Akkuyu'da tarihi gün! Türkiye "nükleer güç" oldu! Başkan Erdoğan ve Rusya lideri Putin'den önemli açıklamalar
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın da imzasını taşıyan 3 Nisan 2018'de Türkiye’nin gücüne güç katması için temeli atılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali tesis olma statüsüne bugün kavuştu. Türkiye'yi enerji bağımsızlığında bir üst lige taşıyacak tesisin yakıt teslim törenine Başkan Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin de video konferans yöntemiyle katıldı. Rusya lideri Putin, Akkuyu'nun Türkiye ve Rusya arasında yapılan en büyük ortak proje olduğunu söylerken; projenin de dünyadaki en büyük nükleer santral olduğunu bildirdi. Başkan Erdoğan konuşmasında 60 yıllık gecikmenin ardından Türkiye'nin "nükleer güç sahibi ülkeler" ligine yükseldiğini söyledi.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS), bugün gerçekleşecek törenle "nükleer tesis" statüsüne kavuştu. İlk ünitenin devreye alınması için geri sayımın başladığı projede, 27 Nisan'da taze nükleer yakıtın tesise gelmesiyle santralin "nükleer tesis" statüsü kazanması ve projede kritik bir aşama daha tamamlandı.
Yakıt verme törenine Başkan Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin de videokonferans yöntemiyle katıldı.
İşte liderlerin açıklamalarından öne çıkanlar...
BAŞKAN ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
Başkan Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Bugün Türkiye'yi, dünyanın nükleer güç sahibi ülkeleri arasına sokacak büyük bir hamlenin sevincini paylaşmak üzere bir arada olduklarını belirten Erdoğan, bu gurur gününe iştirak eden, başta Cumhur İttifakı ortakları olmak üzere tüm misafirler ve ekranları başındaki tüm vatandaşlara teşekkür etti.
Başkan Erdoğan, "Bu törenle aynı zamanda milletimize olan bir sözümüzü, bir ahdimizi daha gerçekleştirmiş oluyoruz." ifadesini kullandı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin üretime geçmesinden bir önceki aşaması olan nükleer yakıtların santral sahasına getirilmesine şahitlik ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle birlikte artık Akkuyu bir nükleer tesis hüviyetini kazanmıştır. Böylece ülkemiz, 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir." diye konuştu.
Bugün dünyada 422 nükleer reaktörün faal halde olduğunu, 57'sinin de yapımının devam ettiğini anlatan Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa Birliği elektriğinin yüzde 25'ini nükleerden elde ediyor. Geçtiğimiz yıl Avrupa Komisyonu, nükleer enerjiyi 'yeşil enerji' kabul ederek, bu konudaki tereddütleri gidermiştir. Biz de Akkuyu ile ülkemizi bu gelişmelerin bir parçası haline getirdik. Projemize en başından beri destek veren, Sayın Putin başta olmak üzere tüm Rusya Federasyonu makamlarına şükranlarımı sunuyorum. Santralimizin inşasında ve üretime geçme sürecinde görev alan Türk ve Rus tüm personeli tebrik ediyorum."
"RUSYA İLE ARAMIZDAKİ EN BÜYÜK ORTAK YATIRIM"
Akkuyu'da her biri 1200 megavat güce sahip 4 reaktörlü bir nükleer güç santrali inşa edildiğini kaydeden Başkan Erdoğan, şu değerlendirmelerini paylaştı:
"Türkiye'nin pek çok önemli projesi gibi Akkuyu da milli bütçemize yük getirmeyen bir finansman modeliyle hayata geçirilmiştir. Akkuyu, Rusya ile aramızdaki en büyük ortak yatırımdır. Yatırım bedeli 20 milyar dolar olan bu proje, Rusya'nın ilgili kuruluşu ROSATOM tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Projenin inşaatıyla birlikte bakım, işletme ve nükleer santraller için büyük önem taşıyan işletmeden çıkarma süreçlerinin sorumluluğu da yükleniciye aittir. Santralin tüm üniteleri peyderpey 2028'e kadar hizmete girecektir. Ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10'u tek başına bu santral tarafından sağlanacaktır. Tam kapasite devreye girdiğinde burada yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretilecek. Hiç şüphesiz sadece bu özelliğiyle bile santralimiz, ülkemizin enerji arz güvenliğine yaptığı eşsiz katkıyla stratejik yatırım unvanını hak ediyor. Doğal gaz ithalatımızın düşmesine yıllık 1,5 milyar dolar katkısı olacak bu proje, milli gelirimizin artışına da olumlu yönde etki yapacaktır."
