359.7 milyon lira HDP’den alınabilir mi? HDP'nin Yeşil Sol Parti vurgunu
HDP hakkında devam eden kapatma davası kapsamında hazine yardımına geçtiğimiz aylarda bloke konmuş ancak seçime günler kala bu bloke kaldırılmıştı. Bloke kararının kaldırılmasıyla HDP'ye seçim için 359.7 milyon TL ödeneceği bildirildi. Kapatma davası süren HDP, Yeşil Sol Parti ile seçime gireceğini açıkladı. Bu durum HDP'li belediyeler ve Kandil arasındaki para trafiğini bir kez daha gündeme getirdi. Sabah Gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, konuyla ilgili "359.7 milyon lira HDP’den alınabilir mi?" başlıklı yazıyı köşesine taşıdı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, terörün siyasi uzantısı olarak harekete eden Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kapatılması istemli davada, partinin sözlü savunma yapmamasının ardından dava dosyasının, esas hakkındaki raporun hazırlanması için raportöre verilmesine karar verdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde açılan davada süreç devam ediyor. Bu kapsamda, 21 Haziran 2021'de iddianamenin kabul edilmesiyle başlayan yargılama sürecinde, HDP yetkililerinin 14 Mart'ta sözlü savunma yapması kararlaştırılmıştı.
Partinin talebi üzerine ek süre verilerek HDP'nin sözlü savunması 11 Nisan'a ertelenmiş; partinin, kapatma davasının 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sonrasına bırakılması istemi ise reddedilmişti.
SAVUNMA İÇİN SÜRE İSTEYİP YAPMAYACAKLARINI AÇIKLADILAR
Anayasa Mahkemesinde 11 Nisan saat 10.00'da sözlü savunmasını yapması gereken HDP, 6 Nisan Perşembe günü sözlü savunma vermeyeceğine ilişkin Yüksek Mahkemeye dilekçe sunarken, bugün de savunma için partiden gelen olmadı.
Partinin dilekçesinde belirttiği hususları yerinde görmeyen Genel Kurul, davanın esası hakkındaki raporu düzenlemek üzere dosyanın Anayasa Mahkemesi raportörüne verilmesini kararlaştırdı.
Hazırlanacak raporun Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek ve kapatma istemi esastan görüşülmeye başlanacak. Yüksek Mahkeme heyetinin, karar verene kadar aralıksız her gün bir araya gelmesi ve çalışmalarını sürdürmesi bekleniyor.
15 ÜYENİN 10'UNUN OY ÇOKLUĞUYLA KARAR VERİLEBİLECEK
Raportörün raporunun, Anayasa Mahkemesi heyetini bağlayıcılığı bulunmuyor. HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak.
Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğu olan 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek.
BLOKE KALDIRILDI: 539 MİLYON LİRA ÖDENECEĞİ BİLDİRİLDİ
Hakkında kapatma davası bulunan terörün siyasi ayağı HDP'nin hazine yardımı alması tartışma konusu oldu. PKK'nın en büyük gelir kaynaklarından birinin siyasi ayağı HDP olduğu biliniyor. Daha önce tanıkların ifadeleriyle ortaya çıkan skandala göre Kandil'e giden paranın en önemli ayağı HDP'li belediyeler.
HDP hakkında devam eden kapatma davası kapsamında hazine yardımına geçtiğimiz aylarda bloke konmuştu. Ancak seçime kısa bir süre kala Anayasa Mahkemesi (AYM) terörün siyasi ayağı HDP'nin hazine yardımı blokesinin oy çokluğu ile kaldırıldığını açıkladı. Bloke kararının kaldırılmasıyla 539 milyon TL ödeneceği bildirildi. Kararın, Anayasa Mahkemesi heyetinin 7'ye karşı 8 üyesinin oy çokluğuyla alındığı öğrenildi.
Bu süreçte seçime Yeşil Sol Parti üzerinden gireceğini açıklayan terörün siyasi ayağı HDP'nin kasasına milyonlarca lira girdi. Kelime oyunları yaparak farklı partilerle seçime giren HDP için bu yeni bir durum değil. Halkın vergileriyle hazineden ödenen yardımları alan HDP, Kandil'in talimatı ile yeni bir vurgunun planlarını yapmaya başladı.
YEŞİL SOL'UN SÖZCÜSÜNÜN PKK BAĞI!
Geçtiğimiz günlerde seçim bildirgesini açıklayan Yeşil Sol Partisi'nin Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün'ün PKK ile bağı ortaya çıkmıştı. Yeşil Sol Parti Eş sözcülüğü yürüten Çiğdem Kılıçgün'ün "Silahlı terör örgütü kurma yönetme veya üye olma" suçundan 3 adet, "Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye sokulması" suçundan 1 adet kaydının bulunduğu bildirilmişit. Kılıçgün'ün aynı zamanda BDP Eski İl Başkanlığı, HDP Eski İstanbul İl Başkanlığı, HDP eski PM üyeliği, HDP Yürütme kurulu üyelikleri olduğu belirlenmişti. Bu durum HDP'nin Yeşil Sol Parti üzerinden oluşturduğu kurgunun nasıl bir tezgaha hizmet ettiğini de gözler önüne seriyor.
