 Mayıs'taki seçime sayılı günler kala terör örgütü PKK'nın Kandil'deki elebaşları 7'li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP'ye destek açıklamalarını sıklaştırdı. Geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan sözde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı PKK'lı terörist elebaşı Cemil Bayık, yeniden terör örgütünün yayın organına konuştu. Tek amaçlarının Başkan Erdoğan'ı iktidardan düşürmek olduğunu belirten Bayık, 7'li koalisyon ve Kılıçdaroğlu'na oy verin çağrısı yaptı.
KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI OLMAZSA İÇ SAVAŞ ÇIKAR
"Bu seçimleri Türkiye demokrasi güçleri ile Kürt halkının özgürlük ve demokrasi güçlerinin daha fazla ortaklaşması süreci haline getirmek esas alınmalıdır." açıklamasıyla 7'li koalisyon ve HDPKK'nın ortak hareket etmesi talimatını veren elebaşı Bayık, terörist elebaşı Bese Hozat'ın ardından açık açık iç savaş tehdidinde bulundu. Skandal ifadeler kullanan Bayık, "Kaybetmesine rağmen iktidarı bırakmazsa bu durumda demokrasi güçleri direnerek bu faşist iktidarı yenilgiye uğratma mücadelesi içinde olmalıdırlar." diyerek iç savaş çağrısı yaptı.
TEK AMACIMIZ ERDOĞAN'I DÜŞÜRMEK
Tek amaçlarının Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek olduğunu belirten Kandil'deki teröristbaşı, "Zaten demokrasi güçlerinin, demokratik güçlerin ben ya da biz milletvekili olmalıydık yaklaşımı olamaz. Daha iyi temsil önerileri olabilir. Ama bunlar küsme, kopma, tepki duyma gibi tutumlara gerekçe olamaz. Artık herkesin tüm gücüyle çalışması gerekir. Yeşil Sol Parti'nin seçimden en güçlü biçimde çıkmasını sağlamak; Tayyip Erdoğan'ı da düşürmek doğrultusunda oy kullanmak ve en güçlü biçimde bir sonuç almak önemlidir." dedi.
BU İKTİDARIN BİR AN ÖNCE İNDİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR
Cumhur İttifakı'nın iktidardan bir an önce indirilmesi gerektiğini bunun için HDPKK'nın 7'li koalisyona hiç olmadığı kadar yakın hareket etmesi gerektiğini belirten terörist elebaşı Cemil Bayık şu ifadeleri kullandı: "Bu iktidarın gerçekten de bir gün önce düşürülmesi ve Türkiye'nin bu iktidarın yarattığı kabustan kurtarılması gerekir. Yoksa Türkiye vatan-millet-Sakarya sloganlarıyla tarihinin en büyük yıkımıyla karşılaşacaktır. Kürtleri soykırıma uğratmak adına Türkiye'nin tüm dengelerini bozan, Türkiye'yi kirleten bu iktidar Türkiye'yi gelecekte daha büyük acıların yaşanmasına yol açan bir felakete doludizgin götürmektedir. Kürt düşmanlığı her türlü kötülüğün kılıfı yapılmakta; her türlü çirkinlik, kirlilik, zulüm ve sömürü bu kılıf altında gizlenmektedir. Kim kirli bir iş yapmak istiyorsa, kim Türkiye'nin kanını emmek istiyorsa vatan-millet-Sakarya diyerek Kürt düşmanlığı yapmaktadır. 1990'lı yıllarda kirliliğin ve sömürünün rantı olan Apo ve PKK düşmanlığı bugün o günkünden katbekat daha fazla artırılmış bulunmaktadır. Rêber Apo 1990'lı yıllardaki bu durumu devletin kirlenmesi, yozlaşması, çürümesi olarak ifade etmişti. Şimdi bu durum akıl almaz bir düzeye ulaşmıştır. Hala da bu kokuşmuşluk, çürümüşlük Kürt düşmanlığıyla örtülmeye çalışılmaktadır. Ancak bu çürümüşlük ve kötülükler o kadar açık hale gelmiştir ki, artık AKP-MHP yandaşları dışında kimse tarafından kabul edilmemektedir. Kürt düşmanlığı ile yaratılan parçalanma ve ötekileştirme şimdi tüm Türkiye toplumuna yönelik yapılmış bulunmaktadır. Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesinin hiç olmadığı kadar buluşması ve ortaklaşması bu gerçekliğin sonucu olmaktadır."