Buradaki birikim ve tecrübenin Türkiye'yi ileride nükleer alanında daha farklı yerlere de taşıyacağını dile getiren Erdoğan, proje kapsamında Rusya'da eğitim görerek santralde görev yapacak mühendis ve teknisyenlerin, Türkiye'nin nükleer güç alanındaki insan gücünü zenginleştireceğini söyledi. Erdoğan, 300'ü aşkın Türk mühendisin bu alanda Rusya'da eğitim gördüğünü bildirdi.
"İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ SANTRAL İÇİN HAREKETE GEÇECEĞİZ"
Akkuyu'da inşa edilen santral planlanırken ve hayata geçirilirken, önceliklerinin başında güvenliğin geldiğini vurgulayan Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Santralimizin 6 Şubat depremlerinden etkilenmemesi, mühendislerimizin ve işçilerimizin işlerini ne kadar titizlikle icra ettiklerini gösteriyor. Santralimiz, ülkemizin bu alandaki mevzuatıyla beraber, Uluslararası Atom Ajansının, Uluslararası Nükleer Güvenlik Danışma Grubu'nun ve Avrupa Birliği'nin şartlarını da karşılıyor. Bu projedeki tecrübemiz ışığında, farklı bölgelerimizde inşa etmeyi planladığımız 2. ve 3. nükleer santrallerimiz için de inşallah en kısa sürede harekete geçeceğiz. Akkuyu projesini yürüten ve burada yüklenici olarak görev yapan firmalarımızın, 6 Şubat felaketinin ardından depremzedelerimize sahip çıkarak gösterdikleri dayanışmayı da daima şükranla hatırlayacağız. Ve şunu özellikle ifade etmek isterim ki Rusya'nın Hatay'da kurduğu sahra hastanesi için özellikle milletim adına teşekkür ediyorum. Akkuyu projemizin üretim öncesi hazırlıklarının son safhası olan nükleer yakıt çubuklarının, nükleer santral sahasına tesliminin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Santralimizin üretime başlaması sevincinde, bu sefer yüz yüze buluşmak üzere, sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."
Daha sonra Akkuyu'nun nükleer tesis statüsüne kavuşmasının sembolü olan barış için atom bayrağı göndere çekildi.
Başkan Erdoğan'a konuşması sırasında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal da eşlik etti.
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTIN'IN AÇIKLAMALARI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu'nun tam kapasite çalışmaya başladığında muhtemelen Türkiye'ye daha az doğal gaz tedarik edeceklerini belirterek, "Bildiğiniz gibi bu (doğal gaz) günümüzde pahalı bir ürün ve daha da pahalı olacak. Türkiye ise kendi nükleer sanayisine sahip olmanın avantajıyla, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak." dedi.
Putin, canlı bağlantı yöntemiyle katıldığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'nde konuştu.
Akkuyu NGS'nin, Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlayacağını vurgulayan Putin, "Türk-Rus tarihinin en büyük ortak projelerinden birisi olan Akkuyu NGS, ülkelerimiz arasındaki komşuluk ilişkilerine katkı sağlayacak." dedi.
Başkan Erdoğan'la bugün kapsamlı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini dile getiren Putin, "Doğal olarak, barışçıl nükleer enerji sektöründeki işbirliğinin yanı sıra, Rus-Türk ilişkilerinin geliştirilmesiyle ilgili diğer konuları da istişare ettik. Bu konuda temel olarak önemli bazı anlaşmalara da vardık." diye konuştu.
