Terörden hüküm giyen Selahattin Demirtaş'tan mahkeme heyetine alçak tehdit: Sanık sandalyelerinde biz değil! Sizler oturacaksınız
Terör örgütü PKK ile bağı her yönden delilleriyle ortaya konan HDP’nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kobani duruşmasındaki savunmasında 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye verdiği açık çek sayesinde ortamı fırsat bilerek mahkeme heyetini alçak ifadelerle hedef alarak tehditler savurdu. Halk ve Türkiye düşmanı Demirtaş, "Bütün savcılar, istinaf mahkemeleri üyeleri, dosyalarımıza bakmayan Anayasa Mahkemesi üyeleri, sunduğumuz delilleri dikkate almayan Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin tamamı anayasal düzene kumpas kurarak, örgüt kurarak müdahale etmiştir.” Yalanını ortaya atarak, “Avukatlarımız kapsamlı dosyalar hazırlamışlar, sadece gününü bekliyoruz. O sırada sanık sandalyelerinde biz değil, sizler oturacaksınız" dedi.
Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra terörden hüküm giyen eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 108 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar ile avukatları katıldı.
Sanıklar Demirtaş ve Yüksekdağ ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden video konferans aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Mahkeme heyeti başkanı, önceki celse alınan ara karar gereği dava dosyasına kazandırılan evrak ile sanık ve avukatlarından gelen taleplerin bulunduğu dilekçeleri okudu, ardından buna ilişkin taraflara söz verdi.
Selahattin Demirtaş, gelen evrak arasında tutuksuz sanık Ayhan Bilgen hakkında daha önce açılan bir soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, bu evrakın mahkeme başkanı tarafından okunmadığını söyledi.
Takipsizlik kararında, Bilgen'in Kobani davasında aynı eylemlerle suçlandığı, mükerrer yargılama olmaması için soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini aktaran Demirtaş, "Ayhan Bilgen hakkında verilen takipsizlik kararını okumuyorsunuz, kararda Bilgen hakkında devam eden bir dava olduğu için birleştirme yerine takipsizlik kararı veriliyor. Daha önce hiçbir sanık için bu uygulanmadı." ifadelerini kullandı.
MAHKEME HEYETİ BAŞKANI, DEMİRTAŞ'IN SÖZLERİNİ BOŞA ÇIKARDI
Bunun üzerine araya giren mahkeme heyeti başkanı, "Bu şekilde söylediğiniz için araya giriyorum. Anlaşılan kaçırmışsınız daha önce sanık Meryem Adıbelli hakkında da mükerrer yargılama olmaması için başka bir soruşturmada takipsizlik kararı verilmişti, dosyada var." karşılığını verdi.
Sorgusu yapılmadan esas hakkında mütalaa sunması için dosyanın savcıya verildiğini ifade eden Demirtaş, sanık sorgusu tamamlanmadan böyle bir girişimde bulunulmasının hukukla bağdaşmadığını savundu.
Savunmasında 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP'ye verdiği açık çek sayesinde ortamı fırsat bilerek mahkeme heyetini alçak ifadelerle hedef alarak tehditler savurdu.
Mahkemenin kendilerini suçlayamayacağını, böyle bir hakkı olmadığını söyleyen Demirtaş, "Bize sorgu hakkı tanır mısınız tanımaz mısınız keyfiniz bilir, umurumda değil. Vereceğiniz kararda minicik indirime gider misiniz umurumda değil. Ama sizinle yargı önünde, bağımsız mahkemeler önünde hesaplaşacağız." ifadelerini kullandı.
MAHKEME HEYETİNİ TEHDİT ETTİ: "SANIK SANDALYELERİNDE BİZ DEĞİL, SİZLER OTURACAKSINIZ"
Taleplerini dikkate almayan yargı mensuplarıyla hesaplaşacakları günü beklediklerini söyleyen Demirtaş "Bütün savcılar, istinaf mahkemeleri üyeleri, dosyalarımıza bakmayan Anayasa Mahkemesi üyeleri, sunduğumuz delilleri dikkate almayan Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin tamamı anayasal düzene kumpas kurarak, örgüt kurarak müdahale etmiştir. Avukatlarımız kapsamlı dosyalar hazırlamışlar, sadece gününü bekliyoruz. O sırada sanık sandalyelerinde biz değil, sizler oturacaksınız.
Tutanaklara geçsin diye söylüyorum, suç duyurusunu, vasiyetimi tutanağa geçiriyorum. Bizi burada tutarak ülkeyi felakete sürüklediniz, doların yükselmesine sebep oldunuz. Siz sahte deliller koydunuz, cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale ettiniz, bizi suçlama hakkınız yok, asıl biz sizi suçlayacağız." ifadelerine yer verdi.
Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Mesut Bağcık, Ayla Akat Ata'nın da aralarında bulunduğu sanıklar da gelen evraka karşı beyanda bulunarak taleplerini dile getirdi.
İDDİANAME VE GEÇMİŞİ
İddianameye göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle terör örgütü DEAŞ'ın Kobani'ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine Ekim 2014'te HDP yönetimi ile terör örgütü PKK elebaşları, sokağa çıkma çağrısında bulundu.
Bunun üzerine aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır'ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başlatıldı, kolluk güçlerinin yanı sıra siviller de hedef alındı.
Olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı, 197 okul yakıldı, 269 kamu binası tahrip edildi, 1731 ev ve iş yeri yağmalandı, 1230 araç kullanılamaz hale getirildi.
Olayların azmettiricisi olmakla suçlanan eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında olduğu 73'ü firari 108 sanık hakkında 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.