HAZİNE YARDIMI
Buna göre hazine yardımı yapılan parti parayı harcama yapması için başka partiye aktaramıyor, yasalar buna izin vermiyor. Hazine yardımının nereye harcandığı ise bilinmiyor. Zira, başka partinin listelerinden seçime girecek olan HDP'nin ortada seçim harcaması da görünmüyor.
PARALAR KANDİL'E Mİ GİTTİ?
Bu durumda akla gelen ilk ihtimal paranın terörün merkezi Kandil'e gönderilmesi. Bilindiği gibi HDP'li belediyelerde bağış adı altında toplanan paralar terörün finansı için kullanılıyordu. HDP'nin, Yeşil Sol Parti operasyonuyla parayı Kandil'e göndermiş olabileceği değerlendiriliyor.
359.7 MİLYON LİRA HDP'DEN ALINABİLİR Mİ?
Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu konuyu köşesine taşıdı.
İşte Müderrisoğlu'nun yazısı:
Milletvekili aday listeleri, seçim beyannameleri, mitingler, televizyon programları derken siyaset sahnesi bir hayli hareketlendi. İttifakların ve partilerin birbiri ardına gelen açıklamaları, karşılıklı salvolar arasında dikkatlerden kaçmaması gereken gelişmeler de yaşandı. Bunlardan birincisi, kamuoyuna yansıdı. Diğerini ise ben çok yönlü tartışmaya açmak istiyorum. Zira konuya bazı yönleri ile değinenler de oldu.
Önce ilk husustan başlayalım...
Yüksek Seçim Kurulu, seçime girmeme kararı kesinleşen HDP'nin sandık kurullarında görev alamayacağına hükmetti. Her ne kadar PKK terör örgütünün sandığı tesir altına alma, seçmeni sindirme, yıldırma gücü azalsa da HDP tipi partilerin sandık çevrelerinde örgütlenmeleri de her zaman mümkün olabiliyor. Öyle ki hakkındaki kapatma davası son düzlüğe giren HDP, kendine taşıyıcı siyasal anne de buldu. Yeşil Sol Parti! Bu oluşum bile 14 Mayıs'taki seçimler öncesi sandıklara yönelik hazırlıklara başlamış durumda. Seçime ilk defa gireceği için sandık kurulu üyesi olmayan Yeşil Sol Parti, her sandıkta bir müşahit ve sandık kurulan okullarda bir avukat bulundurmayı planlıyor!
Ayrıca, Siyasi Partiler Yasası'na göre, son genel seçimde ilk 5 sırada bulunan partiler, sandık kurullarına temsilci gönderebiliyor. Yurtdışı ise tek seçim çevresi olarak kabul ediliyor. Ülke genelinde son seçimde ilk üç sırayı paylaşan siyasi partiler yurt dışı sandık kurullarında temsilci görevlendirebiliyor. YSK'nın son kararı ile birlikte yurt dışı sandık kurullarında HDP'nin yerine, MHP temsilci bulunduracak.
Buraya kadar olan hukuki çerçeve sanırım net. Zira sandık güvenliği ve seçmenin hür iradesinin oy pusulasına yansıması son derece mühim. Benim merak ettiğim hususa, yani ikinci başlığa bakacak olursak...
Milletvekili genel seçimlerinde toplam geçerli oyların yüzde 3'ünden fazlasını alan siyasi partilere her yıl ocak ayı içinde devlet yardımı yapılıyor. Bu tutar, genel seçimlerdeki geçerli oylar esas alınarak partilerin kazandıkları oyla orantılı olarak ödeniyor.
İlaveten...
Yardıma hak kazanan siyasi partilere, milletvekili genel seçiminin yapılacağı yıl üç katı ödenek tahsis ediliyor. Ödemeler, YSK'nın seçim takvimini ilanını izleyen 10 gün içinde tamamlanıyor.
Ve şimdi gelelim bam teline...
HDP kapatma davası sürüyor. Anayasa Mahkemesi bu kritik davanın, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi sonrasına bırakılması istemini daha önce reddetti. HDP'nin ek süre talebini ise kabul ederek sözlü savunma için 11 Nisan'a gün verdi. Fakat HDP, seçim dönemi yoğunluğu bahanesiyle 11 Nisan'da sözlü savunma yapmasının imkânsız olduğunu ileri sürdü ve savunmadan imtina etti.
Bu veriler ışığında...
Hazine yardımına konulan ihtiyati tedbiri AYM tarafından kaldırılan ancak seçime girmeyeceği açık olan HDP'ye, seçim dönemine özgü ekstra Hazine yardımı ödenmesi doğru mu? Mevzuata göre, her yıl rutin olarak 10 Ocak'ta ödenen bir tutar zaten var. Yardım miktarı bu yıl HDP için 179,85 milyon lira. Yani, Siyasi Partiler Yasası'ndaki şartları taşıdığı varsayımıyla aldığı Hazine yardımı bu kadar. Peki, seçim nedeni ile olağan yardımın iki katına denk gelen ilave 359,7 milyon lira, seçime girmeyecek bir partiye niçin ödensin ki?
Hatta bir adım ileri giderek söyleyelim...
Örneğin Hazine seçime endekslenen yardım tutarını bloke ederek, bu konunun yargıya intikalini ve o noktada da içtihada bağlanmasını sağlayamaz mı?
Veya...
Hazine yardımının amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı, paravan bir başka partiye aktarılıp aktarılmadığı devletin ilgili birimlerince takip edilemez mi?
Bence, çok yönlü düşünmeye değer!