Putin, anlaşmaya varılan başlıca konuların arasında karşılıklı ticaretin bulunduğunu belirterek, Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 62 milyar doları aştığına dikkati çekti.
Rusya'nın, Türkiye için güvenilir bir doğal gaz tedarikçisi olmaya devam edeceğini vurgulayan Putin, "Akkuyu NGS tam kapasite çalışmaya başladığında muhtemelen Türkiye'ye daha az doğal gaz tedarik edeceğiz. Bildiğiniz gibi bu (doğal gaz) günümüzde pahalı bir ürün ve daha da pahalı olacak. Türkiye ise kendi nükleer sanayisine sahip olmanın avantajıyla, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak." şeklinde konuştu.
Doğal gazın üçüncü ülkelere aktarılması konusunda da işbirliğini geliştirmeye kararlı olduklarını anlatan Putin, "İlgili yabancı alıcılara piyasa fiyatlarından doğal gaz tedarik etmek için Türkiye'de bölgesel bir doğal gaz merkezi oluşturma önerisi de bu amaca yöneliktir. Tarımda işbirliğinin genişletilmesi, tarımsal sanayi ürünlerinin karşılıklı tedarikinin sağlanması ve uluslararası gıda güvenliği konularında, işbirliği konularında Cumhurbaşkanı Erdoğan'la mutabakata vardık." ifadelerini kullandı.
KARŞILIKLI TİCARET VE TURİZM DAHA DA GELİŞTİRİLECEK
Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ihtiyacı olan ülkelere ücretsiz un tedarik edilmesine yönelik girişimi üzerinde çalışmaların sürdüğüne işaret ederek, turizm konusunda da Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliğinin geliştirileceğini söyledi.
Türkiye'yi geçen yıl 5 milyondan fazla Rus turistin ziyaret ettiğini vurgulayan Putin, "Her iki ülkeyi de birbirinin pazarlarında ve turizmde daha aktif olmaya teşvik edeceğiz ve bunun için uçuş sayısını artırma kararı aldık." şeklinde konuştu.
Putin, Türkiye'de yaşanan depremler nedeniyle Türk halkına tekrar başsağlığı dileklerini ileterek, hasar gören bölgelerin yeniden inşasında Rusya'nın gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti.
Türk inşaat sektörünün son derece gelişmiş bir durumda olduğunu kaydeden Putin, "Ancak bu özel bir durum. Yakın gelecekte Türkiye'ye büyük miktarda Rus inşaat malzemesi sevkiyatı yapılmasına karar verildi." dedi.
Rusya'nın deprem konusunda Türkiye'ye arama kurtarma ve yardım malzemeleri gönderen ilk ülkelerden biri olduğuna işaret eden Putin, "Sizi temin ederim ki yardımımız kesinlikle samimi ve çıkar gözetmiyoruz. Türk ortaklarımıza her zaman dostça destek eli uzatmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
Putin, Türkiye'nin, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında, nükleer sanayiye sahip sanayi ve teknoloji alanında gelişmiş ülkeler kulübüne katılmasının oldukça sembolik olduğuna dikkati çekti.
Akkuyu NGS'nin son derece büyük bir proje olduğunu ve bu tür projelerde özellikle bürokratik karmaşıklıkların çıkabileceğini aktaran Putin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteği olmadan bunu başarmamızın imkansız olduğunu düşünüyorum. Rus ve Türk nükleer uzmanlarının, mühendislerin ve işçilerin, eş güdümlü ve dostane bir şekilde çalıştıklarını, bu sayede projenin onaylanan programa tamamen uygun olarak inşa edildiğini vurgulamak isterim." değerlendirmesinde bulundu.