7'LİYE TALİMAT: "SAĞLAM DURUN ERDOĞAN'IN İŞİNİ BİTİRELİM"
Cumhur İttifakı'nın seçimi kazanması durumunda bunun terör örgütü PKK'nın sonu olacağını adeta itiraf eden elebaşı Bayık, "Bu seçimin terör örgütü PKK'nın 14 Mayıs seçimini herkes önemli görmektedir. Zaten AKP-MHP iktidarı bu seçime 1. ve 2. dünya savaşından daha büyük bir savaş olarak bakmaktadır. Dolayısıyla AKP-MHP iktidarı 14 Mayıs'a bir seçim olarak bakmıyor. Seçimi çok önemli görmek ayrı, büyük düşmanla yapılan bir savaş gibi görmek ise ayrı bir konudur. Zaten AKP-MHP bir seçim olarak görmediğinden tüm rakiplerini yok edilmesi gereken bir düşman gibi görmektedir. Bu nedenle de her yol ve yöntemi kullanmayı mubah saymaktadır. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir seçim görülmemiştir. Diktatörler seçim yapmaz! AKP-MHP de aynı anlayıştadır. Sadece özel savaş gereği dünyayı ve toplumu aldatmak için biçimsel bir seçim yapmayı, ama ne yapıp edip iktidarını bırakmamayı hedefliyor. Bu nedenle sadece iç ve dış siyasi güçlerde değil, toplumda da bu iktidar gitmez düşüncesi var. Bu düşünce yersiz bir düşünce değildir. Çünkü bu seçim bir iktidarın düşüp başka bir yönetimin gelmesi gibi görülmüyor. Miadı dolmuş zihniyet ve politikalarının tarihin çöp sepetine gideceğinden korkuyorlar. Dolayısıyla bu seçim Türkiye'de seçimle iktidarların değişip değişmediğinin kanıtlanacağının seçimi olacaktır. Demokrasi güçleri açısından önemli olması buradan kaynaklanmaktadır. Eğer demokrasi güçleri sağlam durur ve AKP-MHP iktidarının yönetimi yeniden gasp etmesine izin vermezse bu Türkiye siyaseti için önemli bir süreç ortaya çıkarır." ifadelerini kullandı.
7'LİYE HDPKK ÇİZGİSİNDE BİRLEŞİN ÇAĞRISI
Türkiye'deki Kürt vatandaşları kullanmaya çalışarak PKK'yı Kürtlerle ilişkili olarak göstermeye çalışan alçak teröristbaşı, "Bu açıdan seçimde HDP çizgisinde etkili mücadele verilmesi gerekir. HDP ne Kürt ne Alevi ne de başka bir toplumsal kesimin partisidir. Türkiye'de radikal demokratikleşme isteyen herkesin partisidir. Bu çerçevede aynı zamanda Kürtlerin, Alevilerin, kadınların, ekolojistlerin, emekçilerin, gençlerin, farklı ezilen etnik ve inanç toplulukların partisidir. HDP'yi bir kimliğin partisi haline getirmek HDP çizgisine yapılacak en büyük kötülük olacaktır. Bu açıdan HDP çizgisinde mücadele yürütenlerin HDP'yi herhangi bir kimliğin partisi yapmak isteyenlere karşı tutum göstermeleri gerekir." şeklinde konuştu.
7'Lİ KOALİSYON=TÜRKİYE DEMOKRASİ GÜÇLERİ
Kanlı amaçlarına demokrasi kılıfına sokmaya çalışan elebaşı Bayık, 7'li koalisyonu "Türkiye demokrasi güçleri" olarak tanımladı.