"DÜNYANIN EN BÜYÜK NÜKLEER İNŞAATI"
Putin, Akkuyu NGS'nin 4 ünitesinin tümünün toplam kapasitesinin 4 bin 800 megavat olduğunu belirterek, "Bunun dünyanın en büyük nükleer inşaatı olduğunu vurgulamak istiyorum. Günlük istihdam edilen çalışan sayısı 20 bini aşıyor, aslında 30 bine yaklaşıyor. Üçte ikisi Türk vatandaşı. Bu Akkuyu ile bağlantılı olarak yaratılan istihdamın sadece bir kısmı." diye konuştu.
Santralin yapımında inşaat işleri, malzeme temini, ulaşım ve diğer hizmetlerde çok sayıda Türk müteahhidin yer aldığını anlatan Putin, Türk sanayi kuruluşlarının Akkuyu'nun ihtiyaçları için ürettiği siparişlerin toplam maliyetinin 4,2 milyar dolar, siparişlerin yerelleştirilmesi potansiyelinin ise 6,5 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Barışçıl nükleer enerji alanında lider olan Rosatom'un nükleer enerji santrallerinin inşasında en gelişmiş mühendislik çözümlerini ve teknolojilerini kullandığının altını çizen Putin, aynı zamanda santralin inşası ve işletmeye hazır hale getirilmesinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın kural ve tavsiyelerine sıkı sıkıya bağlı olarak gerçekleştirildiğini bildirdi.
Putin, "Akkuyu NGS'deki sistem, dünyanın en modern ve güvenilir güvenlik sistemlerinden bir tanesidir." dedi.
"BÜYÜYEN TÜRKİYE EKONOMİSİNİN ENERJİ İHTİYACINI TEMİN EDECEK"
Akkuyu NGS'nin tam tasarım kapasitesine ulaştıktan sonra Türkiye'nin enerji tüketiminin yüzde 10'unu karşılayabileceğini ve büyüyen Türkiye ekonomisinin enerji ihtiyacını temin edeceğini vurgulayan Putin, bu santralin hidrokarbon yakıta dayalı geleneksel enerji santrallerinin aksine, atmosfere karbondioksit salmayacağını ve çevre üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacağını ifade etti.
Türk nükleer sektörü için Rusya'da üniversitelerde 300'e yakın Türk öğrencinin nükleer uzmanlık eğitimi aldığını hatırlatan Putin, ayrıca Türkiye'de Rosatom'un Akkuyu NGS'nin teknik elemanlarını yetiştirdiği özel bir merkezin bulunduğunu da dile getirdi.
Putin, "Bu inşa edilen sadece bir santral değil. Türkiye'de ekonomide yeni bir yüksek teknoloji, nükleer sektör, ekonomide yeni bir sektör yaratılıyor. Önemli olan bu." ifadesini kullandı.
"AKKUYU NGS, ERDOĞAN'IN ÇOK ŞEY YAPTIĞININ ÖRNEĞİ"
Türkiye'deki ilk nükleer güç santralinin inşasının ve aslında sıfırdan yeni bir ileri yüksek teknoloji sektör yaratılmasının vurgulanmasının önemli olduğunu söyleyen Putin, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan! Bu, ülkeniz için, ekonomisinin büyümesi için, tüm Türk vatandaşları için ne kadar çok şey yaptığınızın bir başka inandırıcı örneğidir. Açıkça söylemek istiyorum, nasıl iddialı hedefler koyacağınızı biliyorsunuz ve emin olarak bunların gerçekleşmesine doğru gidiyorsunuz.
Bu tören, Sayın Erdoğan'ın şahsen ve Türkiye hükümetinin Rus-Türk ilişkilerinin her alanda gelişimine ne kadar büyük önem verdiğini bizlere gösteriyor. Kendi açımızdan, bu tutumu kesinlikle destekliyoruz. Rusya ile Türkiye arasındaki yakın işbirliği ve ortaklığın karşılıklı olarak fayda sağladığına, ülkelerimizin ve devletlerimizin halklarının temel çıkarlarını karşıladığına ve bir bütün olarak bölgesel ve uluslararası istikrara fayda sağladığına inanıyoruz."
Ayrıca, nükleer yakıt sertifikasının teslimi esnasında Putin, Akkuyu NGS'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına yetiştirilmesinin, Erdoğan'ın kişisel başarısı sayesinde gerçekleştiğini söyledi.
TÜRKİYE ARTIK NÜKLEER GÜÇ
Törende konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu'nun artık nükleer tesis statüsüne kavuştuğunu söyledi. Şu anda aynı anda 4 reaktörün inşasının devam ettiğini aktaran Dönmez, önümüzdeki yıl santralde elektrik üretiminin başlayacağını kaydetti.
Bakan Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in videokonferans yöntemiyle katıldığı Akkuyu NGS İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'nde konuştu.
Akkuyu NGS sahasının uzun ve planlı bir yürüyüşün neticesi olduğunu vurgulayan Dönmez, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve kararlılığı sayesinde Akkuyu için ilk imzayı 2010 yılında atmıştık. 2018'de Akkuyu'nun temeline ilk harcı döktük. Şu an 4 reaktörün inşası aynı anda devam ediyor ve bugün nükleer enerji yolculuğumuzda bir mihenk taşını daha geride bırakıyoruz. Akkuyu NGS'ye ilk taze nükleer yakıt getirme töreniyle Akkuyu artık 'nükleer tesis' statüsüne kavuşuyor." ifadelerini kullandı.
Dönmez, nükleer enerjinin Türkiye için artık uzak bir hedef olmadığını ifade ederek, "İçinde bulunduğumuz saha Türkiye'nin nükleer enerji hedefinin ete kemiğe büründüğünün en açık göstergesi. Önümüzdeki yıl nükleer enerjiden elektrik üretmeye de başlıyoruz. Türkiyemizin enerji kaynaklarına bir yenisini daha ekleyerek enerji portföyümüzü de çeşitlendirmiş olacağız." diye konuştu.
Akkuyu NGS'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tek kalemdeki en büyük yatırımı olarak her gün biraz daha yükselmeye devam ettiğini kaydeden Dönmez, "4 reaktör 60+20, toplamda 80 yıl işletme süresi boyunca, 7 gün 24 saat güvenilir, kesintisiz, sürdürülebilir ve çevre dostu olacak. Yıllık elektrik ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10'unu bu tesisten, Akkuyu NGS'den karşılayacağız. Burada üreteceğimiz yıllık 35 milyar kilovatsaat elektrikle yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatı ve 35 milyon ton karbon salımının önüne geçmiş olacağız." ifadelerini kullandı.
"AKKUYU, TÜRKİYE YÜZYILI'NIN YENİ NESİL ENERJİSİ OLACAK"
Dönmez, "Türkiye Yüzyılı ile yeni hedeflere yürüyen Türkiye'nin enerjisini uzun yıllar boyunca bu tesis karşılayacak. Akkuyu, Türkiye Yüzyılı'nın yeni nesil enerjisi olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bu amaç uğruna büyük bir emek sarf edildiğini vurgulayan Dönmez, "Bugün dünyanın en büyük nükleer güç santrali inşası halihazırda Türkiye'de yükseliyor. Sahada en yoğun dönemde yaklaşık 30 bin kişi görev aldı. Bu rakam, santralin de içinde bulunduğu Gülnar ilçemizin nüfusuna denk bir rakam." dedi.
Dönmez, Akkuyu NGS'nin 550 bin bağımsız parçadan oluşacağını belirterek, "Burada sadece inşaat değil, elektronik, mekanik, makine ve imalat sanayimiz ve bunların alt dallarıyla birlikte dev bir endüstri çalışıyor. Türkiye'nin yeni enerjisi Akkuyu, yeni nesil enerji teknolojilerinin geliştirilmesinde de öncü bir rol oynayacak." diye konuştu.