Bu tanımlamayı yaptıktan sonra HDP ile 7'li koalisyonun ortak hareket etmesi gerektiğini belirten elebaşı Bayık şu ifadeleri kullandı: "Bu seçimleri Türkiye demokrasi güçleri ile Kürt halkının özgürlük ve demokrasi güçlerinin daha fazla ortaklaşması süreci haline getirmek esas alınmalıdır. Türkiye'nin demokratikleşmesini isteyen her kesime seslenmek gerekiyor. Faşizme karşı mücadeleden söz ediyorsak ortak mücadele ve tutumun en geniş yelpazede olması önemlidir. Deprem, eğilim yoklaması ve ön seçim gibi süreçlerin gerçekleşmesine imkan vermemiştir. Ancak listelere baktığımızda olabildiğince farklı kesimlerin temsiline yer verilmiştir. Belki daha geniş yelpazede farklı kesimlere yer verilmesi gerektiği söylenebilir. Kurdistan'daki listelerde Türkiye demokrasi güçlerinden bazılarına yer verilebilirdi. Bir Ermeni adaya yer verilmemesi eleştiri konusu olmuştur. Başka eleştiriler de olabilir. Ancak listeler kesinleştikten sonra bunların tartışılmasının anlamı yoktur. Artık bundan sonraki seçimlerde bu eleştiriler dikkate alınarak listelerin hazırlanması duyarlılığı gösterilmesini sağlamak önemlidir. Zaten demokrasi güçlerinin demokratik güçlerin ben ya da biz milletvekili olmalıydık yaklaşımı olamaz. Daha iyi temsil önerileri olabilir. Ama bunlar küsme, kopma, tepki duyma gibi tutumlara gerekçe olamaz. Artık herkesin tüm gücüyle çalışması gerekir. Yeşil Sol Parti'nin seçimden en güçlü biçimde çıkmasını sağlamak; Tayyip Erdoğan'ı da düşürmek doğrultusunda oy kullanmak ve en güçlü biçimde bir sonuç almak önemlidir. Bu açıdan bu seçimin sloganı Tek Yol Yeşil Sol olmalıdır. Türk devletinin seçim yaklaştıkça provokasyonlarını ve saldırılarını artıracağını görmek gerekir. Bunun karşısında halkın örgütlü davranması ve geri adım atmaması gerekir. Kurdistan'da gazeteci, sanatçı, avukat ve siyasetçilerin tutuklanması nasıl bir ortamda seçim yapmak istediklerini göstermektedir. AKP-MHP faşist iktidarı özellikle Kurdistan'da 'taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakma' politikası yürütmektedir. Bu tür saldırılar bir yönüyle de Kürt halkının özgürlük ve demokrasi güçlerinin tüm baskılara rağmen sindirilememesine yönelik bir öfkenin de ifadesidir. Bugün Türkiye'de demokrasi güçleri hala ayaktaysa, faşizme karşı bir duruş gösteriyorsa bunda Kürt halkının özgürlük mücadelesinin belirleyici etkisi vardır."
İÇ SAVAŞ VE PROVOKASYON TALİMATLAR
14 Mayıs sonrası için iç savaş tehdidinde bulunan teröristbaşı Bayık, "Kürt halkı ile Türkiyeli demokrasi güçleri büyük bedeller ödeyerek mücadeleleriyle AKP-MHP faşist iktidarını yıkılma noktasına getirdiler.
Eğer kararlı mücadele edilir; seçimde sandıklara da iyi sahiplenilirse bu iktidarın kaybetmesi kaçınılmazdır. Kaybetmesine rağmen iktidarı bırakmazsa bu durumda demokrasi güçleri direnerek bu faşist iktidarı yenilgiye uğratma mücadelesi içinde olmalıdırlar.
AKP-MHP iktidarının seçim günü ve sonrası saldırılar yapacağı söylenmektedir. Zaten faşist cepheden her gün birileri çeşitli biçimlerde bu bir seçim değildir; artık başka yollardan gereği yapılmalı, diye ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan bu yola girmek isteyenlere karşı hazırlıklı olmak ve onların bu yollara başvurma cesaretini duruşlarımızla kırmak gerekir." dedi.