Akkuyu NGS'nin Türkiye için bir elektrik santralinden öte bir anlam taşıdığını ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:
"Burası Türkiye'nin gelecekte kuracağı nükleer enerji endüstrisinin de referans noktası olacak. Bu maksatla 317 öğrencimizi Rusya'da nükleer enerji eğitimine gönderdik. Yine buna ilave olarak, Mili Eğitim Bakanlığı bursu ile 500 öğrencimiz daha yurt dışında eğitim görmek için seçildi. Her birinin bilgi ve tecrübesiyle geriden geldiğimiz nükleer enerji yolculuğunda arayı hızlı bir şekilde kapatacağız ve şuna inanıyorum ki enerjinin diğer alanlarında olduğu gibi nükleerde de Türkiye'ye özgü, kendimize özgü yeni teknolojileri geliştireceğiz."
NÜKLEER YAKIT RUSYA'DAN HAVA YOLUYLA GELDİ
Rusya'dan önceki gece havayolu ile yüksek güvenlik tedbirleri eşliğinde getirilen uranyum peletlerinden oluşan nükleer yakıt ilk etapta Adana Havalimanı'na getirildi. Burada 3 tıra yüklenen yakıt, ardından kara yoluyla Akkuyu NGS sahasına taşındı. Koruyucu kaplarda taşınan ve radyasyon ölçümleri yapılan uranyum peletleri herhangi bir güvenlik riski taşımıyor.
Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in videokonferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atıldı.
Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021'de dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atıldı.
İnşaat ve montaj çalışmalarının yüzde 40'ı Türk şirketlere ait projede, şimdiye kadar 400'ü aşkın Türk şirketi sahada hizmet sağladı. Türkiye, projenin geliştirme ve işletme aşamalarında Türk şirketlerinin ve Türk çalışanların olmasına büyük önem veriyor.
Bu çerçevede Akkuyu NGS projesinde bazı tesislerin inşaat işlerinin yüklenicisi konumundaki Titan-2 IC İçtaş İnşaat AŞ ortak girişimi, Rus şirketi Concern Titan-2 AŞ ile IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'den oluşturuldu. Böylece projenin her safhasında IC İçtaş ve diğer Türk şirketlerinin de katkısının olması sağlandı.
Türkiye için sembol bir proje olan Akkuyu NGS, yerli yüklenici ve sanayicileri desteklerken, Türk işçi ve mühendislerin nükleer teknolojiyle ilgili bilgi birikimlerinin oluşmasına da imkan sağlayacak.
Akkuyu NGS'de ilk ünitenin, yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından devreye alınması planlanıyor. Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla faaliyete geçmesi hedefleniyor.
BERAT ALBAYRAK İMZASI TAŞIYOR
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın da imzasını taşıyan dev projede yakıtın tesliminden sonra yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından ilk ünitenin devreye alınması planlanıyor.
Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla faaliyete geçmesi hedefleniyor.
2018'de o dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını yürüten ve projenin her aşamasında imzası bulunan Berat Albayrak, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Akkuyu NGS'nin temel atma törenindeki konuşmasında Akkuyu NGS temel atma töreninin Türkiye için bir gurur töreni olduğunu belirmişti.
"ENERJİ VE TEKNOLOJİ ALANINDA ÖNEMLİ BİR MİLAT"
Bakan Albayrak, 63 yıllık rüyanın gerçeğe dönüştüğünü dile getirerek, "Bu nükleer teknoloji kapasitesini düşününce bugün Türkiye için enerji ve teknoloji alanında önemli bir miladı yaşadığımız açıktır. Akkuyu NGS ile en yüksek güvenlik standartlarına sahip son teknoloji enerji üreteceğiz." ifadelerine yer vermişti.
YAKIT ÇUBUKLARI 1,5 YIL BOYUNCA ELEKTRİK ÜRETİMİNDE KULLANILACAK
Türkiye'ye getirilecek yakıt çubukları, Akkuyu NGS'nin faaliyete geçmesiyle 1,5 yıl boyunca elektrik üretiminde kullanılacak. Kullanım ömrünü tamamlayan nükleer yakıt çubukları önce reaktör bölgesinde hazırlanan bir havuzda soğutma işlemine alınacak.
Yakıt çubuklarıyla kullanım süresince 124 bin 500 vagon kömürden elde edilen enerjiye eş değerde ısıdan, karbondioksit salımı olmaksızın elektrik üretilecek.
AKKUYU'DA NGS İNŞAATI 2018 YILINDA BAŞLADI
Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atıldı. Böylece, ilk ünitenin inşasına ilişkin tam kapsamlı inşaat çalışmaları resmen başladı.
Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021'de törenle dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atıldı.
Dört ünitede de inşaat ve montaj çalışmalarının aynı anda yürütüldüğü projede böylelikle en yoğun inşaat aşamasına geçildi. Akkuyu NGS, aynı zamanda dünyanın en büyük nükleer enerji santrali inşaat sahası haline geldi.
Çalışmaların inşaat sahasının tamamında hız kesmeden devam ettiği projede, çoğunluğu Türk çalışanlardan oluşan binlerce kişi görev alıyor.
İnşaat sahasında çalışan kişi sayısı en yoğun dönemde 30 bini buldu. Bugüne kadar 140 bin ton inşaat demirinin kullanıldığı ve 1,3 milyon metreküp betonun döküldüğü santralin yapımında 1300'den fazla iş makinesi görev yapıyor.
AKKUYU NGS'NİN İŞLETME ÖMRÜ 80 YILA UZATILABİLİYOR
Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 üniteden oluşan Akkuyu NGS, toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak.
Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılaması öngörülüyor.
Akkuyu NGS'nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.
Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye'nin "2053 net sıfır emisyon" hedefine sağlayacağı katkıyla da öne çıkıyor. Akkuyu NGS'nin işletmede kalacağı 60 yılda toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceği hesaplanıyor.
İstihdam oranı proje aşamalarına göre değişen santralin işletme döneminde, 4 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor.
BAKAN DÖNMEZ: DÜNYADA AYNI ANDA 4 REAKTÖR İNŞAATI DEVAM EDEN BİR PROJE YOK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 27 Nisan'da açılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne ilişkin katıldığı bir canlı yayında açıklamalarda bulundu.
"Tesis büyük oranda tamamladı" ifadelerine yer veren Bakan Dönmez, "İlk reaktör devreye alındıktan sonra üretmemiz gereken enerjinin 4'te 1'i üretilecek. Dünyada aynı anda 4 reaktör inşaatı devam eden bir proje yok" şeklinde konuştu.
İşte Bakan Dönmez şunları kaydetti:
Türkiye'de nükleer güç santralleriyle ilgili hayallerimiz 60 yıl öncesine kadar gidiyor. Çeşitli nedenlerle bu teknolojiye sahip olamamıştık. 2010 yılında Rusya ile yapılan anlaşma gereği Rus şirketi Azatom tarafından 4 reaktör yapılacaktı. 2018 Nisan ayında ilk reaktörün temeli atıldı. Bugün üzerinden 5 yıl geçti. Projede çok önemeli bir aşamaya geride bırakacağız. Burası Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Kurumu'na göre nükleer tesis statüsü kazanmış olacak. İnşaat son aşamasına geldi. Yakıtla birlikte bazı testler ve belgelendirme çalışmaları yapılacak. 1 yıl içerisinde de işletmeye geçilmiş olacak.
AKKUYU 'NÜKLEER TESİS' OLUYOR
Yakıt gelmesi, işletmeye almadan önceki en kritik aşama. Nükleer tesislerle ilgili olarak Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın bazı kuralları var. Biz de bunun üyesiyiz. Onların denetimi altında bazı işlerimi gerçekleştiriyoruz. Bu ajansa göre, bir tesise yakıt gelirse 'nükleer tesis' olmuş oluyor. Bu hukuken ilan edilmiş olacak. Ajans yarın bunu resmi sitesinden de ilan edecek. Yarın uranyum çubukları gelecek. Aslında bir kısmı geldi. Şuan güvenli alanlarda muhafaza ediliyor. Bu çubuklar reaktörlere yerleştirilecek, belli testlerden sonra nötron ile aktif hale getirilecek. Böylece nükleer reaksiyon devreye girmiş olacak.
"DÜNYADA AYNI ANDA 4 REAKTÖR İNŞAATI DEVAM EDEN BİR PROJE YOK"
İşletmeden sonra çok daha yüksek güvenlik tedbirleri uygulanacak. Tesis büyük oranda tamamladı. Birinci reaktör için tabi. 2,3 ve 4. reaktörler için henüz yakıt gelmedi. Anlaşmamıza göre de işletmeye geçtikten sonra birer yıl arayla diğer 3 reaktörü alarak tesisi tam yükte çalıştırılacak. İlk reaktör devreye alındıktan sonra üretmemiz gereken enerjinin 4'te 1'i üretilecek. Dünyada aynı anda 4 reaktör inşaatı devam eden bir proje yok. Her birisinin ilerleme safhaları farklı. Böylelikle iş gücünü optimum seviyede yönetiyoruz. Sahada şuan 25-30 bin insanımız çalışıyor. Her bir reaktör bittikçe işletmeye geçecek. Her biri bittikçe faaliyete geçecek. 1 tesiste 4 nükleer santral olacak aslında. 4 nükleer santral devreye girdiğinde Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak. Yani tüm İstanbul'un elektriğini burada üreteceğiz.
"TESİSİN ETRAFINDA HELİKOPTERLE TUR ATMAK BİLE 10 DAKİKA SÜRÜYOR"
Kubbenin büyüklüğü yerden 50 metre civarında. Kubbe büyük oranda kapandı. Nükleer yakıtla ilgili bazı testlerimiz sertifikasyon işlerimiz olacak. Bağımsız denetçi firmalar var. Nükleer Düzenleme Kurumumuz var. Onun uzmanları bu denetimi yapıyor. Yatırımcı firma olan Rozotom da denetleyecek. 10 milyon metrekare alanındayız. 25 milyar dolarlık bir projeden bahsediyoruz. Tek kalemde devam eden en büyük proje bu. Bu bölgenin depremselliği dikkate alınarak projelendirildi ve tesis yapıldı. 9 şiddetindeki depreme dayanabilecek düzeyde. Fukuşima'da yaşananlara dikkate alınarak, güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı. Uçak düşmesi dahil tüm senaryolar hepsi dikkate alındı. Tesisin etrafında helikopterle tur atmak bile 10 dakika sürüyor. Uluslararası Atom Ajansı'nın Başkanı da gelecek. Bayrağı da o çekecek ve burası bir nükleer ada olacak. Denetim işleri de bu çerçevede ilerler.
19 milyon metreküp hafriyat çıktı burada. Türkiye'nin kara sınırları, 1 metre genişlikte ve 7 metre yükseklikte bir set yapabiliyor. 3.2 milyon metreküp beton kullanılacak. 1 metre yükseklikte ve genişlikte Türkiye'yi doğudan, batıya gidiş-geliş yapabiliyoruz. Kullanılacak çelikle dünyadan çevresini 5 kere dolanmak mümkün. 2 bin futbol sahası büyüklüğünde bir tesis. Razatom'un başkanı ve ben burada olacağım. Ajansın başkanı da burada olacak. Nükleer tesiste bir problem yaşandığında tüm bölge de etkileneceği için ajans tüm süreci denetler. Bu tesisleri uluslararası gözetim altında yapmak zorundasınız. Dünyada 440 tane reaktör çalışıyor. İnşaatı devam eden 60 tesis var. Nükleer santrallerin yıllarca elektrik üretme yeteneği var. Kubbede koruma zarfı var. Onun altında başka güvenlik önlemleri de var. Herhangi bir sızıntı olmaması için olağanüstü tedbirler alındı. Bu tedbirler alındıkça nükleer enerji santrallerinin de alanları artacak.